tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Kaan İnce Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/12712-kaan-ince-siirleri.html)

Josephine 21.08.08 21:31

Barut Kokusuyla Hesaplaşma
 
Barut Kokusuyla Hesaplaşma

Suskunluk bazen en buyuk sesleniştir
Coşku çırpıntılar toplamı değil
Öfkeyi aklın kınında büyütmektir

Belki bir rastlantı fısıldar ayrılığı
Belki etimi kemiğimi talan eden sızıyla
Esmer gün sağanak halinde

Neyeydi bu kendini bilmez sancılar damarlarımdaki
Ve neyeydi iblislerin hıncı
Bekleyişimin içine sarkan

Aynı üzgün yürekler emziriyor
Pıhtılaşmayan direncimizi
Aynı akıntı aynı gümbürtüyle
Aynı çağlayandan

Gül değmemiş gözbebeklerine
Kurşun yaraları düşer ömrümün.

Kaynak: KAN, İzlek Yayınları, Mart 1997

Kaan İnce

Josephine 21.08.08 21:32

Bekleyiş
 
Bekleyiş

Kucak açmışım gecene, gel. Sırtımı dönemem, yıkılası sessizliğine
geçmişken hasret. Şavkında ayın ağlamışım. Sıyrılıp
düşene dek yüzümde kurumuşsun unutulan kelebek, sevdası
pir ve özlem ateşleriyle yanan. Gel.

Uyduruk sözlerinden betona yapışan ayrılık, boşluklarına
zamanın dolunca gir doğandan yarı-güzel rüyama. Gel de gitme
uykularıma dokun.

Gözlerinin bütün açılımlarını çözecek gözbebeklerim. Her ya-
bancının kaybolduğu gibi büyük kentte, gezeceğim öylece te-
ninde.

Açelya bırakıp yatağının ucuna, herkese beslenmekten kurtu-
lunca, ne kalırsa bu yapıdan bana, onun haritasına katlanacak
dünyam, unutma.

Gelişin bekleyişimin görünmez gecesinde, ölüm sapmaz yollarına.

Kaynak: KAN, İzlek Yayınları, Mart 1997

Kaan İnce

Josephine 21.08.08 21:32

Ben
 
Ben

Umut açtım rengine seherin
Yaslanıp uyudum güneşin benzine
Dem çekip ser verdim
Ben ve yaşam üzre...

Kaynak: KAN, İzlek Yayınları, Mart 1997

Kaan İnce

Josephine 21.08.08 21:33

Beş Kala
 
Beş Kala

Ay uykusunda sayıklar seni
Pırıl pırıl yansırken tenin rıhtım kanatlı denizlere
Ama sahte ölüm çocukları doğuyor geceden
Gök pusuna bulayacak gözlerimi
Sesimi rüzgârına boğduracak
Ancak kurşun geçer yüreğimden
Tenin yüzüyor ve yüzecek daha
Çünkü bilmediğim bir saygınlıkla dokuyorum yüreğini
Ay paramparça düşüyor suya
Alacakaranlığı bölerek ikiye sıyrılıyor yaşamdan
Betonlaşan yağmurlara tutuluyor sevdam
Sis çöküyor iliklerine anarşist yüreğin
Bedeninde tel örgülerin acı büzgüleri
Od düşüyor gönlüme
Uzun ince parmaklarından gecenin
Beş kala ölüme...

Kaynak: KAN, İzlek Yayınları, Mart 1997

Kaan İnce

Josephine 21.08.08 21:34

İçimde Mayın Tarlası Var
 
İçimde Mayın Tarlası Var

Dağılacağız yıldızlara bir bir
Sarı ışıkları evlere bırakıp
Sen ve ben
Ardımıza bakmadan artık

Kanserli bölgeyi alacak çünkü
Yaşamımızdan bir el
Serum şişeden akarken
Hızlanan bir ivmeyle
Yerçekimini tersine döndürmek
Geçiyor içimden
Serum şişesine işemek
Damarlarımdan
Gözlerinin içine bakarak
Tükürerek suratına ölümün
Mümkünü yok
Ben bozulmuş insan eti
Sen gecesin bayat
Basat ölüm
Çekinik hayat
Dövüşürüz sövüşürüz
Sabreden sarılık
Karaciğerimde patlar
İçimde mayın tarlası var...

Kaan İnce

Josephine 21.08.08 21:35

Ölümün Oğlu
 
Ölümün Oğlu

Bir çocuk sesi uzanıyor
Geçmişten geleceğe
Canevimden geçiyor
Eylül’ün pusuna karışarak

Kuşların kanat çırpışlarıyla
Dalıp gidiyorum yine
Kıvranan lacivert düşlerime

Albenisi gözlerinin
Gün gibi döndü
Bir çiçeğin kayboluşuyla
Gecenin yalnızlığında

Kızgın yüzümde ısınıyor sabah
Ve gözlerimde büyüyen kara sevda
Sevincin kanattığı sıcaklığı örterken
Can çekişiyor buruk sesimde içlenen anlam
Yok ağlamıyorum
Bir deri bir kemik toz içinde
Yemin ediyorum seni sevdiğime

Kaç kez sarıldım sana
Ey sıcacık öpüşlerin
Uçsuz bucaksız yumuşaklığı
Boğuldum kaç kez içinde

Ölüm kokusu karışıyor yüreğimden gelen gül kokularına
Karanlıkta çepeçevrelenen bedenime sarıldım sıkıca
Özlediğim gülüşü yüzünde sakla

Sen ey ölümün oğlu ve gecesi sevinin...

Kaan İnce

Josephine 21.08.08 21:35

Ömrüm
 
Ömrüm

Hangi ırmaktan akıyor yüreğinin bozaran sevdası
Hangi kolunda köPage Rankingüsü var gecenin
Bir ucunda puslu gök bir ucunda sazlık, hasretle bilenen
Aynı ürperti aynı heyecan
Sensin boyun eğen acıya
Gizlenmez yaraları taşırken bedenin
Ömrümün genç yarısına...

Kaan İnce

Josephine 21.08.08 21:36

Son Sevda
 
Son Sevda

kuruttuğum çiçek ölülerinden iplerle sabaha asılan boynum
alkolik çocuklarına zamanın ve yaşadığım ıslak hüzünlere uçurtma
yalnızlığı kesiyor bıçakların yarışı yarışı ince belini yağmurun

donan soluğumu göğe yapıştırdım da
gece maviyi rehin bıraktı okyanusa
çamurla oynayan birileri leke kalıyor uykumda
göğsümde kalabalık geçişler
mezarımda tabutlar taşınıyor
kalbim beşik
acemi ateşlerin ihbarlı yatağı
ıssız bir ada

yüzünü aynada bırakıp giden kadın rujlu dudaklarını unuttun yakamda
sanki daha bi kalktı burnu aşkların
ama kanmadım dünyaya zamana kalamadım kalkamadım ayağa
sevdaya açamadım gözlerimi hem kapayamadım
ah ölüm son burgu
çırılçıplak değil henüz şiirin yağmuraltı aşkları gözlerime akan
benden geriye kalan ince bir buğu...

Kaan İnce


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:19 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2