tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > SPOR AKTUALİTE > Fenerbahçe
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Fenerbahçe Fenerbahçe taraftarının köşesi,fenerbahçe spor kulübü hakkında genel bilgiler...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Fenerbahçe
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
513

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 26.03.10, 19:13   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Jaguar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 1.257
Konular: 1228
Puan Grafiği
Rep Puanı:4393
Rep Gücü:61
RD:Jaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
196 Mesajına 334 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Fenerbahçe

Başkanımız Aziz Yıldırım ve asbaşkanlarımız, spor kamuoyunu yakından ilgilendiren konular hakkında, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu, 1907 Tribünü'nde bir basın toplantısı düzendi. Medyanın büyük ilgi gösterdiği toplantıya yönetim kurulu üyelerimiz de katıldı. Toplantıyı Başkanımız Aziz Yıldırım'ın yanı sıra Başkanvekilimiz Nihat Özdemir, Asbaşkanlarımız Ali Koç ve Şekip Mosturoğlu gerçekleştirdi. Diğer yöneticilerimiz de dinleyici koltuklarından toplantıya katıldı.



Hakemliğin riskli olduğunu biliyoruz
İlk olarak hakem hatalarının anlatıldığı bir barkovizyon gösterisiyle başlayan toplantıda daha sonra söz alan Asbaşkanlarımızdan Ali Koç, "Kısa bir videoyla toplantıyı açmak istedik Bu toplantıyı yapıp yapmayı çok düşündük, değerlendirdik. Yapmamız gereken bir toplantıydı. İleri bir tarih olur mu diye düşündük ama Salı günü TFF Başkanının toplantısında Fenerbahçe ve bazı spor kulüplerinin hedef alınması üzerine, bu toplantı kararını aldık Üzüntülü günler yaşıyoruz ve derbi heyecanı da malum. O nedenle değerlendirmelerimizi sınırlı tutacağız. İleride futbol dünyamızda yaşanan çarpıcı gelişmeleri daha kapsamlı bir toplantıda ele alacağız" diye konuştu.
Daha sonra toplantı öncesi basın mensuplarına dağıtılan dosyaların içeriğini açıklayan Ali Koç, "Dosyada bir DVD var DVD 22 dakikalık bir çalışma. Bunda kendi maçlarımızda bizim aleyhimize yaşanan hakem hataları var. Bu sezon diğer kulüplerin de yaşadığı diğer ciddi hakem hataları mevcuttur. Ancak FBTV arşivlerinde bizim maçlarımız dışındaki kayıtlar tutulmadığı için bu DVD'de bunlar mevcut değil. Kuşkusuz bizim lehimize de olan hakem hataları söz konusudur. Bu çerçevede hakemlerimizin hata yapma hakkı olduğu ve saniyelik kararlar nedeniyle tolerans göstermemiz gerektiğini ve hakemliğin riskli olduğunu biliyoruz. Sadece bizim aleyhimize yapılan hataları eklediğimizde görüyoruz ki hakemlerimizin tarifi güç, düşük performansı lig sıralamasını etkiliyor. Türk hakem kurumunda ciddi bir zafiyet yaşandığı endişemiz var. Vahim hakem hatalarının yoğun bir şekilde yaşanması, ülkemizde doğal hale gelmesi, bu sorunlarım çözüme kavuşmaması, yönetiliş şekli, mağduriyeti olanların federasyonca ele alınış şekli ve hakemler için işleyen bir performans yönetiminin olmaması endişelerimizi artırıyor. O nedenle bunları sizle paylaştık. Bu dosyada eski bir federasyon çalışanının çarpıcı açıklamaları da vardır. Burada federasyon kurullarının işleyişi hakkında çarpıcı iddia ve ithamlar var. Dosyada ayrıca Fenerbahçe-Everton maçıyla ilgili bilgileri size sunacağız. Başkanımız Aziz Yıldırım'ın Gaziantep maçı sonrası neden PFDK'ya sevk edildiğini anlatan sevk yazısını da bu dosyada göreceksiniz"
dedi.

Yazılı metne bağlı kalacağım
Daha sonra söz alan Başkanımız Aziz Yıldırım, "Katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Konuşan Türkiye ama konuşmayan kulüp başkanları, yönetimleri ve taraftarlar. İşte manzara bu. Çünkü konuştuğunuz zaman hemen ceza alıyorsunuz. Haklarınızdan mahrum bırakılarak, takımınızla ilgili haklarınızı kullanamıyorsunuz. Şimdi arkadaşlarımın bu toplantıyla ilgili tavsiyeleri vardı. Bana yazılı metinden okumamı yoksa ceza alacağımı söylediler. O nedenle ben de ona bağlı kalacağım" diye konuştu.
Ancak bir iki konuyu eklemek istediğini belirten Aziz Yıldırım, Gaziantepspor maçı sonrası PFDK'ye sevk ediliş yazısını okuduktan sonra. "Disiplin kuruluna sevk edildiğimi tüm kamuoyu bilmektedir. Hafta arası yapılan yorumlarda hakem odasını bastığım, hakaretler ettiğim söylendi. Bu yazı bunların olmadığını gösterdi. Bu toplantıyı yapmamızda, federasyonun istifa etmesini sağlamak ya da herhangi bir tavır ve amacımız yok. Bir gazetede Adnan Polat, Sadri Şener, İbrahim Yazıcı ve Göksel Gümüşdağ ile buluştuğumuz ve federasyonu düşüreceğimiz yolunda bir haber var. Ben de Adnan ve İbrahim beyleri 1 aydır görmüyordum. Bursa'daki cenazede gördüm. Sadri Bey'i de geçen hafta başında özel işlerim nedeniyle gördüm. Göksel Gümüşdağ ile ise her gün her saat görüşüyorum" diye konuştu.

Kışkırtıcı bir restleşme
Başkanımız Aziz Yıldırım "Çarşamba akşamı, stadyumumuzda oynanan Ziraat Türkiye Kupası Yarı Finali'nde Manisaspor ile oynadığımız maç öncesinde taraftarımızın; merhum Özhan Canaydın adına sergilediği duygusal tavır çok önemliydi. Bu tavır; başta Fenerbahçe camiası olmak üzere tüm spor ailesinin, atılan her olumlu adıma olumlu bir adımla karşılık verdiğinin ve 'hak edene' şükran duygularını sınırsız olarak gösterdiğinin en açık kanıtıdır. Tüm spor ailesinin; birbirlerine taziyelerini ilettiği, birlik ve bütünlük içinde olduğu bu kederli günde Sayın Özgener'in, kulübümüzü ve diğer kulüpleri hedef alan açıklamalarını dinlediğimde; bu konuşmanın içeriğinden yalnızca benim değil, bu büyük ailenin tüm fertlerinin üzüntü duyduğunu düşünüyorum.
Açıkça görülüyor ki bu konuşma; yanlış bir zamanda, yanlış bir tavır ve içerikle yapılmıştır.
TFF Başkanı'nın; bulunduğu makamı ve temsil ettiği kurumun ciddiyetini yok sayarak; gazete ve internet yorumlarından edinilmiş eksik ve yanlış bilgiler ile oluşturulmuş yakışıksız ve gerçekdışı yorumlarda bulunmasını, spor camiasına yönelik kışkırtıcı bir restleşme olarak değerlendiriyoruz
TFF Başkanı; TFF Genel Kurulu'nu oluşturan kişilerin ortak iradesi ile seçilen, onlar adına Türk futbolunu yöneten ve tabi ki tüm bunların yanında onlara karşı sorumlu olan bir makamın başkanlığını temsil etmektedir.
TFF Başkanı'nın; kulüpleri, kulüp başkanlarını, yöneticilerini hedef alan onları itham eden konuşmaları, tüm futbol ailesini ciddi bir şekilde rahatsız etmiştir. Ben ve yönetim kurulum kulübümüz ile ilgili her türlü başarı ya da başarısızlığın hesabını TFF Başkanına değil kendi genel kurulumuza veririz.
Kulüp yöneticilerini; skor yöneticiliği ile itham eden TFF Başkanı, bizzat kendisi 2010 Dünya Kupası'na katılamamanın ve TFF'nin gösterdiği düşük performansın hesabını, Türk halkına ve TFF Genel Kurulu'na vermek yerine; fırsatçılık yapıp, kulüpler üzerinden yürüttüğü haksız ithamlar ve tartışma konularıyla başarısızlığını örtbas etmeye ve unutturmaya çalışmaktadır.
TFF Başkanı gündem değiştiriyor
Türk futbolunun kaynakları kullanılarak yapılan milyonlarca dolarlık harcamanın, organizasyonlar boyunca yüzlerce kişi ile yapılan seyahat masraflarının, hesabını verme sorumluluğunda ve zorunluluğunda olan TFF Başkanı'nın, gündem değiştirip, haksız eleştiriler yaparak bu sorumluluktan kurtulması mümkün değildir.
Sayın Özgener; yanlış bilgilerle dolu bir metin üzerinden yaptığı basın toplantısında; son dönemde futbol sektöründe yaşanan ve her biri birer skandal niteliğinde olan olaylara değinmeden; yalnızca takımların o anki performansları üzerinden bir futbol yorum programındaymışçasına değerlendirmeler yapmış ve bu toplantı 'sadece bir iktidar gösterisi' olmaktan öteye gidememiştir.
Sayılan sayılmayan goller, verilen verilmeyen penaltılar ile şampiyonun ve düşen takımların belirlendiği adaletsiz bir sistemde ortaya çıkan tablo kulüplerin çoğunu memnun etmezken; TFF Başkanı'nın bu gerçekler hakkında en ufak bir açıklama dahi yapmaması durumun ne denli vahim olduğunu açıkça göstermektedir.
TFF Başkanı özeleştiri yapabilmeli
Sezon başında bir takımın, Yönetim Kurulu kararı ile küme düşürüldüğü ve ligin 17 takımla devam ettiği, diğer bir takımın da küme düşüp düşmediğinin hukuki anlamda tartışma konusu yapıldığı, onlarca maçın ve spor adamının şike iddialarıyla savcılar tarafından sorgulandığı, yönetim zaafiyeti ve ortaya çıkan şiddet ortamının çözümüne yetmeyen mevcut yasaların tartışıldığı bir ortamda; TFF Başkanı'nın, 'Marka değeri, güven ve adalet ile ilgili söylemlerine dair tereddütler söz konusudur.
TFF Başkanı, bu konularda öncelikle öz eleştiri yapmalı, bunun hesabını kendine ve tüm spor kamuoyuna vermelidir.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, rahmetli Hasan Doğan'a duyduğumuz saygı ve güvenin devamında Sayın Özgener'e ve TFF'nin Yönetim Kurulu'na 6 delegemiz ile destek verdik. Bizim tarafımızdan hiçbir isim, Federasyon kurullarına önerilmedi. Bu dönemdeki beklenti ve şikayetlerimiz de; sadece gerekli gördüğümüz durumlarda ve usülüne uygun şekilde, TFF yönetimine iletildi.
Görmeyen, duymayan ve konuşmayan 3 maymun
Özetle, merhum Hasan Doğan'ın çok kısa bir sürede oluşturduğu güven ortamının devamını sağlayacağına inandığımız Özgener'e göreve gelişinden itibaren tam destek verdik. Ancak; söz verilen güven ortamının sürdürülememesi, futbolun geneline yayılan sorunların adeta kar topu gibi büyümesi, kulüplerin adaletsizlik konusunda hiçbir dönemde olmadığı kadar şikayette bulunmaları ve çözüme dair elle tutulur hiç bir icraatın yapılmaması bizi ne yazık ki bu noktaya getirmiştir. Kulüpler; TFF, Kurullar ve MHK hakkında hiçbir zaman bu kadar şikayeçi olmamıştır. TFF başkanlık makamı futbolu düzenlemek ve adaletli bir yönetim sağlamak yerine kulüplerin yaşadığı olumsuzluklara karşı adeta 'Görmeyen, duymayan ve konuşmayan 3 maymunu' oynamaktadır.
Hakemlik müesesesi gelişmemektedir
Bizler, Kulüp Başkanları olarak sorumlulara ulaşamamakta ve sorunlarımızı aktaramamaktayız. Fahiş hataların bu kadar sık olduğu, karar standartının bulunmadığı, kulüp başkanından taraftarına tüm spor camiasının feryat ettiği bir kaos ortamında, MHK Başkanı Oğuz Sarvan, ortaya cıkmamakta ve yapılan tartışmalara son verecek adımlar atmamakta; kendisine ulaşmak mümkün olmamaktadır. Öte yandan hakemler ile ilgili onlarca şikayete rağmen; hata yapan ve zaman zaman oyunun sonucunu etkileyen ve üstüne üstlük kendı hatalarını itiraf eden hakemler; bir hafta sonra hiçbir şey olmamışçasına bir başka karşılaşmada görevlendirilmektedir. Bu durum gösteriyor ki; 'Ceza olmayan bir düzende hata yapma hakkı olağan hale gelmektedir'. Hataları, yetersizliklerini kanıtlar boyuta ulaşan hakemler, kabiliyetli gençlerin önünü tıkamakta ve ülkemizde hakemlik müesesesi gelişememektedir.
Kulüpler Birliği Başkanlığı görevimi bırakma kararımı açıklamamın ardından, diğer kulüp başkanları ile yaptığım istişare toplantısında benim belirttiğime benzer sorunlar, kendileri tarafından da dile getirilmiştir. Bu sorunlar, TFF'ye iletildiğinde, kulüplerın genel şikayetleri konusunda adımlar atılacağının sözü verilmiş; ancak bu sözlerin de hiçbiri tutulmamıştır. Bu dönemde, Kulüpler Birliği Başkanı olarak dillendirdiğim ve çözüm aradığım konular, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün uğradığı haksızlıkların yanısıra birçok kulübün maruz kaldığı haksızlıklardır.
"Fener'e FIFA ayarı"
Gündemi meşgul eden olaylar karşısında, TFF tarafından geliştirilen tavır ve çözümler yasa ve talimatların gerekli kıldığı yaklaşımlara göre değil, basında yapılan yorumlara göre şekillenmektedir. Bu çelişkili ortamda; TFF bir yandan basına haber sızdırarak icraatlarına taban oluşturmakta bir yandan da belirli kişi ve düşüncelerin etkisi ile kararlar almaktadır. Örneğin; Haberturk Gazetesi'nde, 12 Ocak 2010 tarihinde; "Fener'e FIFA ayarı" başlığı ile yayınlanan haberin kaynağı olan federasyon gorevlisi, yer zaman ve kişi olarak TFF Başkanı'na tarafımızca bildirilmiştir ve bunun gibi daha onlarca örnek TFF Baskanı'nın bilgisi dahilindedır. Ancak, bu kişilerin hiçbiri hakkında, TFF Yönetimi herhangi bir işlem yapmamıştır.
Son olarak Gaziantepspor maçında, hakem odasını bastığım, hakemin şahsına yönelik hakarette bulunduğum ve bu şekilde hakemin maçı yönetmesine müdahalede bulunduğum bilgisi basına servis edilmiştir. Bu şekilde oluşturulan ortamdan yararlanarak Sayın Başkan da şahsıma yönelik ağır eleştirilerde bulunma fırsatını kullanmıştır. Oysa ki; TFF tarafından, bu konuda Kulübe gelen sevk yazısı içeriği sizlere dağıtılan basın kitinde yer almaktadır.
Bu yazının içeriği, basına sızdırılan bilgilerden son derece farklıdır. Konunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum.

'Kuvvetler ayrılığı prensibi' ihlal edilmektedir.
Benzer şekilde, maçlarda yaşanan saha olaylarının ardından kurul kararları medyayla paylaşılarak, verilecek cezalar ile ilgili kamuoyu hazırlanmakta; ahenkli kararlar verilmesi gerektiği gibi yanlış bir düşünceyle, kurullar iç içe çalışarak 'Kuvvetler ayrılığı prensibi' ihlal edilmektedir. Bugün, Türk futbolunda hukuk organlarına başvuru, 'sonucu baştan belli olan gereksiz bır formalite' anlamına gelmektedir. Bir televizyon programına katılan eski bir TFF çalışanı, yapmış olduğu önemli açıklamaların cümle aralarında bu durumu kamuoyuna aynen aktarmış ve söz konusu çarpık durumu doğrulayan itiraflar kamuoyu tarafından ne yazık ki görülmemiştir. TFF, konuya ilişkin yaptığı açıklamada sadece açıklamaları yapan şahısın kişiliği hakkında yorumlarda bulunmuş ancak gündeme gelen iddialara dair tek bir açıklama dahi yapmamasını son derece manidar buluyoruz.
Şu noktada tekrar hatırlatmak isterim ki; bu olumsuzlukları, sadece kulübümüzün hakları ihlal edildiği ve sadece biz mağdur olduğumuz için değil; tüm kulüpler adına adaletsizliğin son bulması, buna bilerek ya da bilmeyerek sebep olanların futbol ailesinden ayıklanması için dillendiriyorum. Burada sorumluluk, TFF yönetimine düşmektedir. Türk futbolu, sadece başkan tarafından Sırça Köşk'te oturularak haftanın yalnızca 3 günü İstanbul'a ugramak suretiyle yönetilemez. Türk futbolu, yılın 365 günü müşterek çalışma ile icraatlarda bulunmayı hakeden bir büyüklüktedir. TFF Başkanı, bu şekilde bir yönetim anlayışını benimsemez ise bu sorunlar daha da büyüyüp yumak olarak karşımızda durmaya devam eder.
Muhalafet etme hakkına müdahale
Resmi internet sitemizden yaptığımız basın açıklamalarımız; kurumsal kimliğimizin parçalarıdır. Açıklamalarımızın tamamı, Yönetim Kurulumuz tarafından imzalanmakta, hukuk süzgeçinden geçmekte ve bundan sonra yayınlanmaktadır. Bu açıklamaların kulübümüzü bağladığı tartışmasızdır. Sayın TFF Başkanı'nın bu açıklamalardan duyduğu rahatsızlık; onun çok sesliliğe tahammülsüzlüğün bir yansıması, karşı düşünce açıklama, muhalafet etme hakkına müdahaledir. TFF Kurulları'nın üyeleri ve hakemlerin kimlikleri gizli bilgiler olmayıp, herkes tarafından bilinmektedir. Adil karar verdiğini iddia edenlerin, kendileri hakkında yaptığımız açıklamaları 'Hedef gösterme' şeklinde nitelendirmeleri ve bundan endişe etmeleri yersizdir. Bu basit demagoji, verdikleri kararları kendi içlerine dahi sindiremeyenlerin sığındığı bir savunma aracıdır.
Bu noktada tribünden bir insanın atılmasına 100 bin lira ceza veren TFF'nin internetten kendileri aleyhine yapılan bir açıklamaya 50 bin lira ceza vermesi TFF'nin adalet anlayışının açık bir örneğidir.
Yargı mensuplarının verdikleri kararlar kesin, açık kararlardır. Bu kararların, Sayın Başkan'ın yaptığı şekilde kamuoyunda açıklamaya ve savunmaya muhtaç olması; açıklanan ve savunulan kararların sıhhatleri bakımından endişe vericidir. Bu açıklamalar ile ilgili asbaşkanımız Sayın Mosturoğlu sizlere bilgiler verecektir.
Sayın Başkan, yaptığı açıklamalar ile kulüplerin iç işlerine müdahale ettiğini, Genel Kurulları tarafından seçilmiş olan Kulüp Yönetimlerini, takımların milyonlarca taraftarı ile karşı karşıya getirdiğini görmelidir. TFF Başkanlık makamı, hizmet makamı olup, kulüpler ile mücadele ve çekişmede araç olarak kullanılamaz. Bu konuda Sayın Başkan'ın yapmış olduğu açıklamalar da malesef son derece yanlıştır.
Değerli arkadaşlar, burada yaptığım açıklamaların, tarihe not edilmesini istiyorum. Tamamen günü kurtarmayı amaçlayan, içerikten- nitelikten çok vitrine yönelik icraatlar ile Türk Futbolu bir adım ileri gidemez. TFF Başkanlık makamı, tabiatı ve niteliği gereği; saygıyı hakeden, ciddiyetle yönetilmesi gereken bir makamdır. Hiç kimse, içindeki iktidar ve güç bende hevesini tatmin etmek için bu makamı kullanamaz. Buna müsade edilemez.
Günü kurtaran Kararlar
TFF Başkanı'nın en önemli vazifesi; her kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, kesinlikle 'yasa ve talimatların gereğine uygun olarak' icraatte bulunmak ve bünyesindeki kurulların buna uygun şekilde çalışmasını sağlamaktır. Aksi takdirde, günü kurtarmak amacıyla alınan ve yanlızca belli bir kesim tarafından kabul gören kararlar; gelecekte ortaya çıkabilecek benzer durumlar için çözüm teşkil etmenin aksine durumu çözümsüzlüğe sürükler ve bu günlerde yaşadığımız kaos ortamı Türk futbolunu tamamen etkisi altına alır.

Hukuk organlarında kuvvetler ayrılığı ilkesi, adaletin teminatıdır. Bu ilkenin ihlali, adalet duygusunu yerle bir eder ve kurul kararlarının bozulmasına sebep olur.Yönetim organında ise istişare yapılarak alınan kararlar ve katılımcı yönetim anlayışı; futbol sektörünün sorunlarının çözümünde anahtar niteliğindedir. Bu bağlamda TFF yönetim kurulunda yer alan tartışmasız tüm kamuoyunun güvenini kazanmış, her biri vizyon ve misyon sahibi değerli yönetim kurulu üyelerinin federasyon yönetimine ve yapılan icraatlere katılımının sağlanması şarttır. Ancak bu şekilde 'Ben yaptım, oldu' anlayışı; ile ortaya çıkan sorunların önüne geçilebilir. Aksi takdirde bir kaç yorumcunun desteği futbol ailesinde günden güne artan genel memnuniyetsizliğin getireceği kaçınılmaz değişim hareketini durdurumaz.

Sayın Özhan Canaydın'ın vefatı sonrasında oluşan anlayış ortamını bozmamak ve haftasonu yapılacak derbi maçın da bu ortamda oynanması adına, detaylı açıklamalar tarafımızca ileri bir tarihte yapılacaktır. Bu noktada tespitlerimizi sezon sonunda sizinle yapacağımız buluşmada dile getireceğim.
Beni dinlediğiniz için teşekkürlerimi sunarım"

Federasyonun çelişkili kararları

Başkanımız Aziz Yıldırım'ın konuşmasının ardından Asbaşkanımız Şekip Mosturoğlu, federasyonun çelişkili karar ve uygulamalarını konu alan bir konuşma yaptı. Şekip Mosturoğlu şunları söyledi:

"PFDK'nın Sayın Özgener tarafından doğru kabul edilen kararı emsal olarak kabul edilirse, biletsiz olarak stada giren bir taraftar olaya mahal verirse verilecek olan ceza daha ağır olacaktır. Tribünden düşen seyircinin maçtan sonra biletsiz ve alkollü şekilde içeri girdiği göz önünde tutulursa verilecek cezanın ne olması gerektiğini kamuoyuna bırakıyoruz. Sayın Özgener'in doğru olarak kabul ettiği Everton kararı doğruysa güvenlik önlemlerinden dolayı ev sahibi takım sorumludur. Fenerbahçe – AZ Alkmaar maçındaki olayların da münferit kabul edildiğini söylemektedir Sayın Özgener. Bu bir UEFA Kupası maçıdır ve kararı da ancak UEFA verebilir.

Beşiktaş – Rizespor maçındaki kararın da emsal olamayacağı ifade edilmiştir. Bu kararın yönetim kurulu tarafından alındığını unutan Özgener, bunu hatırlayamamaktadır. Bunlar somut olarak Özgener'in bizi suçladığının tam tersine gerçeklerin çarpıtılmasının örnekleridir. Hukuk organlarının vermiş olduğu kurallar da oyun kurallarına dahildir. Görüntülerden ceza verilmesi de buna dahildir. Sezon başına bu çok açık biçimde ifade edilir ve sezon boyunca bu kurallar değişmez. Siz bir oyuncuya marka değerini düşürdüğü için ceza veriyorsanız başka bir oyuncuya da aynı cezayı vermelisiniz.
Geçen sezon Sabri Sarıoğlu bu yüzden ceza almıştır. Bu sene kurallarda değişiklik olmamasına rağmen Keita, Trabzonspor maçından sonra PFDK'ya dahi sevk edilmemiştir. Futbolcumuz Bilica Galatasaray maçından önce rakibe yumruk attığı ancak hakemin bunu görmediği gerekçesiyle PFDK'ya sevk edilmiştir. Yani görüntülerden ceza verilmiştir. Ancak maçtan sonra Bilica'nın hakemin görüş alanında olduğu ortaya çıkmıştır. Yapılan açıklamada cezanın atılan tekmelerden dolayı verildiği söylenmiştir. Bugüne kadar bu görüntüleri izleyen kimse bu tekmeleri göremedi ama PFDK görebildi. Alex, Büyükşehirspor maçında yaptığı hareketten sonra kırmızı kart gördü ve 2 maç ceza aldı. Bizim Tahkim Kurulu'na başvurumuz reddedildi. Benzer bi olaydan sonra Samsunsporlu bir oyuncuya da aynı ceza verildi. Samsunspor'un yaptığı itirazla ceza 1 maça indirildi. Bunun gibi kararları çoğaltmak mümkün.
Aralık başında bir kulüp başkanının kulübümüz adına sarf ettiğine dair yaptığımız başvuru aradan geçen 3 aya rağmen karara bağlanmamıştır. Şike ve Bahis manipülasyonları gibi davaların 6 ayda sonuçlandığı düşünülürse bu gibi basit bir davanın ne kadar zaman alacağını sizlerin yorumuna bırakmak istiyorum. Bugüne kadar PFDK'nın bütün kararlarını topluyorum, tamamı oybirliği ile alınıyor. Dünyada görüşmemiş biçimde bu arkadaşlar her konuda hemfikirler. Hiç görüş ayrılıkları yok. Bu çok ilginç. Tahkim Kurulu'na yaptığımız başvurularda verilen cezaların tümü lehimize çıkması gereken kararlar. Bir blok var ve bu blok hiçbir şekilde kararını değiştirmiyor. Kamuoyu bunları göremediği için bu konuda fikir sahibi de olamıyor.
Son örnek olarak, Diyarbakırspor'un Süper Lig'e çıktığı yıl o dönemki kulüp başkanı Federasyon Başkanına yönelik sözler sevk ediliyor. Kulüp Başkanı da PFDK'ya sevk ediliyor. Buna karşılık verilen cezanın ne derece uygulandığını herkesin takip etmesini istiyorum. Başkana verilen 21 günlük cezanın ne anlam ifade ettiğini de böylece anlarız"
Soru- Cevaplar

Toplantıda daha soru cevap bölümüne geçildi. Çeşitli medya kuruluşlarına mensup gazetecilerin sorularına Başkanımız Aziz Yıldırım ve yöneticilerimiz şu yanıtları verdi: Federasyonun cezaları yüzünden bu konularda konuşmaya devam edip etmeyeceği yönünde sorulan bir soruya Aziz Yıldırım, "Geçmişte olduğu gibi şimdi de gördüğümüzü söylüyoruz. Doğruyu söylüyoruz. Yalnız da kalabiliriz beraber de olabiliriz. Bizim burada anlatmak istediğimiz sadece Fenerbahçe'nin hakları değil, Beşiktaş, Galatasaray hepsi var. Ben sadece Fenerbahçe için değil tüm konuları tüm kulüpler için söylüyorum. O nedenle konuşmaya devam edeceğim. Cezadan da çekinmem. O nedenle doğru bildiklerimi söylerim, söylemeye de devam edeceğim" diye konuştu.

Federasyonun tüzüğü var
Bu toplantının yapılıp yapılmaması hakkındaki değerlendirmelerini anlatan ve TFF'de bir genel kurul isteyip istemedikleri yolundaki sorulara yanıtlayan Nihat Özdemir, "Bu toplantıyı yapıp yapmayacağımızı Özgener'in basın toplantısından evvel tartışıyorduk ve böyle bir toplantıyı yapıp yapmamayı düşünüyorduk. Onun bu toplantıyı yapmasından sonra bizim bu toplantıyı yapmamız gerekli oldu ve kamuoyundan beklendi. Federasyonla ilgili bir olağanüstü genel kurul yapılmasına kendi başımıza karar veremeyiz. Federasyonun tüzüğü var. Orada bu belli. Biz sadece Fenerbahçe Spor Kulübü'nün görüşlerini söyledik O nedenle tüm kulüpleri bağlayıcı şeklide görüş açıklamamız doğru olmaz" dedi.
MHK Başkanı çıksın, konuşsun, bir yorum yapsın
Gündeme getirdikleri sorunların çözüme kavuşmaması halinde ne gibi bir yol izleyecekleri sorulduğunda Aziz Yıldırım "Sorunlar birikince, soruna bir çözüm bulunur. Bu çözüm nasıl olur hep birlikte göreceğiz. Bu federasyonun kuruluşunda destek verdik. 6 oyumuz var. Rahmetli Hasan Bey'in devamı olarak gördük. Orada alınan, rahmetlinin koymuş olduğu bir vizyon vardı. O vizyonun devam etmesi için o zaman aramızda tartıştık ve oyumuzu verdik. Kayseri'de Roberto Carlos çekti ve penaltı verildi. Hiçbir yorum yok. Antep maçındaki aynı pozisyonun tekrarı. Bu konuyu gündemi taşırdığınız zaman 'Kayseri'de verilen penaltı yanlıştır. Yanlışı tekrar etmemek için tekrar Antep maçındaki penaltıyı hakem vermemiştir' deniyor. Hakemler bu konuda toplantı yapmışlar. Yani şimdi işler başka. Şimdi MHK Başkanı çıksın, konuşsun, bir yorum yapsın ve biz de hakkımızı ona göre arayalım. Ortaya çıksın konuşsun ve biz de anlayalım. Çünkü muhatap bulamıyoruz. Gitmek istiyorlarsa onlar giderler zaten. Bizim 6 oyumuz var. 6 oyla destekler veya desteklemeyiz" dedi.
Sezon başında gündeme getirdiği menajerlerin şimdi şike soruşturmasında yargı sürecinde olduklarının hatırlatılması ve MHK Başkanı ile ilgili sorular karşısında ise Başkanımız Aziz Yıldırım "Menajerler hakkında yargı gereğini yapacaktır. Şahıslarla sorunumuz yok, işleyişle sorunumuz var. Buraya gelen kişi yetenekliyse biz saygı duyarız. Biz 'Oğuz Sarvan yetersiz, ortada oturamaz' demiyoruz. Ama kendisi ortada yok biz daha o konuya gelemedik" diye konuştu.

Adım atması gereken taraf Futbol Federasyonu'dur
Atılana olumlu adımlara aynı şekilde karşılık verileceğini belirten Şekip Mosturoğlu, "Atılan her olumlu adıma olumlu adımla karşılık verileceğini söyledik. Bu, bugünkü konuşmanın da özüdür. Adım atması gereken taraf Futbol Federasyonu'dur. Atılan adımlara bakacağız. Yoksa demokratik kurallar işleyecek. Ona da futbol ailesi karar verecek" dedi.
Tüm kulüplerin ortak iradesiyle ortaya çıktı
Kulüpler federasyon arasında yaşanan olayların kısa geçmişini anlatan Şekip Mosturoğlu, "Devre arasına henüz girmiştik. Kulüpler Birliği bir toplantı yaptı. Temel konularda, hakem hataları ve atamalarındaki kriterlerde MHK'ya duyulan endişede görüş belirtildi ve toplantı şu şekilde bitti: MHK; ortak bir toplantıya davet edildi. Bu tüm kulüplerin ortak iradesiyle ortaya çıktı. Biz daha yemeğin hangi çatı altında yeneceğine karar veremedik" diye konuştu.
Ben 2 sene daha buradayım
Bu toplantının düzenlenmesindeki amacın kendisinin verdiği 3 yıl şampiyonluk sözü ve Fenerbahçe'nin şampiyonluğunun tehlikeye girmesi yolundaki bir soru karşısında ise Başkanımız Aziz Yıldırım, "Aziz Yıldırım ve arkadaşları Fenerbahçe genel kurullarına her zaman cevap verirler. 3 yıl şampiyonluk dedik, onun de hesabını veririz. Ben bunları hem yaş olarak, hem de tecrübe olarak aştım. Ben 2 sene daha buradayım. O nedenle rahat olun" diye konuştu. Aynı soruya Nihat Özdemir, " Bizim yaptığımız açıklamaları göz önüne getirirseniz, sadece bugünkü durumu değerlendirmediğimiz gerektiğini derbinin bundan etkilenmemesi gerektiğini söyledik. Bu toplantıyı yapıp yapmamayı çok düşündük. Sayın Özgener bu toplantıyı yapmasaydı, biz de yapmayacaktık O toplantıdan sonra bu toplantıyı yapmanın şart olduğunu düşündük" diye yanıt verdi.

Biz o tarzı benimsemedik

Buna benzer açıklamaların daha önce de başka kulüplerce yapıldığının hatırlatılması ve tüm kulüplerin ortak bir açıklama yapmayı düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda ise Şekip Mosturoğlu, "Barkovizyon gösterisini hazırlarken, geçmişte yapılan buna benzer şeylerin hiçbir tanesini örnek almadık. İzlediğiniz görüntüler tamamen artı ve eksi eşleşmiş görüntülerdir. Biz o tarzı benimsemedik. Bu konuda hep birlikte bakarak bir karar verilir" diye konuştu.


--------------Tualimforum İmzam--------------

jaguar
Jaguar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Jaguar Kullanıcısına bu mesajı için teşekkür eden üyeler:
Cevapla

Tags
fenerbahce


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Fenerbahçe Duvar Kağıtları 2012 - Fenerbahçe Wallpaper ASYA Wallpaper-Duvar Kağıtları-Ekran Koruyucu 1 22.04.15 14:39
Fenerbahçe Şampiyonluk Marşı 2014 - Ölümsüz Fenerbahçe 2014 Fenerbahçe Marşı ASYA Fenerbahçe 0 27.04.14 22:27
Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi Yarı Final İkinci Maçı Sonucu - Benfika Fenerbahçe Maç So Kartal Fenerbahçe 0 02.05.13 13:40
Fenerbahçe Ekrankoruyucular-Fenerbahçe Wallpaper Mavi Lord Wallpaper-Duvar Kağıtları-Ekran Koruyucu 5 30.09.12 13:05
Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos, Ankaragücü maçı sonrası Fenerbahçe' Jaguar Fenerbahçe 0 13.12.09 13:15


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:14 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2