tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Hobiler (http://www.tualimforum.com/hobiler/)
-   -   Ebru Sanatı ve Sergi (http://www.tualimforum.com/hobiler/1021-ebru-sanati-ve-sergi.html)

Başak 12.02.08 00:01

Ebru Sanatı ve Sergi
 
Türk-islam sanatlarindan en önemlilerinden biri olan ebru, bir anlamda su üzerine desen çizmek ve bunu kagit üzerine aktarmaktir. Günümüzde duvarlari süsleyen ebrunun Osmanli döneminde kullanilis gayesi kitaplari ve hat yazilarini süslemekti.

Ebrunun tarihi konusunda pekçok farkli görüs vardir. Bazi uzmanlar ebruyu Japonlarin Suminegashi sanatina dayandirmak isteselerde, yapilis tarzi ve kullanilan materyaller anlaminda klasik ebrudan çok farkli oldugu görülmektedir. Eski bir japon hikayesine göre, bir japon yazi ustasi firçasini suda temizlemeye çalisirken suyun üzerinde bazi sekiller olustugunu görmüs ve böylece “suminegashi” nin temelleri atilmistir. Türk-islam dünyasina dönecek olursak, günümüze kadar gelebilen ilk ebrulu kagitlar XVI.yy’a aitirler. Bazi arastirmacilar XV.yy’a ait Topkapi Sarayi’nda çok güzel ebrulu kagitlar yapildigini ve Almanya’ya ebru ihraç edildigini ifade etseler de ne yazik ki bunu kanitlayacak yeterli belge bulunmamaktadir. Osmanli dönemine geldigimiz zaman ise ebrunun pek çok yerde ve özellikle matbaa yanlarinda yapildigini bilmemize karsin ne yazik ki ustalarin isimlerini saymak çok zordur. 1773 yilinda Hoca Pasa yangini esnasinda ebrularini kurtarmaya çalisirken vefat eden Hatip Mehmet Efendi kendi ismiyle anilan “Hatip Ebrusu” nu ilk yapan kisi olarak kabul edilir. Bu dönemden sonra ebru kagidinin içerisine çiçeklerde girmis ve Necmeddin Okyay ile Mustafa Düzgünman tarafindan çiçekli ebru klasik bir forma ulastirilmis ve günümüzdeki pekçok ebru sanatçisini da etkilemistir.

Ebru sanatçilari kendi içlerinde iki gruba ayrilirlar. Necmeddin Okyay, Mustafa Düzgünman ve onlarin ögrencilerinden icazet veya ders alan ögrencilerin devam ettirdikleri geleneksel ebrucular ve modern resim sanatlariyla beraber ebru sanatinda (kullanilan materyal ve desenler açisindan) bazi degisiklikler yapmaya çalisan modernist ebrucular. Geleneksel ebruda ziyadece çiçekler ve battal kökenli ebrular kullanilirken, modern ebruda hayvan figürleri de ebru sanatinin içerisine sokulmaya baslanmistir. Geleneksel ebruda dogallik önplanda tutulmakta iken, modern ebruda kagidin görüntüsü içerisinde hiçbir bosluk birakilmamaya çalisilan baski kagitlari görüntüsünü almistir. Her iki okulda günümüzde etkinligini sürdürmekte ve ögrenciler yetistirmektedir.

Ebru kagidi, üzerindeki desenlere göre farkli sekillerde adlandirilir. Ebru taniminda da belirttigimiz gibi su üzerinde boyalari yüzdürme ve bunlari kagida aktarma sanatidir. Fakat saf su içerisine boya atilacak olursa boyalarin dibe çökecekleri görülür. O halde boyalari suyun üzerinde yüzdürmek için bir yogunlastiriciya ihtiyaç duyulmaktadir. Diger taraftan su üzerinde yüzdürelen boyalarin kagida aktarimini saglayabilmek için bir yapistiriciya ihtiyaç duyulmaktadir. Bu da -her ne kadar farkli materyaller kullanilsa da- genellikle Kitre’dir. Geven isimli bir bitkinin reçinesi olan kitre yapistirici özelligine sahiptir ve baslangiçta sert tabakalar halinde olmasina karsin, suyla temas etmeye basladiginda yavas yavas yumusar ve yapilan “geçirme islemlerinden” sonra suyla homojen bir sekilde karismaya baslar. Bahsettigimiz geçirme islemi bir torba araciligiyla suyun içerisinde birakilip iyice yogunlasan kitrenin bir torbadan sikilarak süzülmesidir. Böylece kitre ve su karisimi inceltilmektedir. Ebrunun ne kadar net görülmesi istenirsen kullanilan su yogunlastiricisinin o kadar inceltilmesi gereklidir. Kitre yerine salep gibi baska yogunlastiricilarin da kullanilmasina karsin, en yogun olarak kullanilan kitredir.

Ebru üzerine alinacagi kagidin, ebadina uygun ve hatta kagittan bir iki santim daha genis bir teknede yapilir. Tekneden kasdimiz yaklasik 5 santimetre yüksekliginde ve suyun disariya tasmayacagi bir kaptir. Bu kaplar plastik, tahta, çinko gibi materyallerden yapilmis olabilir. Önemli olan kitre-su karisimiyla kimyasal herhangi bir reaksiyona girmeyecek bir kap olmasidir.

Inceltilen kitre-su karisimi kaba aktarildiktan sonra, sigir ödü ile kivamlandirilmis boya at kilindan yapilmis firça yardimiyla teknenin üzerine serpilir. Burada esas olan nokta boyanin homojen dagitilmasidir. Bu sekilde üst üste atilan boya çesitli ebatlarda hazirlanmis ignelerle sekillendirilir ve istenilen ebadlarda kesilmis kagitlara mümkün oldugunca düzgün bir sekilde alinir. Bu noktada önemli olan kagidin içerisinde hava kabarcigi birakilmamasidir.
Ebruda kullanilan boyalar temel olarak dogal boyalardir. Bu boyalari üç kisimda toplamak mümkündür: Toprak boyalar (topragin bol su ile karistiriliip süzülmesiyle yapilan boyalar), oksit boyalar (demir pasi olarak da adlandirilabilir), pigment boyalar (kimyasal boyalardir). Bu üç tip disinda kalan Lahor, ebrunun temel boyalarindan biridir. Ebruda yag ihtiva ettigi için hayvansal ve bitkisel boyalar tercih edilmez. Çivit mavisi rengi veren Lahor ise bir istisnadir. Pakistan’da üretilen Lahor, bitkisel kökenli bir boya olmasina karsin, uzun bir süreç sonucunda ebru için kullanilabilir yogun bir boya haline getirilmektedir. Ebruda kullanilan diger bir önemli malzeme ise at kilindan olusturulan firçalardir. Firçalar eli acitmayacak ve çok esnek olmayan bir agaçtan yapilmalidir. Bunun için en ideali de gül ve yasemin dalidir. Düzgün kesilmis dallarin etrafina misina ile tutturulan at killari yogunluklarinin fazla veya çok olmasina göre farkli ebru türlerinde kullanilir. Eger çapça genis boyalar kullanilacaksa seyrek sarilmis bir firça, eger serpme yapilacaksa sik sarilmis bir firça kullanilir.

Ebru tekne üzerinde desenlendirilmesine göre adlandirilir. Firça ile tekneye serpilen ebrunun hiçbir müdahale olmadan kagida alinmasiyla “Battal Ebru” olusur. Ebrunun temel formu battaldir. Takim olusturulan boyalar (Ebruda bir boyanin kendi rengi ve su ile od ilavesiyle daha açik bir ton yakalanabilir. Bu sekilde çift kullanilan boyalara takim boyalar ismi verilir) eger üzerinde herhangi bir oynama yapilmadan kagida aktarilirsa bu tarza “Tarz-i kadim” ismi verilir. Battalin üzerine boyalar daha siki ve çapça daha küçük (0.5 cm kadar) atilirsa buna “Serpmeli battal” ismi verilir. Eger ignelerle suyun yüzeyindeki boya hareket ettirilir ve saga sola dogru çekilirse, ebru “Gelgit ebrusu” olur. Eger sag sola taranmasi yerine diyagonal hareketler veriliyorsa bu form “Sal ebrusu” adini alir. Bu türleri istenilen sekilde çogaltmak mümkündür. Sal üzerine serpmeli ebru yapilirsa bunun ismi “Serpmeli sal ebrusu” olur.

Çiçekli ebrularda ise genel olarak zemin takim boyalardan olusturulan batta ebrusudur. Battal üzerinde stilize edilmis çiçek igneler sayesinde form kazanir. Necmeddin Okyay ve Mustafa Düzgünman ile gelisen ve olgunluguna kavusan çiçekli ebrularda genellikle sümbül, lale, gelincik, menekse ve papatya gibi çiçekler kullanilir. Özellikle de günümüzde gül ebrulari revaçtadir. Istenilen herhangi bir çiçegi iki boyutlu hale getirip ebruya aktarmak mümkündür.


Hayatın yüreğine dokunduğunda, her şeyde bir güzellik bulacaksın.




Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:26 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2