tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Açıköğretim 1. Sınıf Ders Notları (http://www.tualimforum.com/acikogretim-1-sinif-ders-notlari/)
-   -   Hukuka Giriş-Cumhurbaşkanı'nın Yetkileri (http://www.tualimforum.com/acikogretim-1-sinif-ders-notlari/30078-hukuka-giris-cumhurbaskaninin-yetkileri.html)

SERDEM 03.05.09 19:37

Hukuka Giriş-Cumhurbaşkanı'nın Yetkileri
 
Cumhurbaşkanı'nın Yetkileri



1961 Anayasası gibi parlamenter rejimi benimseyen 1982 Anayasa sisteminde ise Cumhurbaşkanına klasik parlamenter rejimlerdeki Devlet başkanının rolünü aşan bir mevki verilmiş, Devlet Başkanı sembolik ve temsili bir organ olmaktan çıkarılarak oldukça önemli yetkilerle donatılmıştır. Ama bu güçlendirilmiş Cumhurbaşkanına karşın, hükümet sistemi parlamenter bir hükümet sistemi olma özelliğini yitirip bir başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi haline gelmiş değildir.1982 Anayasası, parlamenter sistemin: hükümetin parlamento karşısında siyasal sorumluluğu, güven oyu, Cumhurbaşkanın siyasal sorumsuzluluğu, karşı imza kuralı, parlamento seçimlerinin yenilenmesi ögelerini benimsemiş bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer de 31.12.2004 tarihli yeni yıl mesajında: “Anayasada, demokratik devlet niteliği Türkiye Cumhuriyetinin değiştirilemez nitelikleri arasında sayılmış; demokrasiye en uygun olması nedeniyle de parlamenter hükümet sistemi kabul edilmiştir” belirlemesini yapmıştır.
Öğretide emredici nitelikteki Anayasanın Başlangıç 6. paragrafında yer alan: “Kuvvetler ayırımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetkilerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı, medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu” kuralının öngördüğü klasik parlamenter rejimin yumuşak kuvvetler ayrılığı karşısında, Cumhurbaşkanın siyasi iktidarın üstünde bir makam ve güç olarak kabul edilemeyeceği görüşü savunulmakta, 104. maddede Cumhurbaşkanına tanınan kapsamlı yetkilerin parlamenter hükümet sistemine sahip bir Devletin Cumhurbaşkanı için çok fazla olduğu sık sık dile getirilmektedir.
Demokratik parlamenter sistemin gereklerine her fırsatta uygun davranmaya özen göstermeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanımız da Anayasa Mahkemesi Başkanı iken 25.04.2000 tarihinde Anayasa Mahkemesinin 38. yılı nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada “Anayasanın 104. maddesinde Cumhurbaşkanı’na verilen yetkiler, parlamenter demokrasinin sınırlarını aşmaktadır. Oysa, demokratik devlet düzeninde, ulusal iradeyi temsil eden parlamento dışında sorumsuz bir Cumhurbaşkanının yönetimi paylaşması ve tek başına önemli yetkiler kullanması kabul edilemez” demiştir.
Parlamenter rejimlerin karşı imza kuralı, kamu hukukunun yetki ve sorumlulukta paralellik ilkesinin gerçekleşmesini sağlamaktadır. Bu ilke yürütme yetkisinin, gerçekte Cumhurbaşkanında değil, yürüme organının sorumlu ögesi olan Bakanlar kurulunda olduğunu göstermektedir. Monarşilerde karşı imza kuralı mutlak olarak uygulanırken, Cumhuriyetlerde siyasi açıdan sorumsuz Cumhurbaşkanına siyasi sorumluluk gerektirmeyen istisnai bazı yetkileri tek başına kullanma imkanı verilmektedir. Anayasamızın 105. maddesi parlamenter sistemin karşı imza kuralını kabul etmiştir. Yani Cumhurbaşkanının 104. maddede sayılan yetkilerini aksi Anayasa ve yasalarda belirtilmemişse ancak Başbakan ve ilgili Bakanın karşı imzası ile kullanabilmesi gerekir. Ancak Anayasa ve kanunlarda hangi işlemlerin Cumhurbaşkanınca tek başına yapılabileceğine dair bir kural bulunmamaktadır.
1982 Anayasasının Danışma Meclisi Anayasa Tasarısında Cumhurbaşkanının tek başına imzalayacağı işlemler tek kek sayan kural, Milli Güvenlik Konseyi tarafından buna ilişkin kural madde metninden çıkarılmıştır.
Olası yetki kargaşalarını kökünden çözümlemek için, Cumhurbaşkanın siyasi sorumluluk gerektirmeyen istisnai nitelikteki hangi işlemleri tek başına yapabileceğini açıkça belirten bir Anayasa kuralına ihtiyaç vardır. Kaldı ki 104. maddede sadece siyasi sorumluluk gerektirmeyen, istisnai nitelikte sembolik yetkiler değil, icrai yetkilere sahip bulunan kurumlara ve yargısal organlara yapılacak atamalara ilişkin kapsamlı yetkiler yer almaktadır. Söz konusu atamaların Cumhurbaşkanı tarafından tek başına yapılması öncelikle Cumhuriyet ve demokrasi ilkelerine aykırıdır. Çünkü Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmemektedir.
İkinci olarak parlamenter hükümet sistemine aykırıdır. Çünkü Devlet Başkanının siyasal sorumsuzluğu parlamenter sistemin temel ilkelerindendir. Parlamenter sistemde sorumsuz kişiye yetki de verilemez. Üçüncü olarak hukuk devleti ilkesine de aykırıdır. Çünkü bu atama işlemlerine karşı dava açılması mümkün değildir.
Cumhurbaşkanının idari nitelik taşıyan işlemlerinin, örneğin Anayasada ve diğer kanunlarda belirtilen, idareye dahil olan ve icrai yetkilere sahip bulunan kurumlara yapılan seçme ve atamaların ancak Başbakan ve ilgili bakanla birlikte yapılması gerekir. Böylece hem parlamenter sistemin mantığına uygun davranılmış hem hukuk devleti ilkesi korunmuş olacaktır. Cumhurbaşkanının öncelikle yargı organlarına yapılacak atamalar konusundaki yetkilerinin kaldırılmasını, kuvvetler ayrılığı ilkesi ve hukuk devletinin ögelerini oluşturan yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi ilkeleri gerektirmektedir.
Bu nedenle Cumhurbaşkanın 104. maddenin c) bendindeki “Anayasa Mahkemesi Üyelerini, Danıştay Üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını, Başsavcı vekilini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçme” konusundaki yetkisinin kaldırılması gerekmektedir.
Üniversitelerin kendi seçtikleri organlar tarafından yönetilmelerinin bilimsel özerkliğin vazgeçilmez bir gereği olduğu, ülkemiz uygulamasından anlaşılmış olduğundan Cumhurbaşkanın yükseköğretim kurulu üyelerini seçmek ve üniversite rektörlerini seçmek yetkileri kaldırılmalıdır.
Parlamenter rejimde, meclis çoğunluğu ile hükümet arasında bir bütünlük olduğu için, Devlet Başkanına parlamentonun tek başına feshi yetkisinin tanınması, onun aktif politikaya katılması sonucunu doğuracaktır. Oysa parlamenter rejimde, Devlet Başkanının aktif politika dışında kalması gerekir. Bu nedenle de seçimlerin yenilenmesini, hükümetin Devlet başkanından istemesi yerinde olacaktır.
Avrupa Birliği Üyesi parlamenter Cumhuriyetlerinde de genelde Cumhurbaşkanına önemli yetkiler tanınmadığı, Cumhurbaşkanının tek başına kullanabileceği az sayıda yetkilerin Anayasalarda belirlendiği görülmektedir. Örneğin:F.Alman Cumhuriyeti Anayasasının 58. maddesi, F.Başkanı, F.Başbakanının atanması ve görevden alınması, F.Parlamentonun feshi, F.Başbakanın ve Bakanların görevlerine devama ilişkin istek belirtmesi yetkilerinin tek başına kullanabileceğini belirtmiştir. Yunanistan Cumhuriyeti Anayasasının 35. maddesi, Başbakanın atanması, buna ilişkin olarak 37. maddedeki yetkilerin kullanılması, parlamentonun feshi, parlamentonun kabul ettiği bir kanunun geri gönderilmesi ve cumhurbaşkanlığı görevlilerinin atanmasını Cumhurbaşkanının tek başına kullanacağı yetkiler olarak saymıştır. İtalya Cumhuriyeti Anayasası 89. maddesi Cumhurbaşkanına ait yetkilerden, yasa koyma niteliğini taşıyan yetkilerle yasada özel olarak belirtilen yetkilerin bakanlar kurulu başkanı tarafından imzalanacağı kuralını içermektedir.
Bir Anayasa değişikliği ile Anayasamızda da Cumhurbaşkanının 104. maddede sayılan yetkileri esas alınarak tek başına kullanabileceği yetkiler aşağıdaki şekilde belirlenebilir.

Gerekli gördüğü takdirde yasama yılının ilk günü TBMM’nde açılış konuşması yapmak; TBMM’ni gerektiğinde toplantıya çağırmak; Kanunları yayımlamak; Kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM’ne geri göndermek; Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak; Kanunların, Kanun Hükmünde Kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak; Cumhurbaşkanlığı kararnamesini çıkarmak; Kanunları yayımlamak; Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek; Bakanlar Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak; TBMM adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek; Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek; Devlet Denetleme Kurulu’nun üyelerini ve Başkanı’nı atamak; Devlet Denetleme Kurulu’na inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak; Milli Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak;; Askeri Yargıtay Üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Üyelerini seçmek.; Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama nedeniyle belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ve kaldırmak..

alıntı=TURK hukuk


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:56 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2