![]() |
Erkut Tokman Şiirleri Bir Uzak İnsana Söyleyebileceğim Herşey Biliyor muyum acaba bir kır türküsü Elinde çiçekleri toplayan insanlar Mavi menekşe benekli donun Siyah kurdele dökülen saçlar Gülümseyen insanlar en sarp dönemeçlerden Ve kırlarına bir türkü bıraktığım Bu sonsuz uzay Uzayan gövdene dolanmış şarkılarımı söylerim İşte insanlar ben böyle severim Şimdi hiçbir şey bir çakıl taşı kadar Umutsuz aranan bir gökyüzü Sen kimsin dil uzatan gençliğime Güneşin ortasına dikilmiş Bakan bakan durmadan gözlerimi Söyle bu türkü kaç yıldır yüreğimde Ateşe vereceğim bir kıyıyı özleyecek Ölmek yada ölüm Ne bekler bunca seçenek İnsanlar bakın yüzüme Geçmiş gelecek Biten her günün ardından Bir gün mutlaka yeşerecek... Erkut Tokman |
Birleşme Birleşme Bir parçam eksik kaldı Sen olmayınca Ağacın kovuğu, gövdesi Çatlaması kabuğunun ayrık yollarla Bir solucanın bölünmesi toprakta Nerde gövden? Ben solucanım Bir yaz gecesi senden öfkeyle kaçarken Bölündüm. Bir parçam eksik kaldı Toprakta Ağacın gövdesindeki çatlakta Sıyrılıyor aşkın yeni tadı... Kaynak: Şiir Oku Eylül-Ekim 1997 Erkut Tokman |
Görece Görece Bulutlu havalarda beliren Gizli bir yüzü var bu dünyanın İçinden çıkacak olan Karartılı bir günün Yağmura çalan havasıdır. Neden hep iyidir içimiz güneş Neden kötüdür bataklık ve balçık Neyi hatırlatır iyi bir günün sonu İşlerin yolunda gitmediği bir gün Zihne dolan düşünceler Neden ansır hep bir bulmacayı çözmenin telaşını. Sor güneşe yüzünü İyiyi ve kötüyü Onlar da değişecek mi İçimiz gibi... Erkut Tokman |
Kökleri Çalınmış Orman Kökleri Çalınmış Orman Çatırdıyor gövdesi bir ulu çınarın Tek tük dalları kırılıyor rüzgarda Köklerini topluyoruz biz hayatın Bizim olmayan köklerini yıllar öncesinden İzin veriyoruz böylece Olması gereken tüm düzen kayıp gidiyor ayaklarımızın altından Düzenbaz oluyor, kökleri sarıp sarmalamış yeni yetme bir ağaç "Orman" diyor; "bizim gibiler sayesinde yükselecek." Gövdesinde çalınmış köklerle o yılların savaşçısı çınarların Görüntüsü oluveriyor birdenbire, Kendini kılıçla ve kalkanla kuşatıyor böylece; Gücüne güç katıyor, inanmıyor kedere; En yüce duygularını görmemezlikten gelerek ormanın. Sesi çıkmıyor bu kalabalık ormanda kimsenin Ne bir kuş ötüyor, ne de bir sincap çıkıyor yuvasından Küçükler hep boynu bükük, sessiz Ayılara terk etmiş meydanı. Ağlıyor sessiz kalabalık Ayaklarının altından kayıp giden bu düzene. Birkaç genç ağaççık da olsa kök salmış bu toprağa Sınıyor bu sessiz günü, öfkeli yüreğini Hep çınarlar geçiyor aklından kökleri çalınmış, zırh yapmak için gövdelere; Bu boşuna savaş niye? Yakmak istiyor bu zırh gövdeleri! Hep bir çelişki? Yüreğindeki yangın yeri kadar büyük içindeki öfke... Kaynak: Erkut Tokman'dan Şiirler Erkut Tokman |
Zambak Zambak "Ve acubeler güpegündüz kör gözlü." Zambak yenen bir ova burası Zambaklar ıslak, çıtırdak Çiğ damlası henüz pişti Ve ne? Ben bu kadar veled Hırpani misin, yoksa hırpalaşma Haşur huşur bu sesler yiten Biten havada kuşlar konmaz Konmaz gelmek beklemek demek Kon yakama minik serçe kuşu Kon ki kontiki kikiriki Sen ki benden büyüksün En büyük bizimdir "Bu karanlık özgür bakışlar." Not: tırnak içindeki ilk ve son mısralar, Gülseli İnal'ın "Letoon" adlı şiirinden alıntıdır. Erkut Tokman |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:50 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2