![]() |
Fatih Kısaparmak Şarkı ( Türkü ) Sözleri Ağlıyorsun Seni yağmalamışlar kuytularda Korkuların nefes nefese Yüreginden bıçaklanan sevdalara Pişman mısın kendine Pişman mısın kendine Seni yagmalamışlar kuytularda Korkuların nefes nefese Yüreginden bıçaklanan sevdalara Hep yanlış sevdalara çiçeklenmiş Koruyup savrulmuşun Özlemin çıldırıyor anılara Gecelere sıgmıyorsun Aglıyor aglıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Artık gülüp geçiyorsun aşklara inanmıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Artık gülüp geçiyorsun aşklara inanmıyorsun Yorgunsun biliyorum Oysa bir tek sözcük yeterdi anlatmaya Saçlarım ellerini özlüyor Çıglar yuvarlanıyor ömrümün uçurumlarında Seni anlıyorum O en saklı yerinde ağlayan kahkahalar Hangi yasak umudun ihanetidir Birer birer koparmışlar çiçekleri ağlıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Artık gülüp geçiyorsun aşklara inanmıyorsun Şu yoksul duvarların dili olsada Anlatsa neler çektigini Buz gibi yastıklara sarılıpta sabahı zor ettigini Sabahı zor ettigini Hep yanlış sevdalara çiçeklenmiş Koruyup savrulmuşun Hasretin çıldırıyor gecelere Anılara sığmıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Artık gülüp geçiyorsun aşklara inanmıyorsun Yaprak dökenleştiğin satırlar arasında Altı kırmızı ile çizilmiş Ve tırnak içine alınmış Suskunlugun baş harflerisin Şehirler uyurken Boğazına sarılırken öfkeler Bu gizli gülmeler Bu sessiz aglamaların nedir anlamı Sen hangi mevsimin yağmurusun Ağlıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Ağlıyor ağlıyorsun Artık gülüp geçiyorsun aşklara inanmıyorsun... Fatih Kısaparmak |
Başımın Belası Başımın Belası Sensizim uyutmak boşlukla avutmak Silinmez yazımsın mümkün mü unutmak Silinmez yazımsın mümkün mü unutmak Çırandın yakmadın, gözümdün bakmadın Can çıktı bedenden bir tek sen sen çıkmadın Başımın belası ey gönül yarası Unuttum unutmayı ömrümün cezası Başımın belası ey gönül yarası Unuttum unutmayı ömrümün cezası Bu yolda vurugunum sanma ki yorgunum Tek sana küsmedim tek bana dargınım Sana hiç küsmedim kendime dargınım Çırandım yakmadın gözündüm bakmadın Can çıktı bedenden bir tek sen sen çıkmadın Başımın belası ey gönül yarası Unuttum unutmayı ömrümün cezası Başımın belası ey gönül yarası Unuttum unutmayı ömrümün cezası Başımın belası ey gönül yarası Unuttum unutmayı ömrümün cezası... Fatih Kısaparmak |
Ben İki Kere Ağladım Ben İki Kere Ağladım Bir uzak şehirdeysen Yağmurlar yağıyorsa Buğulanmış camlara adını yazıyorsam Bir sigara yakıpta hayeller kuruyorsam İtiraftır bu şarkım Dinle hala seviyorsan Belki sen yaş görmedin gözlerimde Bir mavzer patladı yüreğimde Kuş gibi çırpındı kalbin ellerimde Ben iki kere ağladım Varsın sen beni zalim bil Ben hala unutmadım yağmurda Islandığım o sokağı Ve ayrıldığımız o kaldırımı Ve işte o kaldırım çiğnedi benim hayatımı Hiçbir yağmur ıslatamadı Benim yüreğimi senin gözyaşların kadar Sakladım kendimi Gücüm yoktu seni kucaklayacak Ve bir ömür taşıyacak kadar Kaldıramadım belki bu ağır sevdayı Ağlıyordun ben giderken Gözyaşlarımda boğuluyordun Seviyor söyleyemiyordum Hayellerimi yıkıp gidiyordum Bir hayat yakıyordum biliyordum Küllerin ellerimdeydi sanki yanıyordu Arkama bakmadan gidiyordum Mecburdum seni terk ediyordum Beni anlamadın Giderken sen bi defa belki Ben iki kere ağladım..iki kere ağladım... Hasret bir deli rüzgar gibi Savurup yakıyor bedenimi Bırakıp gittiğin günden beri Bu duygu dağlıyor ciğerimi. Belki sen yaş görmedin gözlerimde Bir mavzer patladı yüreğimde Kuş gibi çırpındı kalbin ellerimde Ben iki kere ağladım. Hiçbir şey sızlatmadı yokluğun kadar Yıllardır yüreğimde hatıran kadar Yangınlar yakmadı gözlerin kadar Ben iki kere ağladım Belki sen yaş görmedin gözlerimde Bir mavzer patladı yüreğimde Kuş gibi çırpındı kalbin ellerimde Ben iki kere ağladım... Fatih Kısaparmak |
Benim Babam Benim Babam Bu adam benim babam, sekiz köşe kasketiyle Omuzunda sakosuyla hey Cebinde yok parası, bafradır cıgarası Yüreğindedir yarası Altı çocuk büyütmüş, bir işci maaşıyla Bu adam benim babam hey Ağlama benim babam, ağlama naçar babam Kara gün geçer babam hey Bir kapıyı kapayan, gene açar babam Ağlama benim babam hey Ağlama mazlum babam, ağlama naçar babam Kara gün geçer babam hey Bir kapıyı kapayan, gene açar babam Allah büyük babam hey Bu adam benim babam, derdi dağlardan büyük Çaresiz beli bükük hey Bir gün olsun gülmemiş, rahat nedir bilmemiş Gözyaşını silmemiş Bir lokma ekmek için, kimseye eğilmemiş Bu adam benim babam hey Ağlama arslan babam, dert etme naçar babam Kara gün geçer babam hey Bir kapıyı kapayan, gene açar babam Allah büyüktür babam hey Dert etme naçar babam, aldırma naçar babam Kara gün geçer babam hey Bir kapıyı kapayan, gene açar babam Aldırma benim babam hey Şiir Benim babam mert adamdı, mangal gibi yüreği Yufka gibi kalbi vardı, hayatım boyunca ona özendim Fedakârdı ! bir dikili ağacı olmadı belki Ama kendisi, onuruyla yaşayan koskoca bir çınardı Üstümde ki kol kanat, sırtımı yasladığım dağ gibiydi Ben babamın oğluyum, tepeden tırnağa anadoluyum... Fatih Kısaparmak |
Benim İçin Farketmez Benim İçin Farketmez Şu yaralı gözlerimde Bir damla yaş kalmadı Yalvardım insanlara Bir duyanım olmadı Ne çileli kulmuşum Kaç kere vurulmuşum Dertlerle yoğrulmuşum Benim için farketmez Aklımdan hiç çıkmadı Vuranların listesi Bunu benim için çal Yıkıkların bestesi Sende söyle sözlerin kurşun olsun Sende söyle o gözler beni vursun Sende söyle inceldiği yerden kopsun Benim için farketmez... Neler neler görmüşüm İnan saymakla bitmez Sende vursan ne çıkar Benim için farketmez Benim tek dostum yollar Yalanmıs tüm sevdalar Kaybedecek neyim var Benim için farketmez... Fatih Kısaparmak |
Can Vermem Can Vermem Dün gece rüyamda yine dardaydım Kurşunlar altında pusulardaydım Kollarına alıp son kez öperken Ben yine delidolu duygulardaydım Kollarınla sarıp öperken beni Başım dizlerinde sevdalardaydım Can vermem yoksan yanımda Can vermem sevdan kanımda Can vermem canın canımda Can vermem can veremem Can vermem birgün benden bıkıp gidersen Hasreti saçına takıp gidersen İsterse bir değil bin azrail gelsin Can vermem dünyamı yıkıp gidersen İsterse bir değil bin azrail gelsin Can vermem sevdiğim yakıp gidersen Can vermem yoksan yanımda Can vermem sevdan kanımda Can vermem canın canımda Can vermem can veremem... Fatih Kısaparmak |
Demek Gidiyorsun Demek Gidiyorsun Demek gidiyorsun Ben bunu haketmedim Ne varsa aşka ve cesarette dair Sırtlayıp o büyük yangınınla gidiyorsun demek Git... Oysa sen ögretmen çıktıgın yıl Vurup anlıma kavgayı Simsiyah bir süt gibi Yaprak dökmüştü daragacım Akşamlarım olmuştu ve kuduz gecelerim Gözyaşlarım ağlarken Bir uzun yolculuk düşmüştü peşime O gün bügündür tetikte bir ömrün son kurşunusun Hiç aklıma gelmezdi gülüm Bu da bana ders olsun Bu da bana ders olsun Demek gidiyorsun Böyle olsun istemezdim oysa Hazin ve dağların bu baş dönmesi Cellat kırmızısı hüsrandı yollarda Sen öğretmen çıktıgın yıl Çırıl çılgın bir ağaca soyunmuştu işlemler Esmer bir ağda bir eylemişsem Cinnetin ucunu yakmışsam bir kez Cehenemin nizamiye kapısındaysam Ateşden bir nehre dönen bu isyan Hep o gül yangınına kanat çırpar ve en korsan şarkılar Yüzünü şarpla yıkar Gidiyorsun demek Ben bunu haketmedim Ne varsa aşka ve cesarette dair Sırtlayıp o büyük yangınınla git Hadi durma Geçliğimin vebalini ve sevgisiz hayatımızı ödemeden git Bu şiiri sana armağan ettim Yanına almayı unutma sakın Issız gecelerde okur ağlarsın Kimseler görmesede kanarsın gülüm Neler çektigimi o gün anlarsın Son bahar yağmuruyla ıslandım sokaklarda Ağladım ikimize Senden çok uzaklarda Şimdi hüzün makamında bütün şarkılar Bu yorgun ses Bu kör lamba Bu ateşi sönmüş soba Tanrıdır yanlızlıgın Pişmanlıgın tanrılıgıdır Çünkü benim kitapbımda Aşk bir defa yaşanır Demek gidiyorsun git Bir yanda ölümün anlındaki ter Bir yanda suya düşen sardunya Ve sabahın saçlarındaki kırağı kadar üşüyorsun Hadi durma Sırtlayıp o büyük yangının vebalini ve sevgisiz hayatın Bedellini ödemeden git Bilirsin gecenin en karanlık olduğu an Sabahın en yaklaştığı zamandır ve hiçbir şey hakkında Bildiğimiz her şey aslında yalandır Demiştim ya sen öğretmen çıktıgın yıl Vurup anlıma kavgayı Simsiyah bir süt gibi Yaprak dökmüştü darağacı Hüzün sarısı yapraklar Akşamlarım olmuştu ve kuduz gecelerim Gözyaşlarım ağlamıştı Bir uzun yolculuk düşmüştü peşime Çırıl çılgın bir ağaca soyunmuştu işlemlerim Demek gidiyorsun git Bu şiiri sana armağan ediyorum Yanına almayı unutma sakın Belki soban sönmüş Kitabın bitmiş Belki dizlerindeki battaniye Yanlızlığın iç çekişini duyarsın Paketteki son sigaran ve titrek bir mum alevi hüznüyle Geçmişe dalarsın Kimseler görmese bile kanarsın gülüm Neler çektiğimi o zaman anlarsın Sende yanarsın güllüm... Fatih Kısaparmak |
Eski Toprak Eski Toprak Eski bir dost Hastanede yatıyormuş salim dedi Hemen koştum ziyarete Çok agrıyor kolum dedi Dedi ve sustu Eski toprak tükenmişti Bitti benim yolum dedi Gözlerimiz nemlenmişti Gayrı yakın ölüm dedi Onu en son yalnız gördüm Ağlıyordu mendil verdim Arzun var mı diye sordum Oğlum dedi oğlum dedi Emrin var mı diye sordum Oğlum dedi Dedi ve sustu Birkaç kitap bir de sazım İşte bütün malım dedi Nerden düştüm pençesine Bu hastalık zalım dedi Evladımı aldı gitti Hayırsızmış gülüm dedi Ölüm bir şey değil ama Bu hasretlik zalım dedi Onu en son yalnız gördüm Ağlıyordu mendil verdim Arzun var mı diye sordum Oğlum dedi oğlum dedi Emrin var mı diye sordum Oğlum dedi Dedi ve sustu... Fatih Kısaparmak |
Etme Bulursun Etme Bulursun Bir gün bu yoldan sende geçersin Sevda sanırda zehir içersin Etme bulursun pişman olursun sende seversin Etme bulursun pişman olursun sende seversin bir gün yanarsın Belki gün gelir beni anarsın Çektiklerimi o gün anlarsın Etme bulursun pişman olursun yalnız kalırsın sende yanarsın Etme bulursun pişman olursun sende seversin beni anlarsın Aşka inanmış bitmez sanmıştım Bende çok sevmiş bende yanmıştım Etme bulursun pişman olursun sende seversin Etme bulursun pişman olursun bir gün seversin beni anlarsın Aşk dolu sözler meğer yalanmış Gönlüm yıllarca boş yere yanmış Etme bulursun pişman olursun yalnız kalırsın sende ağlarsın Etme bulursun pişman olursun bir gün çok sever beni anlarsın... Fatih Kısaparmak |
Hastane Önünde İncir Ağacı Hastane Önünde İncir Ağacı Hastane önünde incir ağacı anam ağacı Doktor bulamadı bana ilacı anam ilacı Doktor bulamadı bana ilacı annem ilacı Baştabip geliyor zehirden acı anam vay acı Garip kaldım yüreğime dert oldu anam dert oldu Ellerin vatanı da bana yurt oldu anam yurt oldu. Mezarımı kazın bayırdan düze anam vay düze Yönünü çevirin sıladan yüze anam vay yüze Yönünü çevirin sıladan yüze anam vay yüze Benden selam vermen o hayırsıza o hayırsıza Gurbet elde garip kaldım ağlarım anam ağlarım Ateş aldım yüreğimi dağlarım annem dağlarım Garip kaldım yüreğime dert oldu anam dert oldu Ellerin vatanı da bana yurt oldu anam yurt oldu... Fatih Kısaparmak |
Hayat Bana Yalan Söyledi Hayat Bana Yalan Söyledi İlk kez hesaplaşıyorum kendimle Tuhaftır kalemi,kağıdı ve seni onca sevmeme rağmen Sana ilk kez yazıyorum Şimdi sen yoksun,seni düşünmek var Çocukken de seni düşünürdüm her gece Radyo dinler,şiir yazardım Her Çarşamba pazara giderdik annemle Babam maaş aldığında baklava yerdik Dondurmayı da çok severdik Ablam üç top yerdi,ben iki top Yalnızca bu yüzden kavga ederdik Oysa hayatımın vazgeçilmeziydi ablam Onun da yüzü hiç gülmedi,hayırsızın birine kaçıp mahvetti hayatını Aklımdan hiç çıkmaz gittiği günkü karanlıklar Hüznümü büyüttüm o günden beri,kendimi değil Gözlerimde hala bir çocuk ağlar Düşlerimi gezdirdiğim bulutlar bir tohumun özlemiydi çiçeğe Ve hala kulaklarımda annemin sesi Bitirsen şu okulu,bir işe girsen Şiirle karın doymadığı doğruydu Bak Cemil okudu mühendis oldu En güzel kızıyla evlendi Üsküdar'ın Evini de aldı arabasını da Bense bağlama çalardım kendi halimce Sesim güzelmiş öyle derlerdi Nereden bilirdim hep hüzün türküleri söyleyeceğimi Hayat bana yalan söyledi Mektuplar yazardım Almanya'daki abime Okulu bitireceğime söz verirdim Masum düşlerimin o en sürgün adasında Bakışları uzaklara dalıp giden şarkılar Ve mevsimsiz solmuş bir çiçek gibi Ayaklar altında nasıl ezilirse umut Benim de güneşimi işte öyle çaldılar Öyle tutsak aldılar sevinçlerimi Sensiz geçen her günü hesabıma yazdılar Şimdi öyle uzak ki çay içip,simit yediğimiz o günler Kardeşine karne hediyesi uçurtma yaptığım günler öyle uzak ki Oysa saçaklarda titreyen bir serçenin ekmek tanesine kanat çırpması Ve bir anne duası kadar içten sevmiştim seni Fener stadında beşiktaş maçı ve parasızlığımız devam ederken Bütün mavilerimi sana vermiştim Kaybetmek alnıma yazılmış sanki,olmadı bitanem Hayat bana yalan söyledi Babanın tayini çıkıp da gittiğiniz o kış Yine pençe yaptırmıştık ayakkabılarımıza Sana söyleyemedim ama işten ayrılmıştı babam Kapanmıştı çalıştığı lokanta Senet zamanları daha bir çökerdi omuzları Ve akşam trenlerinin işçi yorgunluğuyla daha bir uzardı raylar Sitemlerim bile eğlenmişti hayata Öfkeli bir yanardağ isyanlara uyanmıştı Üstelik sen de yoktun artık Oysa yalnızca sen öpmüştün gözlerimi Bir yanı hep eksik kalmış çocukluğumun Aslında her insan biraz yenikti hayata ve biraz küskün Son trende kaçınca son istasyondan öyle kalakalırdık Yorgun ve üzgün Kendime düşmanlığım bu yüzden Hep kendime pişmanlığım Şimdi her şeyim yarım Fotoğrafının arkasına ne yazdığımı bile çoktan unuttum Bir silahım olsaydı bir silahım Yoksulluğu şakağından,kaybetmeyi kalbinden Ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum Düzmece duygular harcım değildi Uzak denizlerin fırtınasıydım Karlı dağların kekliği Yoksuldum yoksul olmasına ama onurluydum Şimdi ne sen varsın ne o eski sevdalar Olsun üstüme devrilse de bu sağır karanlık Akşam olur şairlere gün doğar Bir kerecik söyle demiştin Söyleyememiştim hani İşte şimdi söylüyorum Seni seviyorum .. Fatih Kısaparmak |
Kilim Kilim Sevdiğine sözü olan bir kilim dokur Kilimin dilinden ancak anlayan okur Sırlarımı verdim sana sevgimi verdim Şu gönlümü kilim yaptım yoluna serdim Ayıptır günahtır diye kilit vurdular dilime Aşkı dokudum kilime anlıyor musun Yetinmedim türkü yaptım gayrı bu canımdan bıktım Hani senin olacaktım dinliyor musun Kilim kalbin aynasıdır gönlün sesidir Her nakışı bir duygunun ifadesidir Kilim sevgiliye çağrı aşka davettir Kimi rtenkler şikayettir kimi hasrettir Ben şu gönül tezgahında kilim dokudum Erenlerin dergahında aşkı okudum Töremizde kilim demek ilim demektir Kilim sevdadır özlemdir derttir istektir... Fatih Kısaparmak |
Mavi Gül Mavi Gül Benim tanıdığım Benim sevdiğim Gözlerinin içi gülen bir kızdı Yıllar sonra gördüğüm hayat yorgunu Yaralı bir kadındı yapayalnızdı Ezik bir mavi güldü yapayanlızdı Yıllar sonra gördüğüm hayat yorgunu Bin defa pişmanlık Ezik bir mavi güldü yapayalnızdı Söyle gülüm ne olur söyle Hayat sana ne yaptı böyle Mavi gülüm ne olur söyle Yıllar sana ne yaptı böyle Söyle kimler getirdi seni bu hale Söyle söyle mavi gülüm Kimler getirdi seni bu hale Özlemleri yarım düşleri kırık Yenilmiş hep kaybetmiş acılara tanık O güzel gözlerinin ateşi sönmüş Ah o güzel gözlerinin güneşi batmış Mutluluğa uzaktan bakıyor artık Söyle gülüm ne olur söyle Hayat sana ne yaptı böyle Mavi gülüm ne olur söyle Yıllar sana ne yaptı böyle Söyle kimler getirdi seni bu hale Söyle gülüm ne olur söyle Söyle kimler getirmiş seni bu hale Söyle söyle mavi gülüm kanıyor musun Yaşanmamış yıllara yanıyor musun... Fatih Kısaparmak |
Mor Salkımlı Sokak Mor Salkımlı Sokak Seni düşündüm yine bu akşam üstü Gelmedin mor salkımlar sana küstü Umutsuz bekledim sabaha kadar O cok sevdiğin yağmurlar bile küstü Mor salkımlı o sokakta ellerimi tut Okşa yine saçımı dizinde uyut Ne çok severmişim gidince anladım Serseri gecelerde sana ağladım Bu akşamda sensizliği anılara sarıp içtim Kaybettikten sonra anlıyor insan Meğerse hiçkimseyi senin kadar sevmemişim Bi dönsen en güzel yerinde biten o rüya Yeniden yaşanır istesen Yıldızları sermezmiyim ayaklarına Geldiğin yollara toz olmazmıyım Yine şafak söküyor Uykulerın unuttuğu gözlerim yine tavanda Ne vardı diyorum ah bi dönseydin son anda Şarjörüne hasret sürdüm sazımın Şimdi hüzün işgalinde yüreğim Ve ben hala mor salkımlı o sokakta bıraktığın yerdeyim... Fatih Kısaparmak |
Sen Yoksun Ya Sen Yoksun Ya Sen yoksun ya güneş dogmuyor Her şarkıda hüzün var Şiirler bıle dost degil Her mısrada hüzün var Yastıgımda kokun her yerde yüzün var Sen yoksun ya sanki yarım kalmışım Sen yoksun ya çıldırmış bunalmışım Sen yoksun ya hep bu şarkıyı çalmışım Sen nerdesin... Yoksun...yoksun...sen gelmiyorsun Yoksun...yoksun...aglatıyorsun Ne hayallerimiz vardı,yar beni anlayacaktı Kar düştü umutlara böyle mi olacaktı? Korkuyorum yarından böyle mi olacaktı? Sen yoksun ya şimdi bomboş sokaklar Sen yoksun ya gözyaşım pişmanlık saklar Sen yoksun ya umrumda mı yasaklar Sen nerdesin?.. Yoksun...yoksun...beni anlamıyorsun Yoksun canım,yoksun ya gelmiyorsun... Fatih Kısaparmak |
Sevmedi Beni Sevmedi Beni Kaybeden ben oldum aşk kumarında Yıkıldım ömrümün ilk baharında Kaybeden ben oldum aşk kumarında Teselli kalmadı dünde yarında Güneş dogmuş kara döndüm kara döndüm Gonca güldüm hara döndüm hara döndüm Ben yönümü yara döndüm yara döndüm Yine de yar sevmedi beni Sevmedi beni sevmedi beni Onu çok sevdim istemedi beni Sevmedi beni sevmedi beni Kölesi oldum istemedi beni O iki kelimeye sığardı arzum Bak sabah oluyor dınmedi sızım O iki kelimeye sıgardı arzum Yine gün doguyor dınmedi sızım Güneş vurmuş kara döndüm kara döndüm Gonca güldüm hara döndüm hara döndüm Ben yönümü yara döndüm yara döndüm Yine de yar sevmedi beni Sevmedi beni Sevmedi beni Ona yalvardım istemedi beni Sevmedi beni Sevmedi beni Onu çok sevdim istemedi beni Sevmedi beni... Fatih Kısaparmak |
Yakılmış Mektup Yakılmış Mektup Sana bu mektubu uzaklardan yazıyorum Adresini çoktan unuttum Bir şiirin şişesine kalbimi koyup Sulara bırakıyorum... Ah benim eski türküm Ah benim hazin öyküm Yanılışım, yenilişim Ne yaptıysam seni mutlu edemedim Oysa, bir kemanım vardı bir de sen Acımadın, ezdin beni, üzdün Hiç anlamadın Yavrusuna yanan bir anne gibi İçime gömdüm depremlerimi Ceketimi alıp gittim Derin derin iç çekişim, bu yüzden İnadına suskundum oysa İnadına vurgun Geç uslandım Sen görmedin amaa Altı mosmor gözlerimde ıslandım.. En çok en çok istavriti severdin Sıkıp limonu maydanoza, Şaraba vururdun hani Eski bir kasette bizim şarkımız Alıp götürürdü seni Salaş meyhanelerde Ve kumsaldaki ayak izlerinde Kırılan hayallerim ümitlerim Ve seni bekleyişlerim Her yağmur akşamında Daha bir mutluyduk o günler Herşeye rağmen özgürdük Kitap alacak paramız olmasa da Ucuz tütün içsek de Pahalıydı düşlerimiz Ne kadar çok isterdim şimdi Bu şarkımı duymanı Kanayan bir gül misali Saçlarına taktığım Suskun çığlıklarıyla inleyen şu kemanı Ki, her notası ödeşmenin Ve hayatla yüzleşmenin katranı Hatırlar mısın Parasız kalmıştık da bir gün Kardeşinin kumbarasını boşaltıp Konsere gitmiştik İmzasını almıştık sevdiğimiz şarkıcının Birlikte fotoğraf çektirmiştik Bir şişe gazozu Ve kaşarlı tostu bölüşmüştük Hey gidi hey.. Az mı şiir yazdık ders kitaplarına Otobüse biletsiz mi binmedik Komaya mı girmedik Her beşiktaş maçında.. Şimdi bir hastane akşamının yorgun penceresinde Maziye dalıp dalıp gitmelerimsin artık Ne kemanım var yanımda Ne de sen varsın Mevsimlerden hüzün Aylardan pişmanlık ve karanlık Sen ki bu mektubu saklayacaksın Öpüp öpüp koklayacaksın belki Ve artık gelmeyeceğimi bile bile Bekleyeceksin... Ah benim eski türküm Ah benim hazin öyküm Yanlışım, yanılışım Seni hiç üzer miyim Ben bu mektubu defalarca yazmış, Defalarca yakmışım! Fatih Kısaparmak |
Üzüm Karası Gözlerin Üzüm Karası Gözlerin Hiç kimse senin kadar sevilmedi Aklımı firara vemişim zaten Bir şiiri kıskandıran gözlerinle Yak beni Yıllar geçti unutmadım Unutmadım aklımda Yaşananlar bir tarafa O güzelerin saklımda Yıllar geçti unutmadım Unutmadım aklımda Yaşananlar bir tarafa Ah o güzelerin saklımda O gidiş ayrılıktan daha bir zordu Bu gizli sessiz veda inan çok koydu Kimbilir kaç yıl geçti Kaç sene oldu Unuttamadım afedemedim Seni nasıl sevmişim Neler neler vermişim Şu yollara düşmüşüm Gelde kurtar beni Seni nasıl sevmişim Neler neler vermişim Şu yollara düşmüşüm Gelde güldür beni Üzüm karası gözlerin Öldürür beni Kurşun yarası sözlerin Süründürür beni Yıllar varki yüreğimde gittiğin gün kanıyor Üzüm karası gözlerin hasreti yanıyor Yıllar varki yüreğimde gittiğin gün kanıyor O güzel gözlerin hasreti ta şuramda yanıyor Sen benim ilk göz ağrım ilk yanılışım Sen benim aldanışım aşkta yanlışım Çekip gittiğin günden beri yanmışım Unutamadım afedemedim Seni nasıl sevmişim Neler neler vermişim Şu yollara düşmüşüm Gelde kurtar beni Seni nasıl sevmişim Neler neler vermişim Şu yollara düşmüşüm Gelde güldür beni Üzüm karası gözlerin Öldürür beni Kurşun yarası sözlerin Süründürür beni Buzları üşüten bozkıra yazdım Ve denizden yeni çıkmış rüzgarlarla geldim Kuru dalları bastıkça kırılan eylül Üzüm karası bir hasrette soyunmuşken dökülmüşken Kurşunlara dizilirken susuz denizler Kapattım penceresini ömrümün Çektim perdesini Hazırım Yak beni Üzüm karası gözlerin Öldürür beni Kurşun yarası sözlerin Süründürür beni Öldürür beni... Fatih Kısaparmak |
Ağaçlar Ayakta Ölür Ağaçlar Ayakta Ölür Gün gelir bunları da unutursun Gün gelir gözyaşını kurutursun Gün gelir bunları da unutursun Gün gelir yüreğini avutursun Zamanla öyle değişir ki insan Gün gelir ateşini soğutursun Ağlama yaşamak kumar olsa da Ağlama seni vuran yar olsa da Ağlama mevsim sonbahar olsa da Ağaçlar ayakta ölür Ağlama seni vuran yar olsa da Ağlama saçlarında kar olsa da Ağlama yaşamak kumar olsa da Ağaçlar ayakta ölür Şimdiki aklınla yeniden başlayabilseydin herşeye Pişmanlıkların olmazdı bugünkü kadar Doya doya gülmeleri zaten unuttun Ve sevmeleri Ve sevilmeleri Seneler nasıl da su gibi aktı Hatırası bile öyle uzak ki Başını koyup da bir omuza Güzel şeyler duymayalı çok oldu Lanet olsun Varsın kimseler bilmesin hayatta mısın Ah 'bu şarkıların gözü kör olsun' Gün gelir hayat yine doğarsın Gün gelir kahrolduğuna yanarsın Gün gelir hayat yine doğarsın Gün gelir üzüldüğüne yanarsın Yüzünde acı bir gülümşeyişle Anarsın geçmiş günleri anarsın Ağlama seni vuran yar olsa da Ağlama saçlarında kar olsa da Ağlama yaşamak kumar olsa da Ağaçlar ayakta ölür Ağlama seni vuran yar olsa da Ağlama buraya kadar olsa da Ağlama sonu intihar olsa da Ağaçlar ayakta ölür... Fatih Kısaparmak |
Beklerim ki Yar Gele Beklerim ki Yar Gele Yalnız senden inayet Sen bana merhamet et Yar geliyor Allah'ım Aklım sana emanet Fikrim sana emanet Beklerem ki yar gele Geç gelmeye, er gele Yare öyle sarılam ki Yedi gömlekten fer gele Yüzün nuru ayda yok Yalvarmaktan fayda yok Yar içsin kahveleri Anasına çay da yok... Fatih Kısaparmak |
Bu Dağ Ne Rüzgarlar Gördü Bu Dağ Ne Rüzgarlar Gördü Nisan yağmurlarıyla ıslandım sokaklarda Ağladım ikimize, senden çok uzaklarda Evim barkımdın benim, en son şarkımdın benim Gözlerinden içtiğim mavi rakımdın benim Bu dağ ne rüzgarlar gördü Ne çığlar, ne karlar gördü Beni hiç tanımamışsın Kaç yağmurda ıslanmışım Ne alevlerde yanmışım Beni hiç tanımamışsın Hadi git, bir ihanet borcum olsun Hadi git, anılar sende kalsın Hadi git, senin canın sağolsun Hadi git, sen de git... Düşümde yarattığım hayale sen demiştin Oysa ben seni değil, o hayali sevmişim Evim barkımdın benim, aşkta korkumdun benim Gözlerinden içtiğim yeşil (siyah) rakımdın benim Hadi git, bir ihanet borcum olsun Hadi git, bu şarkım senin olsun Hadi git, senin canın sağolsun Hadi gitme... n'olursun! Fatih Kısaparmak |
Bu Gece Beni Düşün Bu Gece Beni Düşün Bu gece beni düşün Gözlerin bulutlansın Karanlık altında koyupta gittigini düşün Ki cigerin yansın Ben her gece sendeyim Bir gecede sen düşün Dün gibi hatırımda Saçlarını okşarken O gamzeli gülüşün Sen beni unutamazsın Ellere satamazsın Kaçmak o kadar kolay mı Kendini aldatamazsın Bu gece beni düşün yar Seni bekleyen biri var Bu gece beni düşün yar Seni bekleyen biri var Bu gece beni düşün Yeminlerin utansın Pişmanlıgın namlusu Bu gece ansızın yüregine dayansın Bu gece beni düşün Duvarların ardında Hala resmin duruyor Ve pulsuz mektubların Yastıgımın altında Sen beni unutamazsın Ellere satamazsın Kaçmak o kadar kolay mı Kendini aldatamazsın Bu gece beni düşün yar Seni bekleyen biri var Bu gece beni düşün yar Sana tapan biri var Bu gece beni düşün yar Seni özleyen biri var Bu gece beni düşün yar Sana yanan biri var Bu gece beni düşün yar... Fatih Kısaparmak |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:31 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2