![]() |
Fuzuli Şiirleri ADSIZ Sevgiliden bir parça sevgi alıp bana verenler, Buna karşılık canımı alıp sevgiliye verdiler... Fuzuli |
Aşka Sevdalanma AŞKA SEVDALANMA Can verme sakın aşka aşk afeti candır Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır Her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz Her zülfü siyah yanında bir zehirli yılandır Yahşi görünür yüzleri güzellerin emma Yahşi nazar ettikte sevdaları yamandır Aşk içre azap olduğu bilirem kim Her kimseki aşıktır işi ahü figandır Yadetme güzel gözlülerin merdümi çeşmin Merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandır Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var Aldanmaki şair sözü elbette yalandır... Fuzuli |
Beni Candan Usandirdi BENİ CANDAN USANDIRDI Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı? Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı? Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım Uyadır halkı efgânım gara bahtım uyanmaz mı? Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı? Gâmım pinhan tutardım ben dedîler yâre kıl rûşen Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı? Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil Bana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı? Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı? Fuzuli |
Bercesteler BERCESTELER Döğülmeye söğülmeye koğulmaya billâh Hep râzıyım ammâ ki efendim senin olsam Eylesen tûtîye tâlim-i edâ-yı kelîmât Sözü insan olur ammâ özü insan olmaz Ey dil ki hecre doymayıp istersin ol mehi Şükr et bu hâle yoksa gelir yüz belâ sana Cevr odı yaktı beni yanımda durma ey gönül Bir tutuşmuş âteşem kurb-ı civârımdan sakın Edemem terk Fuzûlî ser-i kûyın yârin Vatanımdır vatanımdır vatanımdır vatanım Ey Fuzûlî câna yetmişem gönülden şükr kim Bağladım bir dil-bere kurtardım ancan cânımı Cân u dil kaydını çekmekten özüm kurtardım Cânı cânâneye ettim dili dildâra fedâ Ah eylediğim serv-i hırâmânın içindir Kan ağladığım gonce-i handânın içindir Dostum âlem seninçün ger olur düşmen bana Gam değil zîrâ yetersin dost ancak sen bana Esîr-i gurbetiz biz senden özge âşinâmız yok Ayağın kesme başınçin bizim mihnet-serâlardan Kıldı zülfün tek perişan hâlimi hâlin senin Bir gün ey bî-derd sormazsın nedir hâlin senin Ne yanar kimse bana âteş- i dilden özge Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı Cân u ten oldukça menden derd ü gam eksik değil Çıksa can hâk olsa ten ne can gerek ne ten bana Avâreler felekzedeler mübtelâlarız Alemde bir muhabbete kalmış gedâlarız Hâlî etmiştir mahabbet beni benden dostlar Ayb kılman âlemde görseniz bî-pervâ beni Demen kim adli yok yâ zulmü çok her hâl ile olsa Gönül tahtına andan özge sultân olmasın yâ Rab Tutuştu gam oduna şâd gördüğün gönlüm Mukayyed oldu ol âzâd gördüğün gönlüm... Fuzuli |
Cani Kim Canani Için CANI KİM CANANI İÇİN Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever Her kimün âlemde mıkdârıncadur tab'ınde meyl Men leb-i cânânumu Hızr Ab-ı Hayvânın sever Başa dem düştükçe taksîr eylemez eyler meded Ol sebebden muttasıl çeşmüm ciger kanın sever Müşg-i Çîn âvâre olmuşdur vatandan men kimi Hansı şûhun bilmezem zülf-i perîşânın sever Şu ki ser-gerdân gezer başında vardur ki hevâ Gâlibâ bir gül-ruhun serv-i hırâmânın sever Akıbet rusvâ olub mey-tek düşer il ağzına Kim ki bir ser-mest sâkî lâ'l-i handânın sever N'olacakdur terk-i ışk etme Fuzûlî vehm edüb Gâyeti derler ola bir bende sultânın sever... Fuzuli |
çeşm-i Giryanim Görüp ÇEŞM-İ GİRYANIM GÖRÜP Ol ki her sa'at gülerdi çeşm-i giryânım görüp Ağlar oldu hâlime bî-rahm cânânım görüp Eyleyen ta'yin-i cezâ-yi müdâvâ derdime Terk edip cem' etmedi hâl-i perîşânım görüp Lâle-ruhlar göğsümün çâkine kılmazlar nazar Hiç bir rahm eylemezler dâğ-i hicrânım görüp Tut gözün ey dûd-i dil çerhin ki devrin terk edip Kalmasın hayrette çeşm-i gevher efşânım görüp Pertev-i hur-şîd sanmam yerde kim devr-i felek Yere urmuş âf-tâbın mâh-i tâbânım görüp Suda aks-i serv sanmam kim koparıp bağ-bân Suya salmış servini serv-i hırâmânım görüp Ey Fuzûlî bil ki ol gül-'ârızı görmiş değil Kim ki ayb eyler benim çâk-i girîbânım görüp... Fuzuli |
Gazel - I - GAZEL - I - Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı Garazım yok reh-i aşkında fenâdan gayrı Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver Oda yanmış kuru cisminde hevâdan gayrı Perde çek çehreme hicran günü ey kanlu sirişk Ki gözüm görmeye ol mâhlikadan gayrı Yetti bi-kesliğim ol gayete kim çevremde Kimse yok çizgine gird-âb-ı belâdan gayrı Bozma ey mevc gözüm yaşı habâbın ki bu seyl Komadı hiç imâret bu binadan gayrı Bezm-i aşk içre Fuzûli nice âh eylemeyem Ne temettu' bulunur neyde sadâdab gayrı Fuzuli |
Gazel - Ii - GAZEL - II - Mende Mecnundan füzun aşıklık istedadı var Aşık-ı sadık menem Mecnunun ancak adı var Kıl tefahür kim senin hem var ben tek aşıkın Leylanın Mecnunu Şirinin eğer Ferhadı var Ehl-i temkinem beni benzetme ey gül bülbüle Derde sabrı yok anın her lahza bin feryadı var Öyle bed-halem ki ahvalim görende şad ol Her kimin kim dehr cevrinden dil-i naşadı var Gezme ey gönlüm kuşu gafil feza-yı aşkta Kim bu sahranın güzer-gahında çok sayyadı var Ey Fuzuli aşk men'in kılma nasihten kabul Akıl tedbiridir ol sanma ki bir bünyadı var... Fuzuli |
Gazel - Iii - GAZEL - III - Batalı kana ohun dîde-i giryân içre Bir elifdür sanasan kim yazılur cân içre Yeridür sîne-i sûzânuma külhan deseler Anca kim yandı ohun sîne-i sûzan içre Cânı ten içre ne sahlardum eger bilse idüm Ki degül gizlü gam-ı lâ'l-i lebün cân içre Ala gör ohlarını dîdelerümden ey dil Hayfdur olmaya nâ-geh ite müjgân içre Çâk gönlüm yarasında yaraşur peykânun Akd-i şebnem hoş olur gonca-i handân içre Kaddüne serv demiş goncalarun ta'nından Duramaz bâd-ı sabâ hîç gülistân içre Ey Fuzûlî kime sûz-ı dilümi şerh edeyüm Yoh menüm kimi yanan âteş-i hicrân içre Fuzuli |
Gazel - Iv - GAZEL - IV - Dehenin derdüme dermân dediler cânânum Bildiler derdümi yohdur dediler dermânun Olsa mahbûblarun ışkı cehennem sebebi Hûr u gılmânı kalur kendüsine Rıdvân'un Geçdi meyhâneden il mest-i mey-i ışkun olup Ne meleksen ki harâb etdün evin şeytânun Urmazam sıhhat içün merhem ohun yarasına İsterem çıhmaya zevk-i elem-i peykânun Ne bilür ohumayan Mushaf-ı hüsnün şerhin Yere gökden ne içün indügini Kur'ân'un Yerden ey dil göge kovmuşdu sirişküm melegi Anda hem koymayacakdur oları efgânum Ey Fuzûlî oluben garka-i girdâb-ı cünûn Gör ne kahrın çekerem döne döne devrânun Fuzuli |
Gazel - V - GAZEL - V - Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn Derd çoh hem-derd yoh düşmen kavî tâli' zebûn Sâye-i ümmîd zâ'il âfitâb-ı şevk germ Rütbe-i idbâr âlî pâye-i tedbîr dûn Akl dun-himmet sadâ-yı tâ'ne yer yerden bülend Baht kem-şefkat belâ-yı ışk gün günden füzûn Men garîb ü râh-ı mülk-i vasl pür-teşvîş ü mekr Men harîf-i sâde-levh ü dehr pür-nakş-ı füsûn Her sehî-kad cilvesi bir seyl-i tûfân-ı belâ Her hilâl-ebrû kaşı bir ser-hat-ı meşk-i cünûn Yelde berg-i lâle tek temkîn-i dâniş bî-sebât Suda aks-i serv tek te'sir-i devlet vâj-gûn Ser-had-i matlûba pür-mihnet tarîk-i imtihân Menzil-i maksûda pür-âsîb râh-ı âzmûn Şâhid-i maksad nevâ-yı çeng tek perde-nişîn Sâğar-ı işret habâb-ı sâf-ı sahbâ tek nigûn Tefrika hâsıl tarîk-i mülk-i cem'iyyet mahûf Ah bilmen neyleyem yoh bir muvâfık reh-nümûn Çihre-i zerdin Fuzûlî'nün dutupdur eşk-i âl Gör ana ne rengler geçmiş sipihr-i nîl-gûn Fuzuli |
Gazel - Vi - GAZEL - VI - Ey musavvir yâr timsâline sûret vermedün Zülf ü ruh çekdün velî tâb u terâvet vermedün Işk sevdâsından ey nâsih meni men' eyledün Yoh imiş aklın mana yahşi nasîhat vermedün Dün ki fursat düşdü hâk-i dergehünden kâm alam N'oldu ey göz yaşı göz açmağa fursat vermedün Göz yumup âlemde isterdüm açam ruhsâruna Cânum aldun göz yumup açınca möhlet vermedün Bu mıdur rahmün ki hâlün eyler iken kasd-i cân Çıhdı hattun kim anı men'e de ruhsât vermedün Verme hüsn ehline yâ Rab kudret-i resm-i cefâ Çün vefâ çekmekde ışk ehline tâkat vermedün Ey Fuzûlî öldün efgân etmedün rahmet sana Rahm kıldun halka efgânunla zahmet vermedün Fuzuli |
Gazel - Vii - GAZEL - VII - Ezel kâtipleri uşşâk bahtın kare yazmışlar Bu mazmûn ile hat ol safha-i ruhsâre yazmışlar Havâs-ı hâk-i pâyun şerhini tahkîk edîp merdüm Gubâr îlen beyâz-ı dîde-i hûnbûre yazmışlar Girip büthâneye kılsan tekellüm cân bulur şeksiz Musavvirler ne sûret kim der ü dîvâne yazmışlar Muharrirler yazanda her kime âlemde bir rûzî Bana her gün dil-i sad-pâreden bir pâre yazmışlar Yazanda Vâmık u Ferhâd u Mecnûn vasfın ehl-i derd Fuzûlî adını gördüm ser-i tumâre yazmışlar... Fuzuli |
Gazel - Viii - GAZEL - VIII - Zülfü gibi ayagın koymaz öpem nigarın Yoktur anın yanında bir kılca i'tibarım Bildi tamam alem kim derd-mend-i aşkım Ya Rab henüz halim bilmez mi ola yarim Vaslından ayrı kanım nola dökülse gül gül Ben gülbün-i hazanem bu fasldır baharım Tasvir eden vücudum yazmış elimde sagar Ref' olmaya bu suret yok elde ihtiyarım Dür istemem zamani mey neş'esin başımdan Toprag olanda ya Rab derd-i mey et gubarım Rüsvalarından ol meh sanmaz beni Fuzuli Divane olmayam mı dünyada yok mu arım... Fuzuli |
Gazel - Ix - GAZEL - IX - Dostum alem seninçün ger olur düşmen bana Gam degil zira yetersin dost ancak sen bana Aşka saldım ben beni pend almayıp bir dosttan Hiç düşmen eylemez anı kim ettim ben bana Can ü ten oldukça benden derd ü gam eksik degil Çıksa can hak olsa ten ne can gerek ne ten bana Gamze tigin çekti ol mah olma gaafil ey gönül Kim mukarrerdir bu gün ölmek sana şiven bana Ey Fuzuli çıksa can çıkmam tarik-i aşktan Reh-güzer-i ehl-i aşk üzre kılın medfen bana Fuzuli |
Gazel - X - GAZEL - X - Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem Sorsa cânân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür Vasldan çün aşık-ı müstâğni eyler bir visal Aşıka maşukdan her dem bu istiğnâ nedür Hikmet-i dünyâ vü mâfiha bilen arif degül Arif oldur bilmeye dünyâ vü mâfiha nedür Ah u feryâdun Fuzûlî incidübdür âlemi Ger belâ-yı ışk ile hoşnûd isen gavga nedür... Fuzuli |
Gazel - Xi - GAZEL - XI - Ey giyip gülgûn demâdem azm-i cevlân eyleyen Her taraf cevlân edip döndükçe yüz kan eyleyen Ey beni mahrum edip bezm-i visâlinden müdâm Gayri, hân-ı iltifatı üzre mihmân eyleyen! Ey demadem reşk tiğiyle benim kanım döküp Mey içip ağyâr ile seyr-i gülistân eyleyen. Bunca kim efgaanımı ey mâh, işittin giceler Dimedin bir gice; ''Kimdir bunca efgaan eyleyen.'' Aşk derdiyle olur aşık mizâcı müstakîm Düşmenimdir dostlar, bu derde derman eyleyen. Derd-i hicrân, natüvan etmiş Fuzûlî hasteyi, Yok mudur Yâ Rabb devâ-yı derd-i hicrân eyleyen Fuzuli |
Gazel - Xii - GAZEL - XII - Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum Bildi temâm-ı âlem kim derd-mend-i ışkam Yâ Râb henûz hâlüm bilmez mi ola yârum Vaslundan ayru n'ola kanun tökelse gül gül Men gül-bün-i belâyem bu fasldur bahârum Tasvîr eden vücûdum yazmış elümde sâğar Ref' olmağa bu sûret yoh elde ihtiyârum Dûr istemen zemânı mey neş'esin başumdan Toprağ olanda yâ Râb dürd-i mey et gubârum Rusvâlarından ol meh saymaz meni Fuzûlî Dîvâne olmayum mı dünyâda yoh mu ârum... Fuzuli |
Gerçi Ey Dil GERÇİ EY DİL Gerçi ey dil yâr içün yüz verdi yüz mihnet sana Zerrece kat'-ı mahabbet etmedün rahmet sana Işk ehlin âteş-i hicrâna eylersen kebâb Döne döne imtihân etdün budur âdet sana Saklama nakd-i gam-ı ışkını ey cân zâhir et Kim verem habs-i bedenden çıkmağa ruhsat sana Çâre-i bihbûdumu sordum mu'âlicden dedi Derd derd-i ışk ise mümkin degül sıhhat sana Dutaram yarın kıyâmetde habîbüm dâmenün Mest isen gaflet şarâbından bu gün möhlet sana İncidür nâlem seni veh n'ola ger bir tîğ ile Çeşm-i cellâdun ede ihsân mana minnet sana Sende dün gördüm Fuzûlî meyl-i mihrâb-ı namâz Terk-i ışk etmek mi istersen nedür niyyet sana Fuzuli |
Murabba - I - MURABBA - I - Gayr ile her dem nedir seyr-i gülistân ettiğin; Bezm edip halvet kılıp yüz lütf-u ihsân ettiğin? Ahd bünyadın mürüvvetdir mi virân ettiğin! Hani ey zalim bizimle ahd-u peymân ettiğin? Cürmümüz noldu ki bizden eyledin bizârlık Biz gâmın çektik, sen ettin özgeye gâm-harlık Sizde adet bu mudur, böyle olur mu yârlık! Hani ey zalim, bizimle ahd-u peymân ettiğin? Fuzuli |
Perişan Halim Oldun (murabba) PERİŞAN HALİM OLDUN (MURABBA) Perişan halin oldum sormadın hal-i perişanım Gamından derde düştüm kılmadın tedbir-i dermanım Ne dersin rüzgarım böyle mi geçsin güzel hanım Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım Esir-i dam-ı aşkın olalı senden vefa görmem Seni her kanda görsem ehl-i derde aşina görmem Vefa vü aşinalık resmini senden reva görmem Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım Değer her dem vefasız çerh yayından bana bin ok Kime şerh eyleyem kim mihnet ü enduh u derdim çok Sana kaldı mürüvvet senden özge hiç kimsem yok Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım Gözümden dembedem bağrım ezip yaşım gibi gitme Seni terk eylemezem çün ben beni sen dahi terk eyleme İgen hem zalim olma ben gibi mazlumu incitme Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım Katı gönlün neden bu zulm ile bidade ragıbtır Güzeller sen tegi olmaz cefa senden vaciptir Senin tek nazenine nazenin işler münasiptir Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım Nazar kılmazsan ehl-i derd gözden akıdan seyle Yamanlıktır işin uşşak ile yahşı mıdır böyle Gel Allah'ı seversen bendene cevr eyleme lutf eyle Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım Fuzuli şive-i ihsanın ister bir gedayındır Dirildikçe seg-i kuyun ölende hak-i payındır Gerek öldür gerek ko hükm hükmün ray rayındır Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım... Fuzuli |
Su Kasidesi SU KASİDESİ -Der Na’t-i Hazret-i Nebevi- Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su Kim bu denli tutuşan odlare kılmaz çare su Âb-gûndur günbed-i devvar rengi bilmezem Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvare su Zevk-i tiğinden aceb yok olsa gönlüm çak çak Kim mürur ilen bırakır rahneler divare su Suya versin bağ-ban gül-zarı zahmet çekmesin Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gül-zare su Ohşadabilmez gubarını muhharir hattına Hame tek bakmaktan inse gözlerine kare su Arızın yadiyhle nem-nak olsa müjganım nola Zayi olmaz gül temennasiyle vermek hare su Hayret ilen parmağın dişler kim etse istima Parmağından verdiği şiddet günü Ensar’e su Eylemiş her katreden bin bahr-i rahmet mevc-hiz El sunup urgaç vuzu için gül-i ruhsare su Hâk-i payine yetem der ömrlerdir muttasil Başini taştan taşa urup gezer avare su Zerre zerre hâk-i der-gâhina ister sala nûr Dönmez ol der-gâhtan ger olsa pâre pâre su Zikr-i na’tin virdini derman bilir ehl-i hatâ Eyle kim def’-i humar için içer mey-hâre su Yâ Habibu’llah yâ hayru’l-beşer müştâkinim Eyle kim leb-teşneler yanip diler hemvâre su Sensin ol bahr-i keramet kim şeb-i Mirâc’da Şeb-nem-i feyzin yetirmiş sâbit ü seyyâre su Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânıma Var ümîdim ebr-i ihsânın sepe ol nâre su Yümn-i na’tinden güher olmuş Fuzûli sözleri Ebr-i nîsandan dönen tek lü’lü-i şeh-vâre su Hâb-i gafletten olan bîdâr olanda rûz-ı haşr Hâb-ı hasretten dökende dîde-i bîdâre su Umduğum oldur ki Rûz-i Haşr mahrûm olmayam Çeşme-i vaslın vere ben teşne-i dîdâre su Gam günü etme dil-i bîmârdan tiğin diriğ Hayrdır vermek karanu gecede bîmâre su İste peykânın gönül hecrinde şevkim sâkin et Susuzum bir kez bu sahrâda benim’çün ara su Ben lebin müştâkiyim zühhâd kevser tâlibi Nitekim meste mey içmek hoş gelir huş-yâre su Ravza-i kûyuna her dem durmayıp eyler güzâr Aşık olmuş gâliba ol serv-i hoş-reftare su Su yolun ol kûydan toprağ olup tutsam gerek Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vâre su Dest-busı arzusiyle ger ölsem dostlar Kûze eylen toprağım sunun anınla yâre su İçmek ister bölübülün kanın meger bir reng ile Gül budağının mizâcına gire kurtare su Tînet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme İktida kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâr’e su Seyyid-i nev’-i beşer deryâ-yi dürr-i istifâ Kim sepiptir mu’cizâtı âteş-i eşrâre su Kılmak için tâze gül-zâr-i nübüvvet revnâkın Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâre su Mu’cizi bir bahr-i bî-pâyân imiş âlemde kim Yetmiş andan bin bin âteş-hâne-i küffâre su... Fuzuli |
Ya Rab Belayi Aşk Ile Kil Aşina Ben YA RAB BELAYI AŞK İLE KIL AŞİNA BEN Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni Az eyleme inâyetini ehli derdden Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni Oldukça ben götürme belâdan iradetim Ben isterim belâyı çü ister belâ beni Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın Geldikçe derdine beter et müptelâ beni Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim Vaslına mümkün ola getürmek saba beni Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni Fuzuli |
Ya Rab Hemişe Et Lutfunu YA RAB HEMİŞE ET LUTFUNU Yâ Rab hemîşe et lutfunu reh-nümâ mana Gösterme ol tarîki ki gitmez sana mana Kat'eyle âşinâluğum andan ki gayrdur Ancak öz âşinâlarun et âşinâ mana Bir yolda sâbit et kadem-i i'tibârumı Kim reh-ber-i şerî'at ola muktedâ mana Yok mende bir amel sana şâyeste ah eger A'mâlüme göre vere adlün cezâ mana Havf-i hatâda muztaribem var ümîd kim Lutfun vere beşâret-i afv-i hatâ mana Men bilmezem mana geregin sen hakîmsen Men'eyle verme her ne gerekmez sana mana Oldur mana murâd ki oldur sana murâd Hâşâ ki senden özge ola müdde'â mana Habs-i hevâda koyma Fuzûlî-sıfat esîr Yâ Rab hidâyet eyle tarîk-i fenâ mana... Fuzuli |
ahh Minel-Aşk... paylaşım için teşekkürler |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:45 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2