10 Kasım Atatürk'ü Anma Senaryosu 10 Kasım Atatürk'ü Anma Senaryosu 1. AÇILIŞ BÖLÜMÜ VE KONUŞMASI Bir milletiz şimdi yedisinden yetmişine yas tutan Derdimiz öyle büyük, devamız öyle az ki... Nasıl dindirilir gözyaşlarımız Öz ağlamasa göz ağlamaz ki... (Törende hazır bulunan yöneticilere hitaben hoşgeldiniz konuşması) BU gün büyük önder Atatürk'ün sonsuzluğa göçüşünün 63. Yıldönümü nedeniyle burada toplanmış bulunuyoruz. Muzaffer HACIHASANOĞLU'nun bir şiirinde Atatürk Şöyle sesleniyor: "On Kasımlarda, Önleri ilikli Boş bakışlarla Çıkmasınlar karşıma! İstemiyorum! Size güvendim Cumhuriyet'i gençler! Size inanıyorum..." İşte Atatürk'ün güvendiği, inandığı gençler onu unutmadılar: "Karanfil oylum oylum Geliyor levent boylum Levent boylum gelmezse Del'olur benim gönlüm" diyerek sizlere seslenecek olan okulumuz öğrencileri, hazırlamış oldukları "Atatürk Oratoryosu"nu sunacaklardır. ATÜRK ORATORYOSU Kız öğrenci Mustafa Kemal, sessizlik, Ki susar doruklara konan kuş Uzanmış boydan boya şehitler ve gaziler Mustafa Kemal ahret olmuş şimdi, Mustafa Kemal vatan olmuş. Mustafa Kemal bizi yönlere döndüren Karanlığı, aydınlıklarla örtülü; Mustafa Kemal, Açılmış, açılmış, Rüzgargülü. İçinde bulunan günden sonra Mustafa Kemal hiç gelmeyen yarın, Mustafa Kemal hiç gelmeyen yarın, Mustafa Kemal yaşamak gibi bir şey, Aşar mevsimlerini çağların. Yirmi milyon, elli milyon, iki yüz milyon; Mustafa Kemal tek. Hürriyetle kımıldamış, Hürriyetle sonsuz, En uzak, en yeni, en gerçek. Yürür, götürür, uçurur bizi, Ölümün zamanda bıraktığı hız. Mustafa Kemal gücümüz, kuvvetimiz dağlarda, Gönüllerin dileği daha ötelere gider, Mustafa Kemal acımız. F.Hüsnü DAĞLARCA Erkek Öğrenci Ölümün zamanda bıraktığı bu hız için, bu büyük acımız için sizleri bir dakikalık saygı duruşuna çağırıyoruz. Dikkat! Saygı Duruşu Rahat!Teşekkür ederim. 2. AÇIŞ KONUŞMASI Erkek öğrenci Biz Atatürk'ü görmedik. Resimlerinden öğrendik buğday sarısı saçlarını, deniz mavisi gözlerini. Onu görenler anlattılar bize. Düşünceleri ilkeleri böyle yer etti usumuzda. Okul müdürümüz sayın Mustafa Beyaz Atatürk'ü anlatıyor. ATATÜRK Erkek öğrenci Atatürk büyük oğul, Türk ulusunun kader çizgisinde Fatihler Kanuniler ölmez, dediği gibi ozanın, Atatürk de bir sonsuzluğun başlangıcıdır. Bu gerçeği bize arkadaşımız Xxxxx Xxxxxx bir şiirle dile getiriyor. Kız öğrenci Nasıl söylerim öldüğünü, Atatürküm karşımda, Yatmış uyumuş karlar üstüne Kalpağı başında. Nasıl söylerim öldüğünü, Çenesine uzanmış eli Atatürküm çıkar Kocatepe'ye Dalgın, düşünceli. Nasıl söylerim öldüğünü, Elinde beyaz tebeşir Geçmiş tahta başına Atatürküm ders verir. Nasıl söylerim öldüğünü, Başında yeni şapkası Yola çıkmış yürümüş Kalabalık arkası. Nasıl söylerim öldüğünü, nasıl! Bir ışık vurmuş yüzümüze Atatürküm bakıyor besbelli Çeki düzen verilim üstümüze. İlhan DEMİRARSLAN ATATÜRK ve BİLİM Kız öğrenci Aman Kemal Paşam aman, Ayırma kalem parmaklarını alnımızdan. Senin ellerin civan, senin yumruğun yavuz, Has bahçemizde diri gülümüz, Rüzgarlı yaylamızda doru atımız. Aman Kemal Paşam aman Biz sana yangınız, biz sana vurgunuz. Dinçer SÜMER Erkek öğrenci Atatürk'ü devlet adamlarından bir özellik ayırır. Atatürk hem savaşı bilir, hem barışı. Hem saldıran güçlere karşı savaşmayı bilir, hem de yıkık bir ülke üzerine yeni bir devlet kurmayı. BU özellik bir arada kimde bulunur? Savaşların yenilmez önderi Atatürk'ün barışları, yeni kurumları gerçekleştire çabalarını size arkadaşımız Xxxxx Xxxxxx anlatıyor. Erkek öğrenci Atatürk, bilime gerçek değerini veren bir kişidir. Onun sürekli olarak okuması, bilim adamlarıyla toplantılar yapması, onların düşüncelerini alması bizim için en büyük örnek davranışıdır. Atatürk bilimle her yönden ilgilenmiştir. Onun ilgisi sözde kalamamıştır. Bilimsel kurumlar kurdurmuş, bu kurumların yaşaması için gereken parayı da sağlamıştır. Biz kurduğu ve parasal kaynaklarını sağladığı kurumlar üzerinde duralım. Bir Fransız yazarının,Türklerin barbar olduklarını ileri sürmesi Atatürk'ü üzmüş, Atatürk bunun üzerine tarihçileri çevresinde toplamış, Türk tarihinin incelemesini buyurmuştur. Bu incelemelerin kolayca, bilimsel olarak yapılabilmesi için de 12 Nisan 1931 yılında Türk Tarihi Tetkik Cemiyetini, bugünkü adıyla Türk Tarih Kurumunu kurdurmuştur. Dilimizin yabancı diller boyunduruğundan kurtarılması gerektiğini ileri sürmüş, 12 Temmuz 1932 yılında Türk Dil Tetkik Cemiyeti'ni, bugünkü adıyla Türk dil Kurumu'nu kurdurmuştur. Atatürk bir çok bilimsel çalışmaya imza atan bu kurumları kurdurmakla kalmamış, vasiyetiyle bu kurumların parasal kaynaklarını da sağlamıştır. Hangi devlet adamı parasal varlığını iki bilim kuruluşuna bağışlamıştır? Bugün Türk Tarih Kurumu'nun ve Türk Dil Kurumu'nun ulaştığı aşama Büyük Önder Atatürk'ün bilme olan saygısının ve sevgisinin bir sonucudur. Bilim sever Atatürkümüzle övünüyoruz. ----------------------------- AL KARANFİLLER (I. BÖLÜM) Kız öğrenci Yüce Atatürk, Amerikalı bir çiçekçinin 1.Erkek öğrenci En çok hangi çiçeği seversiniz? Kız öğrenci Sorusuna 2.Erkek öğrenci Al karanfil Kız öğrenci Cevabını vermişti. Birinci Kız Karanfil oylum oylum Birinci Kız Geliyor selvi boylum Selvi boylum gelmezse Del'olur benim gönlüm Delikanlı Del'oldu gönlümüz gelmiyor Karardı günlerim gülmüyor Bir al sabaha özlem çekeriz O güneş başka güneş, yükselmiyor. İhtiyar kadın Bir ömür bilirim karadan kara Canlar içre canlar uykusuz Bir dert işlemiş vatanın gönlüne Gönüller kor kor Dudaklar susuz İhtiyar erkek Dönmüyor feleğin kanadı Yoruldu, durdu, kırıldı Yürek bir al kanat olmak ister Şöyle aldan al bir kanat Vursun düşmanın yüzüne Gözüne, dizine Pişman ediversin bir anda Ulaştığı için gündüzüne. Delikanlı Bir tokat, bir yumruk olmak isterim İneyim başına sertten sert Ateşe verilsin yüreği, Çeksin gölgesini üstümden Bir halâl olarak sonsuzca Bu yurtta tek başına Gölgemle yaşamak isterim ben. Kızlar ve erkekler korosu: Karanfil deste gider Türküdür, beste gider Bir paşa İstanbul'dan Samsun'a dosta gider. Karanfil oylum oylum Geliyor levent boylum Yurt gönüllüm gelmezse Del'olur benim gönlüm Birinci kız Bileşiverdi özgürlüğün sesi Özgürlüğe özlem dudaklar Yakın oluverdi Gazi Paşa'yla Vatanıma uzaklar. İkinci Kız Uzaklar dize geldi Erzurum göze geldi O büyük tan kaynağı Sivas'tan bize geldi Üçüncü kız Sarı zeybek yaslanır Yağmur yağar ıslanmaz Bir kez kükreyiverdi mi Deli gönül uslanmaz Dördüncü Kız Gazi Paşam Ankara'da Bir adım. Afyon Bir selam, bütün yurt hazır Bir işarette yürekler bir kuş Bir sözle bütün Anadolu Cepheleri doldurmuş. İhtiyar erkek Beş cepheden yaram var Beş devletle vuruştum Beş asker oldum bir ömürde Daha da olurum beş asker Ölürüm, yeniden can bulurum Her nereden olursa olsun Vatan için düşman üstüne Bir hınç olur doğrulurum. İhtiyar kadın Kara günlerim, uzaklaşın Yok olun kara düşüncelerim İşte vatanın bağrı can olmuş Dermansız bilinen yürek Birden derman olmuş Gazi Paşam önümüzde Gecemizde, gündüzümüzde Vatan bakışlı bir ceylan olmuş. Erkekler ve Kızlar Korosu: ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ ATATÜRK'TEN ANILAR Kız öğrenci Atatürk kişilik sahibi bir önderdir. Yurdumuz kuşatıldığı zaman hem ümidini yitirmemiş, hem de ezilmemiş, düşmanı karşısında, gözünde büyütmemiş, korkuya kapılmamıştır. Şu anı bunun en güzel örneğidir. "Mustafa Kemalce Bir Cevap" İstanbul'un işgal günleri: Başta General Harrington olmak üzere bir kısım işgal kumandanları Pera Palas salonunun bir köşesinde otururlar. Mustafa Kemal nedense dikkatleri çeker. Kim olduğunu soruştururlar. "Mustafa Kemal" denir. Onlar için Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı'nın en ünlü kişilerinden biridir. Kendisine haber göndererek masalarına davet ederler. Ama Mustafa Kemal'in cevabı hem nazik, hem kesindir: Burada ev sahibi olan biziz. Kendileri konukturlar. Onların bu masaya gelmeleri gerekir. (Cevat ABBAS) AL KARANFİLLER (II. BÖLÜM) Kızlar korosu: Karanfilim tastadır Yüreciğim hastadır Bütün sevgilerin yolu Cardan can olan dosttadır Erkekler korosu: Candan can olan Gazi'nin Bir emriyle vuruldum Bir kılınç oluverdim baştan ayağa Afyon cephesine doğruldum. İhtiyar erkek Ben hazırım Paşam Hem hızırım Paşam Yurdun alın yazısını Süngü olur yazarım Paşam İhtiyar kadın Ben bir al karadım al Al hıncımı düşmana çal Vatan uğruna ölem de Yurdun başında sen kal, Delikanlı Ben yıldırımdan ince Şimşekten keskinceyim Emret paşam emret Tanlardan da önceyim. KARTAL BAKIŞLI DEHA Ben denizim, ta ezelden beri, Mevsime, yeşilime hayran insanlar, Bir ben vurgunum gözlerinin rengine; Bende öyle mavi nerde var? Akdeniz, Karadeniz kardeşlerim, Anlata anlata bitiremediler. Mayıs çiçekleri gibi dalgalarda, Açılırmış Mustafa Kemal dediler. Ben rüzgar istemem şahlanmağa, Yelemi okşasın Mustafa Kemal, yeter. O bir üflesin avuçlarıma, Süt liman olurum, cümbüşüm biter. Dağda: MUSTAFA KEMAL Omuz omuza kilitlenmişiz, Kartallarla sohbetimiz berdevam. Yalnız Mustafa Kemal'e geçit vermişiz; O milleti kurtarmağa giden adam. Ağacımız, çiçeğimiz, kuşumuz, Onun türküsünü çağırır durur, Biz dağ milletiz, dağlaşmazsak, Halimiz nice olur? Tepelerim vardı benim, toprak yığını; O ayak bastı kardeşim, dağlaşıverdi. Kocatepe, Adatepe, Metristepe; Kocadağ, Adadağ, Metrisdağ oluverdi. Ben ve Mustafa Kemal, kardeşiz. Sularla yıldızlarla beraber. Fırtına, şimşek oluruz, Millet iletince haber. A.Hikmet PAR Kızlar korosu Yurdumu alsın öyle mi? Yurdumda kalsın öyle mi? Benim Atamın kaderi Ağuyla gülsün öyle mi? Kızlar ve erkekler korosu Hayır, asla duramam Mustafa Kemal emretmiş Kimseye akıl soramam. Birinci Kız Bir sel, vatanın bağrından Bir sel, vatanın bağrına Yücelerden yüce bir sel Çevrildi İzmir yoluna. İkinci kız Kara günler karalarda eğlensin Ak günlerim ellerimden tutuyor Özgürlüğü emivermiş de ufuklar Bana, benim olan güneşler yaratıyor. Üçüncü kız İşte İzmir'in Kordonboyu Yarin yamandır huyu Düşman ne olduğunu bilmiyor Öğrenmiş Hanya'yı, Konya'yı. Dördüncü kız Çekilin üstümüzden Türkle başbuğ geliyor Vatanın damarlarında Türk kanı yeniden gülüyor. O GELİYOR Kız öğrenci Bir gemi Karadeniz dalgalarını yaman aşıyor, Bir gemi Anadolu'ya umut taşıyor. O gemide bir inanç, bir hınç geliyor. Kızlar ve erkekler korosu: ATAM MARŞI Erkek öğrenci Yıl, 1919, Mayıs'ın on dokuzu Uyanın Samsunlular! Uyumak ölüme eş, Diriltin ruhunuzu. Ufukta bir gemi var! Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor? Acaba yolu mu az, yoksa yükü mü ağır? BU gemi umut yüklü, inan yüklü, hız yüklü; İşte bu vatanın derdiyle yanan bağır... Kurulacak yarını düşünen baş geliyor. Bu baş ki gökler gibi bir küme yıldız yüklü Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor. Yıl, 1919, Mayıs'ın on dokuzu. Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor. Sanki harlı bir ateş Yakıyor ruhumuzu. Beklemek üzüntüsü her gönülden taşıyor. Üzülmemek elde mi? Hız yüklü, inan yüklü, umut yüklü bu gemi! O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak. O hız doldukça bütün damarlara kan gibi! Gizli gizli inleyen her yürek canlanacak, Ateşler püskürecek uyanan volkan gibi! Gittikçe büyükleşen Gölgene dikilmekten Karar gözlerimiz, Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz! k saçlı dalgaları birer birer kes de gel! Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel! C.Sahir EROZAN ATATÜRK'Ü ANLAMAK NEDİR? Erkek öğrenci Atatürk'ü anlamak bir kuru övgü değil. Atatürk'ü yaşamak yalnızca ağlamak değil. 10 Kasımları bekleyip gönül dağlamak değil. Ozanın dili olmuş Atatürk: Kız öğrenci Öldü sanmayın beni Kalbinizdeyim sıcak duygularınızla Elinizdeyim verimli işler içinde Nerede üstünse başarınız Bilin ki orda ben varım. ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞI'NDA Erkek öğrenci Biz varlığımız Atatürk'e borçluyuz. Önümüze düştü. Baş oldu bize. Düşmanı onunla döktük denize. Bunun anlamını arkadaşımız Berna KİZİR bir şiirle veriyor. Kız öğrenci Sana borçluyuz ta derinden! Çünkü yurdumuzu sen kurtardın. Hasta, yorgun düşmüştük, Yaralarımızı iyice sardın. Yiğittin, inanç doluydun, yapıcıydın, Sanatkardın, denizler kadar engin; Kimsenin göremediğini görürdü Sevgiyle bakan gözlerin. Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet Yüzyıllar boyunca geri kalmış, Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz Her yanından yaralar almış. Dedin ki: Bir güzel savaşmalı Kurmak için yeniden, Bilgiyle, inanla, coşkunlukla "Öğün, çalış, güven!" Sana borçluyuz ta derinden! Işığısın bu yurdun. Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize, Çünkü Cumhuriyeti sen kurdun. Hürriyeti sen yaydın içimize, Halkçıyız dedin halk içinden, İnançta hür yetiştirdin bizi, Sana borçluyuz ta derinden! Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti, Bu milleti temiz ellerin. Sana borçluyuz ta derinden! En büyüğü Mustafa Kemallerin! Cahit KÜLEBİ Kızlar ve erkekler korosu: ANKARA TÜRKÜSÜ AL KARNFİLLER (III. BÖLÜM) Kızlar korosu: Karanfilim açılıyor durmadan Açılıyor, saçılıyor durmadan Al renkler içinde Vatan'la Uçuluyor durmadan Erkekler korosu: Karanfil uzar gider Yaprağın düzer gider Özgürlük, bir can olmuş Gözlerin süzer gider. Erkekler ve kızlar korosu: Gazi Paşam dünyaya ferman Onun dilekleriyle yoğruldu vatan Al karanfiller şimdi daha al Şehit kanlarından. Birinci kız Yurdum sen sensin Tek dilek sensin Öyle bir aşk selisin Akıp tükenmeyensin Atatürk, her işte bir fikir Atatürk, her işte bir adım Atatürk, her işte bir nefes Atatürk, her işte muradım. O gösteriyor, millet yapıyor O yapıyor, millet tapıyor O başımızda bir yaratan ki Bütün başarılar ondan kopuyor Vatanımız onunla geniş Onunla bayrağımız al Biz onun emekleriyle Yeşermiş kollarız dal dal. Kız öğrenci Küçüktük, elimizden tuttu Uyanık dizinde uyuttu Büyüttü, yürüttü Fikirleriyle okuttu. ATATÜRK'LE HER ZAMAN Erkek öğrenci Ateşimiz sönmüş değil, Bitmez senden aldığımız Kalem kağıt da yetmezse Kanımızla yazacağız. Bize yol gösteren sensin Sensin bize hayat veren Bizi boğacak sellere Sensin aşkla kanat geren. Sensin bütün bir insanlık Tarihinde tek kahraman Sensin tek işaretinle Bir milleti kalkındıran. Bu günleri gören sensin Bu gençlik senin eserin Sensin bu dağ başında hür Esen rüzgar serin serin. Aşkın sinmiş ilikleri Nabzımızda atan sensin Sensin bu sevgili bayrak Taptığımız vatan sensin Taptığımız vatan sensin Ateşimiz sönmeyecek Tükenmeyecek aşkımız Nesillerden nesillere Hep seni anlatacağız. Tarık ORHON İhtiyar erkek Dallarım yapraksız neyleyim Görmemeliydim Atan öldü diyorlar Duymamalıydım. İhtiyar kadın Gözlerim ışıksız neyleyim Bakmamalıydım Ey yüce insan senin için Senin için gözyaşı Dökmemeliydim. Delikanlı Günüm soldu erken, neyleyim Gülmemeliydim Atam izinde yas nedir Bilmemeliydim. Birinci kız Gözyaşım dost oldu neyleyim Ağlamasam çaresiz Atam yokluğunda yokum Ölsem çaresiz. ATATÜRK'TEN ANILAR Kız Öğrenci Mustafa Kemal şerifi üzerine titreyen bir çocuktu. Mahallesinde sokak oyunlarını seyreder ama katılmazdı. O zamanki arkadaşlarının birinin anlattığına göre, bir gün komşu çocukları birdirbir oynuyorlarmış, Mustafa Kemal de seyrediyormuş. Bakalım ondan sonra ne olmuş? (Öğrenciler sahnede birdirbir oynamaya başlarlar.) Erkek öğrenci -Mustafa bizimle birdirbir oynar mısın? Atatürk-Erkek öğrenci -Peki, olur. Erkek öğrenci -Ama eğil de atlayalım. Atatürk-Erkek öğrenci -Ben eğilmem; Üstümden atlayabiliyorsanız atlayın, kesinlikle eğilmem. (Öğrenciler sahneden çekilirler.) Kızlar ve erkekler korosu: Karanfil deste gider Türküdür, beste gider Bir paşa İstanbul'dan Samsun'a dosta gider. Karanfil oylum oylum Geliyor levent boylum Yurt gönüllüm gelmezse Del'olur benim gönlüm ATATÜRK İhtiyar kadın ve ihtiyar erkek Andık adını selam durduk Gene aramızdasın, Gene bizimlesin Biliyorduk. İşte gözlerin mavi mavi bakar İşte o sarı saçlar Sen ölmedin Biliyorduk. Daima dilimizdesin İşimizde, aşımızda, ekmeğimizde Bitmemiş bir destanısın Biliyorduk Ne söylesek anlatamazdık ki seni Sade "Atatürk" dedik En büyük dedik Sustuk Kızlar ve erkekler korosu: Karanfilsin, tarçınsın Felek, niçin hırçınsın? Atatürk'le varol ki O zaman benim harcımsın. Karanfil başa döner Açılır süse döner Duyunca can acımı Renk atar yasa döner Karanfil katar oldu Ayrılık beter oldu Can varlığım Atatürk Gözlerde tüter oldu. Birinci kız Onunla doluyuz her işimizde Gecemizde gündüzümüzde Her sabah işe başlarken Önümüzde ve izimizde |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:56 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2