tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Engelliler ve Sanat (http://www.tualimforum.com/engelliler-ve-sanat/)
-   -   Abraham Lincoln Hayatı (Biyografisi) (http://www.tualimforum.com/engelliler-ve-sanat/35246-abraham-lincoln-hayati-biyografisi.html)

Okyanus 28.03.08 22:52

Abraham Lincoln Hayatı (Biyografisi)
 
Abraham Lincoln'un yaşamı
Abraham Lincoln, Amerika’nın büyük değişimlerden geçtiği bir dönemde yaşamıştı. Politik, sosyal, ekonomik ve teknolojik alanda durmaksızın yaşanan gelişmeler, ülkeyi hızla değiştirmekte, ama bunun yanı sıra, çatışan çıkarlar nedeniyle kutuplaşmaları da arttırmaktaydı. Çıkar çatışmalarının odağında kölelik müessesesi bulunmaktaydı. Yüzyıllardır, özellikle güney eyaletlerinde, Afrika’dan getirilen zenciler, köle olarak kullanılmakta, insanoğlu bir mal gibi alınıp satılmaktaydı. Ağırlıklı olarak pamuk tarlalarında kullanılan bu insanlar, en temel haklardan bile yoksun şekilde çalışırken, güney ekonomisinin hayati bir unsurunu da teşkil ediyorlardı.

Abraham Lincoln tarihe, köleliği ortadan kaldıran ABD Başkanı olarak geçmiştir. Lincoln siyah-adamın beyaz-adam ile eşit olduğu gibi bir fikri savunmuyordu. Başkan, zencilerin beyazlardan daha aşağıda olduklarını ve aynı haklara sahip olmamaları gerektiğini düşünüyordu. Fakat, siyahların da insan olduğunu, emeğin kutsal olduğunu ve bir insanın emeğinin karşılığını alması gerektiği yönündeki inancını ortaya koyması, güney eyaletlerinde ciddi tepki toplamaktaydı. Lincoln’un bu görüşünün, çocukluğunda ve gençliğinin bir kısmında tüm emeğinin, bir karşılık verilmeksizin babası tarafından istismar edilmiş olmasından kaynaklandığına inanılır.

Abraham Lincoln, 12 Şubat 1809 senesinde Thomas ve Nancy Lincoln’un evladı olarak Kentucky Eyaleti’nin, Hardin Ilçesinde dünyaya geldi. Thomas bir marangozdu ve babasının tüm serveti ölümünün ardından büyük ağabeyine kaldığı için, kendi başına zorluklarla biriktirdiği paralarla kendi çiftliğini kurdu. Ne var ki, o yıllarda Kentucky Eyaleti’nin kadastro sistemi oldukça ilkeldi ve mülk sınırlarının kesin tespit edilememesi sebebiyle sık sık sorunlar yaşanmaktaydı. Sahip olduğu iki arazinin tapusu Eyalet tarafından iptal edilince ailesi ile birlikte 1816 senesinde, hükümetin verilen tapuları garanti edebilmesi sebebiyle Indiana’ya taşındı. Abraham Lincoln bu taşınma olayına ilerideki yıllarda değinirken babasının "bir ölçüde köleliğe karşı olduğu için, ama esas itibarıyla tapu problemlerinden" dolayı taşındığını söyler.

Lincoln’lar Ohio Nehrini geçerek Perry Ilçesi, Little Pigeon Creek’de yerleştiler. O sıralarda aileleri Thomas, Nancy, genç Abraham ve ablası Sarah’dan oluşmaktaydı. Lincoln, 1859’da bu günlere ait düşüncelerini ifade ederken "Yeni evimize Eyaletin Birliğe yeni katıldığı dönemde yerleşmiştik. Oldukça vahşi bir bölge olan Indiana’da ormanlar hálá vahşi ayılar ve diğer hayvanlarla doluydu..." demektedir.

Arazinin tarıma açılabilmesi için Abraham ağaç kesme işine başladı. Oldukça genç olmasına rağmen iri yarı bir fiziği vardı ve 23 yaşına kadar elinden balta düşmeden sürekli çalıştı. Buna istisna olan durumlar ise tarlanın sürülme ve hasat mevsimleriydi. Gençliği kaslarını çalıştırıp aklını uyuşturacak kadar uzun ve oldukça zor şartlarda geçen Lincoln’un vücudu öylesine atletik ve güçlüydü ki, yıllar sonra ölümünün ardından otopsi yapan doktorlar buna dikkat çekmekten kendilerini alamamışlardı.

1818 yılında Abraham’ın annesinin "süt hastalığı"ndan ölmesinin ardından babası Thomas, Sarah Bush Johnston ile evlendi. Ancak trajediler Lincoln ailesinin peşini bırakmıyordu. 1828 yılında ablası Sarah, doğum yaparken can verdi. Bu iki ölümün Abraham üzerinde oldukça derin ve yaşamı boyunca iz bırakacak etkileri olmuştur. Onu tanıyanlarca da gözlemlendiği ve aktarıldığı şekilde Lincoln melankolik, çoğu zaman depresif ve ölüme eğilimli bir ruh haline sahipti.

EĞITIMSIZ BIR ÇİFTÇİ

Lincoln, gençliği boyunca neredeyse hiç öğretim görmemişti. "O günlerde insanı eğitim görmek için motive edecek pek bir şey yoktu" diye anlatırdı bu durumu. Tamamen kendi kendini eğitmiş olan Lincoln’un hiç öğretim görmediğine inanmak oldukça zordur. Hele onun Ingilizce’ye hakimiyeti, kitleler karşısındaki muhteşem konuşma yeteneği, başarılı politik ve avukatlık kariyeri düşünüldüğünde insan gerçekten hayret içerisinde kalır. O yıllarda Lincoln zamanının büyük bölümünü babası tarafından görevlendirildiği saban başında ya da ormanda ağaç keserek geçiriyordu. Oldukça çalışkan bir insan olan Abraham’ı babası zaman zaman komşularına da ırgat olarak kiralamakta, bundan elde ettiği gelirden ise ona tek bir cent bile vermemekteydi. Bir insanın emeğinin karşılığının bir başkası tarafından gasp edildiği bu durumun Lincoln üzerinde yarattığı infialin, onun kölelik karşıtı düşüncelerinin temelinde yatan unsur olduğu söylenebilir.

1830 senesinde Abraham’ın babası tekrar taşınmaya karar verdi ve aile bu sefer de Illinois Eyaleti’ne göç ederek Springfield’a yerleşti. Lincoln artık yirmi bir yaşındaydı. Ancak sonraki yıllarda ortaya koyacağı müthiş başarıların bir izini görmek, o yıllarda mümkün değildi. Gerçekten de çalışkan, güçlü kuvvetli, aklından ziyade pazılarıyla çalışan, bir yerleşimcinin tipik köylü çocuğuydu.

Bu yıllarda tekrardan babası için çalışmakla beraber, Abraham artık tek başına yoluna devam etmek, babasının yönetiminden bağımsız olmak için şiddetli bir istek duyuyordu. Politika ise onun içgüdüsel olarak yöneldiği bir alandı. Bu eğilimin ilk örneği ise 1830 yılında Springfield’ın içinden akan Sangamon nehrinin ıslah edilmesi ile ilgili olarak yaptığı spontane konuşmadır.

Abraham, 1831 yılında artık ebediyen babasının yönetiminden ayrılarak New Salem’e yerleşti. Eğitimsiz ve eski püskü giysiler içerisinde, hiç de başarılı bir politikacı adayı olarak gözükmüyordu. Bir bakkaliye dükkánında tezgáhtarlık yaparak hayatını kazanmaya başladı. Alçak gönüllü yaradılışının yanı sıra, o tarihlerde yerleşimciler arasında çok kıymet verilen iki özelliğe sahip olması ile kendini göstermeye başladı: Olağanüstü fiziksel güç ve eğlenceli hikáyeler anlatabilme özelliğinin yanı sıra espri yapma konusundaki becerisi. Bunlardan ilkini sergilediği bir durum, yerel gençlerin lideri konumundaki Jack Armstrong ile yaptığı güreştir. Neticesinde topluma kendini sevdirdiği bu mücadeleden sonra kendisine "Dürüst Abe" lakabı verilmiş ve Armstrong ile hayat boyu sürecek dostlukları başlamıştır. Bunun ardından yaşamının geri kalanında da sürdüreceği kendi kendini eğitme çalışmalarına, gramer dersleri alarak ve Shakespeare okuyarak başlamıştır.
1832 senesinde yeni memleketindeki popülerliğini Eyalet Meclisi’ne adaylığını koyarak sınadı. 1832 Mart’ında adaylığını ilan ettiği konuşmasında iç yapılanmayı ve eğitime vereceği desteği ön plana çıkardı. Genç Lincoln, en büyük arzusunun "hemşehrileri tarafından saygı görmek" olduğunu söyleyip, konuşmasını kendine has kederli üslubunu yansıtan bir ifade ile tamamladı: "Ancak, eğer benim kıymetli hemşehrilerim üstün öngörüleri ile beni arka planda tutmayı yeğleyeceklerse, bugüne değin yaşadığım hayal kırıklıklarıyla edindiğim bağışıklık sayesinde bu duruma çok fazla üzülmeyeceğimi ifade etmek isterim."



Bu dönemde Lincoln’un popülerliğini arttıran bir olay daha meydana gelmişti. Illinois Başkanı John Reynolds yerlilere savaş ilan etmiş, Abraham’ı da New Salem milis bölüğüne komutan olarak atamıştı. Daha sonraları bu olayı "o zamana değin en çok gurur duyduğum olay bu olmuştur" diye hatırlayacaktır.

Pek de gurur duyulamayacak bir durum olan bu savaş, Kara Şahin liderliğindeki 500 kadar Sac ve Fox yerlisinin açlıktan ölmemek için yerleşimci bölgelerinde mısır ekimi yapması sonucunda patlak vermiş, oldukça eşitsiz olan güçlerin mücadelesi sonunda bu yerliler Wisconsin’e kadar sürülmüş ve orada Kötü Balta Savaşı’nda hemen tamamı katledilmiştir. Lincoln, bu çatışmalarda fiili olarak bulunmamış, Ağustos ayında New Salem’deki seçimlere katılmak üzere geri dönmüştür. Ancak, dört koltuk için mücadele veren on üç kişi arasında sekizinci olabilmiş ve bu ilk politik denemesinde hüsrana uğramıştır. Abraham Lincoln'ün hayatı bir başarısızlıklar kitabıdır. İlk siyasî mücadelesinde mağlup olmuştu. Bir süre iktisadî sahada çalıştı. Yine başarısız oldu. Sevdiği kız öldü. O'na kavuşamadı. Evlendiği kadın hayatı boyunca Lincoln'e kederden başka bir şey vermedi. Devlet memuru olmak istedi, fakat bunu da başaramadı. Senato üyesi olmak istedi, olamadı. Başkan yardımcılığı için adaylığını koydu, kazanamadı. Fakat bütün bu başarısızlıklar sonunda o, yine Amerika'ya Başkan oldu. Bugün Amerikan kahramanı olarak hatırlanmaktadır.


Ne Kadar Başarısız Olursanız Olun Hedefinizden Wazgeçmeyin Bir Gün Mutlaka Emeklerinizin Karşılığını Alırsınız.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:17 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2