tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Halk Müziği Şarkı Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-halk-muzigi-sarki-sozleri/)
-   -   Uğur Arslan Şarkı ( Türkü ) Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-halk-muzigi-sarki-sozleri/16188-ugur-arslan-sarki-turku-sozleri.html)

Busem 11.10.08 08:41

Uğur Arslan Şarkı ( Türkü ) Sözleri
 
Adı Mehmet

Adı Mehmet
Kara kıtanın kara gözlü, zayıf yüzlü çocugu
Göz kapaklarında güneş ve çapakları çöl sarısı
Çaresizligin girdabında
Kelebek renkli yüzünün yorgun yarısı

Adı Mehmet
Bir halkın hikayesi yani
Yeni günün soldugu beldeye,

Asırlar öncesinin bir yolculuk efsanesi
Bir halkın ismi yani
Kaderden ötesi olmayan

Adı Mehmet
Kimseden medet ummayan
Aç karınlı, hasta yüzlü ama tok gözlü
Öylece duran ve sabreden
Uzaktan gelen yolcuları agırladıgı günkü gibi
Necasi gibi, habesi gibi
Dogru, dürüst, iyi, insan yani

Adı Mehmet
Bir umudun ismi
Çöle yagmur yagdıgı günün
Karnının doydugu günün
Öldügü günün
Ve üstünde çiçekler açabilen

Bir mezara gömüldügü günün ismi yani

Adı Mehmet
Kimse tanımaz, kimse bilmez
Kara gözleri gülmez
Dünyanın gözü kör olmuş sanki
Kimse onları görmez


Adı Mehmet
Kim duyar ki; Dudagında bir feryat!
Savaşmak dururken yani,
Mehmet'i kim dinler ki?
Açlıgı kim dinler ki?
Adı mehmet
Hastalıgın gözlerindeki bugusu
Açlıgın kokusu
Ve ölümün korkusu
Bir kum firtınası ugultusu
Aglayan bir bebek sesi
Ve zayıf dizlerin yagmursuz çöllerdeki izi.
Söyle dünya insanların kaç kişi?
Kaçı sagır, kaçı kör, kaçı arsız, kaçı erkek, kaçı dişi?
Açlıktan ölmek kaldımı be şimdi?
Söyle dünya insanlık kimin işi?


Uğur Arslan


Busem 11.10.08 08:46

Altın Hızma
 
Altın Hızma

Altın hızma mulayim
Seni haktan dileyim
Yaz günü temmuzda
Sen terle ben sileyim

Yıldız bir gökte güzel birde ayrılıkta
Ay bir yıldızla güzel birde bayrakta
Düşman pusuda güzel dost yanımda
Kan damarda güzel intikam yakında
Aşk yürekte güzel dua dudakta
Kavga ayakta güzel ölüm yatakta
Çay bardakta su ırmakta sevda ırakta
Testi ürgüpte güzel gönül kerkükde
Her yol bagdata çıkar her dert fizana
Yaglı kurşun azdır gülom haddi aşıp azana
İhanet yalan ötede güzel dogru beride
Yigit gider birgün ismi kalır geride

Yıldız bir gökte güzel birde ayrılıkta
Ay bir yıldızla güzel birde bayrakta
Düşman pusuda güzel dost yanımda
Kan damarda güzel intikam yakında

Altın hızma incidir
Gömlegi nar incidir
Benim lal olmuş dilim
Ne dedim yar incidin

Altın hızma incidir
Gömlegi nar incidir
Benim lal olmuş dilim
Ne dedim yar incidin...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 08:50

Aziz Yarim
 
Aziz Yarim

Aziz diyar El aziz
Madenin gülü kokmuyor sensiz
Hala haritanın sağ köşesindeyiz
Her defasında sensiz her defasında sana dertliyiz
Aziz yarim sanki ben hala 25 sen hala 18
Değişen hiçbir şey yok bak bizde
Telvelerin kabardığı diplerde
Eşrefin oturduğu mahalledeyiz
Öyle bir özlemişiz ki seni
Artık dönsen de olur dönmesen de
Biz her daim yine sana sitemli yine sana hasret gideriz
Aziz yar sen bir sabah bu şehri başıma yıkıp gittin
Dağları deviriverdin üstüme hiç çekinmedin
Ben bu şehirde bir daha da sabah görmedim
Günaydınlar olmadı günler aymadı sensiz
Karalar çekildi gözümün ferine
Son soluğumun dibine çöktüm öylece
Gidişin gibi durdum şuracıkta
Her gün şu köşe başında kaç yıllar saydım
Hiç yaşamadım sensiz ama hep yaşlandım inadına
Her hazan hep hüzünle geçti bu şehirde
Ben bir El azize birde sana kıyamadım işte
Her hazan hep hüzünle geçti bu şehirde
Ben bir El azize birde sana kıyamadım işte
Daha geçmedi benim sana ağrılarım
Salındığın sokaklar hala sızım sızım
Yıktığın duvarlarda durur yine gül adın
Hiç dayanmadım hiç dayanamadım
Bu enkazın altında seni düşünmeden yaşamadım yaşayamadım
Ben sana nerde yanlış yaptım aziz yar
Bir sabah gidiverdin aklımı kaçırdım
Anlamadım hatalarımı hiç söylemedin
Kafamın içinde bu sorularla ölmedim bile bak ölemedim
Ben kafamın içinde bu sorularla ölmedim ölemedim
Bana bir özlemin kaldı yadigar bu viranede
Derdimi sığdıramıyorum bedene
Yıkılıyorum her geçen gün yokluğunun üstüne
Sıkılıyorum bazen

Sakınıyorum yinede seni gönlümün her köşesinde
Yine duruyor mu toyluğunun kabri gamzelerinde
İşvenin alası savrulurdu tellerinde
Ne senden geçilirdi ne bu diyardan gidilirdi
Bir tutam saçın uğruna yaktıydım ben bu şehri
Sonra bende yandıydım içinde
Hiç gitmedim buralardan senelerce
Sensizlikten gidemedim bir adım öteye
Bir derin yara bir derinlikli sevda bıraktın ya sen bana
Paylaşamadığım tek acı hatıra en anlamlı dua yine sendin bana sendin
Aziz yarim El aziz
Madenin gülü kokmuyor sensiz
Biz hala haritanın sağ köşesindeyiz
Her defasında sensiz her defasında sana demiz
Aziz yarim ben sanki hala 25 sen sanki 18
Değişen hiçbir şey yok bak bizde
Telvelerin kabardığı diplerde
Eşrefin oturduğu mahalledeyiz
Öyle bir özlemişiz ki seni
Artık dönsen de olur dönmesen de
Biz her daim yine sana sitemli yine sana hasret gideriz...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 08:51

Beni Şimdi Vurun
 
Beni Şimdi Vurun

Beni vurun
Onun yeşil gözlerinden ölmek olsun sonum
Beni vurun
Bu sevdayı ansızın durdurun
Beni vurun
Bitsin bu tek kişilik oyun
Yoksa ölmekten beter olurum

Bu yıkık adam ben değilim
Asırlardan beri ben böyle değildim
Şimdi ne yediğim ne içtiğim
Fayda vermiyor sadece bakar oldu gözlerim
Ben eskiden böyle değildim
Düşünce anlıyor insan
Deliler gibi seviyorum diyenlere gülerdim
Ben eskiden böyle değildim
Şimdi beni sabahsız geceler paklar
Nerede akşam orada sabahlar
Düşünce anlıyor insan
Meğer kara sevda adamı ummadığı anda haklar
Şimdi beni isimsiz sokaklarda bulun
Tarifsiz adreslerde Adımı sorun
Beni şimdi vurun
Belki bu aşka başka bir dünyada karşılık bulurum

Şimdi beni vurun bitsin bu tek kişilik oyun
Bu aşkı bitirecek kadar güçlü değilim
Ve ona tekrar gidemeyecek kadar yorgun
Beni vurun bu aşka bir nokta koyun
Beni vurun yoksa ölmekten beter olurum
Beni vurun onun yeşil gözlerinde ölmek olsun sonum


Sahipsiz bir aşk benimkisi
Bir yere gitmeyen bir yol, isimsiz bir sokak
Bir sokak kedisi biraz ıslak, biraz da korkak
Ansız bir aşk, çaresiz bir hastalık
Ve zamansız duran bir kalp
Bütün demirleri atıyorum
Ve gemileri bu limanda yakıyorum
Artık yolculuk yok günbatımında başka limanlara
Ve sabahları başka kokularda uyanmak
Bütün demirleri atıyorum
Ve gemileri bu limanda yakıyorum
Artık yolculuk yok günbatımında başka limanlara
Ve sabahları başka kokularda uyanmak
Gemileri yakıyorum
Ve onun okyanus yeşili gözlerinde batıyorum...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 08:53

Biz Barışmayız Artık
 
Biz Barışmayız Artık

Kapı ağzı boş bavul yığınlarıyız
Sarı fotoğraflar yolculuğundayız şimdi
Ayrılıklara acemi aşıklarmışız
Ne barıştan anlarız
Ne mütareke biliriz şimdi

Daha çok sevmek isterdik belki
Daha çok tanımak
Bu yabancı iki sevgiliyi
Biz seninle susmayı başaramadık
Yalancıyız
Biz barışmayız artık

Ağlarım, ağlar açılır denizlere
Her şeyi bıraktım gidiyorum bende
Yağmurun derman değil kurak gönlüme
Biz bu şehirde karşılaşmayız bile

Kırık parça olmuş hatırın bende
Sustuğun sözler kanar içimde
Ne güven kalmış, ne sevda bizde
Biz bu şehirde bir daha
Karşılaşmayız bile

Ağlarım, ağlar açılır denizlere
Her mevsim biraz daha ayrıldık
Acemi aşıklarmışız, çabuk dağıldık
Yazık sevdiğim
Biz barışmayız artık
Acemi aşıklarmışız, ne çok kırıldık
Ne çok üzüldük, ne çok darıldık
Yazık sevdiğim
Biz barışmayız artık


Hiç bitmeyecek gibi gelmişti önce
Her şeye tüketmek için başlamışız oysa
Bu sevda için doğru isimler değilmişiz meğer
Ne çok yandık böyle, ne çok yanıldık
Yeteneksiziz sevdiğim
Biz barışmayız artık
Aynı yatağın iki uzak ucunda uyuduk
Her gece biraz daha ayrıldık

Daha çok sevmek isterdik belki birbirimizi
Daha çok tanımak
Bu iki yabancı sevgiliyi
Sevmek biraz da bağışlamakmış
Biz seninle susmayı başaramadık
Dokunuşsuz sevişler gömdük yastıklara
Hiç konuşmadan kaçak yaşadık odalarda
Aynı çatı altında iki yabancı
İki dilsiz aynı yatağın iki ucunda

Ağlarım ağlar açılır denizlere
Her şeyi bıraktım, gidiyorum bende
Hiç olmazsa son kez mutluluk dile
Bir yatağın iki uzak ucunda
Her geçen gün
Biraz daha darıldık
Dokunuşsuz sevişler gömdük yastıklara
Dönüşü yok
Biz barışmayız artık

Günler artık günlere kanmaz
Sanma bensiz güneşler doğmaz
Hep unuttun sevmeyi beni
Bende artık sabahlar olmaz
Kırk parça olmuş hatırın bende
Sustuğun sözler kanar içimde
Ne güven kalmış, ne sevda içimizde
Biz bu şehirde karşılaşmayız bile


Ağlarım, ağlar açılır denizlere
Her geçen mevsim nasıl biraz daha ayrıldık
Acemi aşıklarmışız, çabuk dağıldık
Korkma sevgilim inan
Biz bu şehirde karşılaşmayız
Biz barışmayız artık...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 08:57

Er Mektubu
 
Er Mektubu

O elinde tuttuğun zarf
Bir ihanet anında örülmüştür
Ve zarfın içindeki kağıt
Er mektubudur görülmüştür
Doğum günüm bu gün 3 Aralık
Ve şafak karanlık
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Dün sevdiğimle ayrıldık
Son mektubuymuş bana yazdığı
Bir daha yazmayacakmış
Demek sevda ayrılığa bir ay dayanırmış
Ve asker ocağında terkedilmek de varmış

Bu mektubu sana yazıyorum anne
Bu gün doğum günüm 3 Aralık
Ve şafak karanlık

3-5 nöbetindeydim dün gece
Bir şarjörün boşluğunda içtim son sigaramı
Ve yorgan gibi üstümü örttü kar siperde
Sabaha karşı biraz içim geçmiş
Hayalin gözümün önüne geldi anne
Kız kardeşimi de verdiğinden beri sevdiğine
Bir ben bir de sen kaldın geriye

Üzülme anne üşümüyorum
Bekliyorum elim tetikte
Bekliyorum memleketi ve seni
Ve artık beklemiyorum beni beklemeyen sevdiğimi
Beklemiyorum yüreğimi ve aşkımı
Soğuk siperde yalnız bırakan sevgiyi
Ve bekliyorum anne elim tetikte
Eğer girerse menzile vurup öldüreceğim
Hem aşkı hem sevgiyi


Geçen gece karakolu bastılar
Kurşunlar yağmur gibi yağdı üzerimize
Garip gelecek belki sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyor musun o an hiç korkmuyorsun
Herkes kendini bir sipere atıyor
Ve gecenin karanlığında kurşun yerine
Işıl ışıl yıldızlar yağıyor sanki üzerimize
Ve ölüm aklımıza bile gelmiyor anne
Yıldızlar yagıyor üzerimize
Ve kurşundan yagmurlar
Ama sadece şehitler ıslanıyor anne
Canlar canlar gidiyor
Canlar kimbilir ne zaman bahar


Doğum günüm 3 aralık
Hiç saymadım kaç günüm kaldı ana
Daha şafak karanlık
Yeni yeni bitmeye başladı dede torun muhabbetleri
Ve yeni yeni öğrendim tokat yememeyi
Biliyor musun anne zamanla her şeye alışıyor insan
Akşam postalları boyayıp yatmaya
Sabah iştimaya kalkmaya
Barut kokusuna,tüfege,havai fişege,nohuta ve kara şimşeğe
İnsan herşeye alışıyor anne
Hele birde olmasa şu çarşı izni
Doyasıya yemek yemek ve eşe dosta telefon etmek bir de olmasa
Herşeye alıştımda bir
Alışamadım sevdiğimin başkasına gitmesine
Benden saklama anne
Sende biliyorsun 1 haftaya kadar
Nikah masasına oturacağını
Kızma ama anne
Bu terk ediliş ya firara gebe yada bir daha hiç dönmemeye
Sitemim sana değil anne
Ama bu terk ediliş ya firara gebe yada bir daha hiç dönmemeye
Geçen gece gene karakolu bastılar
Kurşunlar yine yagmur gibi yagdı üzerimize
Belki garip gelecek sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyor musun o an hiç korkmuyosun
Herkes kendini bir ispere atıyor
Ve gecenin karanlığında
Kurşun yerine ışıl ışıl yıldızlar yapıyor sanki üzerimize
Ve ölüm aklına bile gelmiyor anne
Yıldızlar yağıyor üzerimize
Ve kurşundan yağmurlar
Ama sadece şehitler ıslanıyor anne
Canlar canlar ne zaman bahar
Canlar canlar ne zaman bahar...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 08:59

Gözlerin
 
Gözlerin

Ve gözlerin gelir aklıma
Ve sözlerin
Gidişin gitmiyor gözümün önünden
Ve izleri derin
İlk değilsin bu seninde bildiğin
Ve yine biliyorsun
Sen son sevdiğim
Şimdi uzaklardasın
Ben çamlar arasında bir hastane odasında
Ciğerimde ince bir hastalık
İçimde kapanmak bilmeyen bir yara
Ve sanki elimde inadına bir sigara

Biliyorum dönmeyeceksin
Hatta arkana bile bakmazsın
Gün gelir belki bir yuva kurarsın
Oğlun olsa benim adımı koyarmısın

Gittin
Dağ gibi devirip sevdamı ardında
Gittin
Allaha ısmarladık bile demedin
Sazlar çalınır çamlıcanın bahçelerinde
O şarkıyı bi daha hiç söylemedim
Şimdi elimde bir bardak çay
Ve dudağımda buruk bir tebessüm
Kendi kendimi üzmemeye söz verdim
Ve ben seni hayatımın musalla taşına en yakın yerinde sevdim
Israr etmedin kendine beni sev diye
Beyaz bulutlar gibi sırtını rüzgarlara verip gittin
Bense durdum ve bekledim
Ve ben seni hayatımın musalla taşına en yakın yerinde sevdim...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:01

Günahsız Aşk
 
Günahsız Aşk

Zamansız gözlerini ufka dikişin var ya
Beni benden edişin
Hesap vermeden
Sormadan
Söylemeden sevişin
Buğulu gözlerinde
Bakışların beni bırakır gider ya
Sadece
Sadece sen yokken kendime gelişim
Umulmadık bir yerinde hayatın
Ciğerlerini söküp atarcasına
Kalbindekileri haykıracakmış gibi
Karşımda duruşun
Ve bir kelime bile etmeden
Çekip gidişin
Ve susuşun var ya

Şakağıma dayanmış bir namlunun
Tetiğini çekmeyişin
Oluk oluk cana hayat veren kanı
Şahdamarda kesişin
Ve beni benden edişin
En yaşanacak zamanında
yaşanmamışlıkların
Çekip gidişin
Ve aşktan ölürken dahi
Sevmiyorum deyişin
Ve günahsız gidişin
Beni günaha sokar ya...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:04

Karagümrük Yanıyor
 
Karagümrük Yanıyor

Aslında işin aslı şöyle hakim bey
Aslı'yı ilk gördüğüm gün başlıyor işin aslı
Aslı birgün benim nacizane kaptan şoförlüğünü yaptığım
56 Chevrolet taksiye biniyor
ve "Karagümrük'e" diyor bana
Karagümrük o dakika gönlümün başkenti, başımın tacı, ruhumun
ilacı oluyor.
Delikanlıya yakışmaz, yolculuk esnasında en ufak bir rahatsızlık ya da edepsizlik etmiyorum.
Yalnız indiği evi, yolu, sokağı, kapıyı mıh gibi aklıma çakıyorum
"Oğlum" diyorum bizim chevrolete
"Bu kapıyı unutma
Birgün ilk bu kapıda gelin arabası olacaksın"
Sorup soruşturup, bulup buluşturup en nihayetinde Aslı'yı
istetiyorum.
Ama gel gelelim kızın üvey anası kızı bir türlü vermeye
yanaşmıyor.
İkinci kez istetiyorum.
Bu kez üvey abi "bizde taksici esnafına kız yok" diyor
Allah'ın hakkı üçtür.
"Anam seni de yorduk ama hadi bir kez daha iste" diyorum
Kapı anamın yüzüne bir kez daha kapanıyor
"Oğlum bu işin aslı yok" diyor.
Bakkalın çırağı Osman'ın eline bir mektup sıkıştırıp
Aslı'ya gönderiyorum
"Kaçar mısın benimle" diyorum "kaçarım" diye cevap yazıyor
Mübarek Cuma gününe anlaşıyoruz
Hani yalnız gitmeyeyim bizim Rıdvan'ı da çağarayım diyorum
Rıdvan beline babadan kalma altıpakları takıp gelmiş
"Oğlum Rıdvan bu ne" diyorum."Ne olur ne olmaz abi sen sür"
diyor.
Sürüyorum
Açıl ey Karagümrük ben geliyorum...


Karagümrük yanıyor polis beni arıyor
Karagümrük yanıyor herkes benden biliyor
Ben suçsuzum diyorum kimse beni duymuyor
Bunu bir tek sevdiğim bir de allah biliyor

Aslı diyorum Aslı ne oluyor
Ne oluyor demeye kalmadan polis kapıyı çalıyor
Polis kapıyı çalıyor
Polis içeri giriyor
Memur bey diyorum kız reşit kendi isteğiyle geldi
Memur bey "tamam" diyor "kıza bişey dediğimiz yok
Ama Karagümrük yanıyor
Kızı kaçırmasına kaçırıyorsun da
Karagümrük'ü niye yakıyorsun be evladım"
Aslı bu ne diyor diyorum
Aslı hiçbi şey demiyor
Meğer bizim Aslı kaçarken telaşlala yemeği ocakta unutmuş
Yemek yanmış tutuşmuş
Sonra perdeler tutuşmuş
Sonra ev tutuşmuş
Sonra karagümrük tutuşmuş
Veryansın etmiş bizim üvey kaynana sokaklarda
Taksici ramazan kızı kaçırdı mahalleyi de ateşe verdi diye
Nihayetinde attılar beni nezarete
Tez vakit sonra mahkeme günü geldi
Hakim aslıya sordu
"Kızım seni bu adamı kaçırdı"
"Evet hakim bey"
"Mahalleyide bu adamı yaktı"
"Ee evet hakim bey"
Ne eveti Aslı
Nikah kıymıyoruz Aslı
Ne eveti
Meğer üvey anayla üvey abi baskı yapmışlar evde kıza
Evide mahalleyide Ramazan yaktı diyeceksin diye
7 Yıl Bayrampaşa'da geçer geçmesine de
Yalandan 7 yıl yatmak 70 yıl gibi delir kanı deliye
Birkaç güne kalmadı
Koptu kafamın belkayışı
Dedim ki kendi kendime
Ben buradan kaçarım
Gider bu kez harbiden Karagümrük'ü yakarım
Şimdi hepiniz merak ediyorsunuz dimi hakim bey
Yaptım mı yapmadım mı diye
Yaptım
Bayrampaşadan kaçtım
Önce gidip üvey abisinin Balat'taki kahvesini
Daha sonra da üvey annesinin yeni aldığı evi benzin döküp
Yaktım
Şimdi hakim bey cezam neyse çekerim
İçerde de iyi hali bozmam sizi temin ederim
7 Yıl değil 70 yıl bile olsa
Paşa paşa yatarım
Karagümrük'ü yakarım
Sonra girer paşa paşa yatarım hakim bey
Paşa paşa yatarım

Karagümrük yanıyor polis beni arıyor
Karagümrük yanıyor herkes benden biliyor
Ben suçsuzum diyorum kimse beni duymuyor
Bunu bir tek sevdiğim birde Allah biliyor...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:07

Kavuşursak Biteriz Biz
 
Kavuşursak Biteriz Biz

Kavuşursak biteriz biz,
Biz mutlu sonlar katiliyiz.
Kavuşursak biteriz biz.
Sevgiyle bakan gözleri kör ederiz.
Herkesin bildiği bir aşk,
Herkesin attığı bir imza
Herkes gibi değiliz biz.
Belki biraz serseri,
Belki biraz deliyiz,
Ama kavuşursak biteriz biz.
Pervane böceğinin mum alevine sevdası
Ateş böceğinin susuzluğuyuz biz
Yanar ama su içmeyiz
Etrafında döner, ateşle dansederiz.
Bize kimseden zarar gelmez,
Biz zararı ancak kendi kendimize veririz.
Severiz, özleriz, aşktan ölsek kimseye söylemeyiz.
Biz artık biz değiliz.
Ruhlar kavuşur ve konuşur gökyüzünde bir yerde
Ama bedenen kavuşursak biteriz biz.
Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
Onu bilir, onu söyleriz,
Kavuşursak biteriz biz.
İki sınır ülkenin dikenli telleriyiz,
Dokunursak kanar ellerimiz.
Kimselere söylemez gizli gizli severiz
Ama kavuşursak biteriz biz.
Bir kor var içimizde yanan,
Onu küllendiremeyiz.
Görüşemeyiz, konuşamayız ve sevişemeyiz.
Bir aşk var bizi biz yapan,
Kavuşursak biteriz biz.
Biz herkes gibi değiliz.
İstedeğimiz zaman gelip,
İstediğimizde gidemeyiz.
Kahve içip, gülüp, konuşup, başbaşa yemek yiyemeyiz.
Ne bir filmdeki mutlu son,
Ne de göz yumulacak bir kaçamak değiliz biz.
Sadece özlemle severiz,
Ve kavuşursak biteriz biz.

Sevda iki kişinin birbirine aşkı değil artık.
Artık her aşk her ağızda sakız.
Biz birbirimize aslında her aşıktan daha yakınız.
Belki ayrı şehirlerdeyiz,
Ama her gece aynı mehtapta buluşur,
Yağmur yağarsa, çıkar,
Aynı yağmurun altında ıslanırız.
Bu aşkı ancak biz biliriz.
Şiirleri güvercinlerin kulağına fısıldar,
Mektupları suya yazarız.
Biz belki ayrıyız,
Ama her gün aynı geceyi sabahlarız.
Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
Onu bilir onu söyleriz.
Kavuşursak biteriz biz...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:10

Küçüğüm
 
Küçüğüm

Aynı sokakta oturuyorduk, adı esrarengiz
Herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi
Hepsi nedensiz, hepsi sebepsiz
Kirli sakalları vardı, kahverengi gözlüğü, kumraldı
Ben nefret ederdim ama mahallenin bütün kızları ona hayrandı
Bir gün onunla yolda karşılaştık, çok güzel bir yüzü vardı
O an kalbimi söküp atasım geldi, çünkü deli gönlüm o an onun aşkıyla alevlendi
Artık uyumak yerine sürekli onun evini izliyordum
Onunla karşılaşabilmek için akşam saatlerce kapılarda duruyordum
Bir akşam onu yolda gördüm, bi dakika bakar mısın dedim
Acelem var küçüğüm dedi. Sanki bana aramızdaki yaş farkını hatırlattı
Eve gidip ağladım.
Ertesi gün eve girdiğini gördüm
Hemen gittim ve kapıyı çaldım
Açtı, ne var küçüğüm dedi
Adımı bile söyleyemedim, sadece seni seviyorum dedim
Gülümsedi cevap bile vermedi, evet dedim
Ne evet dedi, konuşmadım ve koşarak dışarı çıktım
Daha sonrada bir ay boyunca evden çıkmadım
Bir gün arkadaşlarla evde otururken, mahalleye sirenler içinde bir ambulans geldi
O günü hiç unutmam, ambulanstan alel acele inenler hızla onun evine girdi
Bütün mahalle aşağı indik ve seyre daldık
Bir kaç dakika sonra onu sedyeyle dışarı çıkardılar
Önümden geçerken ben de seni küçüğüm dedi ve gözleini yumdu.
Donup kaldım çünkü herkes bana bakıyordu
Eve doğru koşmaya başladım, göz yaşlarım durmadan akıyordu
Eve vardım, annemler ondan bahsediyordu.
Ailesi yokmus, kendi gayretiyle bu yaşa gelmis, okumuş
Sevdiği bir kız varmış, ailesi vermeyince kız kaçmış
Ama kaçtığı gün ölmüş
Bir süre sonra yine sevmiş, ama ne yazık o da ölmüş
Kimi sevdiyse ölüm ayırmış, sanki onun sevgisi azrailin ölüm fermanıymış
Bazan hiç nedensiz, durup dururken ağlıyormuş
Uyurken baş ucunda bir kağıt, bir kalem, birde fotoğraf duruyormuş
Bir an önce ölebilmek için sanki dua ediyormuş
İntihar edip hastaneyi aramış
Polisler evinin duvarında küçüğüm yazısını bulmuşlar
Küçüğüm sende ölme, küçüğüm sende ölme yazıyormuş...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:12

Nasihat
 
Nasihat

Oğul! İnsanlar vardır; şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Avun oğlum, avun! Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın. Amma; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgârında savrulur gidersin! Öfken ve nefsin bir olup, aklını yener. Dâimâ sabırlı, sebatlı ve irâdene sâhip olasın. Dünyâ senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler; ancak senin fazîlet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.

Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle berâberdir. Bu dünyâda inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Dâimâ açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin, bilme! Sevildiğin yere sık sık gidip gelme ki, itibârın zedelenmesin. Şu üç kişiye acı; câhiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken itibârını kaybedene. Unutma ki, yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğunda mücâdeleden korkma. Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:13

Satılık Aşk
 
Satılık Aşk

Deniz gözleri
Ebrulu bakışlı
Sevdayı kendine esir eden
Omuzu şallı kız.
Söyle! Aşkını kaça sattın?
Kaç kere görücüye çıktı
Uzun saçların
Kaç pazarlığa teslim oldun
Söyle
Kaç kere gerçekten aşık oldun
Zaten her şey para olmuş
Ve para pul
Bir de sen aşkı satsan ne yazar.
Çünkü para
En kral delikanlıyı bile bozar...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:23

Sen ve Ben
 
Sen ve Ben

Herkes dört gözle tatili beklerdi
Bense okulların açılmasını,
Çünkü seni görmek vardı koridorlarda
Ve bana güleceğin günü beklemek.

Ben okul bahçesindeki ağaca başharflerimizi
Sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın,
Ben sırama isimlerimizi
Sen kalbime ilk aşkı yazmıştın.

Senden sonra sana yazdıgım şiirlerden
Haberin bile yok
Ve yağmur yüzüme vuruyor
Ve soğuk

Okuldan sonra
Her dolma kalem,her lacivert kravat
Her beyaz gömlek ve yakalık
Ve her 12 Aralık
Sen gelirsin aklıma
Çocukluk işte,belki de ilk aşk
Belki de ilk delilik.

Seversin demiştin ya hani bundan sonra da
İnan ki o kadar kimseyi sevemedim,
Ve o iki kelimeyi senden sonra kimseye
Ama kimseye söyleyemedim.

Belki hiç olmadın benim için
Belki de azdın
Ama olsun
Ben hep sana şiirler yazdım.

Ceketimi ve kravatımı saklıyorum hala
Birinin üzerinde tebeşir
Birinin üzerinde ayran lekesi
Ve sen seviyorum hala
Elmayı da, havayı da, suyu da


Ve bilmeni istemiyorum hala
Sana şiirler yazdığımı,
Ve bilmeni istemiyorum bütün bunları
Çünkü her şey böyleyken güzel
En dokunulmamış,en yaşanmamış
Ve en tadılmamış haliyle

Bir sahilde elele dolaşılmamış
Ve bir kafede çay içilmemiş haliyle,
Her şey
Böyleyken güzel belki de

Ama sen gönlüme sevadanın adını yazmıştın
Ben aşkına tutulmuş bir deli candım
Sen gönlüme sevdanın adını yazdın
Ben aşkına tutulmuş seni ararım...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:25

Seni Yağmurdan Sonra Seveceğim
 
Seni Yağmurdan Sonra Seveceğim

Şimdi git
Say ki seninle içinden sevda geçen bir türkü söylemedik
Say ki gece mektuplarının en güzel aşk şiirlerini
Beraber ezberlemedik
Say ki sevda trenini kaçırdığım durakta bir süre beraber
Bekledik

Sen git
Ben gelemem bu yürekle
Ya da kal
Eylül yağmurlarını bekle

Seni yağmurdan sonra sevicem
Saçlarıma ak düşmemiş halimle
Sen yaşlardayken 18'inde, 20'nde
Seni yağmurdan sonra sevicem
Kaldırımların ıslak ve temiz haliyle
Yaşlı yüzüm delikanlı yüreğimle
Seni yağmurdan sonra sevicem
Aşksız geçen onca yılı yakacağım
Sevda aleminde kendi ellerimle

Şimdi git
Say ki seninle sahildeki çardakta hiç dondurma yemedik
Say ki oturup konuştuğun yaşlı ve yabancı bir adamdı
Ve sevdadan hiç söz etmedik
Say ki hiç gülmedik
Aynı şeyleri sevmedik
Ve yağmurdan sonra beraber yürümedik
Seni, yağmurdan sonra sevicem
Kimse bilmiycek, herkesden gizliycem
Yağmurdan sonraki toprak kokusu olacak havada
Seninle gök kuşağının altından geçicem
Seni yağmurdan sonra sevicem
Ve seni sevdiğimi kimseye söylemicem

Belki bu dünya gözlüyle gördüğüm son yağmur olacak
Islak kaldırımlarda sırılsıklam yürüycem
Ben seni yağmurdan sonra sevicem
Ve bir gün ölürsem, yeşil gözlerinde ölicem...

Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:34

Son Hıçkırık
 
Son Hıçkırık

İlk mektup tadında yazılmalı bir aşkın son satırları sana ilk mektubum saydım belki seni çok özleyeceğim ama bil ki seni hep çok sevdim ve her zaman sevecegim

Seni çok seviyorum her zaman sevecegim bin kalbim olsa sana hepsini verecegim bir gün kaparsak gözlerimizi son hıçkırık göklerde buluşturacak bizi

Sana bu kez okeyden çaldıgımız taşları degil yüzünün kıblesine okuyamadıgım duaları yazdım ne ezberleyip unuttuğumuz hicaz şarkıları nede zulada söndürdügümüz sigaraları beyaz yalanlarımızın ince hesaplarınıda degil yıllardır içimden sayıkladıklarımı yazdım sana idamimi son dilegine taşıyamadıgım itiraflarımı çaldıgın yıllarımı yazdım bu kez sana içimin en iç yanıgı sakın aglama sen yoklugumuda at pencereden şimdi ve okudugun her satırda yırt beni duvarlara astıgın her asi sitemini tak peşimede gönder hadi içimin acıyan yüzü sakın aglama sen agzımdan her kaçanı ezberle sadece ve söyleyemedigim diğer yalanları bu mektup Allahın emriyle bu mektup sana tüm hasretimi

Seni çok seviyorum her zaman sevecegim bir kalbim olsa sana hepsini verecegim bir gün kaparsak gözlerimizi son hıçkırık göklerde buluşturacak bizi

Tıpkı gözlerinin renginde mürekkebim satırların bahtımın karalıgında kaybedilmiş bütün savaşlarım adına yenilmişligimin mahçup cesaretine sıgınıpta sensizlige ve hep sezsizlige biriktirdiklerimi içimde dagları deviren izleri yazdım sana bir gün bu hikayeninde bitecegi aslında hep aklımda sana veremedigim bütün sözler artık son satırlarımda içimin en iç yanıgı bendeki bir enkaz yıgını senin terk etmenin bile başkaydı tadı sana hasretlenmek zaten bana bir baht baksana bu ayrılık ikimizede çok yakıştı içimin acıyan yüzü sakın aglama sen bende ki bir ayrılıgın hüznü sende kaybetmişligin acı telaşı inan senin ki çabuk geçer ama benim ayrılıgım kim bilir kim bilir kaç ömür sürer

Bir gün kaparsak gözlerimizi son hıçkırık göklerde buluşturacak bizi...


Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:38

Urfanın Etrafı Dumanlı Dağlar
 
Urfanın Etrafı Dumanlı Dağlar

Urfanın etrafı dumanlı dağlar
Yüreğim yanıyor aney
İçerim ağlar
Urfanın etrafı dumanlı dağlar
O dumanlar içimi kaplar
Gezme ceylan bu dağlarda
Seni vururlar
Seni vuran kurşun benim yüreğim dağlar
Ve sevdam karalar bağlar
Urfalı
Ayağı kabaralı kunduralı
Benim sevdiğim başkasının gelini
Bu değildir sevdamın bedeli
Ağa kızı paşa kızı
Beni hor mu görürsün
Kır atının üstünde gurbete mi yürürsün
Yakışmadı ihanet edişin
Yakışmadı ihanet edişin ve gidişin
Bir yiğidi bırakıyorsun ardında giderken
Yaralı bir yiğidi
Can çekişen kır at gibi
Bu yiğidi vurmalı
Keremi aslı yaktı
Beni de sen urfalı
Göresim gelir kör olduğumu ve ölesim
Dumanlı dağlarda vurasım gelir kendimi
Yada mecnun olasım
Ağa kızı paşa kızı
Ele gelin giderken bu yiğidi vurmalı
Ferhatı şirin yaktı
Beni de sen urfalı
Urfalı

Ayağı kabaralı kunduralı
Benim sevdiğim başkasının gelini
Bu değildir sevdamın bedeli
İbrahimi yakan ateşler var içimde
Fıratın suyu az gelir
Urfanın etrafı dumanlı dağlar
O dumanlar içimi kaplar
Durma ceylan bu dağlarda durma seni vururlar
Seni vuran kurşun benim yüreğim dağlar
Ve sevdam karalar bağlar
Yakışmadı ihanet edişin
Yakışmadı ihanet edişin ve gidişin
Bir yiğidi bırakıyorsun ardında giderken
Yaralı bir yiğidi
Keremi aslı yaktı beni de sen urfalı
Urfalı
Başında al duvağı
Ayağı kabaralı kunduralı
Gel vur gitmeden
Gitmeden bu yiğidi vurmalı
Ferhatı şirin yaktı
Beni de sen beni de sen urfalı...

Uğur Arslan

Busem 11.10.08 09:41

Yıldız Gözlüm
 
Yıldız Gözlüm

Bu kez anlından öpüyorum
Gidiyorum iki gözüm
Neden diye sormazsın biliyorum
Seni bu yüzden seviyorum

Gece uyurken açık olmasın üstün
Ayaza meydan okuma kalın giyin
Kendi gider hatırası kalır
Evladiyelik değil aşk dediğin

Kirli sakallarımı sevdiğin günden beri
Hasat mevsimi gelmedi yüzüme
Ayrılık ensemizden hiç inmedi
Ellerimse başka ele değmedi

Sana benden yalan yok bilirsin
Anlım açık gül yüzlüm
Hadi sil göz yaşlarını
Ve hakkını helal et yıldız gözlüm


(Yıldız Tilbe)
Yar yar benim için ağlama
Bana o koyar
Gördüğümüz günler gezdiğimiz yollar
Yakama yapışırda hesap sorar

Yar yar benim için ağlama
Bana o koyar
Gezdiğimiz yerler gördüğümüz günler
Yakama yapışırda hesap sorar...



Ne bir ölüm ayırıyor bizi nede bir celse
Sadece gidiyorum
Onurum elimde gururum cebimde
Ve seni şimdiden özlüyorum

Sen şimdi bensiz akşamları sineye çekersin
Gizli gizli ağlarsın biliyorum
Kimseye yokluğumu hissettirmessin
Seni bu yüzden seviyorum

Paramız olacaktı ve boy boy çocuklarımız
Şimdiyse gidiyorum
Zenginlik hayallerimi fukaralara
Baba olabilme özlemlerimi yetimlere bırakıyorum

Bunlar hem vasiyetim hem son sözüm
Anlım açık gül yüzlüm
Hadi sende sil gözyaşlarını
Ve hakkını helal et yıldız gözlüm


(Yıldız Tilbe)
Yar yar benim için ağlama
Bana o koyar
Gördüğümüz günler gezdiğimiz yollar
Yakama yapışırda hesap sorar

Yar yar benim için ağlama
Bana o koyar
Gezdiğimiz yerler gördüğümüz günler
Yakama yapışırda hesap sorar...


Uğur Arslan


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:42 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2