Halit Fahri Ozansoy Şiirleri Anadolu Akşamı Bir mektup parçası Sevgilim, ne kadar hüzünlü bilsen Bu ölgün akşamın ölgün bestesi, Uzak tepelerden, dağlardan esen Aşina olduğum rüzgarın sesi. Gölgeler içinde ağaçlar yorgun, Her tarafta yetim bir tevekkül var. Sanki fısıldıyor Anadolu'nun Uyuyan ruhuna ninniler rüzgar. Sürüler iniyor karşı bayırdan, Günün son ışığı vurmuş dereye. Bir Muğla türküsü yükseldi kırdan: "Ayşem, aygın baygın Ayşem, nereye?" Kaynak: Türkiye Şiirleri Halit Fahri Ozansoy |
Balkonda Saatler III Balkonda Saatler III Arka mahallelerde kızgın bir yaz öğlesi! Tabak tıkırtıları duyuluyor evlerden... Uzakta bir satıcı, yahut çocuk sesi... Susuzluktan bunalmış uçamazken serçeler, Tozlu sokaklar gibi tutuşup alevlerden Bodur ağaçlar ile bomboş kalmış bahçeler! İşte karşıkini de güneş çerçeveledi: Demin duvar dibinde uyuklayan bir kedi Sıyrılıyor yavaşça mutfağın loşluğuna... Bayıltıyor hararet otu, taşı, böceği; Fazla güneş içmiş de ortada ayçiçeği Ayaküstü uğramış ışık sarhoşluğuna! Halit Fahri Ozansoy |
Balkonda Saatler XII Balkonda Saatler XII Ay bir lotüs, kocaman...düşmüş bir berraklığa... Gök parlıyor durgun bir göl gibi saf ve şeffaf. Işık dalgalarıyla yıkanıyor her taraf. Ay, balkonda başını dayadı parmaklığa Uyuyor...Uzakta bir saat çaldı: Bir...iki!... Billûr bir hıçkırıktır bu sesin içindeki. Ay, ışıkla süsleyip örümcek ağını Minyatür bir cibinlik astı dışardaki cama. Ses yok...yalnız yukarda, damda bir miyavlama! Ay, odaya düşürdü solgun bir yaprağını: Lambasız bir masanın üzerinde şimdi süs Bir vazonun içinden parıldayan bu lotüs. Halit Fahri Ozansoy |
Dedikodu Dedikodu Zaman bir böcek gibi sinsi, kenarda Koltukların didikler durur kadifesini, Hain bir kedi gözü parıldar lambalarda. Şom ağızlar buz gibi üflerken nefesini, Bir beddua halinde uzatarak sesini Saat hırıltılarla can çekişir duvarda... Halit Fahri Ozansoy |
Denizde Ay Denizde Ay İndi solgun ve ılık Ay ışığı denize Bal rengi bir tatlılık Çöktü gözlerinize. Baktınız uzun uzun Bu sulara baktınız, Sulara ruhunuzun Tadını bıraktınız! Bu tatla aydınlanan enginlere aktınız! Halit Fahri Ozansoy |
Kedim Kedim Kedim henüz bir yaşında; Uyur hep soba başında. Hem cesurdur, hem de kurnaz. Bir tıkırtı duyar duymaz. Uyanır, aslan kesilir; Gözleri volkan kesilir. O geldiği günden beri Bizim evin fareleri Damdan, tavandan indiler, Birer deliğe sindiler. Koşup yakalıyor hemen Yuvasından, deliğinden Çıkanları diri diri. Artık bunlardan hiç biri Dolaplarıma girmiyor, Kitapları kemirmiyor. Halit Fahri Ozansoy |
Marmara Geceleri Marmara Geceleri Solgun parıltılarla Marmara'ya dair Serpildiği geceler, suların billûr Müsikîsi dağılır tenhâ sâhile. Hıçkırıklar duyulur uzaktan bile. Vücüduna beyaz bir maşlah bürülü, Elinde bir sararmış menekşe gülü, Gezer çamlar altında hasta bir kadın; Baş örtüsü, göğsünde bir tül kanadın Bir damla ay süzülür kirpiklerine. Haber sorar yavru bir bülbül eşinden, Bir ud sesi yükselir bir şehnişinden: Sonra bütün yalılar rüyâya dalar. Açıklarda beliren sessiz adalar. Hizasını geçerek biraz ilerde Ziyâlarla öpüşen yelkenlilerde Bu rüyânın firâri, çılgın kuşları! Ziyâların sularla der-âguşları Uzayarak bîr müddet geçer aradan. En nihayet çekilirdi ay Marmara'dan: Eser karşı ufuktan hafif bir meltem; Bahçelerde çekerken güvercinler dem, Tekrar eder sahilin şâir suları Billûr müsikisiyle bu hû hûları... Kaynak: Bulutlara Yakın'dan Halit Fahri Ozansoy |
Sulara Dalan Gözler Sulara Dalan Gözler Gözlerim daldı gitti bir rüya denizine, Sularda uzun uzun baktım ayın izine Dedim: Yirmi yaşımın ay ışığı değil bu, Hani başım düşerdi bir sevgili dizine. Sular gene o sular, kıyı gene o kıyı, Gene çamlar dinliyor uzaktan bir şarkıyı, Ah artık görmüyorum eridi mi ne oldu? İri yeşil gözlerde gördüğüm pırıltıyı! Halit Fahri Ozansoy |
Vatan Destanı Vatan Destanı O kadar dolu ki toprağın şanla, Bir değil, sanki bin vatan gibisin. Yüce dağlarına çöken dumanla Göklerde yazılı destan gibisin. Hep böyle bulutlar içinde başın, Hilâli kucaklar her vatandaşın. Geçse de asırlar, tazedir yaşın, O kadar leventsin, fidan gibisin. Çiçeksin, bayılır kuşlar kokundan, Her dalın bir yay ki zümrüt okundan Müjdeler fısıldar Ergenekon'dan: Bu sese gönülden hayran gibisin. Ey bütün cihana bedel Türkeli, Açtığın cenklerin yoktur evveli. Tarih bir nehir ki coşkundur seli. Sen ona nisbetle, umman gibisin. Bir yandan hep böyle taştın, köpürdün, Bir yandan cefalı bir ömür sürdün, Fakat ne derece ezildinse dün. Şimdi gene tunçtan kalkan gibisin. Bir insan nihayet kemikle ettir, Bu et, bu kemiğe can hürriyettir. En büyük hürriyet Cumhuriyettir, Demek şimdi sen bir cihan gibisin. Ey ana toprağı, ey Anadolu, Açıldı önünde terakki yolu. Hamdolsun her yanın bereket dolu, Cennette bir yeşil meydan gibisin. Yeni bir ay ördün al bayrağına, Girdin en sonunda irfan bağına, Medeni hayatın nur ırmağına Ezelden susamış ceylan gibisin. Kaynak: Türk Edebiyatı Antolojisi, s. 496-497 Halit Fahri Ozansoy |
Halit Fahri Ozansoy Şiirleri Halit Fahri Ozansoy Şiirleri Teşekkürler |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:26 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2