![]() |
Ankara'nın Başkent Oluşu ( Genel Bilgi ) Ankara'nın Başkent Oluşu ( Genel Bilgi ) Mustafa Kemal Paşa, 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrılıp 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Bu olay Kurtuluş Savaşı’nın fiilen başlaması sayılır. Buradan Erzurum’a geçerek 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresini düzenledi. Erzurum Kongresinde seçilen Temsil Heyeti ile birlikte geldiği Sivas’ta 4 Eylül 1919’da çalışmalara başladı. Mustafa Kemal Paşa, Erzurum, Sivas Kongrelerinden sonra 27 Aralık 1919 günü Temsilciler Kurulu üyeleriyle birlikte Ankara'ya geldi. O zamana kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul idi. Osmanlı Mebusan Meclisi son kez 12 Ocak 1919'da İstanbul'da toplandı. 16 Mart 1919 günü İngilizler İstanbul'a girdi. Önce meclisi bastılar. Bu olay üzerine birçok milletvekili Anadolu'ya geçti. Yakalananlardan çoğu tutuklandı. Artık Osmanlı Mebusan Meclisi'nin İstanbul'da toplanma olasılığı kalmamıştı. Milletvekillerinin toplanacağı ve ülkenin yönetileceği bir başkent gerekiyordu. Ankara, Anadolu'nun ortasında, savaş cephelerine eşit uzaklıkta bir kentti. Savaşın yönetimi ve haberleşme, Ankara'dan kolaylıkla yürütülürdü. Dağılan Osmanlı Mebusan Meclisi üyeleri ile Sivas ve Erzurum Kongreleri'nde seçilen temsilcilerin bir yerde toplanması gerekiyordu. Bu nedenle 19 Mart 1919 günü Mustafa Kemal Paşa kimi illere ve komutanlıklara bir genelge gönderdi. Bu genelgede özetle ; "Osmanlı Devletinin yaşamı ve egemenliğinin sona erdiği" bildiriliyor, "Türk ulusu kendi yaşamını ve bağımsızlığını koruyacaktır." deniliyordu. Bu genelgeden sonra temsilcilerle Osmanlı Mebusan Meclisi'nden gelen üyeler Ankara'da toplanmaya başladılar. Ankaralılar onları coşkuyla, sevinçle, sevgiyle karşıladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 günü, Ankara'da açıldı. Meclis, ilk oturumunda Mustafa Kemal Paşa'yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa bundan sonra ülkeyi kurtarma çalışmalarını Anadolu'nun bu küçük kentinde sürdürdü. Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın planları bu yoksul kentte hazırlandı. Savaşın başarıya ulaşması için düzenli ordular kuruldu. Bu ordular İnönü'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da düşmanı bozguna uğrattı. 30 Ağustos 1922'de kazanılan Başkomutanlık Savaşı ile Kurtuluş Savaşı'mız tamamlandı. Yurdumuz düşmanlardan kurtulduktan sonra 13 Ekim 1923 günü İsmet Paşa ve dört arkadaşı Ankara'nın başkent olması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yasa önerisi verdiler. Öneri mecliste oylandı, kabul edildi. Böylece Ankara yeni Türkiye Devleti'nin başkenti oldu. Başken, ülkenin yönetim merkezidir. Büyük Millet Meclisi, devlet başkanı, başbakanlık, bakanlıklar, yüksek yargı organları, başkentte bulunur. Ankara başkent olduktan sonra gelişti. Modern yapılar, büyük apartmanlar yapıldı. Yüksek okullar, üniversiteler açıldı. Fabrikalar, yeni iş yerleri kuruldu. Kent kısa sürede büyüdü, genişledi. Ankara bugün nüfus yoğunluğu bakımından yurdumuzun ikinci büyük kentidir. Her yıl 13 Ekim günü Ankara'nın başkent oluşu, düzenlenen büyük törenlerle kutlanır. Ankara Kalesi'nde başlayan bu törene özel giysileri içinde seymenler, öğrenciler, çeşitli dernek temsilcileri katılırlar. Törende yapılan konuşmalarda Ankara'nın başkent oluşunun anlam ve önemi belirtilir. ( Alıntı ) |
Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi ve Ankara’nın Başkent Olma Nedenleri Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi ve Ankara’nın Başkent Olma Nedenleri http://img64.imageshack.us/img64/7910/ata3.jpg Ankara'nın Başkent Oluşu -13 Ekim- Birinci dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti yenildi. 30 Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros Antlaşması sonunda düşman kuvvetlerce güzel yurdumuz işgal edildi. Ordumuz dağıtıldı. Mustafa Kemâl, kurtuluş hareketini Anadolu’dan başlatmak amacıyla arkadaşlarıyla birlikte Bandırma vapuruyla 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan Samsun’a hareket etti. 19 Mayıs’ta Samsun’a çıktı. Böylece kurtuluş savaşı’nın ilk adımı atılmış oldu. Erzurum, Sivas kongrelerinde yurdumuzun kurtuluşu için planlar, toplantılar yapıldı. Mustafa Kemâl ve arkadaşları Ankara’da bir araya geldiler. Bu tarihten sonra Ankara kurtuluş savaşının yönetildiği bir merkez oldu. TBMM, 23 Nisan 1920’de Ankara’da törenle açıldı. Artık Ankara, vatanı ilgilendiren önemli kararların alındığı bir şehirdi artık. Kurtuluş Savaşı, milletimizin zaferiyle sonuçlandı. Düşmanlar yapılan Lozan antlaşması gereğince yurdumuzu terk ettiler. Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara’nın başkent olmasına karar vermişti. 14 Milletvekili Ankara’nın başkent olması için TBMM’ye bir kanun teklifi verdi. “Türkiye devletinin başkenti Ankara’dır” şeklindeki kanun, 13 Ekim 1923’te kabul edildi. Bu tarihten sonra Türk devletinin başkenti Ankara oldu. Ankara’nın savaş sırası ve sonrasındaki görüntüsü, yerini modern bir şehre bıraktı. Bugün, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, bütün bakanlıklar, elçilikler, Danıştay, Sayıştay gibi resmî kurumlar Ankara’dadır. Ankara nüfus yönüyle bugün ülkemizin İstanbul’dan sonraki en kalabalık şehridir. Ankara’nın başkent oluşu, her yıl 13 Ekim tarihinde başta Ankara’da olmak üzere yurtta yapılan törenlerle, anmalarla kutlanır. Törenlere Ankara’nın seğmenleri, öğrenciler, askerî birlikler, resmî kurumlar, devlet yetkilileri, yerel yöneticiler katılırlar. Ankara’nın başkent oluşuyla ilgili olarak konferanslar verilir, yarışmalar açılır, İstiklâl savaşında Ankara’nın önemli rolü dile getirilir. |
--->: Ankara'nın Başkent Oluşu ( Genel Bilgi ) Lozan Barış Antlaşması`nın TBMM tarafından onaylanmasından sonra, İstanbul 23 Eylül 1923`ten itibaren tahliye edilmeye başlandı. 6 Ekim 1923`de İstanbul`un yabancı işgal kuvvetleri tarafından boşaltılması tamamlandı. Yabancı işgal kuvvetlerinin İstanbul`dan ayrılması, gündeme hükümet merkezi sorununu getirdi. İsmet Paşa (İnönü) hükümet üyesi olmakla beraber, Ankara`nın başkent oluşunu öngören önergeyi 9 Ekim 1923`te on dört arkadaşı ile birlikte, Malatya Milletvekili olarak TBMM`ne verdi. İsmet Paşa, Ankara`nın hükümet merkezi olması konusunu acil bir sorun olarak görmekte ve Lozan`dan itibaren zihnine yerleşmiş bulunduğunu ifade etmektedir. İsmet Paşa`ya göre, Ankara`nın başkent olması iç ve dış çeşitli sebeplere dayanmaktadır: "Lozan`da Batı dünyasının murahhasları, mütehassısları, diplomatları ile görüşüyorum. Bunlar İstanbul Hükümeti`ni İstanbul muhitini tanıyan insanlar ve yeni devletin o muhitin insanlarına göre kurulmasını arzu ediyorlar. Bunu her hallerinden anlıyorum. Bizim bakımımızdan meselenin daha ehemmiyetli ve değişik cepheleri var. Bir defa Boğazlar askeri bakımdan tamamıyla açık, tamamıyla emniyetsiz. Bu vaziyetteyiz. Lozan Antlaşması`yla elde edebildiğimiz neticeler ve tarihi şartlar bizi endişeye sevk ediyor. Ayrıca Anadolu`nun ortasında bulunarak ve bir Anadolu hükümeti olarak yeni devleti çalıştırmak istiyoruz". İsmet Paşa`ya göre; Ankara`nın hükümet merkezi olması meselesinin, hilafetle bir ilgisi yoktur. Fakat, Ankara hükümet merkezi olunca, hilafet bir bakıma devletimizin dışına atılmış oluyor: "Gerçi biz hilafeti devamlı bir müessese olarak düşünmüyoruz, Fakat Ankara`nın hükümet merkezi olması ve hilafet merkezinin İstanbul`da bulunması, ondan kurtulmak için ayrıca bir temel vasıta olacaktır." Teklif edilen Anayasa maddesi gayet kısadır: Türkiye Devletinin makarrı idaresi Ankara şehridir." Ancak teklif edilen kanun maddesinin gerekçesi, Ankara`nın yeni Türkiye`nin merkezi olması gereğini açıklamaktadır. Gerekçe özetle, yeni Türkiye`nin varlığının, ülkenin kuvvet kaynaklarının gelişmesinin sağlanması, Anadolu`nun merkezinde başkent tesis etmek lüzumunu açıklıyor ve coğrafi ve stratejik durum, iç ve dış güvenlik de bunu gerekli görüyordu. 13 Ekim 1923`te TBMM`de kabul edilen tek maddelik bir yasa ile Ankara, yeni devletin başkenti olmuş ve böylece devlet merkezinin İstanbul olacağı yolundaki çekişmelere son verildiği gibi, Cumhuriyetin ilanı için de bir adım atılmıştır. Bu, aynı zamanda Milli Mücadele`nin başından beri uygulanan Ankara`nın İstanbul`a hakim olacağı esasının bir sonucu idi. |
--->: Ankara'nın Başkent Oluşu ( Genel Bilgi ) Ankara'nın Başkent Oluşu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 3. Maddesi "Başkent Ankara’dır" ve 4. maddesi ile bu hükmün "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" ibaresiyle Ankara "koruma ve kollama " zırhına bürünmüştür. Ankara, Anıtkabir’ le ve tarihsel göreviyle Cumhuriyet’ in simgesi olmuştur. Bu nedenle dokunulmaz bir kimliğe sahip yaşayan organizmadır. 1914-1918 yılları arasında olan l. Dünya Savaşı’nda müttefikleriyle birlikte Osmanlı Devleti de yenik sayılır. Bu nedenle yurdumuz düşmanlar tarafından işgal edilir. 15 Mart 1919’da İzmir, 16 Mart 1919’ da İstanbul fiili işgale uğrar. Yurdumuzun elden gittiğini gören Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, 16 Mart 1919’ da Bandırma vapuru ile İstanbul’ dan hareket ederek 19 Mayıs 1919’ da Samsun’ a çıkar. Bu çıkış Kurtuluş Savaşı’ nın başlaması anlamına geliyordu. Atatürk, 23 Temmuz 1919’ da Erzurum’ a, 4 Eylül 1919’d a Sivas’ a gitti. İllerde toplanan kongrelerde temsil heyetleri seçildi. Seçilenlerle birlikte Atatürk, Ankara’ ya hareket etti. 22 Aralık 1919’ da Mucur’ a gelen Atatürk geceyi burada geçirerek, ertesi gün temsilciler heyetini Ankara’ ya gönderir, kendisi de Hacıbektaş’ a hareket eder. 23 Aralık 1919 günü Hacıbektaş Veli Dergahı postnişini ve Mücahidin alayı komutanı A. Cemalettin Çelebi’yle görüşerek 6.000.000 (altı milyon) Alevi’ nin desteğini alır. 24 Aralık 1919 günü Ankara’ ya gelir. Milli kıyafetle seymenler karşılar. 23 Nisan 1920’ de Anadolu’ dan gelen halk temsilcileriyle Osmanlı Mebusan Meclisinden gelebilenler, Atatürk’ ün başkanlığında toplanarak TBMM’ ni kurarlar. 23 Nisan 1920’ den beri yeni Türk Devleti’ nin başkentliğini yapan Ankara o zamanki, Dışişleri Bakanımız olan İsmet İnönü ve 14 milletvekilinin verdiği yasa teklifi uzun tartışmalardan sonra kabul edilerek, 13 Ekim 1923’ te "Türkiye Cumhuriyeti’ nin başkenti" olmuştur. |
--->: Ankara'nın Başkent Oluşu ( Genel Bilgi ) Ankara'nın Başkent Oluşu ( Genel Bilgi ) Ankaranın başkent oluşu ile ilgili paylaşım için teşekkürler. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:10 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2