![]() |
İstanbul Hisarları İstanbul Hisarları Anadoluhisarı Yedi dönümlük alanı kaplayan ve bulunduğu mevkiye adını veren bu hisar, 1395 yılında Osmanlılar'ın ileri bir karakolu olarak Sultan I. Beyazid (Yıldırım) tarafından yaptırılmıştır. Bu yapıya II. Mehmed (Fatih) Devrinde "Hisarpeçe", depo ve bazı ikametgah amaçlı yapılar eklenmiştir. 1928 yılında Kandilli Belediyesi tarafından bazı küçük onarımlar yapılmıştır. 1991-1993 yılları arasında Kültür Bakanlığı tarafından bazı onarımlar yapılmıştır. Bugün Anadoluhisarı, Beykoz Belediyesi sınırları içinde yer almaktadır. Hisarda taşınır kültür varlığı bulunmamaktadır. Ziyarete açılmamıştır. İstanbuldaki en eski Türk eseridir.Bulunduğu semte adını verilmiştir.Boğazın en dar yerinde bulunan hisar, geçişleri konturol altına almayı amaçlamaktadır. Güzelce Hisar ve yenice Hisar adlarıyla da anılır. Rumeli Hisarıyla karşı kaşıyadır. Cumhuriyet döneminde müzeleştirilmiştir. Rumeli Hısarı Sarıyer İlçesi sınırları içinde ve bulunduğu mevkiye adını veren hisar, otuz dönümlük (30.000 m²) bir alanı kapsamaktadır. Anadolhisarı'nın karşısında İstanbul Boğazı'nın , en dar ve akıntılı (600 m.) kısmında inşa edilmiş muhteşem bir anıt-eserdir. Bölgenin ve civarın antik devirde "Hermaion" adıyla anıldığı bilinmekte ise de, tarihçi Dukas bundan söz etmemekte ve hisar yeri olarak "Sostenion" un (İstinye) aşağısında, Fonea adıyla bilinen bir dağın yamacını göstermektedir. Rumelihisarı'nın adı: Fatih vakfiyelerinde Kulle-i Cedide; Neşri tarihinde Yenice-Hisar; Kemalpaşazade, Aşıkpaşazade ve Nişancı tarihlerinde Boğazkesen Hisarı olarak geçmektedir. Bu adı Dukas karıştırarak Kefalokoptis biçiminde kullanmışsa da, ondan başka hiç kimse bu adı kullanmamıştır. Büyük Zağanos Kulesi ile Küçük Zağanos Paşa Kulesi'nde yer alan iki kitabeye göre hisar, takriben dört ay gibi kısa bir sürede yapılmıştır. Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki "Şerh-i Tecriyd-i Ataik" adlı eserde ise eserin (139) günde bitirildiği kaydı vardır. Yapımda kullanılan keresteler İzmit ve Karadeniz Ereğlisi'nden; taşlar Anadolu'nun değişik yerlerinden ve spoliler (devşirme parça taş) çevredeki harap Bizans yapılarından elde edilmiştir. Bazı tarihlerde yapımında 1000 usta, 2000 amele ve çok sayıda nakliyeci biçiminde yuvarlak rakamlar geçmekte ise de, Mimar E.H. Ayverdi yüzeysel hesapla bunu 300 usta, 700-800 amele ve 200 arabacı, kayıkçı, nakliyeci vd. taife olarak yazmaktadır. 60.000 m² alanı kapsayan anıtın kargir hacmi yaklaşık 57.700 m³ tür. Dağ Kapısı, Dizdar Kapısı, Hisarpeçe Kapısı ve Sel Kapısı olmak üzere dört esas ve Mezarlık Kapısı adında bir tali kapısı vardır. Saruca Paşa, Halil Paşa ve Zağanos Paşa adlarında üç büyük ve küçük Zağanos Paşa adında bir ufak toplam dört kulesi; 13 adet irili ufaklı burcu bulunmaktadır. Biri tıkalı iki su mecrası, ikisi kaybolmuş üç çeşmesi vardır. Camiden günümüze yalnızca yıkık minaresi kalmıştır. Yapı, 1509 depreminde büyük zarar görmüş ancak hemen onarılmıştır. III. Selim (1789-1807) Döneminde de bir onarım gördüğü bilinmektedir. Ancak esaslı onarım, 1953 yılında devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın talimatları ile üç Türk bayan mimar Cahide Tamer, Selma Emler ve Mualla Anhegger-Eyüboğlu'nun yaptığı restorasyonla gerçekleşmiştir. Müzede açık teşhir yapılmaktadır, ancak sergi salonu ve depo bulunmamaktadır. Toplar, gülleler ve Haliç'i kapattığı söylenen zincirin bir parçasından oluşan eserler, bahçede teşhir edilmektedir. Yedikule Hisarı İstanbul'un önemli mimari eserlerinden biri olan Yedikulehisarı veya kısaca Yedikule, şehrin kara surlarının güneyinde, kendi adıyla anılan semtte Hisarlar Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı bir birimdir. Hisar İmparator II. Theodosios (408-450) Devrinde yapılan kara tarafı Bizans şehir surlarının en önemli girişi ve ayrıca Bizans tarihinde önemli bir yeri olan Altın Kapı (=Porta Aurea) arkasına bir ek inşası ile İstanbul'un fethinden dört yıl sonra, 1457-1458 tarihinde Sultan II. Mehmed (Fatih) tarafından bir iç-kale olarak yaptırılmıştır. Böylece Bizans ve Osmanlı Çağı yapıları biraraya gelmiştir. Yedikulehisarı'nın surları beş köşeli bir yıldız biçimindedir. Şehir tarafında tek bir kapı bulunmaktadır. Surların bitişiğine hiçbir yapı ilave edilmemiştir. Hisardaki garnizonda bir dizdar (kale muhafızı), dizdar yardımcısı, 6 subay ve 50 asker bulunuyordu. Kale içinde bir dizdar evi ile 12 nefer evi de mevcuttu. Hisar içinde günümüze ulaşmayan barınak ve depoların izi bile kalmamıştır. Yalnız avlu ortasında yer alan ve 1905 yılına kadar ayakta kalabilen mescidin minaresinden bir bölüm ile önündeki çeşme görülebilir. Bu mescidin bir de mahallesi vardı ki, XVII.yüzyıla ait bir resimde görülebilen bu mahallenin de ne zaman ortadan kalktığı bilinmemektedir. Yedikulenin bahçesinde taş top güllesi, mermer sütun başlığı, sütun parçası ve pişmiş toprak küp gibi toplam 17 parça eser açık-teşhirde yer almaktadır. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:19 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2