tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   İç Hastalıklar ( Dahiliye ) (http://www.tualimforum.com/ic-hastaliklar-dahiliye/)
-   -   Lösemi Hastalığı Teşhis ve Tedavisi Genel Bilgi (http://www.tualimforum.com/ic-hastaliklar-dahiliye/6534-losemi-hastaligi-teshis-ve-tedavisi-genel-bilgi.html)

Eylül 03.07.08 22:28

Lösemi Hastalığı Teşhis ve Tedavisi Genel Bilgi
 
Lösemi Hastalığı Teşhis ve Tedavisi Genel Bilgi

Lösemi Nedir
Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci olarak, bu tür özellikler taşıyan hücreler aşırı bir miktarda çoğalmaya devam eder.

Lösemi kan hücrelerinin kanseridir. Lösemiyi anlayabilmek için normal kan hücrelerini ve lösemi ortaya çıkınca nelerin değiştiğini kısaca gözden geçirmek gerekir:

Kan, plasma adı verilen bir sıvı içinde üç farklı hücre içeririr. Her bir hücrenin kendine özgü görevleri bulunmaktadır.

Beyaz hücreler (akyuvarlar, lökositler): Bedenin mikroplardan kaynaklanan hastalıklara (enfeksiyonlara) ve diğer hastalıklara karşı direnç kazanması için bağışıklık sistemine yardımcı olur.

Kırmızı hücreler (alyuvarlar, eritrositler): Akciğerlerden aldıkları oksijeni bedenin tüm dokularına taşırlar. Buradan karbondiyoksiti alarak akciğere ulaştırırlar. Kana rengini veren hücreler de alyuvarlardır.

Trombositler: Kanamanın kontrol altında tutulabilmesi için gereğinde pıhtı tıkaçları oluştururlar.

Lösemi Hücreleri

Lösemi ortaya çıktığında beden anormal sayıda anormal kan hücresi üretir. Çoğu lösemi tipinde bu anormal hücreler akyuvarlarlardır. Lösemi hücreleri normal kan hücrelerinden farklı görünümdedir ve uygun biçimde işlev görmezler.

Lösemi Tipleri

Löseminin pek çok farklı tipi vardır. İki özelliğe göre gruplanırlar: İlki hastalığın gelişmesi ve ilerlemesindeki hız. İkincisi de löseminin hangi kan hücresinden ortaya çıktığı.

Löseminin ortaya çıkış ve ilerleme hızına bağlı olarak "akut lösemi" ve "kronik lösemi" tanımları kullanılır. Akut lösemide anormal hücreler genellikle olgunlaşmamış durumdadır ve sahip oldukları görevleri yerine getiremez. Anormal hücre sayısı hızla artar ve hastalık ilerler. Kronik lösemide de olgunlaşmamış hücreler bulunmaktadır ama lösemili hücrelerin çoğu olgunlaşmıştır ve normal işlevlerinin bir bölümünü yerine getirirler. Hücre sayısındaki artış ve hastalığın ilerleme hızı akut lösemiye göre daha yavaştır.

Lösemi genellikle iki farklı hücreden ortaya çıkar: Bunlar "lenfoid" ve "myeloid" hücrelerdir. Lösemi, bunlardan hangisine bağlı olarak ortaya çıktığına göre "lenfositik lösemi" ya da "myeloid lösemi" olarak adlandırılır.

Sonuç olarak lösemilerin büyük bir bölümünü 4 tip altında toplayabiliriz:

Akut lenfositik lösemi (ALL): Erken çocukluk döneminde en çok görülern lösemi tipidir. Ayrıca 65 yaş üstü ileri dönemde ortaya çıkabilir.

Akut myeloid lösemi (AML): Hem çocuklarda hem erişkinlerde görülür. Bazen akut lenfositik-olmayan lösemi (ANLL) olarak da adlandırılır.

Kronik lenfositik lösemi (KLL): Genellikle 55 yaş üstü erişkinlerde ortaya çıkar. Daha gençlerde de görülebilir. Ancak çocukluk döneminde hemen hiç karşılaşılmaz.

Kronik myeloid lösemi (KML): Genellikle erişkin yaşlarda görülür. Çocukluk çağında görülen lösemilerin çok küçük bir bölümünü oluşturur.

Belirtileri

Löseminin en sık karşılaşılan bazı belirtileri şunlardır:

Ateş, titreme ve diğer grip benzeri semptomlar
Zayıflık ve yorgunluk
Sık enfeksiyon
İştah ve/veya kilo kaybı
Lenf bezleri (bezeler), dalak ve/veya karaciğerde şişlik (büyüme) ve ağrı
Normalden daha kolay biçimde bedende morluk ve/veya kanama olması
Cilt altında küçük kırmızı noktacıklar (peteşiler)
Diş etlerinde şişlik ve kanama
Kemik ve eklem ağrıları


Akut lösemilerde merkezi sinir sisteminin etkilenmesine bağlı olarak başağrısı, kusma, bilinç bulanıklığı, havale gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Kronik lösemi cildi, merkezi sinir sistemini, sindirim sistemini, böbrekleri ve testisleri etkileyebilir ve bunlara bağlı belirtiler ortaya çıkabilir.
Bu şikayetlerin sadece lösemide ortaya çıkmadığı unutulmamalıdır. Teşhisi sadece doktor koyabilir. Bu nedenle her türlü şüphede mutlaka doktora danışılmalıdır. Bu tutum hem yanlış fikirlerin yerleşmesini önleyecektir hem de hastalıkların erken tanısına katkıda bulunacaktır.

Tanı

Doktor hastasının şikayetlerine göre sorular sorarak ve muayene ederek bir ön fikir oluşturmaktadır. Doktor, muayenede karaciğerdeki, dalaktaki, cilde yakın lenf bezlerindeki büyümeyi saptayabilir.

Kan testlerinde hücrelere ilişkin sayısal bilgilerin öğrenilmesi, ve hücrelerin mikroskop incelenmesi önemli bilgiler sağlar. Kemik iliğinden alınan örneklerin mikroskop altında değerlendirilmesi de çok değerli bir inceleme yöntemidir. Bu yönteme "kemik iliği biyopsisi" (ya da "kemik iliği aspirasyonu") denir.

Gerekli görülmesi durumunda omurilik aralığından bir iğne ile girilerek, merkezi sinir sisteminin çevresini saran sıvıdan (beyinomurilik sıvısından) bir miktar örnek alınarak incelenir. Bu işleme "lomber ponksiyon (LP)" denmektedir.

Hastalığın varlığı ve/veya yaygınlığının anlaşılmasında tüm görüntüleme yöntemleri de yardımcıdır.

Tedavi

Lösemi tedavisi karmaşıktır ve genellikle bir ekip işi olarak kabul edilir. Bazı temel uygulama protokolleri bulunsa bile tedavi hastaya, ihtiyaçlarına ve lösemi tipine göre farklılıklar göstermektedir. Tedaviyi yalnızca lösemi tipi değil, lösemi hücrelerinin belli özellikleri, hastalığın yaygınlığı ve bu hastanın lösemi nedeniyle daha önce tedavi alıp almadığı gibi faktörler de belirlemektedir. Tedavi aynı zamanda hastanın yaşı, belirtileri ve genel sağlık durumuna da bağlı olmaktadır.

Lösemi tanısı konduğunda hastanın bir şok ve yoğun bir gerginlik ve üzüntü yaşadığı bilinmektedir. Bu duygular hastanın hekimiyle ve sağlık ekibiyle uygun ve olması gerektiği gibi bir tedavi ilişkisi kurmasını güçleştirebilir. Hastanın yakın çevresinin ve sağlık ekibinin bu durumu bilerek hastayı destekleyici ve güçlendirici bir ortam yaratması son derece önemlidir.

Lösemisi olan hastaların büyük bir çoğunluğu ilaç tedavisine ('kemoterapi') alınır. Bazılarına ayrıca radyoterapi ve/veya kemik iliği transplantasyonu veya immunoterapi uygulanır. Bazı durumlarda dalağın alınması (splenektomi) da tedavinin bir parçası olabilmektedir.

İlaç tedavisi (kemoterapi) kanserli hücrelerin yok edilmesi için bazı ilaçların kullanılması demektir. Lösemi tipine bağlı olarak tek bir ilaç kullanılabileceği gibi birden fazla ilaçtan oluşan kombinasyon tedavileri de vardır.

Kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar ağızdan alınır. Ancak ilaçların çoğu damaryolundan verilmektedir. Bu amaçla çoğunlukla uygun bir toplardamara bir kateter yerleştirilmektedir. Bu kateter yolu ile sık tekrarlanacak damar enjeksiyonlarının verebileceği rahatsızlık en aza indirilmektedir.

Kemoterapi çoğunlukla döngüsel olarak verilir: yani bir ilaçla tedavi dönemini ilaçsız bir iyileşme dönemi, bunu da sonra yeniden ilaçlı dönem izleyebilir.

Işın tedavisi (radyasyon tedavisi, radyoterapi) bazı tür lösemilerde ilaç tedavisi ile birlikte kullanılır. Yüksek enerjili ışınlar kanserli hücrelere yönlendirilir ve hücrelerin büyümeleri engellenir. Başlıca iki türlü uygulanabilir. Bazı hastalarda bedenin seçilen özel bir bölgesine, örneğin dalağa ışın uygulanır. Bazı durumlarda tüm beden ışın tedavisine alınır, bu uygulama genellikle hastanın kemik iliği transplantasyonuna hazırlandığı dönemde yapılır.

Kemik iliği transplantasyonunda lösemiye yol açan kemik iliği yüksek doz ilaç ve ışınla ortadan kaldırıldıktan sonra yerine sağlıklı bir kemik iliği dokusu konur. Bazı hastalar için gerekli görülen bu uygulamada kemik iliği bir vericiden sağlanabildiği gibi hastanın kendi kemik iliği de kullanılabilmektedir.

İmmunoterapide (biyolojik tedavi) bedenin kansere yanıtını oluşturan bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar kullanılmaktadır.

http://img86.imageshack.us/img86/5676/quotemf5.gif


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:18 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2