Mehmet Süreyya Timur Şiirleri Açık Radyo Ne yani çarşılarından bol bi ayıp giyindim Kayıbım elbet kalbimden aranıyorum kederim gibi Üç kere susmuştum seni Biri muştaydı yokuşa gelmeden öpmüştüm enseni Şimdi bana diyorlar ki bak bana bunu diyorlar Üzerlik iki ses nazarlık boncuk bir sürü ıvır zıvır Güya sevmemişim ben seni Tabi sevmedim sevseydim Horasan'da otururdum Türklüğümden bekler kürtlüğümden bilirdim seni Kimseye küsmeden bi adresim vardı Hemen o an karakola haber vermeden terkettim kendimi Kimim ki ben alkolik mor bi ikindi En iyi yanından sevmiştim kekliğin suya inişini Suyun durul durul ağlayışını Ayın kendini örtmesini gecenin içlenmesini Hepsini yazdım defterime bir bütün olarak yazdım Bütün kötülüklerimi yazdım en iyi yanı sensin ömrümün Bileyleyip duruyorum susmayı Bi daha konuşmam artık seni... Mehmet Süreyya Timur |
Aşklama Aşklama Ben seni Ş sesinden tanırım ey Ayşe Güleçkenar üçgen yaraçı Kirli mendil kalaysız bakraç Çeşmeden mi geliyon Anşa kız Seni seviyon Ben seni Ü sesinden tanırım ey Hülya Olmazkenar üçgen daraçı Gül kurutur defterinin arasında Penceresi içli leylak Baygın manolya Ben seni ey sesinden tanırım Leyla Morkenar üçen foraçı Dikişsiz ipek fitilli kadife Bacak bacaküstüne atarsın Bi da gelme dükkanıma Ben seni her yerden tanırım ey Meyrem Beleşkenar üçgen veraçı Alçakgönüllü basma dantelsiz fisto Dolaş gel çarşıyı Gir koynuma Meyrem Meyrem Gümüş zurna neyime Ben sensiz edemem... Mehmet Süreyya Timur |
Radyo Kışları Radyo Kışları Bir vakitlerdi radyo kışları Perdeler basma saç soba çıtırdar Ay yalnayak sularda Kar değil hüzün yağardı Kar değil hüzün yağardı Radyoların başlarında mahzun kızlar Teller tüller içinde birer hüzün damlası Dibodaları çehiz sandıkları Gizli saklı ağlamalar Biz de tutar Nereden seversek severdik işte zalime çıkardı adları Acemaşıran acılaşırken rakıda Mehtepla halleşemezdik ya kuytuda O vakitler bu dünyada Henüz sevmek vardı... Ankara - 1989 Kaynak: Mehmet Süreyya TİMUR Mehmet Süreyya Timur |
Viya Böyle Viya Böyle (*) Yittin kıyısız kaldım Karasız fenersiz halatsız Pusulasız haritasız rotasız Acıya iskandil ediyorum boyna Kaç kulaç eder ki benim şu aşkım Alargada durmayı öğretti bana Hüzün tarıyor yalnızlığa attığım demir Umudundan aldığım her kerteriz yanlış Hesap yanlış hayat yanlış aşk yanlış Oysa rıhtımlar halatlar sığ yerleri En iyi bildiğim şeylerdi İçe içe öğrenmiştim Ustalık yetmiyor sevgilim Ancak aşk öğretiyor adama Bi hayatın batacağı yeri Ardımdan güz seslerini topla Laciverdin mora kesmesine göz yum İyodu körelt Aşka yanaşmasını bilmeyen bi kaptan Denize defnedilmeli... *Denizcilik terimi: böyle kal, böyle dur anlamında.. Mehmet Süreyya Timur |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:54 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2