tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Rock Müziği Şarkı Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-rock-muzigi-sarki-sozleri/)
-   -   Cem Karaca Şarkı Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-rock-muzigi-sarki-sozleri/1517-cem-karaca-sarki-sozleri.html)

Ceren 25.02.08 07:20

Sen Duymadın
 
Sen Duymadın

Şeker ezdim sana
Bal süzdüm
Yüreğimden mısra çektim
Şiir düzdüm
Bir fısıltıya hapsettim
Bütün çığlıklarımı
Gel dedim.

Bir yer duydu
Bir gök duydu
Su duydu
Sen duymadın

Vazoya çiçek koydum
Mum yaktım
Işıkları söndürüp
Resmine baktım
Gözlerine esir ettim
Tepeden tırnağımı
Al dedim...

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:21

Sen Seni Bil
 
Sen Seni Bil

Değişmeyen tek şey var
Değişmenin kendisi
Sen seni bil sen seni
Sen seni bil sen seni bil
Sen seni bilmezsen patlatırlar enseni
Ne canım demek ayıp ne aşık olmak
Ayıp olan korkupta sevmeden saymak
Ne erkek olmak hüner ne de kadın olmak
Vallahi çok zor değil sırf insan olmak
İnsan olda sor kendini ara kendini
Sen seni bil sen seni bil canım sen sen seni...

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:22

Sende Başını Alıp Gitme
 
Sende Başını Alıp Gitme

Ben suyumu kazandım da içtim.
Ekmeğimi böldüm de yedim.
Alkışı duydum, ihaneti gördüm.
Sesim de oldu, sessizliğimde.
Seviştiğimde oldu benim.

Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi.
Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar,
Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.
Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi.
Ne olur...

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:23

Sevda Kuşun Kanadında
 
Sevda Kuşun Kanadında

Dağbaşında rastladım aksakallı birisine
Bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
Bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
Sordum ona "Aşk ne ustam hayatın sırrı ne,
Tepeden tırnağa aşığım ben
Ve koskoca bir hayat var önümde?"

Sevda kuşun kanadında
Ürkütürsen tutamazsın
Ökse ile sapanla vurursun da saramazsın
Hayat sırrının suyunu
Çeşmelerden bulamazsın
Ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın...

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:24

Suskunluk
 
Suskunluk

Susmuştuk
Susamıştık
Suya gitmiştik suya
Suyu aradık
Suyu bulduk
Suyu tutmak istedik
Suyun başı tutulmuştu
Oy ninem oy

Suyun başındaydık
Susuyorduk
Susmuştuk, susamıştık
Suyun başı tutulmuştu
Oy ninem oy

Suyu gittik
Susuz geldik
Susuyoruz hala...

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:26

Şah Mat mı Padişah mı ?
 
Şah Mat mı Padişah mı ?

Şah mat mı Padişah mı ?
Şirler bile pence-i kahrımda
Olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun ettin felek
Kırklar meydanına vardım
Gel beri ey can dediler
İzzet ile selam verdim
Gir işte meydan dediler
Kırklar bir yerde durdular
Otur deyi yer verdiler
Meydana sofra kurdular
Lokmamıza ban dediler
Düşme dünya minnetine
Talip ol hak hazretine
Ab-ı kevser şerbetine
Parmağını ban dediler
Gördüğünü gözün ile
Beyan etme sözün ile
Neden sonra bizim ile
Olursun mihman dediler
Şah hatıyı konmuş burda
Tazece uğramış derde
Mürşitten açılır perde ...

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:30

Şeyh Bedreddin Destanı
 
Şeyh Bedreddin Destanı

Sıcaktı,
Sıcak.
Sapı kanlı, demiri kör bir bıçaktı
Sıcak
Sıcaktı.
Bulutlar doluydular,
Bulutlar boşanacak
Boşanacaktı.
O kımıldanmadan baktı,
Kayalardan
İki gözü iki kartal gibi indi ovaya.
Orda en yumuşak, en sert
En tutumlu, en cömert,
En seven,
En büyük, en güzel kadın;
Toprak nerdeyse doğuracak doğuracaktı.

Sıcaktı.
Baktı Karaburun Dağlarından O
Baktı bu toprağın sonundaki ufka çatarak kaşlarını;
Kırlarda çocuk başlarını kanlı gelincikler gibi koparıp,
Çırılçıplak çığlıkları sürükleyip peşinde,
Bes tuğlu bir yangın geliyordu karşıdan ufku sarıp.
Bu gelen Şehzade Murat'tı
Hükmü Humayun sadır olmuştu ki Şehzade Murat'ın ismine
Aydın eline varıp Bedreddin halifesi mühid Mustafa'nın başına ine.
Sıcaktı.
Bedreddin halifesi mühid Mustafa baktı,
Baktı köylü Mustafa
Baktı korkmadan, kızmadan, gülmeden.
Baktı dimdik dosdoğru.
Baktı O.
En yumuşak, en sert,
En tutumlu, en cömert,
En seven,
En büyük, en güzel kadın;
Toprak nerdeyse doğuracak doğuracaktı.
Baktı Bedreddin yiğitleri kayalardan ufka baktılar.
Gitgide yaklaşıyordu bu toprağın sonu fermanlı bir ölüm kuşunun kanatlarıyla.
Bu kayalardan bakanlar,onu
Üzümü, inciri, narı;
Tüyleri baldan sarı,
Sütleri baldan koyu davarlan,
İnce belli aslan yeleli atlarıyla,
Duvarsız ve sınırsız bir kardeş sofrası gibi açmıştılar.
Sıcaktı.
Baktı.
Bedreddin yiğitleri baktılar ufka...
En yumuşak, en sert,
En tutumlu, en cömert,
En seven,
En büyük, en güzel kadın;
Toprak nerdeyse doğuracak, doğuracaktı.
Sıcaktı.
Bulutlar doluydular.
Nerdeyse tatlı bir söz gibi ilk damla düşecekti yere
Birdenbire
Kayalardan dökülür, gökten yağar, yerden biter gibi,
Bu toprağın verdiği en son eser gibi
Bedreddin yiğitleri şehzade ordusunun karşısına çıktılar.
Dikişsiz ak tibaslı baş açık, yalnayak ve yalınkılıçlılar.
Mübalağa cenkolundu.
Aydının Türk köylüleri,
Sakızlı Rum gemiciler,
Yahudi esnaflan,
Onbin mühim yoldaşı Börklüce Mustafanın
Düşman ormanına onbin balta gibi daldı.
Bayrakları al, yeşil,
Kalkanları kakma, tolgası tunç saflar pare pare edildi ama,
Boşanan yağmur içinde gün inerken akşama
Onbinler ikibin kaldı,
Hep bir ağızdan türkü söyleyip,
Hep beraber sulardan çekmek ağı,
Demiri oya gibi işleyip hep beraber,
Hep beraber sürebilmek toprağı,
Ballı incirleri hep beraber yiyebilmek,
Yarin yanağından gayri her şeyde,her yerde hep beraber diyebilmek için
Onbinler verdi sekizbinini...

Yenildiler
Yenenler, yenilenlerin dikişsiz akgömleğinde sildiler
Ve hep beraber söylenen bir türkü gibi, kılıçlarının kanını.
Hep beraber kardeş elleriyle işlenen toprak
Edirne sarayında damızlanmış atların eşildi nallarıyla.
Tarihsel, sosyal, ekonomik şartların zaruri neticesi bu.
Deme...
Bilirim
O dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim.
Ama bu yürek
O bu dilden anlamaz pek.
O "Hey gidi kanbur felek, hey gidi kahpe devran hey", der.
Ve teker teker,
Bir an içinde,
Omuzlarında dilim dilim kırbaç izleri, yüzleri kan içinde.
Geçer çıplak ayaklarıyla yüreğime basarak,
geçer Aydın ellerinden Karaburun mağlupları.
Dostlar
biliyorum
Dostlar
Biliyorum nerde, ne haldedir O.
Biliyorum gitti gelmez bir daha.
Biliyorum bir deve hörgücünde, kanayan bir çarmıha, çırılçıplak bedeni mıhlıdır kollarından.
Dostlar bırakın beni, bırakın beni
Dostlar bir varayım göreyim Bedreddin kullarından Börklüce Mustafayı Mustafayı.
Boynu vurulacak ikibin adam, Mustafa ve çarmıhı.
Cellat kütük ve satır herşey hazır herşey tamam.
Kızıl sırma işlemeli bir başa, altın üzengiler, kır bir at.
Atın üstünde kalın kaşlı bir çocuk, Amasya padişahı şehzade Sultan Murat.
Ve yanında onun bilmem kaçıncı tuğuna ettiğim Bayezid paşa


Satırı çaldı cellat
Çıplak boyunlar yandı nar gibi,
yeşil bir daldan düşen elmalar gibi birbiri ardına düştü başlar.
Ve her baş düşerken yere.
Çarmıhından Mustafa
Baktı son defa.
Ve her yere düşen başın kılı depremedi;
İriş dede sultanım iriş dedi bir,
Başka bir söz demedi.

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:33

Tamirci Çırağı
 
Tamirci Çırağı

Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar
Ümit gönlümün ekmeği kumar ha kumar kumar
Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnakları
Nerelere gizlesin şu avucun nasırları...

Otomobili tamire geldi dun bizim tamirhaneye
Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye
Ayağında uzun etek dalga dalga saçları
Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları...

Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi
Killi parlak kağıt kaplı pahalı bır kitaptı
Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
Yine böyle bir durumda tamirci çırağına...

Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları
Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı
Gelecekti bugün geri arabayı almaya
O romandaki hayali belki gerçek yapmaya...

Durdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan
Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan
Arabanın kapısını açtım açtım girsin içeri
Kalktı hilal kaşları sordu kim bu serseri...

Çekti gitti arabayla eksozuna boguldum
Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır dogruldum
Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları
İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları...

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:34

Tatlı Dillim
 
Tatlı Dillim

Şu garip halimden bile işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?

Ben ağlarsam ağlayan gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?

Sinemde gizli yare var kimse bilmiyor
Hiçbir tabip bu yarama melhem olmuyor
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?

Cem Karaca

Ceren 25.02.08 07:35

Töre
 
Töre

Alkanlara boyalıyım
Yüreğimden yaralıyım
Yazan ben değilim ama
Törelerin kurbanıyım
Bala bu ne biçim yazı

Oy töre töre göz göre göre
Kıydılar beni doymadan yare
Babamı vuranı vurmak
Kanını yerde komamak
Bir tabanca kanlı gömlek
İntikam diye büyümek
Bala bu ne biçim yazı

Oy töre töre ille de töre
Bir cana kıymak göz göre göre
Öldürmek işin yarısı
Yarısı ölümü beklemek
Sıçrayıp geceyarısı
Ölüp ölüp de dirilmek
Bala bu ne biçim yazı

Oy töre töre batası töre
Beni de yedin göz göre göre
Bala bu ne biçim yazı...

Cem Karaca


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:01 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2