Barış Pir Hasan Şiirleri Aşkın Yaşayamadığım bir şeysin sen, elinden tutup sokağa çıkamadığım Kış günü bir avuç kar süremediğim yüzüne Otlar ve çiy damlalarıyla sevişemediğim Kımıldatmayan bir bakış, bir söz Tam söylenecekken açıp kapıyı Karanlık ağzımı ışıklandıran, yakan fotoğrafları Gümüş laledan masamda, birden leylak.. Dirhemleyen sevincimi ışıktan tartacında Can alıp veren, su verip gönül yağmalayan Kurnaz bakkal, hırkama göz diken Yaşayamadığım bir şeysin sen, kokular dağıtıp Kendine yeni adlar yakıştıran Beynimde cıva damlacığı, şehvetin sinir telleriyle Dokuyan kazaklarımı, göz çukurlarımı aşkın Tılsımlı gövdesiyle ovan Yastıkta bir yumak saç Boynu kıvrılıp ölmüş güvercin, dokunamadığım Şeylersin sen, bitiremediğim... Barış Pir Hasan |
Karışık Şarkılar Karışık Şarkılar Bir şiir İnsana çok yardım edebilir Isıtmaz Karın doyurmaz Eve döndürmez Sevdiğine bile kavuşturmaz adamı Yine de çok yardımcı olabilir Kim istemez derdini anlatmayı Hem derdini söylerken insan Komşuyu da ağlatır bazen Hepimize de yürek yarası... Barış Pir Hasan |
Kılıç Artıkları II Kılıç Artıkları II Yüzün de görünmez oldu Sadaklarımıza sinmiş kokusu teninin Yarışı önde bitiren gövden Av günleri kılıcının gölgesi Kaynaklardan taşıdığın bengisu Korkuyu tatlı bir masal yapardı sesin Yorgun bakışlardan efsaneler kurardı Bir mızrak taşırdı parmakların Kıyısında ceylanların söyleştiği subaşı Ateş yakmayı unuttuk Güneş Tanrı bizi unuttu O yiğidin okuduğu şiirler Şimdi uzun bir yolculuk oldu... Barış Pir Hasan |
Ölüm Dirim Günleri Ölüm Dirim Günleri Sözcükler yine Işıltılı, şişman, ince, gülünç, acıklı Kimi eski dost Kimi kadın Kimi yabancı. Bunu ben yazmışım Bunu da İnanılır şey değil bunu da ben yazmışım. Kantinde çay içerken konuşuyorum Gilindre'de dam üstünde sesim dolaşıyor Söylev yerindeki: O da benim Peki hangisi gerçek Gür ve binlerce Binlerce akarsuya ulanacak olan. İten güç hani? Bu sözcükler gördüğüm taş yığınlarından Okuduklarımdan, insan yüzlerinden Boş ve anlamsız imgeler mi? Çok az gördüm satırlarımın Birini etkileyip sarstığını Gördüklerimin de çoğu esrimiş Boşalacak yer arıyorlardı. Türkülerim, doğrusu en çok beni değiştirdi Beni koşturdu peşlerinden Elimden tutup bir yukarı çıkardı. Arıyorum titreşimin kaynaklarını "Güzel" demeden "Kavga" demeden önce Hangi demirin hangi candamarı kestiğini Sesler değişik Anlam bağıl ve değişkenmiş Olsun Pıt pıt atan yüreğine inmek bir sürecin Bütün bu çabalara değmez mi? Ölüm-dirim günleri yaklaşıyor Gövdemde gerginlik En küçük halk birimlerinde kıpırdanmalar Yönetenlerin beceriksizliği... Türkülerim Ağır çamurlu çizmeler geçecek üzerlerinizden Yarın, pasaklı mürekkep lekeleri diyecekleri size. Bunlar beni elden ayaktan düşürmüyor. Duyuyorum dağlardan, köşebaşlarından, koğuşlardan Duyuyorum odalardan, ciplerden, ırmaktan Duyuyorum dışımda insan yüreklerinden, dudaklarından Zorlu ve engin bir çığlık yürüyor dudaklarıma... Barış Pir Hasan |
Perdeler Perdeler Perdeler çekiliyor Buluştuğumuzda Böylece dünya Mahçup yüzünü Gizliyor bizden İki fincan çay Aydınlatıyor odayı Oda gövdelerimizi Gövdelerimiz Tüm gizli bulaşmaları... Barış Pir Hasan |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:21 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2