![]() |
Damar Sertliği (Ateroskleroz) Genel Bilgi Damar Sertliği (Ateroskleroz) Genel Bilgi Damar Sertliği nedir? Halk arasında damar sertliği olarak bilinen “ateroskleroz”, atar damarların esnekliğini kaybedip kalınlaşması ile oluşan bir damar hastalığıdır. Atardamarlar,vücudun canlılığını devam ettirmesi için şart olan kanı organlara taşırlar. Atardamarların 3 tabakası vardır. Bazı faktörlerin etkisiyle en içteki tabaka tahrip olur ve bu tahrip olan bölgeye kandaki kolesterol,pıhtılaşma faktörleri...vb maddeler birikmeye başlar.Kolesterolün damar duvarında birikmesi ile damar kalınlaşır ve damar iç hacmi daralır ve kan geçişi azalır. Ayrıca pıhtılardan kopan parçalar vücudun başka bölgelerinde daha küçük damarların tıkanmasına yol açabilir. Damar Sertliği hangi organları etkiler? Damar sertliği, sadece kalp damarlarını değil, beyin, böbrek ve çevre damarlarını da ilgilendirir. Türkiye de kalp ve damar hastalıklarından ölümler, tüm ölümlerin %34’ünü oluşturmaktadır. Damar Sertliği kalbi nasıl etkiler? Kalbin kasılmasını sağlayan miyokard adı verilen kas tabakasının beslenmesi (oksijenlenmesi) , ''koroner'' denen (kalbe özel) damarlar vasıtasıyla gerçekleştirilir. Ateroskleroz veya başka bir nedenle miyokard'a gelen kan miktarı azalırsa, myokard yeterli seviyede oksijenlenemez; ve ''iskemi'' (dokunun kanlanamaması) meydana gelir. İskemi, koroner kalp hastalığına neden olur. Kalbin myokard kas tabakası, tam beslenemediği için yeterli kasılamaz, bu da hastada kendini ''angina pectoris'' (göğüs ağrısı) şeklinde gösterir. Koroner kalp hastalığında en çok korkulan olay; koroner damarlardan hiçbirinin,h kalp kasının kanlanmasını (dolayısıyla oksijenlenmesini) yeterince sağlayamaması, böylece kalbin kasılamaması ve vücuda kan gönderememesidir. Bu olay halk arasında kalp krizi olarak bilinen "myokard infarktüsü"dür. Koroner Kalp Hastalığının belirtileri nelerdir? Koroner kalp hastalığında şu bulgulardan bir veya birkaçı görülebilir : Göğüs ağrısı (sol omuz ve sol kola yayılabilir) Egzersiz kapasitesinin kısıtlanması; çabuk yorulma Eforla gelen nefes darlığı Bayılma Ani ölüm Koroner Kalp Hastalığı tanısında kullanılan yöntemler nelerdir? KKH tanısında kullanılan yöntemler sırasıyla; doktor muayenesi, kan tahlilleri, EKG (elektrokardiografi), efor testi, ekokardiografi, Holter monitörizasyonu, Koroner anjiografi ve SPECT (myokard perfüzyon sintigrafisi). İçlerinden koroner anjiografi, en kesin tanı yöntemidir. Koroner anjiyografi, koroner kalp hastalığını tespit için, kalbi besleyen damarlar (koroner damarlar) ve sol kalp boşluğunun filminin çekilme işlemidir. Lokal anestezi altında, kol veya bacak damarlarından, kalp damarlarına yollanan kurşun kalemin ucu kalınlığında bir klavuz telden boyalı bir madde (kontrast) verilerek ile koroner arterler radyolojik olarak görüntülenir. Burada amaç, kalbe kan taşıyan damarlarda (koroner damarlar) herhangi bir darlık veya tıkanıklık olup olmadığını ortaya koymaktır.Türkiye'de bir çok kardiyoloji merkezinde çok düşük risklerle koroner anjiografi yapılabilmektedir. Koroner Kalp Hastalığı nasıl tedavi edilir? Koroner kalp hastalığı, kronik ve ilerleyici bir hastalık olduğundan ömür boyu tedavi gerektirir. Koroner Anjiografi sonrası, doktorunuz size damarlarınızın normal olduğunu söyleyebileceği gibi, ilaç tedavisi, balon tedavisi(PTCA), veya ameliyat (koroner by-pass) gibi tedavi seçeneklerinden birini önerebilir. İlaç tedavisi: Koroner arter hastalığında, kullanılan ilaçlar koroner arterlerin genişletilerek veya kalbin oksijen ihtiyacının azaltılarak anjina pektoris ataklarının önlenmesine yöneliktir. Ayrıca kanı sulandıran ve pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçlar (asetilsalisilik asit ve diğerleri) enfarktüs geçirme riskini azaltmaktadır. Koroner By-Pass Ameliyatı:Bu bir tür kalp cerrahisi yöntemidir. Cerrahi tedavi, sol ana koroner hastalığında, 3 ana koroner damarda sorun olduğunda veya kalbin pompalama fonksiyonunu yapan boşluğunun fonksiyonları bozulduğunda uygulanır. Eğer hastada ilaç ile kontrol edilemeyen angina pectoris varsa yine cerrahi tedavi daha uygundur. Bu cerrahi, kanın tıkalı damarın ilerisine yeniden yönlendirilmesi ya da bypass edilmesidir. Koroner bypass ameliyatında bacaktaki safen veni denilen toplardamar alınarak veya göğüs kemiğinin iki tarafındaki atardamarlar kullanılarak tıkalı koroner damarın besleyemediği alanlar kanlandırılmaktadır. Balon Anjioplasti (PTCA) ve Stent: Genellikle tek veya 2 damar hastalığı olanlarda tercih edilen bir yöntemdir. Yapılan işlem, kasık bölgesinden 1-2 cm’lik küçük bir kesik açılır. Bu kesik içinden kateter denen ince bir tel vasıtasıyla bacak atar damarına ulaşılır. Tel damarın içinden dolaşım sistemi boyunca devam eder ve tıkanık damarın yakınına geldiğinde, kateter üzerinde olan küçük balon şişirilir. Şişirilen balon tıkanan damarı açar, damar açıldıktan sonra balon söndürülür ve geri çekilir. Bu işleme kısaca balon anjiyoplasti denir. Aynı damarın ileride tekrar tıkanmasını önlemek için balon anjiyoplastiden sonra stent adı verdiğimiz damarın çapında, tüp şeklinde örgülü ve vücut ile uyumlu bir metal yerleştirilir. İlk 6 ay içinde, bu olguların %20-40’ında tekrar bir tıkanıklık oluşma riski olduğu bildirilmektedir. Ancak buradaki tıkanıklık atherosklerozdan çok, dokunun balonun yapmış olduğu travmaya cevabı olduğu için tıkanıklık gelişiminin erken tanısı çok önemlidir. Gelişen teknolojiyle birlikte, 2002 yılında ilk defa Johnson & Johnson tarafından piyasaya sürülen CypherTM ilaç kaplı stent, operasyon sonrası oluşan ikinci bir tıkanıklık olasılığını %5 ‘lere indirdiği saptanmıştır. Hangi tedavinin benim için uygun olduğunu nasıl bileceğim? Bu karar, yapılan tetkikler sonrasında, bir çok değişkenin de (hastalıklı damar sayısı, damardaki darlığın derecesi, kalp kasının kasılma gücü, hastanın ilaç tedavisine yanıtı, hastanın yaşı, vb..) kardiyoloji ve kalp ve damar cerrahisi uzmanlarınca değerlendirilmesiyle alınır. Bu nedenle her hasta için tedavi, o hastanın özel şartlarına göre oluşturulmaktadır. Koroner Kalp Hastalığının risk faktörleri nelerdir? A- Değiştirilemeyen risk faktörleri: Yaşın ileri olması ; Erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaş üzeri ve postmenapozal (adetten kesilme sonrası) dönemde olmak Cinsiyet ; KKH daha çok erkeklerde görülür. Kalıtım ; Ailede bu hastalığın bulunması B- Değiştirilebilir (önlenebilir) risk faktörleri : Sigara kullanımı Hipertansiyon ; Kan basıncının ( 140 / 90 mmHg'dan ) yüksek olması Diabet ; Şeker hastalığı Stres Kandaki "Total Kolesterol" düzeyinin ( 200 mg/dL'den ) yüksek olması Kandaki "HDL Kolesterol" düzeyinin ( 35 mg/dL'den ) düşük olması Diğerleri : Şişmanlık, hareketsiz yaşam, gut hastalığı, aşırı alkol ve kahve tüketimi, hiperkalsemi (kan kalsiyum düzeyinin yüksek olması), kadınlar için oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) kullanımı. http://img86.imageshack.us/img86/5676/quotemf5.gif |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:20 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2