![]() |
Istanbul İSTANBUL Sevgisi içimde yaşayıp duran Nazlı güzellerin şirin İstanbul Hayali kafamda hükümdar süren Görmez gözlerime görün İstanbul. Ortasında deniz kenarlar kara Bu dünyada cennet olmuş kullara Mehtapta sandallar ne hoş manzara Sahildir yayladır yerin İstanbul. Gemilerin gelir peşi peşine Şöhretin yayılmış hudut dışına Ayrı bir güzellik başlı başına Sevgi muhabbetin derin İstanbul. Fatih Mehmet Sultan temeli kurdu Ondan sonra oldu Türklerin yurdu Edirne'den gelen o büyük ordu Ayyıldız bayrak nurun İstanbul. Denizler kilidi boğazların var Dünyaya haykıran avazların var Yılmaz Türk Ordusu şahbazların var Ferah tut gönlünün serin İstanbul. Dünya güzelliği sendedir mevcut Hususi özenmiş yaratmış Mabut Herkesin gönlünde vardır bir maksut Halis Türk maksadın varın İstanbul. Edipler şairler yetişmiş sende Ehl-i aşklar yanmış tutuşmuş sende Bir aciz kimseyim Veysel'im ben de Seversen olayım yarin İstanbul... Aşık Veysel |
Işde Hiyle Sözde Yalan Olmasa İŞDE HİYLE SÖZDE YALAN OLMASA İnsanoğlu doğru yoldan şaşmazdı İşde hiyle, sözde yalan olmasa Türlü türlü felakete düşmezdi İşde hiyle, sözde yalan olmasa. İstemezdi alış verişte senet Kafalara yerleşmezdi ihanet Ne zina olurdu ne çapkın evlat İşde hiyle, sözde yalan olmasa. Ne bir yetim hakkı ne de bir rüşvet Yanmazdı gönüller olurdu hep şad Derdim anlatırken denmezdi kapat İşde hiyle, sözde yalan olmasa. Bu güzel sohbette olmazdı fıs fıs Çirkin ise meyyal olmazdı nefis Ne cinayet ne hırsız ne hapis İşde hiyle, sözde yalan olmasa. Ortadan kalkardı günah musibet Aşıklar olurdu hak ve hakikat Herkes için açık olurdu cennet İşde hiyle, sözde yalan olmasa. Tamuda olmazdı kullara ceza Olsa temiz ahlak ve husni-i rıza Hiç şüphe girmezdi gönüle göze İşde hiyle, sözde yalan olmasa. Yalancılar belki kızar bu işe Yalan ayaktadır çıkamaz basa Kemlik düşünür mü kardeş kardeşe İşde hiyle, sözde yalan olmasa. Veysel bu yollarda sarfeder nefes Herkesin elinde gezer bir kafes Binbir türlü derdi çeker mi herkez İşde hile, sözde yalan olmasa... Aşık Veysel |
Kara Toprak KARA TOPRAK Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sadık yarim kara topraktır. Beyhude dolandım, boşa yoruldum Benim sadık yarim kara topraktır. Nice güzellere bağlandım kaldım Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum Her türlü istediğim topraktan aldım Benim sadık yarim kara topraktır. Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi Kazma ile dövmeyince kıt verdi Benim sadık yarim kara topraktır. Adem'den bu deme neslim getirdi Bana türlü türlü meyve bitirdi Her gün beni tepesinde götürdü Benim sadık yarim kara topraktır. Karnın yardım kazmayınan, belinen Yüzün yırttım tırnağınan, elinen Yine beni karşıladı gülünen Benim sadık yarim kara topraktır. İşkence yaptıkça bana gülerdi Bunda yalan yoktur herkes de gördü Bir çekirdek verdim, dört bostan verdi Benim sadık yarim kara topraktır. Havaya bakarsam hava alırım Toprağa bakarsam dua alırım Topraktan ayrılsam nerde kalırım Benim sadık yarim kara topraktır. Bir dileğin varsa iste Allah'tan Almak için uzak gitme topraktan Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan Benim sadık yarim kara topraktır. Hakikat istersen açık bir nokta Allah kula yakın, kul da Allah'a Hakkın gizli hazinesi toprakta Benim sadık yarim kara topraktır. Bütün kusurumu toprak gizliyor Melhem çalıp yaralarım düzlüyor Kolun açmış yollarımı gözlüyor Benim sadık yarim kara topraktır. Her kim ki olursa bu sırra mazhar Dünyaya bırakır ölmez bir eser Gün gelir Veysel'i bağrına basar Benim sadık yarim kara topraktır... Aşık Veysel |
Kirk Yaşimdan Sonra Kalbime Ilham KIRK YAŞIMDAN SONRA KALBİME İLHAM Kırk yaşımdan sonra kalbime ilham Erişti Mevladan bir ihsan oldu Hakk'ı bilenlere hazırdır her an İnkar edenlere sır nihan oldu. Varlık noktasını açık gösterdi İrade-i cuz'un eline verdi Hakk'ı bilen her eşyayı Hak gördü Vücudun şehrine o sultan oldu. Sağda solda arşta kürste her yerde Hazırdır münkirin gözünde perde Diyen bilmez bilen demez bir ferde Akıl ermez sırrı bir süphan oldu. Zahir batın her irenkten görünür Gani doğar amma gahi dulunur Nerde baksan orda hazır bulunur Kim demiş hakkında lamekan oldu. Nuru ile bu alemi kapladı Azimdir kerimdir gafurdur adı Sefil Veysel Hak'tan ister muradı Muradlar verecek cömertkan oldu. Aşık Veysel |
Kizilirmak KIZILIRMAK Daima bulanın, asla durulman, Nedir bu sendeki hal, Kızılırmak? Çağlayıp akarsın, hiç mi yorulman? Seni zapteyleyemez göl, Kızılırmak. Bahar gelir, bulanırsın, coşarsın, Dalga vurur, kenarlara taşarsın. Dünya kurulalı böyle yaşarsın, Tükenmez ömrün var bol, Kızılırmak. Toplanır suların yayladan, köyden, Kuvvetler alırsın çeşmeden, çaydan. Fariğ olup vazgeçmen mi bu huydan? Kimseye vermezsin yol, Kızılırmak. Yel estikçe dağlar karın eritir, Güneş olur, çayır çimen yürütür; Dünyada bâkisin, hükmün câridir, Sana kuvvet verir sel, Kızılırmak. Zara dağlarından toplaşın gelin, Sivas'ın kenarın dolaşın gelin, Yıldız ırmağına ulaşın gelin, Göksu'yu beraber al, kızılırmak. Kızıldağ'dan doğru çıkıp gelişin, Kayseri'de Karasu'ya karışın, Cahdın nedir, yola devam çalışın, Delice ırmağın bul, Kızılırmak. Ulu sular ile akıp gidersin, Tavşanlı dağına bakıp gidersin, Uğradığın yeri yıkıp gidersin, Git Karadeniz'e dol, Kızılırmak. VEYSEL'in gözünden çağlayan sular; Derdim gizli durur, yüzlerim güler, Seni tutsun beni tutan uykular, Derin uykulara dal, Kızılırmak... Aşık Veysel |
Mecnun Gibi Dolaniyorum çöllerde MECNUN GİBİ DOLANIYORUM ÇÖLLERDE Mecnun gibi dolanıyorum çöllerde Hayal beni yeldiriyor yel gibi Ah çeker ağlarım gurbet ellerde Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi. Bir güzelin mecnunuyum ezelden Veremem telkini gelmiyor elden Yandım ateşine can u gönülden Görmesem günlerim uzar yıl gibi. Hesapsız haftalar yıllar geçiyor Evvel benim idi şimdi kaçıyor Varıp düşmanlara derdin açıyor Beni görüp saklanıyor el gibi. Zincirsiz kösteksiz bağladı beni Tatlı diliyle eğledi beni Yurdumdan yuvamdan eyledi beni Yarsız dunya malı bana pul gibi. Aşkın beni deryalara daldırdı Bazı ağlatır da bazı güldürür İster azat eyler ister öldürür Sefil Veysel kapısında kul gibi... Aşık Veysel |
Mektup MEKTUP Yeni mektup aldım gül yüzlü yardan Gözetme yolları, gel deyi yazmış. Sivrialan köyünden, bizim diyardan Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış. Beserek'te lale sümbül yürüdü Güldede'yi çayır çimen bürüdü Karataş'ta kar kalmadı eridi Akar gözüm yaşı sel deyi yazmış. Eğlenme gurbette yayla zamanı Mevla'yı seversen ağlatma beni Benek benek mektuptadır nişanı Gözyaşım mektupta pul deyi yazmış. Kokuyor burnuma Sivri alan köyü Serindir dağları, soğuktur suyu Yar mendil göndermiş yadigar deyi Gözünün yaşını sil deyi yazmış. Veysel bu gurbetlik kar etti cana Karıştır göçünü ulu kervana Gün geçirip firsat verme zamana Sakın uzamasın yol deyi yazmış... Aşık Veysel |
Memlekete Destan Oldum MEMLEKETE DESTAN OLDUM Memlekete destan oldum Karım beni beğenmedi Eşten oldum dosttan oldum Yarim beni beğenmedi. Ne söylesem "deli" dedi "Meyva vermez çalı" dedi "Açma bana kolu" dedi Sarım beni beğenmedi. Ben gönlümün valisiyim Altı çocuk velisiyim Bir güzel delisiyim Durum beni beğenmedi. Yine düştüm dilden dile Gözyaşlarım sile sile Attı beni gurbet ele Yarim beni beğenmedi. Geçti güzelliğin çağı Gölköy'e kurdum otağı Güz geldi döktü yaprağı Dalım beni beğenmedi. VEYSEL yönüm yare döndüm Lodos değmiş kara döndüm Yeşillenmiş yare döndüm Pirim beni beğenmedi... Aşık Veysel |
Mimar MİMAR Bu dünyayı kuran mimar Ne boş sağlam temel atmış İnsanlığa ibret için Kısım kısım kul yaratmış. Kimi yaya kimi atlı Kimi uçar çift kanatlı Dünya şirin baldan tatlı Eyvah balı tuza katmış. Kazması yok küreği yok Ustası var çırağı yok Gök kubbenin direği yok Muallakta bina çatmış. Bu çark böyle döner durmaz Ehli aşklar yanar durmaz Aşk meyinden kanar durmaz Sevgi muhabbet yaratmış. Hep biliriz dünya fani Oyalıyor seni beni Adem atadan bu yana Nice insan gelmiş gitmiş. Bu dünyaya gelen gülmez Bir yok var ki giden gelmez Bu hikmeti kimse bilmez Ona sır demiş kapatmış. Bu nizamı böyle kurmuş Kendi çekilmiş oturmuş Veysel'e türlü dert vermiş Durmadan derman aratmış... Aşık Veysel |
Nasihat NASİHAT Kulak ver sözüme dinle arkadaş! Uyma lak lak edip gülüşenlere! Meşgul eder seni işinden eyler, Karışırsın tembel, perişanlara! Adım at ileri, geriye bakma! Bir sağlam iş tut, elden bırakma! Saçma sapan sözler, hep delme takma, Allah'ın yardımı çalışanlara! İleriyi gören, geriye bakmaz! Tuttuğu işi elden bırakmaz! Allah cömert ama ekmek bırakmaz, Oturup geçmişi konuşanlara! Maziye karışmış yıllarda, ayda! Geçmişi konuşmak, sağlamaz fayda! Gören göze ibret vardır her işte! Seyret gökyüzünde yarışanları... Aşık Veysel |
Neler Yapti Bana Kader NELER YAPTI BANA KADER Neler yaptı bana kader Uyansana kara bahtım Yel değdikçe erir gider Karşı dağda kara bahtım. Tecellinin ters kalemi Bana dar etti alemi Dedim güzel sar yaremi Çıkageldi hora bahtım. İçimden gitmez kederim Mihnet ile doldu derim Dünya kalsın ben giderim Bilet veren kara bahtım. Yükün aldı gam kervanı Terk edip gider bu hanı Bilinmez nerde mekanı Göğe bahtım, yere bahtım. Bu bir sır ki açıklanmaz Diyen bilmez, bilen demez Öyle bir yol giden gelmez Uzar gider ara bahtım. VEYSEL söyler derdi çoktur Ecel gelir ölüm Haktır Saklanmıya imkan yoktur Ora bahtım bura bahtım... Aşık Veysel |
Sabahtan Bir Güzel Gördüm SABAHTAN BİR GÜZEL GÖRDÜM Sabahtan bir güzel gördüm Suya gelmişti pınara Aradım aslını sordum Aşıkım hüsn-ü dilbere. Bahçedeki taze fidan Seherde kalkmış uykudan Salınarak suya giden Ala gözlü kaşı kara. Gider yolda üğrünerek Sandım aslı huri melek Cilveli nazlı gülerek Benleri var sıra sıra. Boyu selvi çınar gibi Gökte turna döner gibi Dala bülbül konar gibi Avaz veriyor kuşlara. Bülbül bağlıdır kafeste Kavuşursak son nefeste Gül bahçede bülbül seste VEYSEL yapış zülf-ü yare... Aşık Veysel |
Saklarim Gözümde Güzelliğini SAKLARIM GÖZÜMDE GÜZELLİĞİNİ Saklarım gözümde güzelliğini Her neye bakarsam sen varsın orda Kalbimde gizlerim muhabbetini Koymam yabancıyı sen varsın orda. Aşkımın temeli sen bir alemsin Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın Merhabasın dosttan gelen selamsın Duyarak alırım sen varsın orda. Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar Renklerin içinde nakşını saklar Karanlık geceler aydın şafaklar Uyanır cüml'alem sen varsın orda. Mevcudatta olan kudreti kuvvet Senden hasıl oldu sen verdin hayat Yoktur senden başka ilanihayet İnanıp kanmışım sen varsın orda. Hu çeker iniler çalınan sazlar Kükremiş dalgalar coşar denizler Güneş doğar perdelenir yıldızlar Saçar kıvılcımlar sen varsın orda. VEYSEL'i söyleten sen oldun mutlak Gezer daldan dala yorulur ahmak Sen ağaç misali biz dalda yaprak Meyva çekirdeksin sen varsın orda... Aşık Veysel |
Salinip Giderken Boyunu Gördüm SALINIP GİDERKEN BOYUNU GÖRDÜM Salınıp giderken boyunu gördüm Selvi miydi fidan mıydı boy muydu Eğmiş kaşlarını yayını gördüm Kılıç mıydı gamze miydi yay mıydı? Güzel keklik gibi geziyor taşta Gören aşıkları yakar ateşte Avazı bülbülde sedası kuşta Keklik miydi turna mıydı toy muydu? Taramış zülfünü dökmüş gerdana Yel estikçe dalgalanır her yana Dedim dilber çevir yüzün bak bana Gözleri yıldız al yanaklar ay mıydı? Arasan dünyayı bulunmaz eşi Siyah bulut perdelemiş güneşi Ah çekti gözünden sel etti yaşı Deniz miydi derya mıydı çay mıydı? Veysel şatır beyan eder derdini Terkedemem ezberini virdini Dilim tutup soramadım yurdunu Yayla mıydı kasaba mı köy müydü? Aşık Veysel |
Sazima SAZIMA Ben giderim sazım sen kal dünyada Gizli sırlarımı aşikar etme Lal olsun dillerin söyleme yada Garip bülbül gibi ah u zar etme. Gizli dertlerimi sana anlattım Çalıştım sesimi sesine kattım Bebe gibi kollarımda yaylattım Hayali hatır et beni unutma. Bahçede dut iken bilmezdin sazı Bülbül konar mıydı dalına bazı Hangi kuştan aldın sen bu avazı Söyle doğrusunu gel inkar etme. Benim her derdime ortak sen oldun Ağlarsam ağladın gülersem güldün Sazım bu sesleri turnadan m'aldın Pençe vurup sarı teli sızlatma. Ay geçer yıl geçer uzarsa ara Giyin kara libas yaslan duvara Yanından göğsünden açılır yara Yar gelmezse yaraların elletme. Sen petek misali Veysel de arı İnleşir beraber yapardık balı Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı Ben babamı sen ustanı unutma... Aşık Veysel |
Sen Bir Ceylan Olsan SEN BİR CEYLAN OLSAN Sen bir ceylan olsan ben de avcı Avlasam çöllerde saz ile seni Bulunmaz dermanı yoktur ilacı Vursam yaralasam söz ile seni. Kurulma sevdiğim gözelim deyin Bağlanma karayı alları geyin Ben bir çoban olsam sen de bir koyun Beslesem elimde tuz ile seni. Koyun olsan atlatırdım yaylada Tellerini yoldurmazdım hoyrada Balık olsan takla dönsen deryada Düşersem toruma hız ile seni. VEYSEL der ismini koymam dilimden Ayrı düştüm vatanımdan ilimden Kuş olsan da kurtulmazdın elimden Eğer görsem idi göz ile seni... Aşık Veysel |
Sen Varsin Orda SEN VARSIN ORDA Aşkımın temeli sen bir alemsin Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın Merhabasın dosttan gelen selamsın Duyarak alırım sen varsın orda. Saklarım gözümde güzelliğini Her neye bakarsam sen varsın orda Kalbimde gizlerim muhabbetini Koymam yabancıyı sen varsın orda. Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar Renklerin içinde nakşını saklar Karanlık geceler aydın şafaklar Uyanır cümlâlem sen varsın orda. Mevcudiyette olan kudreti kuvvet Senden hasıl oldu sen verdin hayat Yoktur senden başka ilânihayet İnanıp kanmışım sen varsın orda. Hu çeker iniler çalınan sazlar Kükremiş dalgalar coşar denizler Güneş doğar perdelenir yıldızlar Saçar kıvılcımlar sen varsın orda. VEYSEL’i söyleten sen oldun mutlak Gezer daldan dala yorulur ahmak Sen ağaç misali biz dalda yaprak Meyva çekirdeksin sen varsın orda... Aşık Veysel |
Sen Bir çiçek Olsan Ben Bir Yaz Olsam SEN BİR ÇİÇEK OLSAN BEN BİR YAZ OLSAM Her sabah her sabah suya giderken Yar yolunda toprak olsam toz olsam Bakıp dört köşeyi seyran ederken Kara kaş altında ela göz olsam. Uğrunu uğrunu giderken yola Nice dilsizleri getirir dile Gövel ördek gibi inerken göle Ya bir şahin olsam ya bir baz olsam. VEYSEL ördek olsun sen de göl yarim Yeter artık kerem eyle gel yarim Lale sümbül mor menekşe gül yarim Sen bir çiçek olsan ben bir yaz olsam... Aşık Veysel |
Senin Yolunda Yolunda SENİN YOLUNDA YOLUNDA Heder oldu gençlik çağım Senin yolunda yolunda Soldu çiçeğim yaprağım Senin yolunda yolunda... Ben ne idim nasıl oldum Kahi doldum kah boşaldım Yandım yakıldım kül oldum Senin yolunda yolunda... İşte geldi sonbaharım Beni ister sadık yarim Heder oldu namus arım Senin yolunda yolunda... Elinden bir dolu içtim Türlü türlü derde düştüm Cümle varlığımdan geçtim Senin yolunda yolunda... Dilsiz oldum pepelendim Yağmur oldum sepelendim Toprak oldum tepelendim Senin yolunda yolunda... Sana uzanan el oldum Kahi uslu kah del'oldum Naçizane Veysel oldum Senin yolunda yolunda... Aşık Veysel |
Siz Sağ Olun Biz Selamet Gidelim SİZ SAĞ OLUN BİZ SELAMET GİDELİM Kalktı deli gönül kısmet ayrıldı Siz sağ olun biz selamet gidelim Sılayı görmenin zamanı geldi Siz sağ olun biz selamet gidelim. Enstitü mektebi Hasanoğlun'dan Sanki ayırdılar cesedi candan Irkımız neslimiz aslı bir kandan Siz sağ olun biz selamet gidelim. Geçtik baharı getirdik yazı Zamanı gelince hatırlan bizi Arzuluyom Sarkışla'yı Sivas'ı Siz sağ olun biz selamet gidelim. Helal olsun hakkım var ise size Hakkınızı helal edin siz bize Sağ olursak yine gelir yüz yüze Siz sağ olun biz selamet gidelim. VEYSEL'in dönüyor içinde sıla Uzadı günlerim benzer bir yıla Sılada yavrular bakıyor yola Siz sağ olun biz selamet gidelim... Aşık Veysel |
Son şiiri SON ŞİİRİ Selam saygı hepinize Gelmez yola gidiyorum Ne şehire ne de köye Gelmez yola gidiyorum. Gemi bekliyor limanda Gideceğim bir ummanda Gözüm kalmadu cihanda Gelmez yola gidiyorum. Eşim dostum yavrularım İşte benim sonbaharım VEYSEL karanlık yollarım Gelmez yola gidiyorum... Aşık Veysel |
Türküz Türkü çağiririz TÜRKÜZ TÜRKÜ ÇAĞIRIRIZ Dünya dolsa şarkıyılan Türküz türkü çağırırız Yola gitmek korkuyulan Türküz türkü çağırırız... Türküz Türkler yoldaşımız Hesaba gelmez yaşımız Nerde olsa savaşırız Türküz türkü çağırırız... Türklerdir bizim atamız Halis Türküz kanı temiz Şarkı gazeldir hatamız Türküz türkü çağırırız... Bayramlarda düğünlerde Toplantıda yığınlarda Sıkılınca dar günlerde Türküz türkü çağırırız... Yaylalarda yataklarda Odalarda otaklarda Koyun gibi koytaklarda Türküz türkü çağırırız... Su başında sulaklarda Türkün sesi kulaklarda Beşiklerde beleklerde Türküz türkü çağırırız... Hep beraber gelin kızlar Bile coşar o yıldızlar Koşulunca çifte sazlar Türküz türkü çağırırız... İnler Veysel arı gibi Bülbüllerin zarı gibi Turnalar katarı gibi Türküz türkü çağırırız... Aşık Veysel |
Türlü Türlü Seda Verir Ağaçlar TÜRLÜ TÜRLÜ SEDA VERİR AĞAÇLAR Yel estikçe dalgalanır dalları Türlü türlü seda verir ağaçlar Tertip olmuş kuğu gibi dilleri Türlü türlü seda verir ağaçlar. Bahar gelir yaprak açar yaz olur Aşka düşen ateş olur köz olur Kaval olur keman olur saz olur Türlü türlü seda verir ağaçlar. Yel değdikçe ince dallar ses verir Yeşil yaprak etrafına sus verir Aşılarsan meyvesini has verir Türlü türlü seda verir ağaçlar. Balta gelir yalağından yadeder Usta gelir keman yapar ud eder Yanık sesli kaval ne feryadeder Türlü türlü seda verir ağaçlar. Davul olur gümbür gümbür gümüler Zurna olur ince sesle ininler Gıranata derdlerimi yeniler Türlü türlü seda verir ağaçlar. Kalem olup her lisanda okuyor Ana sesi ciğerimi yakıyor Dallarda çeşitli kuş şakıyor Türlü türlü seda verir ağaçlar. Aşık Veysel |
Uyan Bu Gafletten UYAN BU GAFLETTEN Devri Cumhuriyet asrı yirmi Uyan bu gafletten uyuma yurttaş Dünya ayaklanmış aya gidiyor Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Bırak sar'öküzü varsın yayılsın Set çekme gözlere herkes ayılsın Her köşeye bir fabrika koyulsun Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Yürüyen yolcuyu çekme geriye Dikkat eyle karıncaya arıya Gidiş böyle kavuşaman huriye Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Zarara gelmez sana kaçınma sazdan Günahın korkusu çıkmıyor bizden Vazgeç demiyorum sana namazdan Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Destekle fakiri okut yetimi Bu hayırlar dinimizce kötü mü İdrak eyle hidrojeni atomu Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Dökülen yağmurun kilogramı Ölçmüs biçmiş metre midir kare mi? Çok yatarsın azdırırsın yaramı Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Bu işler bir ibret değil mi bize Göklere fırlıyor bu kadar füze İstiyor aydaki sırlari çöze Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Diyor ki dünya evvel su imiş Oku anla dünya nedir ne imiş Yükselenler bilgi ile büyümüş Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Allahın varlığı mevcut insanda İlim akıl fikir sermaye sende Çalıştır gemiyi otur dümende Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Hiç bir şey bilmezsen dik biraz kavak Boş gezene derler serseri salak Yumma gözlerini dünyaya bir bak Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. VEYSEL ne durursun herkes gidiyor Zaman uymaz sen zamana uy diyor Fen çok büyük kerameti yuduyor Uyan bu gafletten uyuma yurttaş... Aşık Veysel |
Uyandim Kuşlarin Ince Sesine UYANDIM KUŞLARIN İNCE SESİNE Uyandım kuşların ince sesine Seherle birlikte iniler durur Ses verdim sesine bilircesine Aşıkın derdini yeniler durur. Baharda çağlayan bulanık sular Durmadan kendini taşlara çalar Eşinden ayrılmış bir geyik meler Dağlar sadâ verir iniler durur. Veysel de yaralı geyik gibidir Kapalı dertlere höyük gibidir Ne sarhoştur ne de ayık gibidir Sinesi kös gümüler durur... Aşık Veysel |
Uyanmadi Kara Bahtim UYANMADI KARA BAHTIM Çok yalvardım çok yakardım Uyanmadı kara bahtım Şansım küsmüş etmez yardım Uyanmadı kara bahtım. Uyur uyanmaz ikbalim Nic olacak benim halim Boynuna olsun vebalim Uyanmadı kara bahtım. Kader kadere eş oldu Ağladım gözüm yaş oldu Uzun boylu savaş oldu Uyanmadı kara bahtım. Tecellim bozuk temelden Gitti gençlik çıktı elden Aşka mahkumuz ezelden Uyanmadı kara bahtım. Kısmet beni diyar diyar Dolandırır bilmem ne var VEYSEL oldu candan bizar Uyanmadı kara bahtım... Aşık Veysel |
Uzun Ince Bir Yoldayim UZUN İNCE BİR YOLDAYIM Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece... Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece... Uykuda dahi yürüyom Kalmaya sebeb arıyom Gidenleri hep görüyom Gidiyorum gündüz gece... Kırkdokuz yıl bu yollarda Ovada dağda çöllerde Düşmüşüm gurbet ellerde Gidiyorum gündüz gece... Şaşar Veysel işbu hale Gah ağlayan gahi güle Yetişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece... Aşık Veysel |
Vatan Sevgisini Içten Duyanlar VATAN SEVGİSİNİ İÇTEN DUYANLAR Vatan sevgisini içten duyanlar Sıtkı ile çalışır benimseyerek Milletine, Ulusuna uyanlar Demez neme lazım, neyime gerek. Her ferdin hakkı var, bizimdir Vatan Babamız, dedemiz döktüler al kan Hudut boylarında can verip yatan Saygıyle anarız, şehit diyerek. Vatan aşkı ile çalışan kafa Muhakkak erişir öndeki safa Tesir nüfuz olur her bir tarafa Herkes onu büyük tanır severek. Olmak istiyorsan dünyada mesut Hakka halka yarayacak bir iş tut Çalıştır oğlunu, kızını okut İnsan olmak için okumak gerek. Vatan bizim, ülke bizim, el bizim Emin ol ki her çalışan kol bizim Ayyıldızlı bayrak bizim, mal bizim Söyle VEYSEL öğünerek, överek... Aşık Veysel |
Yarin Beyaz Gerdaninda YARİN BEYAZ GERDANINDA Yarin beyaz gerdanında Türlü türlü haller gördüm Sıralanmış her yanında Yıldız gibi benler gördüm Yar ile tenha buluştuk Gizli dertlerimiz açtık Hayli bir zaman konuştuk Dudağında ballar gördüm. Dudu diller inci dişler Ahu gözler o bakışlar Kesme kakül sırma saçlar Zülüfünde teller gördüm. Elmas küpe kulağında Güller açmış yanağında Seher vakti dost bağında Taze açmış güller gördüm. Söylenir sevdan VEYSEL'i Aşıktır aşığın temeli Ben o yari görmeyeli Aylar geçti yıllar gördüm... Aşık Veysel |
Yeter Gayri Yumma Gözün Kör Gibi YETER GAYRİ YUMMA GÖZÜN KÖR GİBİ Kambur felek sanki beni kayırdı Eşten dosttan nazlı yardan ayırdı Gizli sırrım memlekete duyurdu Sanki benim bir ettiğim var gibi. Kimine at vermiş estirir gezer Kimine aşk vermiş coşturur gezer Kimine mal vermez koşturur gezer Sanki bunu zengin etmek zor gibi. Bir kısmına yayla vermiş köy vermiş Bir kısmına büyük büyük pay vermiş Sevdiğine güzellikle boy vermiş Al yanaklar şule verir nur gibi. Birinin aklı yok deli divane Bir kısmı muhtaçtır acı soğana Bir kısmını zengin etmiş yan yana Şimdi kendi saklanıyor sır gibi. Kimine saz vermiş çalar eğlenir Kimi zevk içinde güler eğlenir VEYSEL gözyaşlarını siler eğlenir Yeter gayrı yumma gözün kör gibi... Aşık Veysel |
Yurt ürünleri YURT ÜRÜNLERİ Bu dünyanın meyvesini Yesem amma yesem amma Arasam bulsam hasını Yesem amma yesem amma. Amasya'nın elmasını Zile pekmez çalmasını Sivas'ın da kıymasını Yesem amma yesem amma. Gezsem Tokat'ın bağını Emleğ'in taze yağını Erzurum'un kaymağını Yesem amma yesem amma. Konya'nın güzel buğdası Sivas'ta Çorum'da hası Ayıntab'ın çiğ köftesi Yesem amma yesem amma. Güzel olur Türkmen kızı Yanakları kıpkırmızı Diyarbakır'ın karpuzu Yesem amma yesem amma. Mersin Dörtyol portakalı Maraş'tan da pirinç gelir Malatya'da dut zerdali Yesem amma yesem amma. Ah İzmir'in kuş üzümü Pek severim boğazımı Kazova'nın yaş üzümü Yesem amma yesem amma. Kastamonu'nun kendiri Bursa'nın ipek mendili Edirne'nin boş pendiri Yesem amma yesem amma. İstanbul Ankara ayar Her ne dersen bunlarda var Şarap pirzolayı sever Yesem amma yesem amma. Samsun ve Bafra tütünü Alsam Urfa'nın atını Avlarda keklik etini Yesem amma yesem amma. Adana'da biter pamuk Geze geze hep usandık Trabzon'da çoktur fındık Yesem amma yesem amma. Uğradım Muş'a Van'a Gümüş takım lüzum buna Sade yağdan bir kaygana Yesem amma yesem amma. Gahi uslu gahi deli Çirkinleri neylemeli Bulsam bir Gürcü güzeli Sarsam amma sarsam amma. VEYSEL niden sözü savı Yedin içten aldı tavı Gönlünden hayal pilavı Yedim amma yedim amma... Aşık Veysel |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:34 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2