tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Ercüment Uçarı Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/12302-ercument-ucari-siirleri.html)

Josephine 17.08.08 21:09

Ercüment Uçarı Şiirleri
 
Aşk

Peruda aşk
Bir kuğu boynu gibi büyür
Yasaktır
Erkek ve kadının çirkinliği

Bir deneydir aşk
Bütün sıkıntımın üzerine yemin ederim ki
Şarap
Aşkın soluğudur

Aşk bir askerdir sabahları
Yalnız ve hüzünlü
Pazarlarda pazartesilerde
Kardelen çiçekleri gibi

Türkiye'de
Sıcak akdenizde
Gemicilerin gözlerinde zebercet taşı
Kırların ve böceklerin ötesinden

Üç harf
Çatısını çiziyor
Kırmızı kiremitli bir evin

Kuşlar kuşlar kuşlar
Sıcak ülkelerden kutba
Kutuptan ege denizine
Adalar çiziyor
Beyaz yeşil günlerinde
Gözbebeklerinden

Kan ve kalemle onarılmış
Korkuyu yok eden bir çağda
Fenikeliler araplar türkler
Umutlu bir portakalı büyüttüler
Sapsarı güneş gibi
Babilin asma bahçelerinde

Üç harf yüzünden
Yasaktır
Erkek ve kadın çirkinliği...

Ercüment Uçarı

Josephine 17.08.08 21:10

Gene Ben
 
Gene Ben

Şimdi yazların o eski doruğundan
Bir gül açacaktır ıslak denizlerden bu yana
Benim ellerimi berberler kesiyor
Saçlarımdan önce
Ben hep kavgaya hazırlanan o eski çocuğum
Şiirimi eskitmeden
Çağlardan gelen bir korkuyu duyarak
Eşkıya ateşlerini seviyorum
Bir yalnızlık uykusuz gecelerde
Eski şaraplardan bana gelen
Dağlardan ovalara inen bir ırmak gibi
Hangi güneş bu kendini öldüren
Ne kadar çok yeniledim kendimi
Kaç kez yorgundum kentler kadar
Bir sevgi diyorum bir sevgi
Gözlerin bittiği yerde başlar
Durup saçlarımı yeniliyorum
Gözlerim üşüyor apaçık olmaktan...

Ercüment Uçarı

Josephine 17.08.08 21:11

Melike
 
Melike

deniz gitti dibe yorumlanamazcasına yuvarlanıp dibe gitti
yargısının mutluluğunun efendiliğini de olgunca tadıp
sesi şarkısını söylüyor kırların temiz ve sadeliğindeki
dibe gitti deniz en derin olan kuyusuna dibin

dibe gitti deniz en derinine koyu balçığının
erotik çağının tutkun sıfatına da uygundu uzayan gölgeleri
öğle vakti sana bir anısını anlatıyorum sözlerin
çılgın gibi sana bakıyorlardı
harfleri doğru dürüst çözülememiş bir alfabe gibi dilimize

duvarının ta dibinden dikkat et öfke uzuyor
gökyüzünün duyarlı şaraplarını taşırıyor julian bream
tiyatrona kızılay sodası da yapışmış
ve her çağımda bir şiirim soluk alıp verir kendi zenginliğiyle
yağmurlarının altında yüreğinle delice susayarak

ay ışığının paltosunun üşümesi büyüyor melikenin ağzında
kolunuza girebilir miyim deyip girerek
sıcaklığımdan imzasını sulayarak gür saçlarının
banıp geliyorken ilk çağ yelkenlerime kalçaları
melikenin değdikçe göğüs uçları melteminin takvimlerine
parmaklarımın aynalarındaki eciş bücüş şeytan maskelerini veto ediyorum
lâv resimli çırılçıplaklığımın adaleli fotoğraflarını seçiyorken
yeşilırmağın elma kokulu düşlerimdeki genelevlerinin
tükenmez şallarına bürünürken sokaklarım

umarsızlığımın yitmiş sembollerindeki sevda cumhuriyetimin
yüreğini süresiz ve ödünsüz pompalayan kıyasıya
en saf zümrütünden oluşan asidinde bittim senin kı-nın-mı
sancısı derin bakışlı süt rengi olunca da alevimde anı taşıverdi
deli kirpiklerinden ve göz uçlarından akıp sürüklenen yüreğinin
kesitleri için peşinatsız çıkarlı beni seviyordun...

Ercüment Uçarı

Josephine 17.08.08 21:12

Pırıltılı Aşk
 
Pırıltılı Aşk

Sımsıcak göğüsleri
Çorapları sıcacık
Utanır
Kızlığı yitik
Bir ışık düşer bedavadan
İçim aydınlanır
Sabahlığının dünyasını görürüm
Soyunurken
Topukları
Öylesine yuvarlak
Titrer
Bir takım sesler çevremde
Öpüşmeler
Işıltılı bir ayna da donanır
Çık desem sokağa çıkar
Çırılçıplak
Memnunluğu kadınlığından gelir
Ve erkeklerin okşamalarından

Uyanır.
Yeni bir gün çevresinde
Yeni bir ışık düşer saçlarına
Öpsem hatırı kalmaz
Bunca otun bunca kuşun bunca ağacın
Hatırı kalmaz o dünyada ki ışıltının
Ellerim şimdi yepyeni
Gözlerim yepyeni
Kuşlar otlar ağaçlar yepyeni
İçim fıkır fıkır
Yaşamım toz pembe dudaklarda
Ele geçmez şarkılarda
Dokunuyorum
Aşkla karışık
Şimdi yeniden dünyaya...

Ercüment Uçarı

Josephine 17.08.08 21:13

Şiir Yazın
 
Şiir Yazın

Dur o eski silahlar pas tuttu
Zaman aktı osmanlı sultanları rengini yitirdi
Belirsizlik bile ulaşmıyor suya bu yüzden mi
Hep o telefon sesi yanlış diyen size
Hangi radyo saat kaç şarkı söylüyor bir kadın

Sahi siz bir uzay kahramanı mısınız ki masalda
Hangi masal bu içtiğiniz kavun suyu mu ki
Uşakta bir çakı aldınız halk işi
Önce parmağınızı kestiniz aşk aktı

Sahi sorumsuzdunuz siz unuttuk
Hep rakı üstüne bira içtiniz akşamları
Varsın sazlardan kızlar da gelsin yanınıza
O kitap bakışı
Siz şiir yazın gözünüze kan otursun...

Ercüment Uçarı

Josephine 17.08.08 21:13

Ut
 
Ut

Ben yaşarsam utlar gibi yaşarım
Eski zamanlarda gül bahçelerinde
Bir orman aydınlığını getirir meyvelerin
Aşkın eğilmiş mor ağzından

Ben gözlerini severim ceylanların
Kalbimi duyarım balıklar soluyunca mavilerde
Hanımelleri mantarlar kuzukulakları
Unutulmuş aşkları kırların

Ben ellerimi severim sabahleyin uyanınca
Büyülü masallar limanında
En erken kalkan gemi benim
Rüyalarımda deniz kızları...

Ercüment Uçarı


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:49 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2