![]() |
Pyotr İlyich Tchaikovsky Biyografisi-Pyotr İlyich Tchaikovsky Hayatı Pyotr İlyich Tchaikovsky Biyografisi-Pyotr İlyich Tchaikovsky Hayatı (7 Mayıs 1840 yılında Votkins’de doğmuş, 6 Kasım 1893’de Petersburg’da ölmüştür) Çaykovski’nin acıklı hayatının filmcilere konu olması birtesadüf değildir. Çünkü yazdığı bir çok eserler arasında yedi senfoniden ikisi, doğru bir değerlendirmeye engel teşkil edecek derecede popüler olmuştur. Diğer taraftan hayatı birtakım uydurmalara yol açacak bir esrar perdesi altında kalmaktadır. Fıkra tarzındaki herşeyihttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpgbir kenara bırakarak Çaykovski’nin şahsiyetini tarihin çerçevesi içinde ciddiyetle incelemeye çalışmamız gerektir. Sadece Glinka ile başlayan Rus müziğinin temsilcisi olarak değil, aynı zamanda senfoni besteci olarak da tarihi bir mevkii vardır. Tıpkı Berlioz, Schumann, Brahms, Bruckner, Dvorak ve Cesar Franck’ta olduğu gibi Çaykovski’dehttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpgasrın senfoni çapında eser yaratma zevki tecelli etmiştir. Ancak bunu anladıktan sonra Çaykovski’nin bu alandaki payını ölçmek mümkündür. Çaykovski, zamanın bu yarışına ve gelişme cereyanlarına katılmayı hiç düşünmemişse de payı az değildir. Fakat şu iki noktayı hesaba katmalıyız: Birincisi, bu suretle ortaya çıkan Rus müziğinin henüz GENÇ olup batıdaki şümullü ve kesif ifade kudretini haiz olmaması, ikinsicisi ise daha Modernvyönlerde çabalıyan vatandaşlarının teşebbüslerine yanaşmayan Çaykovski’nin mutlaka Güzel olan müzikten başka birşey vermek istememesidir. Bu hususta kendi benliğini ifade etmek isteğiyle Schumann’a yakındı ve ancak ilhamın nuru ile heyecan duyan sanatkar ruhunun derinliğinden doğan müzik yazmaya gayter etti. Puşkin’in Eugen Onegin’inden lirik bir opera yapan Çaykovski bu şairin güzellik idealini seslerle aksettirdi. Fakat tsil ve ifade bakımından yenihttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpgtesirler ilave ederek ona romantizmin itirafçı ruhunun heyecanını verdi ve Rus hususiyetlerini de katarak diğer Rus bestecilerine yaklaştı. Çaykovski’nin şiddetli ve gürültülü hamlelerinden, geniş bir saha toplayan şehvetli hislerle dolu kısımlara anş olarak geçmek itiyatından korkmamalıdır. Eser bir bütün olarak yine mükemmel bir formun güzelliğinehttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpgbürünmüştür. Bilhassa orkestra eserlerinde fevkalade olan bu güzelliğin sihirine dinleyici meftun kalmaktadır. Bu güzellik, Çaykovski’nin kendi kendini anlattığı ve sonsuz yalnızlığını ifade ettiği yerlerde en çok belirmektedir. Yedi senfonisinden beşincisi ve kendisinin vasiyetnamesi ve Requiem’i denilen Pathetique adlı altıncı senfonisi müzik dünyasının benimsediği eserlerdendir. Dördüncü senfoni dehttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpgbuna layık olabilirdi. Bu yedi senfoni ile dokuz operasını, iki balesini, konçertolarıyla oda müziği eserlerini armoni ve yapılış bakımından tetkik etmek zamanı gelmiştir. Bu yapıldığı takdirde umulmayan sonuçlar elde edilebilir. Fakat şimdilik dünyanın meraklı rivayetler halinde devam ettirdiği ve eserlerinden okumaya çalıştığı hayathttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpghikayesiyle iktifa etmek zorundayız. Bu hikayede, Çaykovski’nin kendini tamamen müziğe vermeden önce memur olduğu, sonra Moskova konservatuarında öğretmenlik yaptığı ve bir zaman da müzik tenkitleri yazdığı şeklindeki olaylardan çok, evlilikteki bedbahtlığınahttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpgdair esrarlı şaiyalar, Nadjeshda von Meck ile olan dosrluğu ve çeşitli tahminler zikredilmektedir. Hatta Çaykovski’nin intihar ettiği bile söylendi. Fakat ispat edilemedi. (Ölümünün intihardan mı yoksa koleradan mı olduğu konumuz dışındadır). Dünya realitesi Çaykovski’yi korkutuyordu. Bu yüzden inzivaya çekildi ve kendi içine kapandı. Hayatının son yıllarıhttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpghuzursuzluk içinde geçti. Moskova ile Floransa, Simaki ile Bayreuth arasında mekik dokudu. (Bayreuth’da iken bütün iyi niyetlerine rağmen Wagner’in alemine intibak edemedi.) Mektuplarında vehttp://www.tualimforum.com/images/nkt.jpgyazılarında yeni bir devrin habercileri olan Debussy ve Busoni gibi iki ismin geçmesi ilgi çekici bir olaydır. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:47 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2