![]() |
Kör Olası Gözlerim Kör Olası Gözlerim Doğar doğmaz bu dünyanın çamuru Niye gördün kör olası gözlerim. Doluya çevrilmiş bahar yağmuru Niye baktın kör olası gözlerim? Koca kulaklarım yardımcı sana Bakarsın güzelden kötüden yana Arslanın elinde kalmış ceylana Niye baktım kör olası gözlerim? Şu yıldızdır bu güneştir der iken çok çekerim bende bu göz var iken bir balina bir ton balık yer iken Niye gördün kör olası gözlerim? Mahzuni dünyaya doysam olmuyor Yalanı doluya koysam olmuyor Seni elim ile oysam olmuyor Niye gördün kör olası gözlerim? Edip Akbayram |
Kuşlar Kuşlar Süzülün uçuşun beni de beni de atın götürün Bir okyanus ortasına ya da bir senri yanına Kanat kanat yelken olup götürün beni kuşlar Bir dalganın içine ya da kör bir kuyuya Sevda çok uzaklarda yıldızların da ötesinde Bilmem nasıl yakalarım kuşlar kuşlar kuşlar Ya umutlar biterse Gidemem gidemem gidemem o kadar uzaklara gidemem Tek çarem sonsuzluğa atın beni kuşlar Yetişin nefesim bitiyor yetişin bana kuşlar Ya özgürlük adına ya da sevda hatırına Bir dalı kırık ağacım söküp beni koparın Bir deli orman içine bırakın beni kuşlar Edip Akbayram |
Martılarla Randevu Martılarla Randevu Uzaklarda karagözden bir selam vardı Saramadım soramadım ömrüm zarardı Artık bu ayrılıklardan kalbim usandı Bir gökyüzü bir duvar, bir resim kaldı Oysa dünya ne geniş, koğuşum dardı Bıraksalar martılarla randevum vardı Çömeldiğim avlularda düşler sarardı O muhteşem dostluklardan şimdi kim kaldı Hançerlendim akşamların alacasında Yaşamadım, ölemedim ömrüm talandı Oysa dünya ne geniş koğuşum dardı Bıraksalar martılarla randevum vardı. Edip Akbayram |
Mehmet Emmi Mehmet Emmi Bir çift öküz yeter mi ahha memet emmi. Böyle baca tüter mi dehha memet emmi. Çoluk çocuk uyumaz ahha mehmet emmi Aç insanlar yatar mı dehha memet emmi. Bu tarla susuz tarla ahha memet emmi Daha zorla ha zorla dehha memet emmi İlçeye yolculuk var ahha memet emmi Yap tütünü sigara dehha memet emmi On çocuk arpa yiyor ahha memet emmi Beyler buna ne diyor dehha memet emmi Sen sıcakta yanarken ahha memet emmi Gölgedeki bilmiyor dehha memet emmi Aha memet emmi dehha memet emmi Edip Akbayram |
Merdo Merdo Sana bir gün olsun gülmedi hayat, Kaderi berbat merdo burası gurbet Gelme demedim mi Merdo, Dönme demedim mi Merdo, Vururlar seni Merdo Söylemedim mi? Köprünün başında Merdo pusu kurarlar, Seni ararlar Merdo izin sorarlar,seni kırarlar, Gelme demedim mi Merdo, Dönme demedim mi Merdo, Vururlar seni Merdo, Söylemedim mi? Mahzuni yanıyor derdo bitti baharım, Bahar aylarım Merdo soldu bağlarım,yeşil bağlarım Gelme demedim mi Merdo Dönme demedim mi Merdo Vururlar seni Merdo Söylemedim mi? Edip Akbayram |
Meydan Türküsü Meydan Türküsü Duysun sesimizi duysun dost dusman Meydanlarda birlik olmaya geldik El ele kol kola omuz omuza Özgürlüğün türküsünü demeye geldik Hak verilmez alınır diyenlerin Bu uğurda dönülmeze gidenlerin Bizden once can vermiş yiğitlerin Destanını tekrar etmeye geldik El ele kol kola omuz omuza Özgürlüğün türküsünü demeye geldik Edip Akbayram |
Mor Dağlar Mor Dağlar Bu gün güne vurmuş mor dağlarlayım Buruk sevinçlerleyim acılarlayım Bugün analarlayım, bacılarlayım Gökçe gül dalımlayım, sevdalımlayım Şimdi yüreğin közlere damla damla dökenlerle Şimdi kanayan gözlere yıldız ekenlerleyim Bu gün düğünlerleyim, halaylarlayım Gökçe gül dalımlayım , sevdalımlayım Hüznüne ses verdiğim dağlar deyiyor elime Sevincim gözlerinde uçar bölüne bölüne Bu gün üzümle,kirazla baharla yazla Bu gün nar içi şarapla gülen sazlayım Edip Akbayram |
Nice Yıllara Gülüm Nice Yıllara Gülüm Yapraklara dallara Yeşillere allara Nice nice yıllara gülüm Nice nice yıllara gülüm Yaprak dala al yeşile yarasın Gayri bundan böyle vermem Seni ellere Yapraklara dallara Yeşillere allara Nice nice yıllara gülüm Nice nice yıllara gülüm Edip Akbayram |
Ölüm Dediğin Nedir Ki Ölüm Dediğin Nedir Ki Şu gecenin karanlığı Alamaz benim canımı Doğmazsan ey zalim güneş Yaratırım şafakları Ölüm dediğin nedir ki Aslı kalleşlik olsa da Bak sen de kulağını ver Serin esen rüzgarlara Ucuz değil giden günler Büyük bedeli olmalı Fermanımı yazmışım ben Aşar gider karanlığı Ölüm dediğin nedir ki Aslı kalleşlik olsa da Bak sen de kulağını ver Serin esen rüzgarlara Edip Akbayram |
Ölürüm Ölürüm Benden uzaklara gitme Kaçmayı ben de bilirim bilirim Cehenneme gitsen peşinden Bir an durmam gelirim gelirim Bu can sensiz duramaz Yaşam sensiz olamaz Ölüm bizi ayıramaz Ölürsen ben de ölürüm ölürüm Gelip kapına dururum Seninle mutlu olurum olurum Sen olmasan ben bomboşum Yoluna mecnun olurum olurum Bu can sensiz duramaz Yaşam sensiz olamaz Ölüm bizi ayıramaz Edip Akbayram |
Pusu Pusu Ne bir sevda ne bir hasret çeker oldum yar O dönülmez uzaklara gider oldum yar Hüzünlere düştü yürek beter oldum yar Bu diyardan o diyara göçer oldum yar Yüküm umut yüklüydü yar, suça saydılar Kara bulutlar pusu kurdular Taşa çaldılar beni yar, yükümü vurdular Yüküm umut yüklüydü yar, ona vurdular Yüküm umut yüklüydü yar, umudu vurdular Edip Akbayram |
Sakın Unutma Sakın Unutma Diner bu fırtına değişir devran Mevsim yaza gelir sakın unutma Gerçek sahibini beklerken meydan Sıra bize gelir sakın unutma Haber yok kervandan bekleme hancı Herkeste bir sitem zakkumdan acı Derinden derine bir garip sancı Aza aza gelir sakın unutma Sarmış ufkumuzu gafletin ağı Kimse görmez olmuş artık uzağı Bir yiğit çıkıp da kahpe tuzağı Boza boza gelir sakın unutma Bir yanda tarihim gözyaşı döker Bir yanda lisanım her gün ah çeker Gün olur insanlar hep teker teker Doğru söze gelir sakın unutma Edip Akbayram |
Saklayacağım Saklayacağım Seni saklayacağım inan Yazdıklarımda çizdiklerimde Şarkılarımda sözlerimde Sen kalacaksın kimseler bilmeyecek Ve kimseler görmeyecek Yaşayacaksın gözlerimde Bir seviyi anlamak Bir yaşam harcamaktır Harcayacaksın Gözlerimi kapayacağım anlayacaksın Bakacaksın, benzemiyor Gelen günler geçenlere, Dalacaksın Gözlerimi kapayacağım anlayacaksın Edip Akbayram |
Selam Olsun Selam Olsun Kara günde dara koşan Hem okuyup hem iyi yazan Yiğit olup dağlar aşan Dosta bizden selam olsun Hakkımızda kelam eden Dosta bizden selam olsun Canımıza canlar katan Dosta bizden selam olsun Aşk ateşiyle yanmayan Dost kapımıza varmasın Doğru yoldan ayrılmayan Dosta bizden selam olsun Edip Akbayram |
Sen Benden Gittin Gideli Sen Benden Gittin Gideli Öyle ağırım ki kendime Sen benden gittin gideli Tenim küs olmuş tenime Sen benden gittin gideli Öyle bıkmışım ki kendimden Kurudum düştüm dalımdan Sanki ruhum çıktı canımdan Sen benden gittin gideli Bir cefam var idi bin oldu Aktı gözüm yaşı sel oldu Yaz baharım döndü kış oldu Sen benden gittin gideli Edip Akbayram |
Senden Haber Yok Senden Haber Yok Gece hep aynı gece Yine senden umut yok Dilimde aynı hece Ne gün geçer ne de gece Senden hala bir ses seda yok Düştüm dipsiz bir kuyuya Elimden çeken yok Uçsuz bucaksız çöldeyim Aylardır sana hasretim Ne serap ne de hayalin Senden bir damla su yok Yara hep aynı yara Yine senden ilaç yok Yüreğimde aynı sızı Çekilmiyor ki sancısı Senden hala bir ses seda yok Düştüm dipsiz bir kuyuya Elimden çeken yok Uçsuz bucaksız çöldeyim Aylardır sana hasretim Ne serap ne de hayalin Senden bir damla su yok Edip Akbayram |
Seni Sevmek Seni Sevmek Seni sevmek sevmelerden birisi Ben seni de gülleri de severim Belki farklı olur gönül ağrısı Ben seni de kuşları da severim Seni sevmek sevmelerden bir bütün İnsan sevmek, doğa sevmek, yar sevmek Belki acılardır çoğu gördüğüm Ben çoğalan sevgileri severim Belki farklı olur gönül ağrısı Ben seni de kuşları da severim Edip Akbayram |
Sensiz Günlerim Sensiz Günlerim Savrulup gidiyor sensiz günlerim Sonbaharda düşen yapraklar gibi Sapraklar gibi Anılar beynimde yığılı durur Yürekten yazılan mısralar gibi Mısralar gibi Özlenilen günler artık yok olmuş Çiçekler açmadan dalında solmuş Dalında solmuş Yaşadığım zaman yabancı olmuş Hayat sanki benden sır saklar gibi Sır saklar gibi Edip Akbayram |
Sevda Sözleri Sevda Sözleri Sor hele bir hallarımı Kırıyor yar kollarımı Bölüyor uykularımı Zalim ayrılık Uçuşur saçları yelden Zülfü sırmadan telden Yarin oturduğu yerden Haber getirin Tutuver yarim elimden Tutuşur elim elinden Çala gönül sazlarını Bal olup damlar dilinden Sevda sözleri Yar oturmuş zülfün tarar Tenim ellerini arar Kanadım kollarım kırar Zalim ayrılık Tutuver yarim elimden Tutuşur elim elinden Çala gönül sazlarını Bal olup damlar dilinden Sevda sözleri Edip Akbayram |
Sevdalara Dargınım Sevdalara Dargınım Bir bahara tutsak, tutsak ömrümün Güllerini derdiğim sevdam nerede? Uğruna gidip gidip dönmediğim Seni bana bağlayan yollar nerede? Açmamışsa umutlar gönül bahçemde Esmemişse deli deli sevda çölümde Eğilmişse namerdim bir tek sözüne Bundan sonra ben de sevdalara Sevdalara dargınım Edip Akbayram |
Seyreyle Gönül Seyreyle Gönül Şehir kabristanın seyreyle gönül Tuttuğu dünyayı atanlara bak Elvan nakışları giyip gezenler Çürümüş toprakta yatanlara bak Bu nasıl şehirdir yanmaz çerağlar Yoktur pençeresi düşmez ışıklar Divane dervişler deli aşıklar Şeyda bülbül gibi ötenlere bak Ne ihsan eylemiş ne yemiş içmiş Helali ayırıp haramı seçmiş Üç arşın bez giymiş kalandan geçmiş Altını gümüşe katanlara bak Nice Şah-ı Merdan nice kahraman Nice padişahlar sahib-i ferman Tahtından göç etmiş nice Süleyman Bu dünyayı alıp satanlara bak Ömrüm tamam oldu vadem yetişti Yüreğimi ateş aldı tutuştu Cümle yaranımdan ayrılık düştü Hasret kıyamete kalanlara bak Arifim misafir bu can bedene Yel vurursa vurur beni yaban Karıştı kervanlar giden gidene Bu dünyayı baki sananlara bak Edip Akbayram |
Sokağın Tavanı Kadar Sokağın Tavanı Kadar Bir sıkıntı var içimde Sokağın tavanı kadar İçim sığmıyor içime Sokağın tavanı kadar Ayrılıklar gelir çatar Gözüm ufuklara akar Desenki beni ne kadar Sokağın tavanı kadar Bir sevgi düştüm önüme Gözünü sürdüm gözüne Biri geziyor içimde Sokağın tavanı kadar Ayrılıklar gelir çatar Gözüm ufuklara akar Desenki beni ne kadar Sokağın tavanı kadar Edip Akbayram |
Sözüm Ona İnsandım Sözüm Ona İnsandım Sözümona insandım Hamsiydim buğulandım Koynumdaki hatunu Havva anamız sandım Beyazıt Kulesiydim Hem Kumkapıdaki yangın Arap itfaiyeciynen Kendi derdime yandım Pir Sultandım abdaldım Düz rakıya dadandım Çekip çekip kafayı Anacığımı andım Banazdaydı bazlamam Ve radyodaki reklam Yaşamı yandaş sayıp Bana bir ekmek bandım Arşa vardı feryadım Firazda kör kadıydım Kararsızlıktan cayıp Katlime karar aldım Gül benizli isyanım Eksi çıktıkça kanım Arta durdu bicanım Ben ölsem ölsem bile Dipdiri o sol yanım Edip Akbayram |
Suskun Suskun Sus, kimseler duymasın. Duymasın ölürüm ha. Aydım yarı gecede Yeşil bir yağmur sonra... Yağıyor yeşil. Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi? Sus, kimseler duymasın, Duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece, Seni bulmuşam sonra. Yağıyor yeşil Yeşil yağıyor Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi? Edip Akbayram |
Şaha Giden Dost Bezirgan Şaha Giden Dost Bezirgan Şaha giden dost bezirgan Önün sıra indir beni Düşmüşüm elden ayaktan Tut elimden kaldır beni. Tut elimden ferman eyle Bu derdime derman eyle Götür şaha kurban eyle Öldür derse öldür beni.. Kanberiyem bir hal oldum Yandım aşkına kül oldum Ben bir acaip hal oldum Tut Böyle şaha bildir beni Edip Akbayram |
Şahdamar Şahdamar Hey sevgilim, gülüm, yarim Can içinde şahdamarsın Fermansın bü dünyaya Neye baksam sen varsın Yola düştüm ay batarken Derelerde buldum seni Ötelerde sanır iken Berilerde buldum seni Ekmeğimi dörde böldüm Yarılardan buldum seni Ölülerden haber aldım Dirilerde buldum seni İçimdeki çıralarda Dışımdaki törelerde Bilemezsin nerelerde Nerelerde buldum seni Edip Akbayram |
Türküler Yanmaz Türküler Yanmaz Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü Bir türkü çığlıkla ateşe düştü Kuytu bir köşede bir çiçek küstü Döktü yaprağını boynunu büktü Şu Sivas'ın elinde sazım çalınmaz Güllerim yandı yüreğim dayanmaz Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz Bilmez misin ki türküler yanmaz Günü gelir sanma hesap sorulmaz Dayanır kapına pir sultan ölmez Şu Sivas'ın elinde sazım çalınmaz Güllerim yandı yüreğim dayanmaz Edip Akbayram |
Usta Usta Ustamın giydiği samanı sarı Ustam seni soksun al kızıl arı Usta paran yoksa etme bu karı Gözlerin kör ola ölesin usta Mangal maşasıyla saçım kıvırdım Fıstık kabuğuyla bulgur kaynattım Ustamın düğünündeköçek oynattım Gözlerin kör ola ölesin usta Edip Akbayram |
Vay Beni Vay Beni Yine kışladı dağ bayır Yol bulunmaz iz sürülmez Ne bir haber ne bir selam Giden gelmez gelen demez vay Kaç bahardır sensiz geçti Buralara yaz gelmedi Gözlerimden yaş düşeli Acılar dinmedi Vay beni vay vay beni Her an beklerim seni Bu hasretlik çekilmez Gel götür beni Anılarda kaldı şimdi Revamıydı bunlar bize Gelmedin ki yüzüm güle Bu ayrılık eza niye vay Edip Akbayram |
Vesikalı Yarim Vesikalı Yarim Alnımdaki bıçak yarası senin yüzünden Tabakam senin yadigarın İki elin kanda olsa gel diyor telgrafın Ben seni nasıl unuturum vesikalı yarim Istanbul'dan ayva gelir nar gelir Döndüm baktım bir edalı yar gelir Gelir dersen dar gelir Gün aşırı alacaklılar gelir Anam dayanamam bu iş bana zor gelir Edip Akbayram |
Yalan Oldu Yalan Oldu Sana gülüm diyemem ki Düşlerime alamam ki Gül savrulur dallarımda Sarp yollara vuramam ki Yalan oldu yalan oldu Ateş söndü yalan oldu Bir yıldızdım akıp geçtin Dileklerim yalan oldu Siyah bir denizdir hüznün Poyrazında sızlar kalbim Hala dokunduğun yerde Ellerinin izi titrer Gözlerinin izi titrer Edip Akbayram |
Yanman mı Gerek Yanman mı Gerek Ey suskun, duyarsız, tepkisiz toplum Hep bu kabuklarda sinmen mi gerek? Zulme başeğdin kimdendi korkun? Onca serden sonra dönmen mi gerek? İki Temmuz dündü sen tarihe bak Mansuru astılar suçu enel hak Ege'de Bedreddin, ya Baba İshak Onları tarihe gömmen mi gerek? Kerbela vakası hala içimde Hüseyin'in kellesi kılıç ucunda Koskoca Pir Sultan dar ağacında Onları yanarak anman mı gerek? Yorguni andıkça kabarır içim Nesimi yüzüldü sorarım niçin? Senin bu gafletten uyanman için Otuzar otuzar yanman mı gerek? Edip Akbayram |
Yaralar Gönül Yaralar Gönül Evel gonca gülü vardı Dalında bülbülü vardı Felek vurdu yaraladı Bizi dosttan araladı Oof Bilmem hangi yola gidem Bir amansız çöle gidem Bırak da dostumu görem Yine ondan sonra ölem Oof Yaralar gönül yaralar gönül Gurbet dertleri sıralar gönül Yaralar gönül yaralar gönül Gurbet dertleri sıralar gönül Baba dizinde uzansam Yine yanında uyusam Anamın elinde gülü Öpsem sarılsam koklasam Oof Bilmem hangi yola gidem Bir amansız çöle gidem Bırak da dostumu görem Yine ondan sonra ölem Oof Yaralar gönül yaralar gönül Gurbet dertleri sıralar gönül Yaralar gönül yaralar gönül Gurbet dertleri sıralar gönül Edip Akbayram |
Yaşamdan Ölüme Yaşamdan Ölüme Yaşamdan ölüme, bir soluk yolda Bu isyanlar kime, bu feryat kime Kuşların bile, yuvası dalda Bu endişe niye, bu telaş niye Eğer ki gelmeler topraktan ise Demek ki gitmeler aynı yeredir İhanet, kahpelik zulme göreyse Sadakatle sevmek dosta göredir Sokakta yatanın kürkü alınmaz Kundaklık bebenin sütü çalınmaz İnsanlığa her kim kural koysa da Merhametin yolu sağ sol tanımaz Edip Akbayram |
Yıllar Yıllar Ömür yollarının başlangıcında Ak zambaklar gibi açışan yıllar Mazide sevdanın pembe tacında Buluttan buluta uçuşan yıllar Yıllar ömrümü çaldınız Yıllar baharımı aldınız Yıllar sebebim oldunuz Kumrular kaynardı o ilk seherde Bülbülden bülbüle nağmeler nerde Feleğin tokat indiği yerde Sıra sıra olup kaçışan yıllar Yıllar ömrümü çaldınız Yıllar baharımı aldınız Yıllar sebebim oldunuz Mahzuni görseydin akan yaşımı Bir kuru serap mı, mezar taşı mı Yastığa koyunca yorgun başımı Bir selam vermiyor geçişen yıllar Yıllar ömrümü çaldınız Yıllar baharımı aldınız Yıllar sebebim oldunuz Edip Akbayram |
Zor İş Zor İş Güvenilmez gayrı dostun sözüne Adam olan ayrı düşmez özüne Aklım ermez Şu feleğin işine Yalnızım ben Yalnız kalmak zor iş Dar günümde koynumda Bir yılan İnsanlar hep çıyan Yalnızlık vallah zor iş Garip sever düşer elin diline Teni değmez sevdiğinin tenine Aklım ermez şu feleğin işine Yalnızım ben yalnız kalmak Zor iş Zor günümde koynumda Bir yılan İnsanlar hep çıyan Yalnızlık vallah Zor iş Edip Akbayram |
Edip Akbayram Şarkı Sözleri Edip Akbayram Şarkı Sözleri Teşekkürler |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:48 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2