![]() |
Sabri Esat Siyavuşgil Şiirleri Akşam ve Develer Böyle yalçın dağlarda sessiz dolaşanlar kim Köyler, ufka dizilen tozlanmış birer resim Yollar, köyleri saran eskimiş çerçeveler... Sesler çıkmadan söner paslı çıngıraklarda Yassı tabanlarını sürükler bir kenarda Boynu kısa develer, boynu uzun develer... Günle birlikte erir uyuklayan mor dağlar Ekilmemiş tarlalar, çalı bitiren bağlar Döker her kalbe kırık bir lambanın isini... Adımlar derinleşir renklerin vedaında Bir dua okur gibi gezdirir dudağında Deveci türküsünü, yolcu sevgilisini... Sabri Esat Siyavuşgil |
Bıkmak Bıkmak Sesin dudaklarımda fağfur bir Japon tası, Uzun saçların, bir yaz yağmurunun teması, Ellerin, semaverden akan çay kadar ılık... Sesim odaya giren bir serçe kadar ürkek. Ellerim, açık kalan panjuru gösterecek Ve saçım, gözlerimin içi gibi karanlık. Yağmur gibi doldursan odayı sözlerinle İçinden konuşacak aynalar gözlerinle, Ve gün avuçlarından kayan gümüş bir balık. Bir koltuğa sinecek sıcaklığın derinden. Girecek yaklaşınca başın, kirpiklerinden Gözlerime ağaçlı bir yol gibi ayrılık... Sabri Esat Siyavuşgil |
Odalar ve Sofalar Odalar ve Sofalar Evler, bir nara benzer, Nar tanesi, sofalar, Akşam, yol gibi gezer; Sükûn, su gibi odalar. Odada bir pancurun Sofadadır güneşi; Camlarda yanan korun Düşer içime eşi. Odada yığın yığın Gölgenin salkımları; Sofada yalnızlığın Duyulur adımları. Oda, içinden duyar Oluktan düşenleri; Sofa, geceyi oyar, Dinler merdivenleri. Toplar odam kuş gibi Sofamın lâflarını. Birer bibloymuş gibi Süsler boş raflarını. Beni duvar boyunca Bir kum gibi ufalar Odam uyku dolunca Uyumayan sofalar... Sabri Esat Siyavuşgil |
Yolculuk Yolculuk Bir yaz günü odamda kaparken bavulumu Çekecek koltuğumun parmakları kolumu Her zamanki sesiyle bana "Otur" diyecek Bütün kış geceleri duyduğum laflarıyla Çıplak bir kadın gibi beyaz çarşaflarıyla Beni uyutmak için yatağım esneyecek Yolda, adımlarımı çağıracak geriye Aralık duran kapım, belki dönerim diye Penceremde buğudan bir damla yaş donacak Yürürken sağ omzuma hafif sesle ötüşüp - Bir evden anlaşılmaz fısıltılarla düşüp - Bembeyaz bir el gibi bir güvercin konacak Dudağımı gizlice çekerek dudağına Akşam gibi düşecek vagon basamağına Garda beyaz, dumandan bir kadının bedeni Son kampana çalacak ve son düdük ötecek Mesafeler bir nokta halinde küçültecek Külrengi istasyonda mendil sallayan beni... Sabri Esat Siyavuşgil |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:13 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2