![]() |
Kaybettim Şarkımı Kaybettim Şarkımı Hayat şarkının ortasından geçiyor Şarkı vazgeçmiyor aramaktan Hayatsa kendi şarkısını yazıyor Kolayca her sabah yeni baştan Kaybettim şarkımı bulan yok Kaybettim şarkımı çalan yok yok Elimizde gitar geceler boyunca Kıyısında bekliyoruz şarkının Şarkı kendini yeni baştan yazıyor Her yeni dönemecinde hayatın Kaybettim şarkımı bulan yok Kaybettim şarkımı çalan yok yok... Yeni Türkü |
Kayıkçı Kayıkçı Gel gel kayıkçı Yavaş yavaş Kıyıdan geç göreyim Güzel yüzünü Söyle beni sevdiğini Gel gel kayıkçı Sevdim seni Güzel hanım Kandilli'nin yalıları Dinlesin bizi Söylesinler şarkımızı Gel gel kayıkçı... Yeni Türkü |
Kimdi Giden Kimdi Kalan Kimdi Giden Kimdi Kalan Kimdi giden, kimdi kalan Giden mi suçludur her zaman Ne zaman başlar ayrılıklar Dostluklar biter ne zaman Her geçen gün bir parça daha Aldı götürdü bizden Aynı kalmıyordu hiçbir şey Değişiyordu her şey kendiliğinden Artık çözülmüştü ellerimiz Artık bölünmüştü yüreğimiz Birimiz söylemeliydi bunu Ötekini incitmeden Kimdi giden, kimdi kalan Aslında giden değil Kalandır terkeden Giden de bu yüzden gitmiştir zaten... Yeni Türkü |
Konuğum Ol Konuğum Ol Bir akşam konuğum ol oturup konuşalım seninle Anıların çubuğunu yakıp uzatalım geceyi biraz Sabaha doğru perdeyi aralayıp ufka bakalım Bir çocuk gibi hayretle seyredelim güneşin doğuşunu Kendimize daha az zaman ayırsak da olur geceden Çünkü boğulabilir insan yalnız kendini düşünmekten Açılmayan kitaplar unutulmuş aşklar gibidir Kitaplardan söz edelim Ve onların gizli kalmış sessiz tadlarından... Yeni Türkü |
Külhani Külhani Paspal dumanı yutmaktan Pasa bağlanmış yüreği Kafayı takmış ölüme Hapiste bir külhani Çaresiz derdime ilaç Ağlatan nağmelerin Bugün kalbim hoş değil Vur sazına külhani Püf duman oldum bugün Sarardım soldum bugün Kafayı buldum bugün Zindan dar geldi külhani Sevda kalbimde yara Umudum var yarına Sevdiğim sılasına Yıllar yar oldu külhani... Yeni Türkü |
Mamak Türküsü Mamak Türküsü Geldiğimizde otlar yem yeşildi Ve kuzeydeydi güneş Kömür deposu boşaldı işte Mamağa son bahar geldi Güneş altında tutsaklar Geçen sonbahara bakıyorlar Şirin mi şirin gece kondu evleri Samsun asvaltında otomobiller Ne güzeldır yollarda olmak şimdi... Yeni Türkü |
Maskeli Balo Maskeli Balo Yaredir sinede eski sevgili Eski sevgili eski günler Hayata baksana takmıyor kimseyi Hiçbir şey diriltmez artık geçmişi Yaredir yine de Yaktım gemilerimi Dönüş yok artık geri Tak etti canıma bu maskeli balo Bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri Yaredir sinede eski sevgili Ne yapsan kolay unutulmaz Ağlama geçmişe yaşadık bitti Anılar bizi yalnız bırakmaz Yalnızız yine de... Yeni Türkü |
Meğer Gülüp Geçmişim Meğer Gülüp Geçmişim İncitmeden hüzünle Okşuyorum anıları Nasıl da gençtim Kaygısız ve şehvetli Gece kaçamakları Gizli buluşmalardan Vaktim yoktu sanki Saymaya aşkları Yıllar sonra şimdi Anlıyorum o çocuğu Bir yaz akşamı Kucağımda ağlayan Okşayıp altın saçlarını Gülüvermiştim Meğer gülüp geçmişim Aşkın yanından Sonradan vurur dehşeti Yiten şeylerin Bedeli her işlediğin her cinayetin Bakarsın kalmamış sana Ağlayacak kucak Meğer gülüp geçmişin Aşkın yanından Şimdi o kederli akşam Çökerken üstüme Hayatım akıp Gidiyor ellerimden Bir yaz akşamı O çocuğun saçları gibi... Yeni Türkü |
Monalis Monalis Diyorlar ki manolis Şu garip bağlaman Senin için ağlarmış İnlermiş kahrından Süngün düşmüş manolis Suskunsun içerde Senin gibi külhani Ah gururun nerede Bana derler manolis Vay başım dumanlı Bana yanlış yapana Dar ederim dünyayı Konuşur bıçağım da Şu bağlamam kadar İyi bilsin ardımdan Laf atıp tutanlar Yaşa bre manolaki Vur sazın teline Sana gölge edenler Çıkmasın önüne Kaybolur biz çalınca Hepsi birer birer Dünya ehli olanlar Aynı dilden söyler... Yeni Türkü |
Nakka Nakka Çok günahın çok derdim zaten çok Gez dolaş gül seni tutan yok Sakın sorma yeniden açma ah ne olur Yok şakam yok bu defa nakka Düşe kalka zar zor kanı verdım aşka Ama gel gör ki şevkati az Bu defa son bu defa asla Öğren kalbim öğren Artık sende uzatma Bu sitem bile fazla Öğren kalbim öğren Artık sende utanma Yeni bir rüzgara Binelim Gitsin... Yeni Türkü |
Ne Dersin Ne Dersin Dilinden senin laf almak zordur Ama birkez açılınca inanılmazsın Başında kara bulutlar dolaşsa Söyleyemem derdimi ben kimseye dersin Söyleyemez derdini kimseye Ne yoksuldan çalarsın Ne zengine verirsin Meyhanede demlenip Varsa yoksa muhabbet dersin Muhabbete dalınca Yoktur başka keramet dersin Ayrılık varsa öylece gidersin Kardeş ruhlar birbirini bulurlar dersin Yerlere balıp yürekler yakarsın Serserilik senin adın uzak bakışın Söyleyemez derdini kimseye Ne yoksuldan çalarsın Ne zengine verirsin Meyhanede demlenip Varsa yoksa muhabbet dersin Kimbilir kaç gecedir nerelerde gezersin Biraz artık bizim de halimizi sorsan ne dersin? Yeni Türkü |
Nerelere Gideyim Nerelere Gideyim Sağır siyah bir yorgun yol Vur kendini sürgün ol Aşk yolunda ölmek kolay Sarhoş gönül dur bir dinlen Çöz kendini kendinden Aşk yolunda ölmek kolay Dört yanımda dört nasihat Az gülüş bol zaiyat Ölsem ala dayanmak zor Senden bana zor bir miras Bol çetrefil bol viraj Ölsem ala dayanmak zor. Nerelere gideyim... Yeni Türkü |
Olmasa Mektubun Olmasa Mektubun Olmasa mektubun yazdıkların olmasa Kim inanır senle ayrıldığımıza Sanma unutulur kalp ağrısı zamanla Her şeyi unutarak yaşanır sanma Neydi bir arada tutan şey ikimizi Birleştiren neydi ellerimizi Bırak bana anlatma imkansız sevgimizi Sevmek birçok şeyi göze almaktır Olmasa mektubun yazdıkların olmasa Kim inanır senle ayrıldığımıza Baksana geçmişe ne çok anıyla yüklü Nerde o taverna nerde sinema Harcanmış zamanlar yeniden yaşanmazki Geç kaldıktan sonra arama boşa... Yeni Türkü |
Ömrüm Zindan İçinde Ömrüm Zindan İçinde Beyaz mintan geçirdiler sırtıma Çıkardılar devlet önüne Temizlik imandan suçum idamdan Attılar da beni zindan içine Attılar da beni zindan içine Dar geliyor artık günler ömrüme Yavru kuşun kanadında gözlerim Ah kelepçenin karasında yüreğim Bu sevdanın yarasında günlerim aman Attılar beni zindan içine Attılar beni zindan içine Yar olmuyor artık yıllar ömrüme Attılar da beni zindan içine Dar geliyor artık günler ömrüme... Yeni Türkü |
Öyle Sevdik Seni Öyle Sevdik Seni Öyle sevdik Öyle sevdik ki seni Hiçbir şey döndüremez bizi Kimimiz yıldızlar kadar uzak Kimimiz dört duvar ardında İçimizde yanan bir gülsün şimdi Yüzümüzde gülen çocuk düşleri Her şeyi yok eden Korkunç bir dünya bu Nasıl da sevdik onu Sevgilere en ağır ceza düştü Nefretle uyanır dünya Hayatı bir kez sevmeyi isteset Binbir çiçek açmaz mı dünya Gökyüzü küstü karardı şimdi Denizler küstü karadı şimdi Kendini yok eden Gülünç bir dünya bu Nasıl da güzel oysa... Yeni Türkü |
Resim Resim O kadar sevdim ki resmini İşte bugün konuştu benle Yorulmuştum çalışmaktan Karda uzun yürüdük senle Geceleri resmine baktım Olanları anlattım Seni bi görsem diye diye Uyudum yağmurun sesiyle O kadar sevdim ki resmini Biliyorum görünce beni Hep tanıyordum diyeceksin Rüyalarımda hep sen vardın Hep tanıyordum diyeceksin Okuduğum her cümlede Konuştuğum her insanda Gördüğüm her güzelikte Sen de varsın Sen hep varsın... Yeni Türkü |
Rüzgar Rüzgar Sessiz gelir yanıma Başını dizime yaslar Öylece uyur,yağmur çiseler Damla damla gözyaşlarında Rüzgarı dinlenir kuytuda Ölüm ya da ayrılık Farkeder mi söyle Sensiz rüzgar olur da özgürlüğümle Ne olur durma gözyaşlarında Bugün de kal yarınlarıma Rüzgar uğultusunu hapsetmiş İçten içe esiyor Rüzgarın sesi kesilmiş gibi Ağaçlar kuytularda sessizce hışırdıyor Rüzgar bir sır gibi zamanını bekliyor Sessiz gelir yanıma Başını dizime yaslar Öylece uyur,yağmur çiseler Damla damla gözyaşlarında Rüzgarı dinlenir kuytuda... Yeni Türkü |
Sardunya'ya Ağıt Sardunya'ya Ağıt İkindiyin saat beşte Baş gardiyan Rıza başta Karalar bastı koğuşa İkindiyin saat beşte Seyre durduk tantanayı Tutuklayıp sardunyayı Attılar dip kapalıya İkindiyin saat beşte Dirlik düzenlik kurtulur Müdür koltuğa oturur Çiçek demire vurulur İkindiyin saat beşte Yataklık etmiş ki zahar Suçu tevatür ve esrar Elbet bir kızıllığı var İkindiyin saat beşte Canların gözleri yaşta Aklı idamlık yoldaşta Yeşil ölümle dalaşta Sabahleyin saat beşte... Yeni Türkü |
Sarıl Bana Sarıl Bana Bir kuşu ellerimden Kaçırır gibi bazen Kaçarım kendi ellerimden Uçunca bütün kuşlar Hep benden uzaklara İçimde bir sızı bırakırlar Gidince kuşlar Bilmediğim yerlere O ben değil Kendimi anlayamam Beyaz kuşlar göklerde Dansederken öyle Yine de ben Bana çağırırlar Ya kaybolursa sesleri Karanlıktan yana Bırakma ne olursun Sarıl bana... Yeni Türkü |
Sen Sen Sen esirliğim ve hürriyetimsin Sen esirliğim ve hürriyetimsin Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin Sen memleketimsin Sen ela gözlerinde yeşil hareler Sen büyük, güzel ve muzaffer Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin... Yeni Türkü |
Sesler Yüzler Sokaklar Sesler Yüzler Sokaklar Taş baskısı bir plakta Yorgun bir ses cızırdar Küflü sayfalarında bir albümün Gülümser o soluk fotoğraflar Kıvrılırken bir kentin alanına Tutunur geçmiş yıllarına Tutunur anılarına İnce uzun duvarlar Kaç hayat yaşadınız söyleyin Sesler yüzler sokaklar Yankısı kalmadı seslerin odalarımızda Sahipleri çoktan öldü fotoğrafların Adımlarımızdan yoruldu yollar Kaç hayat yaşadınız söyleyin Sesler yüzler sokaklar Şarkısını yitirmiş sesler Gençliğini yitirmiş yüzler Evlerini yitirmiş sokaklar Kaç hayat yaşayacaklar daha? Daha kaç hayat yaşayacaklar? Unutlur mu yoksa birgün Sesler yüzler sokaklar Bunca yaşamışlıktan sonra Hiç unutulmayacaklar Hiç unutulmayacaklar... Yeni Türkü |
Sonbahardan Çizgiler Sonbahardan Çizgiler Geldiğimizde otlar yemyeşildi Ve kuzeydeydi güneş Kömür deposu boşaldı işte Mamaga sonbahar geldi Güneş altında tutsaklar Geçen sonbahara bakıyorlar Şirin mi şirin gecekondu evleri Samsun asfaltında otomobiller Ne güzeldir yollarda olmak şimdi Ne güzeldir yollarda olmak şimdi... Yeni Türkü |
Telgrafın Telleri Telgrafın Telleri Telgrafın tellerine kuşlar mı konar İnsan sevdiğine canım böyle mi yapar Bin vapura gel izmir'e yanı yanı başıma Şu gençlikte neler geldi cahil başıma İstanbul'un nesi vardı kalktım da geldim Buraya ben gemileri yaktım da geldim Senin aşkın yüreğimi hala kanatır ama Canıma tak etti nazın senden bıktım da geldim Telgrafın tellerini arşınlamalı Yar üstüne yar seveni kurşunlamalı Bin vapura gel yanıma yanı yanı başıma Şu gençlikte neler geldi cahil başıma Kaç ay oldu İstanbul'a geldim geleli Ne bilirdim bundan önce dünya nimeti Şu İstanbul denilen yer memleket oldu bana Ne binerim vapura ben ne de dönerim geri Telgrafın telleri de semaya bakar Senin o güzel gözlerin çok canlar yakar Bin vapura gel İzmir'e yanı yanı başıma Şu gençlikte neler geldi cahil başıma Galata'nın, Beyoğlu'nun çapkın kızları Yoksa canım nasıl geçer ayaz kışları Olan oldu bunca aydır çoktan unuttum seni Ne binerim vapura ben ne de dönerim geri... Yeni Türkü |
Telli Turna Telli Turna Telli telli telli şu telli turna Sanma ki yaralı uçmaz bir daha Takılmış kanadı göçmen buluta Anlatır eski beni şimdiki bana Sakın çıkma patika yollara O dağlara kırlara o karlı ovaya Yenik düşüyor her şey zamana Biz büyüdük ve kirlendi dünya Telli telli telli şu telli turna Sanma ki yaralı uçmaz bir daha Takılmış kanadı göçmen buluta Döner gelir birgün konar yurduna Telli telli telli şu telli turna Ne kalmış buralı göklerden baska Ne kalır yarına bizden sonraya Her şey binip gitmiş uçurtmalara... Yeni Türkü |
Umut Umut Bütün iyi kitapların sonunda Bütün gündüzlerin gecelerin sonunda Meltemi senden esen Yüreği sende olan Yeni bir başlangıç vardır Parmağını sürsen elmaya rengini anlarsın Gözünle görsen Elmayı sesini duyarsın Onu işitsen yuvarlağı sende kalır Her başlangıçta yeni bir anlam vardır Nedensiz bir çocuk ağlaması bile Çok sonraki gülüşün başlangıcıdır... Yeni Türkü |
Uzak Bir Gölge Uzak Bir Gölge Sevişirken soğuk,uzak bir mevsim Aramıza sızdı sevgilim İnciniyor,inciniyor bir şeyler Aramızda sanki sevgilim Uzak bir gölge düşmüş üstüme Yetişemem artık ben sana Acıyla ve tutkuyla bakıyorsun gözlerime Kayıp bir çocuk gibi bakıyorsun gözlerime Susalım sular gibi suskun,karışalım geçmişe Bizi bize verse sessizlik Unutuyor ellerini ellerim Unutuyor beni yüreğin Siliniyor,siliniyor sevgimiz Yaşanmamış gibi sevgilim Buz kesmiş iki ırmak kavuşamaz birbirine Yabancı iki yalnız sığınamaz birbirine Elveda yorgun heyecanım,ıssızlığım elveda Seni yolcu ediyorum hayata... Yeni Türkü |
Vahayra Vahayra Gümüş kamam parlar güneşte Kafkas dağları gibi Daha da parlak başak saçlı Sevdiğimin gözleri Muhabbete geldim vahayra hayra Sofranıza geldim vahayra hayra Oynamaya geldim vahayra hayra Seni almaya geldim Siyah kirpik düşer önüne Batan güneşler gibi Düşümde gördüm ah sevdiğimi Bağlanmış yüreği... Yeni Türkü |
Vira Vira Vira Vira Dağılıyor parça parça karanlıklar Açılıyor simsiyah bir gece Uzanıyor dalga dalga sonsuzluğa Unutulan düşlerimiz nerde Sevgiyle başlayan hayat Seni bir gün çağırınca Vira vira demir aldı dünya Açılmış hayalleri rüzgarlara Vira vira dalgalandı bu dünya Terkedip halatları limanlarda Yıkılıyor tüm sınırlar birer birer Kapanıyor simsiyah bir gece Açılıyor hep yürekler denizlere Belki hemen belki bugünlerde... Yeni Türkü |
Yağmurun Elleri Yağmurun Elleri Küçücük bir bakışın Çözer beni kolayca Kenetlenmiş parmaklar gibi Sımsıkı kapanmış olsun Yaprak yaprak açtırırsın İlk yaz nasıl açtırırsa İlk gülünü gizem dolu Hünerli bir dokunuşla Hiç kimsenin yağmurun bile Böyle küçük elleri yoktur Bütün güllerden derin Bir sesi var gözlerinin Başedilmez o gergin Kırılganlığınla senin Her solukta sonsuzluk Ve ölüm... Yeni Türkü |
Yaman Çavuş Yaman Çavuş Şu bağlama bak ne söyler Yaman çavuş elinde Zeybekler saf tutmuş dinler Şu İzmir'in içinde Kalktı göç eyledi çavuş Çatışmanın birinde Derler ki hiç gülmez yüzü Pire'nin ellerinde Gece yakar bağrımızı Şu yıldızlar buz mudur Yoksa pire'nin yıldızı İzmir'imden az mıdır? Yeni Türkü |
Yaprak Dökümü Yaprak Dökümü Sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar Şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar Mevsim dönüp de yeniden yeşermeye başlayınca rüzgar Çıplağında o atın yine onlar koşacaklar O çocuklar o yapraklar o şarabı eşkiyalar Çıplağında o atın yine onlar koşacaklar Sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar Şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar Mevsim dönüp de yeniden yeşermeye başlayınca rüzgar Çıplağında o atın yine onlar koşacaklar O çocuklar o yapraklar o şarabı eşkiyalar Onlar da olmasalar benim gayrı kimim var? Yeni Türkü |
Yedikule Yedikule Haber uçtu devlete de Beş yıl yattım hapiste Yedi düvel zindanından Beterdir yedikule Nargilem duman duman ah Bayıldım aman aman İstanbul güzel ama ah Zabitleri pek yaman Beş yıl bana yaraştı da Nargilem buna şaştı Hergün çizdim usturamla Bağlamam doldu taştı Sarma cigaram yanar ah Çekerim ağır ağır Tekkemiz güzel ama ah Haber uçuranlar var Nargilemin marpucu da Gümüştendir gümüşten Beş değil on beş yıl olsa Ben vazgeçmem bu işten Nargilem duman duman ah Bayıldım aman aman İstanbul güzel ama ah Zabitleri pek yaman... Yeni Türkü |
Yeşil Şarkı Yeşil Şarkı Baktıkça çoğalır yıldızlar gecede Parmaklarınla sayılmaz Kimi duyulur kimi duyulmaz Dinledikçe çoğalır gecede Sesler gelir Ya hızlıdan ya yavaştan Her şey kendi dilince konuşur Karanlık örtse de üstünü Gecede devam eder renk Ağacın dalında rüzgarda Her şey kendi rengince konuşur Gözlerini kapatır beklerdi Yaprağa benzer ellerini Avuçlarını uzatır Beklerdi işitinceye dek Ağacın dalında rüzgarda Yeşil duydu mu uyurdu Rüyasında... Yeni Türkü |
Yeşilmişik Yeşilmişik Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin Düşmüşüz yavaşça bir sakin derenin İçindeymişik yeşilmişik sazmışık Balıklar gibiymiş sessiz ve karanlık Yüzermiş saçların yüzermiş nefesin Susarmışız öyle bir sakin derenin İçindeymişik yeşilmişik sazmışık... Yeni Türkü |
Yıldızlar Yıldızlar Yıldızlar kadar uzak ta olsa İçimde yine de ah gülen yüzü Karanlık günler içinde olsa Beklerim yine de ah gelen günü Sen gideceksen içimde kal sonsuz Sen geleceksen bir ışık ver yeter Gitse yüreğim ardı sıra Gelse günlerin ışığıyla... Yeni Türkü |
Yitik Bahar Yitik Bahar Hayat kar altında kalan bahar Çiçekleri üzerinde ölüyor en bereketli ağar Üretkenlik dört duvar arasında Kar yağıyor bahar dallarına Bahar dallarına Üç bin yıllık hayatın bilgesi Sevene acı veren bedeni bal ülke Işıklarının ardında solup gidiyor insanlar Kar yağıyor güneşli kirpiklerine Yalnız sevda ve kocalma hüznüydü isteği Karşında bir sigara içip ölebilirdik İlk sen mi soldun böyle uzak toprağından Denizlerde yatanlar adları yitik Boyna dolanan kement, magosa kalesi Hepsi sayılsa tüm bir tarih mi? Yeni Türkü |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:45 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2