tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   İsmail Aykanat Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/12649-ismail-aykanat-siirleri.html)

Josephine 21.08.08 04:09

İsmail Aykanat Şiirleri
 
Aliya

Bu akşam
Bukağılı kiliseleri
Ve akvaryumlu kızlarıyla
Hüzne teğet geçen ömrüme
Kasvet ekiyor pera

Ki tarih hayattır orda
Bir ucunu geçmiş tutar
Bir ucunu ferda

Bir bilinenle bilendik
Kinle öfkeyle tırmanışla
İçimizin eblehiyle kirlendik
Sanma ki aldatıldık aliya

Biz
Uçsuz bucaksız bozkırların
Mohaç’ta unutulmuş dor’atı
-Hüzün sahilinin dualarıydık-
Drina’nın
Koş dedik koştur dedik
Yardımına fırat’ı

Sen ölümün kızıyla aktın drina’ya
Biz utanmaz halaylara kapandık

Senin türkün umuttur onların barut
Bilgeler ağlamaz ki aliya

İsmine
Kafiye olsun diye
Yaratıldı dünya
Ya Muhammed Mustafa
Gök balkıdı balkıdı
Senin gül yüreğinden
Uçtu
Bir
Kuş
Dünyaya
Aliya
Aliya

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:10

Çıkmaz
 
Çıkmaz

Mükemmel dayanmaz bana
Aşk
Rûzigârdır devranda
Bütün yükünü döküp geceye
Med ve cezir o da dindi
Sonsuzluk saatinde yağmura kilitlendim
Düştü son kez gökyüzünden
Ah beni kilitledi

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:12

Dua
 
Dua

Suç gözlerinin
Dahlim yok derinliğinde uçmaya
Boşaltılmış bir deniz
Ve sonsuz bir kıyısın önümde
Mahrem ve mahrum bir aşk için
Yürürüm dağlara

Adını çekiyorum
Kalbimin tartımından
Canhıraştır seherim

Kaçak soruların ay kanadıyım
Aklın gergefinde gidebilirim
Yine de sahipsiz günahlar saltanatıyım

“Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme” Rabbim
Bu tuzaklar evinde tenha bırakma

Ya gel anlat beni
Ya al yanına

Bilirsin kaç kez yıkandım tevbelerle
Daha kaç sonbahar sonrasın
Yoruldum yürümekten leyla gölgelerinde
Yüreğin ilmini öğret
Rabbim bir de

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:12

Duruşma
 
Duruşma

Buralara
Sürünerek mi geldin zalim
Dokunulmazlığına
İlintili mi masken
Evlerinizde saz caz
Mahkemede sehpalar
Bizim de cenderemiz
Elbet mahşerimiz var...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:13

Ey Şair
 
Ey Şair

Kim anlar anlatsan seni reâya katından
Şâir-i mâderzâd olsan bilmez kütebâ ey şair

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:15

Gazel
 
Gazel

Arılar mesnevisi bahar çiçekleri
Yüreğimin binbir renkli leylasından geçtiler

Aşıklar doğmak için yeniden aşkın seherine
İçimin gök betiği gecesinden geçtiler

Kuyularda sahipsizdim beni kardeşlerim yaktı
Ve Yakub’un gözlerinden semenderler geçtiler

Demirciler çarşısında geçilmez celalillerden
Denenmişin denendigi çarşılardan celaliler geçtiler

Kervanbaşı ölçü alır ölçü satar hanlarda
Can kırıldı meyden neşveyi züleyha’dan içtiler

O diyarın kurbanı ibrahim berzahın mesihi
Evlileri söğüt altı ve dahi rindleri seçtiler

Bütün derman ustalar bir elden terk ettiler
Nev truva atının terkisinde sürçtüler

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:16

Gecenin Gazeli
 
Gecenin Gazeli

Ötelerden örtülerden geçerek gelenekten güz
Elim düşle gelirim

Susmalar susmalar susmalar cehennemi
Çiçeklenir boğumun gider gider gelirim

Şairim kuru sıkı cesetle ruhuma kan ekerler
Gecelerin havarisi suhûletle giderim

Geceleri titreten yoksa kızıl bir düş mü
Cenneti sende bilip döner döner gelirim

Durup yol çatımında onurlu ölümler ustasının
Gök rengi kadehinden baldıranlar içerim

Şahidim olur toprağın darçiçeği
En gizil ölümlerle ben bedelim öderim

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:17

Her Dilde İnsanım
 
Her Dilde İnsanım

Beni dile çevirin
Darbe yedim aşklardan
Şiirliyse meftunum
Bir çift göze
Kabulüme takıldım kaldım
Böyle sınandım
Baktıkça arttı ilmim
Beni aslıma çevirin
Her dilde insanım

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:18

İnfaz
 
İnfaz

Ocakta küllen ateş yüz perde perde
Gergefim aşka düşen tarihi naşkedince

Bir ummansın gözlerimde barınan
Vaha ben serap bende çöl süslenince

Kadim savaşlarına gireriz aşkın
Tahammül mülkü harap lâl çözülünce

Bir hicabî erguvansın göğümde ey’nur
Sabahlar infaz vakti sevda gidince

Yıldızın mihnetin çekmez ay gören nur’ey
Hüznü ilmek yaparım mehtap sönünce

Ve uzar beklediğim el tetiğe uzanır
Mahur sabahlarıma veda düşünce

Çöl süslenince mehtap sönünce veda düşünce
Kuşatır beni yağmur her dem sevince...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:19

Kanat Çırpan Saatler
 
Kanat Çırpan Saatler

Musallada gülümser
Gökkuşağı altından şemsiyesiz geçeriz
Kendi uçurumuna açılan pencerede
Kanat çırpan saatler
Yalnızlıktan yontulmuş kutsalız belki

Besmelesi çalınmış çiçekleriz
Çeviri bir dilde yaşlanıyoruz
Sonra en anlamsız yerinden
Bu ömrü öpüyor öpüyoruz
Şair miyiz nedir
Sevişiyor üşüyor gölgemizden geçiyoruz...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:22

Kimliğim İsyanımdır
 
Kimliğim İsyanımdır

A
Yağmurda ıslanmayan beni anlamasın
Sokak değiştirmesin adımı anmayanlar
Kelepçeyi öpmeyen benden yana olmasın
Doğmasın pencereme isterse güneşiniz
Elleriniz yeter ki ruhuma uzanmasın

1.
Suskunduk...

Destanımı çağın yüzüne yazdım
Ertelenen mutluluk koydum adını
Beklenen haysiyetin

Suskunduk...

Kollarım bir ütopyayla sarıldı anneme
Kelepçeler vefalıydı bileğimden öptüler
Son defa öldürüldüm eflatun nefeslerde
İlk perdede gerçeği zen valsiyle örttüler

Anlaşılamayanların hesabını benden sordular
Adresten döndü tüm arzuhaller

Suskunduk...
Tevekküle doluyduk
Bir damla su niyetine
Gözyaşlarımızı yutkunduk

Kelepçeler vefalıydı bileğimden öptüler
İlk perdede gerçeği zen valsiyle örttüler

Suskunduk ve yorgunduk
Bir çığ direnişiyle

B
Öldüren bekleyiştir doğum sancıları
Sokaklardan isterik gölgelere
Yayılır
Ya
Erkekler
İnsan kanı sürüyorlar sürekli sarnıçlara
Gözler şafak vaktidir sürgünlerime anne
Öldüren bekleyiştir
Doğum sancıları

2.
Bir hülyanın yansısı var yüzümde
Sen ey kokusu çalınmış toprak
Var git kehkeşanlarla dertleş
Bugün uzak dursun benden
Asansör
Yolcuları
Saati söylemesin katedral baykuşları
Rahmet ılıklığında sabah doğmada
Şimal ağlıyor seni bak gözlerime
Ey kokusu çalınmış toprak
Önümde güneş sayfaları

Tevekkül yalnızlığına âşina olmuş
Bir avuç kor ateş bastım da bağrıma
Öğrendim anne
Hangi bakışın sorusudur gözlerim
Kimliğim İsyanımdır
3.
İtirafım bu anne
Üleşimle sulanan toprakları öpmedim
Başaklara bel bağladığımız günlerden aldım
Hızımı...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:26

Kuşlar Acıyı Uçar
 
Kuşlar Acıyı Uçar

1.
Yüzyıla gebe yalnızlıklardan geçiyorum
Kaç yıldır yanık bir yanı var gönlümün
İlkyaz penceresinin pervazına
Konuyor kar’a sevdalı hüzün

Al bu gönlü hicretine susa zamanın
Namlular ki eritre’si yeryüzünün
Dört bir yanı efgân

Mağaralara doğuyorum
En soysuz zevklerim sizde kalsın
İçimde -şimdi- hasretlerin cengi var
Örümcek ağları
Çöle çakılı at masalı
Ey bende tortulanan
Kararan ve çoğalan
Sağalmaz bir yara olan insanlık
Alın lanetini ebabil kuşlarının
Alın ey
Soyun soyun karanlıkları
Büyük güneşleri dünyanın

Umudum
Sa çiğ düşmüş yaprağın gölgesi
Nerede bulut bulut soluduğum gökyüzü
Yorgun gibi örttü
Üstüme karanlığını bu şehir

Gitmek ve dönmek
Miraç gibi
Kurgu değil sözlerim
Malihulya değil
Sevgilim inadına hasret

Evet aczimle malûlüm
Bağışlar bırakarak çocuklara
La ilahe illallah

2.
Sen de
Muştu uçur halepçe’ye
Semalarına aminler işleyen dualarla
Sana bir tutsaklıktan söz ediyorum
Kırılacak prangası hülyamızın
Figana teşnedir mavna yürek

Neşterleyen üveyiktir kanayan bir yarayı
Kan ayaklı kadının ferman-ı hümayunu
Gözleri akşamın kıyısında
Dumrul arayan çocuk

Bendim şafakta
Kuşanan isa yalnızlığını
Sende mezarlar kapanır
Bende ırmaklar kalır

Kumdan halat bükmeden
Yürümeden dallarıma tefrika
Kuşlar uçun acılarımı

Al bu gönlü hicretine susa zamanın
Namlular ki eritre’si yeryüzünün
Dört bir yanı efgân

Duyulan kanat sesleridir simurg’un...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:27

Mısra-ı Âzade
 
Mısra-ı Âzade

İşe yarar ne kaldı aşık olmaktan başka...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:28

Mısralar, Anlam Serazat
 
Mısralar, Anlam Serazat

Hüznüm kelebek
Serazat bahçesinde bu fecrin
Bu fecrin bu ölümsüz sevdanın

Dökülürken serin sulara
Ellerim
Dalgınım

Yüzüm
Van gogh’un yaşlı tablosu
Düşünü kuruyor gülşenin

Bir genç kız resmi
İnadina şark’ı kuşanmıştı
Geceye giden yoldan
Geri döndüm

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:30

Nadas Çiçekleri Karşılaması
 
Nadas Çiçekleri Karşılaması

Arayıp bulamamanın öncelikli adıyla
Çıktım yola bismillah bir yakarış balatı

Sevgilinin duragı yolcu indirmektedir
Eksilmiyor yüzlerden gülüş sanatı

Şimdi hep ilk sayfada hayatı anlatıyor
Noktalandıgı halde terk ediliş lugatı

Esirgemez bagışlamaz karanlıklar adına
Geçir boynuma geçir bir şahlanış halatı

Geliyor peşinsıra eylül ekim demeden
Bu gurbet ikindisi unutuluş şubatı

Gözlerini toplasam kaç istanbul ederdi
İstanbul düş avlumda bir canlanış salâtı

Nehrin umut tahvilleri satışı gibi
Yu şairi ve defnet düş saltanatı...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:32

Nil, Fırat ve Hazan
 
Nil, Fırat ve Hazan

Arif Ay’a

Doku ve dağıt beni ve sonra geçsin kuşlar
Şu saatleri durdur zamanına kur beni

Sulara yürüyelim gün ardından aksın
Güneşi kaldır üstten ayınla doldur beni

Ben kırılmış dalları bahçelerin
Talanına düşmüşüm dokun ve buldur beni

Tılsımdır söyleyemem biraz îma biraz yoksul nil çocuk

Ben fırat’ım hem yorgunum haydi sen durdur beni...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:32

Onun Şiiri
 
Onun Şiiri

Bütün kadınlar iğri
Kirli bütün çiçekler
Nerdesin ey sevgili
Nerdesiniz öteler...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:34

Sayhadra
 
Sayhadra

Gece olur gün doğar
Güne atılınca derler biter gibi olur
Sesler iter gibidir sayhadra
Anlamak zor
Çekiyor
Uzaklara

Öyle uzak ufku bile göremiyor
Gözlerim suskusunu öremiyor
Sözlerim öyle yakın uyanıyorum derindir
Hangi kızın sorusudur gözlerindeki uyku

Birazdan buradaydı dönüyor biraz önce
...Biraz
-Dan
Buradaydı
Dön!
-Üyor
Bir:
-Az
Önce...
Dökül sayhadra
kül
Böyle yağar rüyasında şairin endülüsü
Alt yazılı ve siyah beyaz

Senin rüyalarında hep pazarlar kurulur
Bir ramazan davulu say ki harran
Benimse ermişliğim ellerimden sorulur
Melâl uzatmalı sevgilim

Gözler çeker / sesler iter
“Zafer
Biraz da hasar ister” sayhadra
Güne atılınca dertler biter gibi:dur...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:36

Sesi Kısık Bir Kent Kalır Ardımda
 
Sesi Kısık Bir Kent Kalır Ardımda

Bir adam gözlerinde
Enlem boylam büyütür

Bebekler susar ve ben giderim
İncelir de ünleminden söz orda kopar

Ben şairim giderim elbet
Sesi kısık bir kent kalır ardımda
Yontulara can sunulur taş devrinden
Taş devrinden yağmurlara kaçarım

Yaşamak şiiri damarlarda
Dudaklarıma giden yolun taşları
Ilık heceler gibi dökülsem yanağına
Hüma’nın kanadından
Seyrederken
Dünyayı

Bir adam gözlerinde
Enlem boylam büyüttü
Ben mısramı dâr’a karşi çok çektim
Koçaklama yaşadım sürgünleri bütün
Bebekler sustu...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:37

Sır
 
Sır

Sen mi bende kaybolsan
Ben mi yatsam ölüme
Tutup gözyaşlarımı
Güllerle bezeyerek
Ben mi gelsem yanına
Ve ellerin elerimde gibi
İntizarın deler gibi yüreğimi
Anlatsam seni
Anlatabilsem...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:39

Tali Bir Akşamın Tılsımı
 
Tali Bir Akşamın Tılsımı

Tali bir akşamın tılsımı
Biçti çıkışlarımı
Aldım ardına serdim hayata zamanlarımı
Yer ve gök geri verdi nihayetsiz andımı
Şimdi kehribar günler yıkılıyor üstüme

Yürürdü duruşları ıslatırdı güneşi
Her şey canım kadar yakındı bize
Ve Leylanın ayakları değince denize
Yoksa yalancı mıydı kum saati
Kör bir fener gibi yanıp sönen
Tali bir akşamın tılsımı...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:42

Taygalarda Yetim Bir Gül Büyüdü
 
Taygalarda Yetim Bir Gül Büyüdü

Nurullah genç’e perde aralanırken yumru yumru düğüml

1.
Seranat öldü

Kahrımı çiziyorum buz kesmiş dünyaya
Her çatlaga mevsimlerden ses vererek
Bitkinim
Bu kez senin kollarınlayım asmalarda

Kar
Yagdı arzularıma
Hengâme -
Sonra firak ve ukdesi suskunlugun
Bir tren ölümün kapısını aralar
İpek şallar artık ne anlar beni

Günbegün yinelenen derya sancılar
Sonlara açılan kucak kaybolur
Susturulan gülüşlerimi toplarım kıyılarda

Sahraya dökülmüş susamışlıgım
Düşlerimde morötesi acılarım gizlidir
Bekleyişim bir gül üşür yüregim

2.
Bir ihtilal türküsüdür yaşamak

Bir ihtilal türküsüdür yaşamak
Taun günlerinden kalma hüznü eriten

Kahrımı çiziyorum buz kesmiş dünyaya
Taygalarda
Yetim bir gül büyüdü
Agrıyan yerleri kangren oluyor
Cellatların

Gezinir dilleri yerenligimiz
Bir molla tevekkülü yüregimde sel olur
Parmaklarım parçalar ihanet kalkanını
Agıt gönüllüm elveda...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:43

Tenasüp
 
Tenasüp

Neden sen gurbetlerde bu kadar mükemmelsin
Niçin hoş-sılada ben nankörüm körüm onca...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:44

Tesbih Tıkırtısında Kelimeler
 
Tesbih Tıkırtısında Kelimeler

1
Önüne kelimeler yığılmış
Çocuk gördüm
Sözler üretiyordu
Ayın alnacında

2
Dal budak salmış ağacın
Sabırdır meyvesi
Ayla yürüyen gece
Boyun eğer tıkırtıya
Acemi kalp baygın düşer
Kelimelere
Çocuğun kalbi yanıktır

3
Daldım derinliğine düşlerinin
Bulut bulut gözlerinin göğünden
Şeker verdim afacan bir çocuğa...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:46

Tüfekler Yüregi Boşaltıyor
 
Tüfekler Yüregi Boşaltıyor

Durun sürüngenler yazlar istilada
Tüfekler yüregi boşalıyor
Macera ülkesinin perileri uykuda

Açıldı cümle kapı serde yasak barınmaz
Döktü taç yapragını şuleler
Her gün biraz daha gizem sürüyor hayat
Dokundukça kükrüyor matemde nazeninler

Aman ne de zor
Rüzgârda şala sarılmak,öyle

Kule sesleri karışır hışırtısına yapragın
Ustam makasla biçer gölgesini kuşların
Saçlarım agarsa da öksesinde yılların
İrem bahçelerinde dolaşır çocuklugum...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:49

Uçurtmalar Terk Ediyor Akşamlarımı
 
Uçurtmalar Terk Ediyor Akşamlarımı

Bulut sokulur gözbebeğime
Yeşil konaklar mevsim çıkmazlarımda
Uçurtmalar terk ederken kentin akşamlarını
Öfke sus
Koca bir yalnızlık takılır eylemime

Kalemim boyun büker

Aklımda sevda kırıntıları
Yarı donuk imgeler
Özlem özlem dökülür kahır şafaklarına
Ağır ağır çıkarım kırık basamakları
Ben köy öğretmeni olmasam da
Yüreğimde ah işte orada
Hünkar bir hüznün
Sonyaz hıçkırıkları

Çağlayanımdan dökülür
Özgürlük çığlıkları
Umutların alını taşır dudaklarım
Sevdiğim
Toprağı söyleyen türküm ey
Sen ve ben ağır aksak bir şarkıdan geçiyoruz
Değil mi ki hâleyiz
Değil mi ki boşluklar can verir elimizde
Oysa ne çok şeydaydık
Ne çok yılgınız böyle
Lambalara aldanan öksüz kelebekleriz
Ben köy öğretmeni olmasam da
İçimin bir yerinde durmaz ağlar
Irmakların bestesi

Sensizlik
Ve sessizlik büyüyor civarımda
Ben köy öğretmeni olmasam da
Benim de hüzün vardır
Sonbahar yüreğimde
İşte orda bir serçe
Her gün kanamaktadır
Parlayan gözlerinle
Şöyle bir bak yüzüme

Kent derinliğinde
Sokaklara düşüyor akşam yalnızlıkları
Kent derinliğinde
Sonsuzluğa salınıyor kuzey kuşları
Kent gecedir
Uçurumdır
Yalnızdır kent
Maverada geziniyor gün uykuları

Toprağı söyleyen türküm benim
Toprağı süsleyen türküm benim
Toprağı söyleşen türküm benim
Bak
Uçurtmalar terk ediyor akşamlarımı...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:50

Uzak Yaşamaların Şiiri
 
Uzak Yaşamaların Şiiri

Nehirleri yüklesen saçlarıma
Ölümü de önüme katarım bir gün
Şu üç beş kelime için
Kaç kez atıldım bilsen sokaklarına

Uzak yaşamaların şiirine dök beni
Yüzünün yalımında otağ kurduran neyi
Çağır içimdeki şiiri dirilten çağı
Evinden döner gibi eve giden gelini

Mercan susuşlarından geçir
Çün sana verdim bütün dolunayları
Saçlarında aradım kaybettiğim yolları
Geceye yorumladım zülüflerini senin

Eski ustalardan kalma bir âh
ile gel...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:51

Uzlet
 
Uzlet

Burada
Sûzinak ağlar
Döner devran
Şahdamarında kentin sefalet
Cüzdanımda bir eski benlik
Nicedir biraz uzlet taşırım yedeğimde

Suyu giyinemedim üşüdüğümden değil
Uzat kulaçlarını bana ey sevgili dert
Tomurcukların defnedildiği yerde
Sûzinak ağlar
Döner devran

Öfkem gürler sevdalar içre...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:52

Vuslat
 
Vuslat

Gözlerini
Kalbime attığım gün
Başladı hikayemiz
Yollar vardı içimizde
Yolculuklar
Solgunluğumuz büyüdü
Güvertelerde
Vuslatı fısıldadı martılar

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 04:59

Yalnızlığın Sert Adımları
 
Yalnızlığın Sert Adımları

Sevgi de yük aldı hicrete
Artık bunu anlıyorum
Doğuyor bak yepyeni bir hayat

Bir mavzer menzilindeyim
Adımlarımda kaçışın son anları
Mahfel mi
-Çün bu bir aşkın adıdır-
Giyotin mi
Çıkrıksız kuyulara mı bekleniyorum
Suya
Toprağa
Hayata mı
Günah çiçekleriyle bir kadın
Mı bekliyor beni

Sarp duygular taşıyorum
Mitralyözünde kalbimin

Geçtiğim kan ırmağı

Gecede yankılanır yalnızlığın sert adımları
Düşer
Düşer de saçıma kahrın şafak saatleri
-Sen bunu duymalıydın mozart-
Saatim acıyı henüz beş geçiyordur

Hazan dalına astım
Gençliğimin ıslak gömleklerini
Hatırlar
Ölürüm yaptığımız son valsi
Gömün gömün beni
Kanat kırık kol kelepçe gecede

Ay bastı korkularımı
Aman bulmaz dertlerin kordonundayım
Yüreğimde taşığıdım bir avuç umut
Karanlığı sürgünleyen kolorduları

Kulağım bekçinin düdük sesinde
Islıklar yolumu kent soluklu kırağı
Öyle zemheri
Öyle muhanettir bu sokak başı
Sonra yıldızlar ölür
Hakaretlerde büyür bir gerilla yüreğim

Beni
Kemikleri sızlayan umutların
Gömün sıra sıra taşına
Ay bastı korkularımı ay , yar
Öyle yaşamak ölümü sereserpe
Ki iki vadi yaban gülü kelebek

Şehri inkâr ettiğim bir anda gideceğim
Islıklarımı sunarak
Gideceğim
Orda
Batarya ve gül ölümcül iki sevda

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 05:02

Yorgun Insanlar Mahşerinde
 
Yorgun Insanlar Mahşerinde

Ey yalnızlıgımın sonsuz işaretleri
Rüzgâra emanet tüm ırgat caddeleri

Gözlerimde yıllardır büyür gider bir hüzün
Şahika kanadında üşür yıldırım bekçileri

Yanlış anlatıldı gülde kaybolan resimlerim
Avareligim yasak afişlerin mahşeri

Anlasana yıllardır hep sana yagıyorum
Çıldırıyor bahar küheylanları şimdi

Bir kalem ucunun silip silip bıraktıgı iz
Gibi ben bir güleç köleyim her yerde yeni

Siz benim degişmeyen giysilerimsiniz
Rüzgâra emanet ey ırgat caddeleri...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 05:03

Yürüyelim Biraz Daha
 
Yürüyelim Biraz Daha

Geç geç bitmiyorsun
Söyle nigârım
Neresindeyim ismailî
kö p rülerin

Israrımdır bir sen dökül kuytularıma
Billursu bir kederle içiyorsun ayrılığı
Öylece sun bana sâgarını âhım
Yalvaç gülüşleriyle geçiyorsun yoksulluğumdan

Ateşine karşı prometheus’un
Yüreğinin keşfine izin veren
Ben o okyanus kıblesi
Şairlerin yalnızlığı emanet ettiği yegâne zat
Bunca yankı içinde başka söze ne hacet

Duymak istediğimiz
Ölümü haberleştirmesi değil midir
Lotus çiçeklerinin
Ağlamıyor gibi ağlayan
Selâma muhtaç cümle çiçeğin
Yalnızlığına katılmadan varolmak nedir öyleyse

Birlikte aranacak şeyler adına
Haydi arayalım üçünü de
Akasya yeşilini / altındaki toprağı ve insanı
Yoksa bahtımız mı bilmeliydik
Bu kentte ağaç ya da şair olmayı...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat

Josephine 21.08.08 05:09

Zamanın Dar Uçları
 
Zamanın Dar Uçları

1.
Çatının kirini üzerime yagıyor
Bulutları gökyüzünden indirip eskitmeli

Hicran yoksa
Hangi valsin gürültüsü
Guo vadis aç yolumu
İstanbul’a hüküm giydim
Salgın sürek avları güzellerin ürktüğü

Zamanı görüyorum
İskeletlerle intihar talimleri kelimeler pus
Öptüyse güz öpmüştür alnını yaz benim
Tutunarak hiçliğe
Boşluğa
Çaresizliğe
Sonu yok bir gönül defteridir okur
Günceler de kaybolur savaşın ortasında
Ütopya ne kelime çağa özgü endişe
Kuklalar peşreve doğruluyor kelimeler pus
Bütün seherler silindi takvimden

Sen bir aldatmacıyla koparıldın benden
İçte pusamış sevgi
Uzayınca sessizlik duvarlar arasında
Gözbebekleri olur bir zaman atlısında
Hoyratça bakışların istilası kaleyim
Sarsıntılarla gelir gelir şarampol
Günceler de kaybolur savaşın ortasında
Ötede yüksekçeler gezegeni kovalar

Ne kaldı sormadığım sevda elçilerinden

Eleğimsağmadan düşen
En kızıl ince tırmık olmaya-
Bilirdi ritmin onulmaz kâgir döşeme

Guo vadis nerde aynalara düştüğün akis

2.
Tankla çekilen fotoğrafta güneş batıyor

3.
Karanfiller evlerde ölüm koklarken
Anneler balkonlarda cinnet örerken
Asaletimi tasdike memur
Bir maymun
Belâ çerağı mıdır başımda yanıp sönen
Işıklara ne oldu huzmeler neden mahmur

Vebalini taşıyor gövdem okyanusların
Karanfiller evlerin ölümünü kokuyor
Hasretin gül ettiği çarşılarda
Endişenin hakanını arıyor şair
Ve anlamak denen meyvemiz
Çürüyüp kalıyor zamanın dudağında

Devrik bir cümleyim anılarda
Saçlarımı alıyor bir kadın
Asya gibi bir kadın

4.
Gece bir tavernadır utancın
Egzotik bahçelerinde
Her şey yarım kaldı ayinler bile
Atıyorum bremen mızıkacılarını
Payına sus düşmüş şafaklardan
Beni fecr üzre anka kuşattı
Zamana öten anka uzaklara söylence
Gece bir tavernadır utancın
Egzotik bahçelerinde

5.
Sıra servilerin arasında
Hercaî menevşe
Eylül ağacında segâh gülüşün
Nisan dallarının şehnazı
İşte bak
Bir geçmişte ıslanmanın
Bağbozumu hatırası
Kar yağıyor mahrem akşamlarıma
Masal zülfünde şehrâyin fırtınası

Çevirip sitemkâr yüzünü
Bir deniz kadar engin
Derde âşina olmuş bir ihtiyar diye
Gelir miydin soyunup yalnızlığından
Kuştüyü sessizliğinde dudaklarını
Uzatır mıydın gençliğime

Aykırı bakma yüzüme
Ben ki yedeğinde uzlet taşıyan kulum
Bir deniz eyleyip yüzümü sevda kadar engin
Sana taşınacağım
İşte bak
Göverdi en verimsiz toprakta bile hicabım

6.
Zamanın dar uçları şarapnel sağanağında
Karanlık kollarını uzatır
Masamda can çekişir peymane
Bu vals burada biter
Çığlıklar da yetmez umutlarına
İnce bir nef’îdir hicvim
Sergüzeşt akşamlara kaldiysa yazim
Büyük güneşlerin ülkesindeyim artık
Öptüyse göz öpmüştür alnını
Tutunarak hiçlige
Zamanı görüyorum
İntihar talimleri kelimeler
Boşluga
Çaresizlige
Sonu yok bir gönül defteridir okur...

Kaynak: Tali Bir Akşam

İsmail Aykanat


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:14 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2