tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Mahmut Erdal Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/12959-mahmut-erdal-siirleri.html)

Josephine 24.08.08 05:45

Mahmut Erdal Şiirleri
 
Beni

El ne bilir yar aşkına yandığım
Mecnun’a döndürüp del’eyler beni
Aşkın kemendini atar boynuma
Bağlar zülüfüne köl’eyler beni

Ateşten betermiş bu aşkın hali
Kurutur yaprağı soldurur dalı
Bağrım üryan olur Kerem misali
Yakar ateşlere kül eyler beni

Beklerim yolunu yağmurda karda
Hep günlerim geçer figanda zarda
Yaz bahar ayında azgın sularda
Çarpar taştan taşa sal eyler beni

Mahmut Erdal derdim dökem sazıma
Hangi birgün yanam kara yazıma
Her gelip geçtikçe basar yüzüme
Ayaklar altında çul eyler beni...

Mahmut Erdal

Josephine 24.08.08 05:47

Boşuna
 
Boşuna

Gönül tohumunu boz taş üstüne
Mahsul alamazsın ekme boşuna
Üfleyip püfleyip doksan dokuzu
Bir yarar sağlamaz çekme boşuna

Can tutma kafeste bırak hür olsun
Görmediğin gördüm deme sır olsun
Yanlış işe mürşit olsun pir olsun
Divan durup boyun bükme boşuna

Varlığında o girenler koluna
Yoksul düşsen ayak basmaz çuluna
Vefasız duyarsız dostun yoluna
Ağlayıp gözyaşı dökme boşuna

Sen ki hiçbir işe yaramıyorsan
Özünü yerlere seremiyorsan
Gelişen tekniği göremiyorsan
İsraf edip ışık yakma boşuna

Mahmut Erdal hakka bağla özünü
Kendini bilmezden çevir yüzünü
Eşin bile dinlemezse sözünü
Dert edip kafana takma boşuna...

Mahmut Erdal

Josephine 24.08.08 05:47

Değişmiş
 
Değişmiş

Arzuladım görem dedim sılayı
Toprağı değişmiş taşı değişmiş
Ne düğünü kalmış ne de halayı
Altınlı puşulu başı değişmiş

Türküleri vardı oy Gürcüm Gürcüm
Al yeşil giyinip düzülen bercin
Yufka ekmek ile yemlik dürmecin
Sofrası değişmiş aşı değişmiş

Hüzünlü bakışlar eğilmiş kaşlar
Yıkılmış konaklar dökülmüş taşlar
İklim etkilemiş bentler barajlar
Baharı değişmiş kışı değişmiş

Hani nerde senin yeşilin alın
Neden ırgalanmaz yaprağın dalın
Bağrında büyüyen Mahmut Erdal'ın
Hayali değişmiş düşü değişmiş...

Mahmut Erdal

Josephine 24.08.08 05:48

Felek
 
Felek

Bir civan gibiydim dert yoktu serde
Büktün kemendimi dal ettin felek
En sonunda duçar ettin bir derde
Hastahaneleri yol ettin felek

Acı sözler hançer oldu canıma
Günde bin dert sıralandı önüme
Gelenim yok gidenim yok yanıma
Hısım akrabayı el ettin felek

Hep günlerim geçti figanda zarda
Yıllar oldu haber gelmez o yarda
Çağlayan ırmakta ağzın sularda
Çaldın taştan taşa sal ettin felek

Kuruttun elimde fidan dalları
Yemezdim sofrada kaymak balları
Beğenip giymezdin libas şalları
Eğnime urbayı çul ettin felek

Mahmut Erdal tükenmezken bitmezken
Olura olmaza minnet etmezken
Ezel kıymetine paha yetmezken
Şimdi kıymetimi pul ettin felek...

Mahmut Erdal

Josephine 24.08.08 05:50

Gönder
 
Gönder

Beklerim selamın seher zamanı
Ilgıt ılgıt esen yel ile gönder
Engel olur ise dağlar dumanı
Mektupla geç kalır tel ile gönder

Aşk ateşi gül sinende coşarsa
Firkat gelir ela gözler yaşarsa
Irmak kenarına yolun düşerse
Bırak boz bulanık sel ile gönder

Selviye benzersin dallar içinde
Herkes seni söyler diller içinde
Eğer dolaşırsan güller içinde
Kopar yaprağını dal ile gönder

Ateşlere yakma Mahmut Erdal'ı
Tükendi takatı kalmadı hali
Kulağım haberde gözletme yolu
Ağızdan ağıza dil ile gönder...

Mahmut Erdal

Josephine 24.08.08 05:51

Hayalin Karşımda
 
Hayalin Karşımda

Hayalin karşımda her an her zaman
Silmedin gönlümden karelerini
Eğer senden bana fayda yok ise
Arayım derdimin çarelerini

Hasretinle sinem dağlar gezerim
Karalar giyinip bağlar gezerim
Söyleyip derdimi ağlar gezerim
Sen açtın sinemin yarelerini

Gönül deryasında yekenim battı
Dalga vura vura karaya attı
Kirpiklerin oku tarumar etti
Virane gönlümün parelerini

Mahmut Erdal destan oldum dillerde
Haber bekledim esen yellerde
Kulağım haberde gözüm yollarda
Uzattın hasretlik aralarını...

Mahmut Erdal

Josephine 24.08.08 05:52

İbaret
 
İbaret

Faydan yoksa tabiata insana
Ömrün gelir geçer boştan ibaret
Gelip geçicidir güvenme cana
Kanat çırpar uçar kuştan ibaret

Alıcı kuş gibi yırtıcı olsan
Bakmaya kıyılmaz nevcivan olsan
Sırtı yere gelmez pehlivan olsan
Ecel çelme takar tuştan ibaret

Ak düşer saçına buruşur yüzün
Sis çöker önüne puslanır gözün
İlenmeye başlar oğlun ve kızın
Tesellin gözdeki yaştan ibaret

Cem olur cemaat ısınır suyun
Paşa mı bey misin fark etmez soyun
Mevtine kesilir koç veya koyun
Can için verilen aştan ibaret

Mahmut Erdal bir gün kabrin kazılır
Eşin dostun yarenlerin üzülür
Ak üstüne kara künyen yazılır
Başına dikilen taştan ibaret...

Mahmut Erdal

Josephine 24.08.08 05:55

Nefsine Kul Olmuş
 
Nefsine Kul Olmuş

Nefsine kul olmuş kibirli kişi
Özünden benliği silememiştir
İçi fitne fesat melektir dışı
O kendi kendini bilememiştir

Ben bilirim diye atıp tutsa da
Riya olur el etekler öpse de
Üç yüz altmış beş gün kusur etse de
Birgün bile özür dilememiştir

Dokunur mideye çiğ yeme pişir
Bedeni beynine yük eder taşır
Beyhude yorulur döner dolaşır
İstenen noktaya gelememiştir

Her aşık çalamaz aşkın sazını
Kendi söyler kendi dinler sözünü
Türap olup yol etmeyen özünü
Bir mürşitten ilham alamamıştır

Mahmut Erdal der ki kıramam kaşı
Bile bile yemem muhannet aşı
Sevgi harmanında taneyle taşı
Hakkın kalburunda elememiştir...

Mahmut Erdal


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:58 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2