![]() |
Metin Altıok Şiirleri Aykırı Sevda Sözleri 1. Sevdigim, tabutum, ak kefenim; Derin ve dar mezar çukurum benim. 2. Yeni bir kalıba dök, beni arıt bir potada. Geçmişim saklı ama gelecegim ortada. 3. Kabahatinden daha büyüktür özürü; Yüregimin aşık olmaktan ötürü. 4. Sen vazgeçilmez kötü bir alışkanlıksın, Cinnete ve ölüme karşı bir esrarsın. 5. En büyük yanlış bir kadına baglanmaktır; Gerçek aşk bir kadından kadınlara akmaktır. 6. Seni kuşanıp çıkarım sokaklara. Tuhaftır, hep ben olurum hazır patlamaya. 7. Yüregime benzin döküp kibrit çakan; Ey usta kundakçım iz bırakmayan! 8. Söylentiler çıksın, elimi kana bula; Yeter ki günlerim olsun çırılçıplak koynunda. 9. Kumar borcum, yani namusumsun; Masum degil, iflah etmez tutkumsun. 10. Bütün pislikleri ortaya çıkardıgından, Aşıksam nefret ediyorum yaşamaktan. 11. Aşk bütün kötülüklerin anasıdır. Her aşk sonunda bir bozgun anısıdır. 12. Seninle içimde bir yakın ölüm sevinci; Sen vaktini şaşmazsın salgınlar gecikmeli. 13. Aşkın fincanından kayıp gitmiş bir pul sırça Ve güve yenigi umudun havli kumaşında. 14. Benim solugum barut kokar ve de kan. Seninki bir agıttır kendini yerden yere vuran. 15. Bu ham dünyada zoraki bir söz gibi sevgim. Sevsem sana yazık, sevmesem incinirsin. 16. Sevgimiz bir taştır yarısı gömük topraga; Kaldırsan böcekler görürsün altında. 17. Temiz kalmış ne bulunur bir çöplükte Aşk da kirlenir elbet insanla birlikte. 18. Gözlerine derinden ne zaman baksam; Hep uzaklaşıp giden yalnız bir adam. Metin Altıok |
Ben Şimdi Biraz Ben Şimdi Biraz Ben şimdi biraz da Senin için görüyorum; Gökyüzünün parlak Bakış seken mavisini. Ben şimdi biraz da Senin için duyuyorum; Gecenin o sarsak Yokuş çıkan ezgisini. Ben şimdi kanayarak Senin için yaşıyorum; Sazan derisi gibi Günlerimi külle soyarak. Metin Altıok |
Bu Benim Bu Benim Bu benim garipliğim Bak ağacın çatalında; Rüzgarlı kuş yuvası Sallanır durur hâlâ. Bu benim hasretliğim Bak denizin dalgasında Gider gelir kıyıya Oynaşır durur hâlâ. Bu benim bezginliğim Bak duvarın sıvasında; Pul pul olmuş dökülür Dökülür durur hâlâ. Metin Altıok |
Çatlak Çatlak Bir yerden uzaklaştıkça, Yaklaştıkça bir başka yere; Daha iyi anlaşılır bir gurbetçinin Neden her zaman bir kedi vardır gözlerinde. Ve neden kendisinden büyüktür elleri, Bir güvercin gezinir gölgesinde. Yüzünün kavruk engebesinde, Bir çatlak durmadan ilerler Kırık çizgileriyle. Bir yerden uzaklaştıkça, Yaklaştıkça bir başka yere. Metin Altıok |
Evde Yoklar Evde Yoklar Durmadan avuçlarım terliyor, inildiyor ardımdan Girdigim çıktıgım kapılar. Trenim gecikmeli, yüregim bungun, Bir bir uzaklaşıyor sevdigim insanlar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar. Dolanıp duruyorum ortalıkta. Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçegim, Rakım bir türlü beyazlaşmıyor. Anahtarım güç dönüyor kilidinde, Nemli aldıgım sigaralar. Ne zaman bir dosta gitsem Evde yoklar. Kimi zaman çocugum, Bir müzik kutusu başucumda Ve ayımın gözleri saydam. Kimi zaman gardayım Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar. Bekliyorum bir kapının önünde, Cebimde yazılmamış bir mektupla. Bana karşı ben vardım Çaldıgım kapıların ardında, Ben açtım, ben girdim Selamlaştık ilk defa... Metin Altıok |
Günlerden Öyle Bir Gün Günlerden Öyle Bir Gün Günlerden öyle bir gündü; Üzerine tarih düştügüm. Gözümün önüne geldi birden Balkiyan güzel yüzün. Ve yüregim yandı söndü, Ter bastı avuçlarımı. Bir işlek kovan ugultusu Kapladı kulaklarımı. Uzandım usulca cigarama; Yavan ömrüme katık. Ben o gün öldüm gülüm, Bir daha ölmem artık. Metin Altıok |
Hançerin Sapı Hançerin Sapı Bekliyorum kaç zamandır; Uykusuzum, sabırsızım. Başımı acıtıyor Geceleri yastıgım. Dilim kurumuş Bir su yatagı, Kati sözcüklerle Dolu tozlu agzım. Bakiyorum eski Fotograflara. Hafiz Burhan dinliyorum Taş plaklardan. Bir pencere çarpıyor Viran yüregimde, Sıvalar dökülüyor Pervazından. Dörtnal giden Ürkek bir attan Düşüyorum da sanki, Takılı kalıyor Ayagım üzengiye. Sürükleniyorum Sırtüstü Çalılar, dikenler içinde. Mevsim kışa dönüyor, Hızar sesleri geliyor Dört bir yandan. Odun taşıyor Yorgun kamyonlar. Kuşlar da gitti. Çiçekler gelecek bahara Tohum saçıyor... Metin Altıok |
İzin Verin de İzin Verin de Benim bu dünyada bir yerim olmadı, Kuytu gövdemi saymazsak eger. Gövdem ki varla yok arası, Hem varlıga, hem yokluga deger. Ama yüregim hiç solmadı. Bir gül koklayayım izin verin de. Ben yaşama da, ölüme de inandım; Tamamlarlar sanırdım eksiklerimi. Çarşıları hep birlikte gezerdik; Biri dostumsa, sevgilimdi öteki. İkisinin adını yanyana andım. Bir soluk alayım izin verin de... Metin Altıok |
Mekik Mekik Şimdi aşk kaçmış bir ilmektir gövdenin örgüsünde, Uykusuz bir gecenin çitlerine takılan. Sokulur durmadan uzayan ipligiyle, Sarılır mekigine sabahın Ürkek bir güvercin halinde. Ve sen eksildikçe o güvercin tamlanır, Kanatlanır böylece köpüren özlemiyle. Uçar gider geçmiş bir günün ardından, Bir tüy kalır geriye senin bittigin yerde... Metin Altıok |
Ölüm Ölüm foyası ömrünü şavkir ki ölüm de özünde aykırı aşktır... Metin Altıok |
Öndeyiş Öndeyiş Bedenim üşür, yüregim sızlar. Ah kavaklar, kavaklar Beni hoyrat bir makasla Eski bir fotograftan oydular. Orda kaldı yanagımın yarısı, Kendini boşlukla tamamlar. Omuzumda bir kesik el, Ki durmadan kanar. Ah kavaklar, kavaklar Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar... Metin Altıok |
Sarıl Bana Sarıl Bana Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ Sevgiler bekliyor sürekli benden. İnsanın bir yanı nedense hep eksik Ve o eksiği tamamlayayım derken Var olan aşınıyor azar azar zamanla. Anamın bıraktığı yerden sarıl bana Anıların kar topluyor inceden Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne. Ama yine de unutuş değil bu Sızlatıyor sensizliği tersine. Senin kim olduğunu bile bilmezken. Sevgiden caydığım yerde darıl bana... Metin Altıok |
Sis Sis Özenle boyadım ipligini sevginin, Gidip de bulamamanın incinmiş rengine. Sisi gümüş bir rüzgârla tepelerden egirdim, Dokudum yalnızlıgın bu serin kumaşını, Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim. Ölümü tastamam ezberledim de geldim, Dilimde bu buruk türkü tadıyla Bilmem ki buradan nereye giderim. Sonunda kendime bir top yangın edindim, Solugumla besledim dudagımın ucunda. Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda, Örterek yavaş yavaş bıraktıgım izleri Yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla. Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla, Adımın çaresiz kıyılarında kendi gögümü bulmaya. Metin Altıok |
Sondeyiş Sondeyiş Dolaştım yıllardır şurda burda, Ucuz otellerde kaldım. İgne iplik taşıdım yanımda, bir düzen tutturamadım. Kadınlar da oldu elbet yaşamımda, Biri hariç hepsini bagışladım. Sınadım kendimi karşılıklı acıyla, Ben hep ölüme ve aşka inandım. Bir şey var dokunur bana; Yüzüme uymayan igreti adım... Metin Altıok |
Soneler XXIV Soneler XXIV Durup geçmişe baktım hüzünle bugün; Bir otele iner gibi kendime indim. Kunt acılarla incinmiş ve ölgün, Sağnaklardan geçtim de sonunda dindim. Yıllardır unutulmuş suskun varlığı, Kanepenin altından bir cam bilye Ve bir ilk öpüşün gizemli sıcaklığı, Seslendiler derinden bizi de an diye. Nedir ki zaten geçmiş dediğimiz, İçinde közler bulunan külden başka; Zaman zaman ürperip eselendiğimiz, Gereksinim duydukça sevgiye ve aşka. Geçerek dününün puslu kapısından, Geçmişle kurtulur insan dağdağasından. Metin Altıok |
Sonludur Aşk da Sonludur Aşk da Güzel anılar biriktirdim senden Dudağıma solgun gülücükler getiren. Özenle sakladım belleğimde, Bir yığın oldu daha şimdiden Nasıl olsa bir sonu olacaktı bu aşkın, Bir gün apansız gerçekleşiveren. Bir terazinin durgun prinç kefesine Pat diye inince kara kiloluk, Nasıl kalkar havaya birdenbire Boş kalan zavallı kefe. Nasıl titreşir terazi uzun süre, Denge sağlanıncaya kadar başka şeylerle. Anılarla bozdum o dengeyi ben önce, İkimiz için de yaptım bunu. Yaşadığımız günlerden biriktirdim sessizce, Bir kefede sana hiç sezdirmeden. Koyabilirsin kara kiloyu artık, Bak terazi nasıl kolay gelecek dengeye. Mutluyum ben yine de kendimce, Senin girdilerin, çıktılarım benim Doğrusu uygundu birbirine, Yanyana gelince birbirini tamamlayan. Vazgeçilmezdi ellerin sonra, Yangınımdan yorgan, döşek kaçıran. Ama inan sonludur aşk da Kovalar sonunu kendi kendinin. Bana bir uçurum gerek şimdilerde, Yeterince dik ve derin. Bir çavlan istiyorum çünkü, Kırmak için kristalini hayatın ve şiirin. Metin Altıok |
Su Su Su ol da ak ki akla beni... Metin Altıok |
Yalnizligin Buzdan Ayi Yalnızlıgın Buzdan Ayı Islanmış taşlıgında suskun bir bekleyişin Yutar yalnızlıgın buzdan ayini, Akşamsefaları içinde karanlık gözlerin. Döker çiçegini sararan rengiyle, Yaralı bir aşkla segiren derin. Ve aklın seni sürgüne gönderir Yüzüne igreti gelen isminle, En yalnız köşesinde donmuş yüreginin. Metin Altıok |
Yanyana Yanyana Sevgiyle yapılmış bir yama Kaplamış yırtığını yanağımın Rengi pek tutmasa da. Sanki yüzüme akmış yüzün Başını başıma dayadığında. Seninle yanyanayız Eğri bir aynanın karşısında. İsli titrek bir lamba Boğuşurken gölgeyle duvarda Acıyla ilmek ilmek Aşkımız yıllanıyor odalarda. Seninle yanyanayız Sessiz, yorgun ve ürkek Eğri bir aynanın karşısında. Metin Altıok |
Yıkıcılar Geldiler Yıkıcılar Geldiler Ve evin yüzü burkuldu Bir kıpırtı vardı şakaklarında. Yıkıcılar geldiler, çatıdan başladılar. Kiremitleri topladılar birer birer. Tahtaları söktüler, kanırtıp çivileri Ellerinde keserler. Anımsar mısın denize karşı oturmuştuk. İkimizde arkamızı dönmek istememiştık kıyıya. Susmuştuk uzun bir hesaplaşmayla. İki sevgili vardı yan masada; Umurlarında bile degildi deniz, Alınları birbirine degecekti az daha. Yıkıcılar geldiler, Çıkardılar kapı ve pencerelerin pervazlarını. Kör gözleri ve açılmış agzıyla Kaldı temelleri üstünde umarsız ev. Sıra balyozlardaydı artık, Çelik iskeletini evin ortaya çıkarmak için. Benim gögüs kafesimde bir iskete, İskeletimin bekçisi, içten baglı kemiklerime. Sıçrayıp duruyordu ordan oraya, Duyuyordum kıpırtısını içimde. Bir bulut geçiyordu senin gözlerinden. Oturuyorduk; ben kızgın çölüm, sen yıldızsın gögünle. Yıkıcılar geldiler; Düştü gürültüsüyle yüzü köhne evin, Göründü bazı odaları ve iç duvarları. Aynı renklerle boyanmış sofası, isli mutfagı. Bir kesit kalmıştı geriye şimdi o evden Eski bir yaşantıyı simgeleyen Çıkıp yürümüştük kıyı boyu Benim sıvası dökük yüzüm, senin çocuk gözlerinle. Oysa sen yürümeyi sevmezsin. Nasıl da degişmişti görünüşü Yıllardır görmedigimiz kentin Yürümüştük anısıyla eski cumbalı evlerin. Yıkıcılar geldiler, yıktılar bütün duvarları. Yalnız temel kaldı geriye ve birkaç tugla kırıgı. İş araçlarında artık, Bir canavar agzıyla deşmek için topragı. Ve temizleyecekler kazılan yerlerde Bizden kalan balçıgı. Metin Altıok |
Yüzün Yüzün Eskimiş bir konsolun Çatlak aynasında durmadan, Bir buluttur mehtabı inatla kovalayan. Bir hüznü yansıtan alnının ortasında, Yüzün müdür acaba yolumu dolaştıran? Acının bu solgun haritasında, Kendime yeni duraklar buldugum. Ulaştıgım ıssız dag doruklarında Yüzün müdür hep sorular sordugum, Bakışının titrek aydınlıgında? Aslında ne bulunur bir gezginin yanında Kendi yüzünden başka, Hüzünle bileyen direncini. Bir suyun ürpermiş aynasında Apansız gözgöze geldigim. Ayakları ayaklarıma bitişik Kımıltısız bir gövdeyle rüzgârın sildigi. Bir bulup bir kaybettigim Yani bir gezginin hep gittigi, Senin yüzün benim yüzüm degil mi? Metin Altıok |
Zamanlı Gazel Zamanlı Gazel Kendini yollara vurdun, değişen çevreye kandın bir zaman İçinde dönen başıbozuk sıkıntı, geçer sandın bir zaman Donmuş kentlerden geldin, sen bu kavruk yangın yerlerine Ürperen yalnız yüreğini, kızgın gurbete bandın bir zaman Düşündün geceler boyu, peşinden gelen tekinsiz geçmişini Gönlündeki göçük aşkın oduna, için için yandın bir zaman Sonunda gide gide, adına uygun düşen, yalnızlığına kondun Yorgun bedeninde zamana karşı, çırpınan candın bir zaman Üzülme altıok metin, hüzünlerle geçen tarazlanmış ömrüne Sen yoğun sis içinde sesi duyulan, uzak çandın bir zaman... Metin Altıok |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:24 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2