tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Uğur Arslan Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/13687-ugur-arslan-siirleri.html)

Josephine 01.09.08 11:18

Uğur Arslan Şiirleri
 
Deniz Feneri

Sen Deniz Feneri
Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğun
Çocukluğun yıkık kentlerde
Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti.
Okuma yazmayı öğrendiğin
Gazetelerdeki terör sayfaları
Ve Haliç tersanelerinde korsanlar
Evden çıkarken vedalaşırdı babalarla evlatlar...

Her sokağın başında anaların isyanı dururdu
Ve günler kısa ama geceler uzun olurdu.
Bir kurşun bir liraya
Ve bir hayat bir kurşuna mal olur,
Senin doğduğun yerlerde
İnsanlar can evinden vurulurdu.

Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dimdik delikanlısı
Yavuz zırhlısında deniz piyade eri
Yetmişikiye dört çakı gibi asker
Arkadaşının kaza kurşunu izini sırtında taşıyan
Ve giderken bıraktığı sevdiğini döndüğünde bulamayan...

Yıkar mı bizi bu sevda!
Bir aşk delikanlıyı bozar mı be adam?

Hadi kalk!
Eski günlerde olduğu gibi
Karanlığa yine ışık yak!

Arka bahçedeki mahalle kavgalarında
Kaşına sapan taşı geldiği günden beri
Hani kanına kanımı sürdüğüm o günden beri
Can dostum ve kan dostum
İster kalbine gömdüğün sevdamın aşkına
İster Allah'ın aşkına

Kalk bir ışık yak ve bir kor düşür yüreğimize
Savaşmak ne güzel bir şey uğruna
Ve yeniden âşık olmak...

Ve Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dürüst delikanlısı
Kalbine gömdüğün aşkın
Gönlündeki sevdan ve aydınlık gözlerinle
Senin işin karanlığa korkuturcasına bakmaktı
Ve sana en yakışmayan şey ağlamaktı.

Deniz Feneri
Unutmadık o günleri
Sevdamız yüreğimizde gizli kalır
Ve mahallenin kızına âşık olmak
Ayıp sayılırdı
Bir kıza âşık olmak bir de parkayı çıkarmak haramdı
Ve dünya dedikleri şey yalandı...

Paranın geçmediği günler vardı gençliğimizde
Ve namerdin yıkamadığı mertliğimiz
Silah çekmek ve tesbih sallamak değildi delikanlılık

Tesbihi çekmek, silahı saklamaktı
Yazık...
Gün geldi delikanlılık kabadayılığa yenildi
Sonra üç kuruşa satılan sevdalar ve ucuz aşklar
Artık senin işin değildi...

Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dik ve yitik delikanlısı
Ne geçmişten yükselen ağıtlar anlıyor seni
Ne de geleceğe satılan aşklar

Sen doğarken bir ölüm şaşkınlığıyla
Gökyüzüne uzanmış düşmanlık türküleri
Suçüstü yakalanırken en güzel umutların
Gözlerini bir ihanet anında açmışlığın
Ve yakmışlığın gecenin karanlığına en derin aydınlığını

Hey Deniz Feneri!
Parayla satın alınamayacak aşkların sevdalısı
Çektiğin çileleri özenle saklıyorsun seyir defterinde
Sarayburnu'nun dimdik ve yakışıklı delikanlısı...

Gidiyorsun belki Deniz Feneri
Sana "kal" diyemem giderken
Sevmek kadar ölmek de kader
Ama giderken bile ışığın yol göstersin kayıp gemilere
Gözlerin gökyüzünü aydınlığa bürüsün
Ve sen ölsen bile bir gün
Nâmın yürüsün
Ve sen ölsen bile bir gün
Nâmın yürüsün...

Uğur Arslan

Josephine 01.09.08 11:19

?
 
?

Bir bulut sarsın evinin damını
Azrail beklesin almak için canını
Ben değil aşkım emsin kanını
Damarların kurusun beni yıktığın için

Giydiğin en güzel elbise kefenin olsun
Yılanların olduğu yerde mezarın olsun
Mezar taşında veremli yazılı olsun
Okuyanın olmasın beni yıktığın için

Sırat kö p rüsü vardır inşaallah geçemezsin...
Melekler soru sorar inşaallah bilemezsin...
Şayet girersen o cehennem denilen yere..
Çıkışın olmasın beni unuttuğun için...

Uğur Arslan

Josephine 01.09.08 11:20

Gözlerin
 
Gözlerin

ve gözlerin gelir aklıma
ve sözlerin
gidişin gitmiyor gözümün önünden
ve izleri derin
ilk değilsin bu senin de bildiğin
ve yine biliyorsun
sen son sevdiğim
şimdi uzaklardasın
ben çamlar arasında bir hastane odasında
ciğerimde bir ince hastalık
içimde kapanmak bilmeyen bir yara
ve sanki elimde inadına bir sigara
biliyorum dönmeyeceksin
hatta arkana bile bakmazsın
gün gelir belki bir yuva kurarsın
oğlun olsa benim adımı koyar mısın
gittin
dağ gibi sevdamı devirip ardında
gittin
allahaısmarladık bile demedin
sazlar çalınır çamlıcanın bahçelerinde
o şarkıyı bir daha hiç söylemedim
şimdi elimde bir bardak çay
ve dudağımda buruk bir tebessüm
kendi kendimi üzmemeye söz verdim
ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim
ısrar etmedin kendine beni sev diye
beyaz bulutlar gibi sırtını rüzgarlara verip gittin
bense durdum ve bekledim
ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim

Uğur Arslan

Josephine 01.09.08 11:21

Sen ve Ben
 
Sen ve Ben

herkes dört gözle tatili beklerdi
bense okulların açılmasını
çünkü seni görmek vardı koridorlarda
ve bana güleceğin günü beklemek.

ben okul bahçesindeki ağaca, başharflerimizi
sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın
ben sırama isimlerimizi
sen kalbime ilk aşkı yazmıştın.

senden sonra sana yazdığım şiirlerden
haberin bile yok
ve yağmur yüzüme vuruyor
ve soğuk.

okuldan sonra
her dolma kalem, her lacivert kravat
her beyaz gömlek ve yakalık
ve her 12 aralık
sen gelirsin aklıma
çocukluk işte, belki de ilk Aşk
belki de ilk delilik.

seversin demiştin ya hani bundan sonra da
inan ki o kadar kimseyi sevemedim
ve o iki kelimeyi senden sonra kimseye
ama kimseye söyleyemedim.

belki hiç olmadın benim için
belki de azdın
ama olsun
ben hep sana şiirler yazdım.

ceketimi ve kravatımı saklıyorum hala
birinin üzerinde tebeşir
birinin üzerinde ayran lekesi
ve Seni Seviyorum Hala
elmayı da, havayı da, suyu da

ve bilmeni istemiyorum hala
sana şiirler yazdığımı
ve bilmeni istemiyorum bütün bunları
çünkü herşey böyleyken güzel
en dokunulmamış, en yaşanmamış
ve en tadılmamış haliyle.

bir sahilde elele dolaşılmamış
ve bir kafede çay içilmemiş haliyle
herşey
böyleyken güzel belki de

ama sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın
ben aşkına tutulmuş bir deli candım
sen gönlüme sevdanın adını yazdın
ben aşkına tutulmuş seni ararım.
Seni Seviyorum...

Uğur Arslan

Josephine 01.09.08 11:22

Urfalı
 
Urfalı

urfanın etrafı dumanlı dağlar
yüreğim yanıyor aney
içerim ağlar
urfanın etrafı dumanlı dağlar
o dumanlar içimi kaplar
gezme ceylan bu dağlarda
seni vururlar
seni vuran kurşun benim yüreğim dağlar
ve sevdam karalar bağlar
urfalı
ayağı kabaralı kunduralı
benim sevdiğim başkasının gelini
bu değildir sevdamın bedeli
ağa kızı paşa kızı
beni hor mu görürsün
kır atının üstünde gurbete mi yürürsün
yakışmadı ihanet edişin
yakışmadı ihanet edişin ve gidişin
bir yiğidi bırakıyorsun ardında giderken
yaralı bir yiğidi
can çekişen kır at gibi
bu yiğidi vurmalı
keremi aslı yaktı
beni de sen urfalı
göresim gelir kör olduğumu ve ölesim
dumanlı dağlarda vurasım gelir kendimi
yada mecnun olasım
ağa kızı paşa kızı
ele gelin giderken bu yiğidi vurmalı
ferhatı şirin yaktı
beni de sen urfalı
urfalı
ayağı kabaralı kunduralı
benim sevdiğim başkasının gelini
bu değildir sevdamın bedeli
ibrahimi yakan ateşler var içimde
fıratın suyu az gelir
urfanın etrafı dumanlı dağlar
o dumanlar içimi kaplar
durma ceylan bu dağlarda durma seni vururlar
seni vuran kurşun benim yüreğim dağlar
ve sevdam karalar bağlar
yakışmadı ihanet edişin
yakışmadı ihanet edişin ve gidişin
bir yiğidi bırakıyorsun ardında giderken
yaralı bir yiğidi
keremi aslı yaktı beni de sen urfalı
urfalı
başında al duvağı
ayağı kabaralı kunduralı
gel vur gitmeden
gitmeden bu yiğidi vurmalı
ferhatı şirin yaktı
beni de sen beni de sen urfalı...

Uğur Arslan

Josephine 01.09.08 11:24

Yollar
 
Yollar

I

yollar
yorgunum
rüzgarlı kasabanın çalışı
çam kokulu dağların rüzgarsız yağmuru
beni artık durdurun
yorgunum
on beş mayıs doksan sekiz
viran şehire beş kala

II

yollar
yorgunum
asfalt rengi bir çayın deminde ilerliyorum
önümde yüzünü benden saklayan bir dağ
bitkin bir adam dikiz aynasında
tende biraz solgunum
yorgunum
yedi haziran erciyes hala yüzünü saklıyor

III

yollar
yorgunum
bir anne çığlığı
enkaz altındaki üç yavruya
hastane koridorunda
hınca hınç yığılmış cansız bedenlere
basmadan ilerliyorum
acıdan yorgunum
ne olur beni durdurun
17 ağustosun ertesi
şehir ölümü yorgan gibi örtünmüş

IV

yollar
yorgunum
gri renkli bir ülkeden dönüyorum geriye
dönüşüm sebepsiz
bekleyenin yokluğundan belki
belki de yalnızlığın soğukluğundan
yollar içimi ısıtıyor
bende durmak yok
beni bensiz durdurun
durmazsam vurdurun
şunu bilin ki yorgunum
ondört nisan
yağmurlu günün öksürüklü sabahı...

Uğur Arslan

smtyksl 11.10.08 21:58

Biz Barışmayız Artık
 
Kapı ağzı boş bavul yığınlarıyız
Sarı fotoğraflar yolculuğundayız şimdi
Ayrılıklara acemi âşıklarmışız
Ne barıştan anlarızNe mütareke biliriz şimdi

Daha çok sevmek isterdik belki
Daha çok tanımakBu yabancı iki sevgiliyi
Biz seninle susmayı başaramadık
YalancıyızBiz barışmayız artık

Ağlarım, ağlar açılır denizlere
Her şeyi bıraktım gidiyorum bende
Yağmurun derman değil kurak gönlüme
Biz bu şehirde karşılaşmayız bile

Kırık parça olmuş hatırın bende
Sustuğun sözler kanar içimde
Ne güven kalmış, ne sevda bizde
Biz bu şehirde bir daha Karşılaşmayız bile

Ağlarım, ağlar açılır denizlere
Her mevsim biraz daha ayrıldık
Acemi âşıklarmışız, çabuk dağıldık
Yazık sevdiğim Biz barışmayız artık

Acemi âşıklarmışız, ne çok kırıldık
Ne çok üzüldük, ne çok darıldık
Yazık sevdiğim Biz barışmayız artık


Hiç bitmeyecek gibi gelmişti önce
Her şeye, tüketmek için başlamışız oysa
Bu sevda için doğru isimler değilmişiz meğer
Ne çok yandık böyle, ne çok yanıldık
Yeteneksiziz sevdiğimBiz barışmayız artık

Aynı yatağın iki uzak ucunda uyuduk
Her gece biraz daha ayrıldık
Daha çok sevmek isterdik belki birbirimizi
Daha çok tanımak Bu iki yabancı sevgiliyi

Sevmek biraz da bağışlamakmış
Biz seninle susmayı başaramadık
Dokunuşsuz sevişler gömdük yastıklara
Hiç konuşmadan kaçak yaşadık odalarda
Aynı çatı altında iki yabancı
İki dilsiz aynı yatağın iki ucunda

Ağlarım şimdi ağlar açılır denizlere
Her şeyi bıraktım, gidiyorum bende
Hiç olmazsa son kez mutluluk dile
Bir yatağın iki uzak ucunda
Her geçen günBiraz daha darıldık
Dokunuşsuz sevişler gömdük yastıklara
Dönüşü yokBiz barışmayız artık

Günler artık günlere kanmaz
Sanma bensiz güneşler doğmaz
Hep unuttun sevmeyi beni
Bende artık sabahlar olmaz

Kırk parça olmuş hatırın bende
Sustuğun sözler kanar içimde
Ne güven kalmış, ne sevda bizde

Biz bu şehirde karşılaşmayız bile


Ağlarım, ağlar açılır denizlere
Her geçen mevsim nasıl biraz daha ayrıldık
Acemi âşıklarmışız, çabuk dağıldık
Korkma sevgilim,inan
Biz bu şehirde karşılaşmayız
Biz barışmayız artık

smtyksl 11.10.08 22:17

Al Sende Dursun
 
Çok zor gelecek bana bu ayrılık
Bilemem
Yaşayabilirmiyim sensiz bir fiil
Bitmiştir aramızdaki aşk
Ve koymuştur noktayı
Aramızdaki aşka bu şiir.

Bu şiiri sana yazdım ayrılırken
Al sende dursun
Bir şarkımız olmadı söylediğimiz
Bari bir şiirimiz olsun

Bir hayalım vardı senle aşka dair
Başlangıç hemen hemen aynı
Ama sonu bu değil
Bir hayalım vardı aşka dair
Eni konu bir delikanlı sevdası
Ne masaldı
Ne bir sihir

Bu şiiri sana yazdım ayrılırken
Al sende dursun
Bir şarkımız olmadı söylediğimiz
Bari bir şiirimiz olsun

Senden ayrılırken çıkardım saati kolumdan
Zaman ister yürüsün ister dursun
Nerede veya kimle olursan ol
Bilki beni üzmüyorsun

Baban öldükten sonra astım sazımı duvara
Artık mızrabım tellere vurmuyo
Anam da öldükten sonra
Hiçbir acı artık eskisi kadar koymuyor

Hatırlarmısın senin kokunu anamın kokusuna değişmiştim
Meğer ben en çok babamı sevmişim
O yüzden onu kimseyle değişmemişim

Akşamları arkadaşım Cemoyla dertleşiyoruz
Çocuk benim kahrımdan sigarayı günde iki pakete çıkardı
Bense birtek dal bile içemiyorum
Bazen gerçekten sarhoş olmak istiyorum ,olamıyorum
Çünkü bilirsin içkiyi ağzıma süremiyorum

Arasıra takılıyor arkadaşım Cemo
Yahu delikanlı adamın en azından bir kötü alışkanlığı olur
Sende hiçbiri yok diyor
Benim bir kötü alışkanlığım var Cemo diyorum
Nedir diye soruyor, söyleyemiyorum

Evet bir kötü alışşkanlığım var
Nedir biliyormusun?
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Seni seviyoruuuuuuummmm


smtyksl 11.10.08 22:32

Bu Yürekle Kimse Başa Çıkamaz
 
Seninleyken sana söyleyemediğim her şeyi
Çekip gittiğin kapının ardına yazdım
Yollara vurdum sonra kendimi
Çok ölmek istedim dönmemek için ölemedim
Ben senden habersiz memleketin dağlarında gezerken
Sen bana sevdalıymışsın bilemedim

Altalta yazıp hatalarımı,günahlarımı
Hepsini kabul edip kapına geldim
Affet beni
Hadi yine o günlere dönelim


Kaç memleket dolaştım sonra peşinden
Kaç hayatın içinden geçtim sendeledim
İnan seni aramaktan vazgeçtim artık ama
Bulmaktan geçemedim

Onar onar saydım, hesapladım yılları
Yokluğun şimdiden bini aştı
Azar azar düşer şakaklarıma aklar
Soğuklar vurur toprak olur içimde aşklar

Bu son çağlarım artık,
Aka yakın duran son zamanlarım
Başım çatlamaya yakın
Kalbim unutmaktan anlamıyor

Hatırlamak nedir diye sorarsan
Seni unutmak mümkün olmadığı için derim
Ben zaten bir ahmaklık ettim
Seni unuturum biter zannettim

Seni andım bu gece,kulakların çınlasın
İçimde binbir pişmanlık
Çaresiz bütün suçlu halimle,
Yıllar sonra aynı bıçakla kanattım yüreğimi

Sandıklardan çıkarıp sarı mendillerini, resimlerini
Bütün acı sitemleri bir bir dizdim karşıma
Yerden yere vurdum şu akılsız başımı


Ben kabul ettim bütün suçlarımı ,hatalarımı
Devire devire içimdeki binaları
Sana yandım buy gece,seni söyledi sana tükendi içim
Seninde yüreğin sızlasın sevgilim, kulakların çınlasın
Yüreğin sızlasın


Ben başaramadım buralardan gitmeyi,
Seni andım durdum, seni söyledim sustum,
Hayır, dualarımı sana heceledim
İyi niyetlerimi esirgemedim

Adını söylemedim, içimden geçirdim
Senden binlerce kez özür diledim
Ben bir ahmaklık ettim,
Seni unuturum zannettim

smtyksl 11.10.08 22:47

Sanırım...
 
Canım sevgilim,
Bu gün ayrılığımızın ilk günü
Yürüyen kocaman açık bir yarayım şimdi
Rüzgar değdikçe sızlıyor, kanıyor her yanım
Nasıl da ölesim var anlatamam ama
Senden başka bir şeyle öldüremiyorum kendimi


Bundan bir yıl önce taksim de o muhallebicide
Yine susarak başlamıştık biz her şeye
Tek kelime bile etmeden buyurmuştuk hayatlarımızın içine
Her şey başladığı gibi de bitiyordu
Tek kelime bile etmeden vedalaşıyorduk işte

Bu gün ayrılığımızın ilk günü sevgilim ,
Sanırım artık bende bittim
Bu gün bir ayrılığın ilk günü sevgilim
Bu gün ölmezsem bir daha hiç ölmem eminim
Bir ayrılığın ilk günü ölmeyenler
Bir daha ölmezler bilirim….


Bu gün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Sana mutluluk huzur saadet
Kenim için Allah tan sabır dilerim
Bugünde ölmezsem birdaha hiç ölmem eminim
Bir ayrılığın ilk günü ölmeyenler birdaha da ölmezler bilirim…

Başımıza gelmesi imkansız diye düşündüğümüz şeyleri yaşamakla geçiyor hayat
Aşk önce damardan giriyor, sonra burnundan getiriyor insanın
En yakışıklı çağlarında kanıyor her yanın
Filmin sonu değişmiyor, sarılmamış yaralarla doluyor her yanın

Bu gün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Ölüyorum acıdan,kendimde değilim
Sokaklarda yalnız yürüyemem ben
Sabahların kör karanlığında kalkıp işe de gidemem artık
Yemek yiyemem,televizyon izleyemem,uyuyamam ki sensiz
Sen olmadan hiç sinamaya dahi gitmedim ki ben

Bugün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Çaresiz , hareketsiz, ölmeye yakın bi uçurumun dibindeyim
Bütün cümlelerimi senin için kurmuştum ben,
Yeni bir cümle daha kuramam
Bütün sevmelerimi senin için kullanmıştım,
Şimdi kimi seveceğimi bilemem

Ne adım geliyor aklıma, ne annem
Ne huzur diliyorum artık kendim için ne aydınlık
Seyredip tükenen dokunuşlar,uzayan kırılgan sessizlik
Aramızda duran tedirgin tuhaf yabancılık
Sanıyorum biz şimdi gerçekten,gerçekten ayrıldık


Bu gün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Sana mutluluk huzur saadet
Kenim için Allah tan sabır dilerim
Bugünde ölmezsem birdaha hiç ölmem eminim
Bir ayrılığın ilk günü ölmeyenler birdaha da ölmezler bilirim…

smtyksl 11.10.08 22:57

Su Gibi...
 
Hoş geldin gülüm
Su gibi ömrün olsun
Yangınlarıma sular yağdırdın,damla damla söndüm, serinledim
Onar onar saydığı kayıp yıllarımı onardım
Saat saat bulunduğum meçhulden gün yüzüne çıktım
Günler gördüm yüzünde
Gönlümün kapılarını sana açtım, çalmadan gir içeri diye

Adıyorum sana onca kırık aşktan sonra arda kalanımı
Temize çekiyorum sende bütün yalanlarımı
Senin aşktaki kadrini bilmek için önce kadersiz aşklardan geçmeli insan
Eksiltip yoran bütün ayrılıklar
Kavuşmalara giden yollara çıkar
Vefayı Bozada,gülmeyi Gülhane de unuttuğum garip bir zamanda çıkageldin
Hoş geldin yitirilmiş sevgililer köyü coğrafyama
Hoş geldin birdaha seversem namerdim sokağıma

Hoş geldin
Bitti dediğim yerden başlıyorsun
Dindi dediğim yerden oluk oluk kanıyorsun
Beni en iyi sen tanıyor sen anlıyorsun
Ne hoş geliyor ne hoş gülüyorsun

En güzel renkleri komşu kızlarını gözlerinde gördüğüm
Solgun sarı bir zamanda geldin
Hangi yollardan uğradın durağıma
Hoş geldin yitirilmiş sevgililer köyü coğrafyama
Hoş geldin birdaha seversem namerdim sokağıma

smtyksl 11.10.08 23:40

Allah Gidenleri Affetsin...
 
Bütün ışıkları söndürdüm, susturdum bütün sesleri
Artık ağlayabilirsin kanka
Severken bana sormadın,
Ağlarken de utanma.

Nasıl unuturum diye düşünmeye başlama bir beyhude çabayla
Her unutmak çabası bir hatırlamak hamlesidir aslında
İlk akla gelendir en çok unutmak istediğin
Hep kaçmak istediğin yere koşarsın aşkta
Çok ahmakça biliyorum ama
Herkes teslim oluyorsa eğer en çok kurtulmak istediğine
Bu kez ahmaklık sırası sende usta

Alımlı delikanlılığından alıngan bir adam yaratmışsın
Yumruklarının içinde sıktığın gururun kırıldı kırılacak
Ama dert etme
Gururun kırıldıkça çoğalacak

Aşkın acısını çekmek, aşkta hile yapıp gitmekten daha asil iştir
Sen şimdi, seni sakız gibi çiğneyip tükürdü sanıyorsun
Vaziyeti şaşırıp algıda hata yapıyorsun
O sadece çiğnedi, sen tükür gitsin
Gel şimdi bir hasret şarkısı okuyalım
Allah gidenleri affetsin…

Bütün ışıkları söndürdüm, susturdum bütün sesleri
Şimdi âlemin bütün efkârını toplamaya başla
Topladığın efkârı dağıtma vakti gelir nasılsa
Aşkta kazanan taraf yoktur bunu sonra anlarsın
Ayrılığın izlerini kaldırıp saklayacağın tek bir yer bulamazsın

Islak açık bir yara gibi şimdi kalbim
Hiçbir tesellide teselli aradığım da yok
Şimdi denizleri içsen sönmez içindeki mahşer yangını
Bu illet senin gibi kaç adamı küle çevirdi de
Küllerin hepsini kalbi yalandan bir Leyla üfleyip gitti
Sen İstanbul un rüzgârında uçuşanı toz mu sandın
Hepsi küldür senin gibi…

Ben çok kadın tanıdım
Sevenden sakındığı bedenini,
Sevmeyenlerin yoluna kilim yapmış
Sen gözünden sakınmışsın, o gözünün yaşına bakmamış

Şimdi dilediğin kadar ağla bana da bir şey sorma
Bu da geçer diyecem inanmıyacan nasıl olsa
Boş ver derdi kederi sat gitsin
Gel şimdi bi muayyer kürdi şarkı okuyalım
Allah gidenleri affetsin…

smtyksl 11.10.08 23:53

Anladım....
 
Binmediğim hiçbir otobüs,
Beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde
Gittikçe azalıyor hayat
Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin benden gittiğine

Beni hep bulmamak için aradın
Yanılgımdın, yandığımdın
Ben neyi erken yaşadıysam hep ona geç kaldım

Ben kapıyı hiç kendi anahtarımla açmazdım ki
O zaman anladım gittiğini
Evin kapısı soğuk bir duvar, mevsim sonbahar
O zaman anladım gittiğini

Taş kaldırımdan on yedi adım atıp köşeyi dönüp çektiğini
Bir dönüm tütün paket paket ciğerlerimde o bile yetmedi
Tam vaktiyle tanıştığımda anladım gittiğini

Gece ile atıştığımda,
Hüznü dirhem dirhem atıştırdığımda
Koca evde sıkıştığımda anladım gittiğini

Evin kapısını tam on yedi kez kendim açtım
On yedi defa kapı komşuna daha gelmedi dedim
On bin defa kendime o gelecek dedim
Gitti demedim, diyemedim

On yedi mevsim de beklerim
On yedi ömür de tüketirim
Ben geldim demen için
On yedi yanımı veririm

Ama bilirim gelmeyeceksin
Sormayacaksın, aramayacaksın
Peki, bir ömür böyle nasıl yaşayacaksın

Ne unutacak kadar nefret ettin,
Ne de hatırlayacak kadar sevdin beni
İçinde öldürülecek bir anı bile bulamayan iki yarım kaldık
Tamamlayamadık bizi

Ne yani
Gözleri sana benzeyen bir kızımız olmayacak mı şimdi
Başkaları mı sevecek seni, başkaları mı tutacak ellerini?
Al geri veriyorum yanlış kapılara vurduğun kilitleri
İçimin mavisi senin okyanusundandı hâlbuki…

Anladım senin bana döneceğin falan yok
Perişan halimi de göreceğin yok
Sanma ki sen bensiz huzur bulacaksın
Bir ömür böyle nasıl yaşayacaksın
Anladım seni bana döneceğin yok
Perişan halimi göreceğin yok

smtyksl 11.10.08 23:57

Adıyaman....
 
Düz dara yar düz dara, yar zülfün düz dara
Sana neden yar diyorlar biliyor musun?
Yardan düşmek gibisin karanlığa
Ne kolay gidiyorsun sen, ne kolay silip atıyorsun bizi
Beni inkâr edemezsin ki, sözlerinde adım gizli
Beni inkâr edemezsin, gözlerinde yüzümün resmi
Beni inkâr edemezsin, gittiğin her yerde göreceksin beni
Beni inkâr edemezsin, duyduğun her ses benimkisi

Şimdi sen ömrümü eze eze gidiyorsun sevdiğim
Beni beş para etmez birine beş paraya sata sata gidiyorsun
Oyy beni yaralım, sende aldatılıyorsun,
İçerden çürütüyorlar bizi görmüyor musun?

Aklını çeliyorlar senin
Sevdamızı satıyorlar anlamıyor musun?
Bizi savura savura toz gibi dağıtıyorlar
Tükeniyoruz kayboluyoruz, bitiyoruz görmüyor musun?
Oyy benim yaralım, sende aldatılıyorsun

Sana kötü dediler bağı bahçeyi sattım
Evi yurdu bıraktım, anamdan bile geçtim
Ben için için hep seni sevdim, hep sana geldim
Âlem düşman kesildi seni sevdiğim için
O günden sonra kardeşlerimi de hiç görmedim
Sana kötü dediler düşmanı oldum iyilerin

Mahalleden arkadaşları sildim,
Sarı Necmi ölmüş cenazesine gidemedim
Bir hayır duasını bile alamadım babamın
Kocamış gitmiş, susmuş bizden sonra kimseyle konuşmamış
Bana hala dargınmış yumduğunda gözlerini hayata

Hacer teyzem hayırsız demiş ardımdan
Anama alış demişler, dönmez artık unut demişler
Bir kara taş vermişler eline
Oğlunun yerine al bunu bağrına bas demişler
Anam Adıyaman da hala ağlıyormuş
O kara taşı hayırsızım diye bağrına basıp seviyormuş
Anam Adıyaman da hala ağlıyormuş


Şimdi Adıyaman a dönecek yüzüm kalmadı
Yüreğim kalmadı, halim kalmadı, sen kalmadın
Beş para etmez birine beni beş paraya sata sata kaçtın
Yüzümü yer eğdin, utandırdın

Ben sana beyazı gelinlik yaptım sen bana kefen biçtin
Ben bu başı senin için yaktım, sen ömrümden çaldın
Aşkmış, sevdaymış, bir ömür bir yastıktaymış yalan yalan…
Aşk dediğin şarkı bitinceye kadarmış
Sevgili dediğin, daha iyisini bulup seni satıncaya kadarmış…
Oy oy aman
Burası Adıyaman
Âlem düşman kesilir seni sevdiğim zaman

smtyksl 12.10.08 00:11

Ben Ondokuzundaydım Öldüğümde...
 
Ben ondokuz yaşımdaydım öldüğümde
Daha ayaklarım yere basmamıştı
Konmamıştı aşkın adı
Gözlerim bir dilberin gözlerine bir karış mesafeden dahi bakmamıştı
Ve genzime inmemişti hiç yağ kokusu
Bir dağ ceylanı,yayla kekiği aklımı başımdan almamıştı

Ben ondokuz yaşımdaydım öldüğümde
Ondokuzundaydım şimdiye kadar söylenmiş tüm yalanlar gözlerimin önüne serildiğinde
Gerçek gibi görülen yalanların
Ve yalan gibi görülen gerçeklerin sahiciliği serildi önüme
Ondokuzundaydım tüm doğruları gönül gözümle gördüğümde

Ben ondokuzundaydım öldüğümde
Daha saçlarıma ak düşmemişti
Babamın saçları düştüğünde öne
Kırışıklık değmemişti yüzüme
Ne ayaklarım asker botuna girmiş
Nede başım yaslanmıştı yar göğsüne
Ben Ondokuzundaydım öldüğümde
Belki de herkes öldüğü, ben dirildiğimde

Ölüm bile anamın feryadı kadar canımı acıtmamıştı
Köyün genç ve bekar kızları taşıdı tabutumu
Ola ki birinde gönlüm kalmıştır diye
Hiç olmazsa gittiğim yerde ruhum huzur bulsun diye
Köyün genç ve bekar kızlar taşıdı beni musalladan öteye
Ve en çok içlerinden biri ağladı adı Safiye

Köyün genç ve bekar kızları taşıdı tabutumu
Ola ki birinde gönlüm kalmıştır diye
Hiç olmazsa gittiğim yerde ruhum huzur bulsun diye
Meğer ne çok mezar var mı bu köyde
Kim bilir kaç meçhul sevgili ve kaç yarım hikaye
Hiç dokunma sakın bizimkine
Hasrete ve sevdaya doymamış bir hayat işte

Her mezar yaralı güllerin ıssız aşk tepecikleri
Her tepecikde bir uludağın dumanlı gölgesi
Yazkıkki bir avuç topraktır işte yaşadığının nihayeti
Her ölüm aşktan inan
Enfaktüs, kalp, şeker külliyen yalan
Son nefeste unutamadığınsa zira canan canan...

smtyksl 12.10.08 00:23

Beni Şimdi Vurun...
 
Beni vurun, onun yeşil gözlerinde ölmek olsun sonum
Beni vurun, bu sevdayı ansızın durdurun
Beni vurun , bitsin bu tek kişilik oyun yoksa ölmekten beter olurum
Eğer vuracaksanız beni şimdi vurun
Öldüğümde hem aşık, hemde yakışıklı olurum

Şimdi beni sabahsız geceler paklar,
Nerde akşam orda sabahlar
Düşünce anlıyor insan
Meğer kara sevda adamı ummadığı anda haklar

Şimdi beni isimsiz sokaklardfa bulun
Tarifsiz adreslerde adımı sorun
Beni şimdi vurun
Belki bu aşka başka bir dünyada karşılık bulurum

Şimdi beni vurun bitsin bu tek kişilik oyun
Bu aşkı bitirecek kadar güçlü değilim ve ona tekrar gidecek kadar yorgun
Beni vurun bu aşka bir nokta koyun
Beni vurun yoksa ölmekten beter olurum
Beni vurun onun yeşil gözlerinde ölmek olsun sonum

Sahipsiz bir aşk benimkisi, bir yere gitmeyen bir yol
İsimsiz bir sokak
Bir sokak kedisi, biraz ıslak birazda korkak
Ansız bir aşk, çaresiz bir hastalık
Ve zamansız duran bir kalp

Bütün demirleri atıyorum ve gemileri bu limanda yakıyorum
Artık yolculuk yok günbatımlarında başka limanlara
Ve sabahları başka kokularda uyanmak
Bütün demirleri atıyorum ve gemileri bu limanda yakıyorum
Artık yolculuk yok günbatımlarında başka limanlara
Ve sabahları başka kokularda uyanmak
Gemileri yakıyorum ve onun okyanus yeşili gözlerinde batıyorum


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:03 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2