tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Attila İlhan Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/940-attila-ilhan-siirleri.html)

Melek 09.02.08 14:14

Attila İlhan Şiirleri
 






Adım Sonbahar

Nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır.

Oysa ben aksam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar.

(Ayrılık Sevdaya Dâhil,1993)

Attila İLHAN

http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:20

Adımla Nasıl Berabersem
 
Adımla Nasıl Berabersem

Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Bir dakika bile Çıkmıyorsun aklımdan
Koşar gibi yürüyüşün
Karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
Karanlık boşluklarında akıp giderken zaman

Adımla nasil berabersem öylece beraberiz
Seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
Gönlümüz mutluluga inanmış olmanın gururuyla rahat
Koltugumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
Ve sonra her zaman her ölümüyle
Aynı şartlar altında kısmet olmıyan
Gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda

Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın.

Attila İLHAN







http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:21

Ağır Kan Kaybı
 
Ağır Kan Kaybı

Biz yalnızlıktan doğduk o dağdağalı sudan
Biz yani; erdoğan, ayşenur, ali ve ahmet
Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku
Sanki bir tesbih koptu, tane tane savrulduk
Köy köy, bucak bucak, memleket memleket
Yani afyon, adilcevaz, akçadağ, turgutlu
Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku

Buzlu mehtap, alçakça kesmişti yolumuzu
Bütün kapılardan açıkça kovulmuştuk
Silahımız avcumuza yapışmıştı soğuktan
Biz yani; erdoğan, ayşenur, ali ve ahmet
Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku
Kestiremedik ne yaptığımızı, kim olduğumuzu
Sanki bir tesbih koptu, tane tane savrulduk
Köy köy, bucak bucak, memleket memleket
Yani afyon, adilcevaz, akçadağ, turgutlu
Birkaç litre kan, bir hayli kemik, epeyce korku

Ne kadar korkmuştuk, elimizden tutmadılar
Doğrudur kendi içimizde daraldığımız
Kim neyi savundu bilinmez, nereye kadar
Biz yani; erdoğan, ayşenur, ali ve ahmet
Başka bir yalnızlıkta boğulduk havasızlıktan
Sanki bir tesbih koptu, tane tane savrulduk
Köy köy, bucak bucak, memleket memleket
Ne solculuğumuz solculuktu, ne sağcılığımız
Karanlık bir kapı olup üstümüze kapandılar
Kimse bizi sevmedi
Ağır kan kaybıyız

Attila İLHAN


http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:21

Ağustos Çıkmazı
 
Ağustos Çıkmazı

Beni koyup koyup gitme, n'olursun
Durdugun yerde dur
Kendini martilarla bir tutma
Senin kanatlarin yok
Dusersin yorulursun
Beni koyup koyup gitme, n'olursun

Bir deniz kiyisinda otur
Gemiler sensiz gitsin birak
Herkes gibi yasasana sen
Isine gucune baksana
Evlenirsin, cocugun olur
Beni koyup koyup gitme, n'olursun

Attila İLHAN






http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:23

An Gelir
 
An Gelir

An gelir
Paldır küldür yıkılır bulutlar
Gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
O eski heyecan ölür
An gelir biter muhabbet
Çalgılar susar heves kalmaz
Şatârâbân ölür.

Şarabın gazabından kork
Çünkü fena kırmızıdır
Kan tutar / tutan ölür
Sokaklar kuşatılmış
Karakollar taranır
Yağmurda bir militan ölü.

An gelir
Ömrünün hırsızıdır
Her ölen pişman ölür
Hep yanlış anlaşılmıştır
Hayalleri yasaklanmış
An gelir şimşek yalar
Masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
Direkler çatırdar yalnızlıktan
Sehpada pir sultan ölür.

Son umut kırılmıştır
Kaf dağı'nın ardındaki
Ne selam artık ne sabah
Kimseler bilmez nerdeler
Namlı masal sevdalıları
Evvel zaman içinde
Kalbur saman ölür
Kubbelerde uğuldar bâkî
Çeşmelerden akar Sinan
An gelir
-lâ ilâhe illallah-
Kanunî Süleyman ölür.

Görünmez bir mezarlıktır zaman
Şairler dolaşır saf saf
Tenhalarında şiir söyleyerek
Kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
Saatli bir bombadır patlar
An gelir
Attilâ ilhan ölür.

Attila İLHAN






Melek 09.02.08 14:26

Aysel Git Başımdan
 
Aysel Git Başımdan

Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın
Hiçbir dakikamı yaşayamazsın
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Benim için kirletme aydınlığını
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün
Gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim
Ya ölmek ustalığını kazanırsın
Ya korku biriktirmek yetisini
Acılarım iyice bol gelir sana
Sevincim bir türlü tutmaz sevincini
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ümitsizliğimi olsun anlasana
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Sevindiğim anda sen üzülürsün
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
İçinden bir gemi kalkıp gitmemiş
Uzak yalnızlık limanlarına
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
Sakın başka bir şey getirme aklına
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan seni seviyorum

Attila İLHAN





http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif



Melek 09.02.08 14:27

Ben Artık Küsüm
 
Ben Artık Küsüm

Beni de kırdılar içimde kırdılar
Karanlık camlardan sular akıyordu
Şimşekli bir boşlukta saat vurdu
Beni de kırdılar belki yalnızdılar
Belki onların da çocukluğu yoktu
Bütün şarkılara kapalıydılar
Bir genç kız değmemişti saçlarına.

Beni de kırdılar ben artık küsüm
Yağmurları yağmıyor ağaçlarıma
Sularından içmiyorum susadım ama
Beni de kırdılar soğuk bir ölüm
Çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma
Oysa bir şarkıyım yeniden doğan günüm
Bütün şarkılara kapalıydılar.

Attila İLHAN





Melek 09.02.08 14:28

Ben Sana Mecburum
 
Ben Sana Mecburum

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum, sen yoksun!

Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlarda bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum, sen yoksun!

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor.

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin...

Attila İLHAN






http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:29

Beni Ararsan
 
Beni Ararsan

Bir gün hatırlayıpta beni ararsan
Susuz bıraktığın çöllerdeyim ben
Aklına gelirde eve uğrarsan
Bilki artık yokum,ellerdeyim ben...

Pencere önünde gözyaşı yuttum
Gönlümü hep geli diye avuttum
Acıyla öfkeyle sımsıkı tuttum
Koparıp yırttığım tüllerdeyim ben...

Gündüz güneşimdin geceler ayım
Şimdi kapkaranlık bir kuyudayım
Yokmuş zere kadar kalbinde payım
Bilmezsin ne hazin halerdeyim ben

Kapanmaz bilirim aşk yaraları
Bıraktım sana tüm hatıraları
Paket paket içtim sigaraları
Etrafa savrulmuş küllerdeyim ben...

Çok geç anladımki her şey bir yalan
Mutlu bir kaç gündü geride kalan
Sana getirmiştim bakta oyalan
Vazodaki solmuş güllerdeyim ben

Attila İLHAN



http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:30

Böyle Bir Sevmek
 
Böyle Bir Sevmek

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Bıraksam korkudan gözleri sislenir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir.

Hayır sanmayın ki beni unuttular
Hala arasıra mektupları gelir
Gerçek değildiler birer umuttular
Eski bir şarkğ belki bir şiir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir.

Yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fısıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kimbilir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir.

Attila İLHAN







http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:32

Elde var hüzün
 
Elde var hüzün

Söyleşir
Evvelce biz bu tenhalarda
Ziyade gülüşürdük
Pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
Ne meseller söylerdi mercan köz nargileler
Zamanlar değişti
Ayrılık girdi araya
Hicrana düştük bugün

Ah nerde gençliğimiz
Sahilde savruluşları başıboş dalgaların
Yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
Elde var hüzün

O şehrâyin fakat çıkar mı akıldan
Çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
Sırılsıklam âşık incesaz
Kadehlerin mehtaba kaldırılması
Adeta düğün
Hayat zamanda iz bırakmaz
Bir boşluğa düşersin bir boşluktan
Birikip yeniden sıçramak için
Elde var hüzün

Attila İLHAN




http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:42

Elimden Gelen Bu
 
Elimden Gelen Bu

Elimden gelen bu ben iki kişiyim
Çoğalmak neyse ne azalmak zor
Birisi seni her an bırakıp gittiğim
Öbürü kan gibi tutulmuş seviyor
Ağzındaki acı alnındaki çizgiyim
Gözlerine kirli bir bulut getirdim
Hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor.

Elimden gelen bu ben iki kişiyim
Birisi kapadığın kapılardan gitmiyor
Yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o
Bir yerin üşüse onun sıcaklığı.
Öbürü en içten çağrını işitmiyor
Alıp tutmaksa o basıp gitmekse o
Bakışları kıyısız deniz uzaklığı.

Elimden gelen bu ben iki kişiyim
İkisi birden çıkmaya uğraşıyor
Bilmem ki hangisinden nasıl vazgeçeyim
Birisi yeni baştan serüvene başlamış
Öbürü silahında son mermiyi sıkıyor
Çoğalmak neyse ne azalmak zor.

Attila İLHAN





http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:42

Geç Kalmış Ölü
 
Geç Kalmış Ölü

Korkacak bir şey yok hesap tamam
Sıram geldi mi hatta güleceğim
Kendimi hazırladım biliyorum
Önce Turgut arkasından Ömer haybo
Daha sonra varujan sonra nureddin
Sonra ben değilsem demokrat toni
Sonra o değilse mutlaka benim
Kendimi hazırladım biliyorum

Aysel'in gölgesine saklandım
Hep susamışım su içiyorum.

Attila İLHAN




http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:44

Güz Söylenceleri
 
Güz Söylenceleri

Nedir bu yüzyıldır karanlık bakışlarını görürüm ayin
Başımı çevirip duyarım kokusunu bir güz günü korkulu
Sabahın serinliğini taşır derin duyguların
Pınar tadında duru çimen kokan
Yaşlı ağaçlarda salınır gizemli ışınları Omega'nin
Nedir bu onulmaz bir yara gibi yüzün
Bırakırım artık ne olursa olsun
Köprülerin orada çökmüş toprak mi
Yoksa yiten deniz mi içimizde uğuldayan

Ağzın mayıs ağzı
Kuskundur gövden, ama
Bir zamanlar gülde gözükmüştü tanrı
Nice güller böyle gövdenden yaprak dökerken

Nedir bu kuskun kısır toprak
Üstünde bin bir dansı onaylamayan rüzgar
Uçup giden yaz içindir
Dokunmayın ayin tenine
Yanar parmak uçlarınız, teniniz sonra
Nedir bu yüzün uzak yasam taraçalarında

Attila İLHAN




http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:46

İki Yüzlü Melekler
 
İki Yüzlü Melekler

Sayende sayeban olduk İstanbul şehri
Sayende sebil olduk aç kaldık sefil olduk
Yıldızlar dem çekti güvercinler gibi başucumuzda
Ve yaktı perişan eyledi sine-i sad-paremizi
Saplanıp hançer misali bir hilal
Sokaklar serseri biz serseri
Yüksek kaldırım’da.
Bir Cezayir şarkısını dile getirdi plaklar
Cadde-i kebir: bütün ışıklarını yakmış bir gemidir
Sinemalar nerdeyse boşalacaklar.

Vay anam vay
Sen ne dersin İstanbul
Sen garip bir şair olsan söyle ne halt edersin
Kimin gücü yeterse kahretsin pazarlığı
Sefalet akıyor gürül gürül sokaklardan
Yol üstünde bir şehvet çarşısı tıklım tıklım
Yol üstünde sevda pazarlığı aşk pazarlığı
Kurtulmadık gitti bu denlü kepaze hayattan.
Hep böyle gecelerin koynunda yaşadık
Geceler serseri biz serseri.
Karakoldaki aynada safran gibi kirli yüzümüz
Gözlerimiz hasta gözleri ellerimiz hasta elleri
Kırılmış kavala dönmüşüz.

Sen söyle serseriler kıralı İstanbul
Sen söyle iki gözüm
Hangi merhem çaredir şu bizim yaramıza
Yel üfürdü su götürdü gençliğimizi
Elimiz boşa geldi meydanlarda kaldık
Meydanlar serseri biz serseri
Sağımız sefalet solumuz ölüm
İşte geldik gidiyoruz
Kahrolasın
Kahrolasın İstanbul şehri.
Attila İLHAN




http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif



Melek 09.02.08 14:47

Issızlığın Çığlığı
 
Issızlığın Çığlığı

Cam ipliğinden sıkı dokunmuştur
Kristal vitrindeki bu loş kadın
Soğuk tenhalığında kaşları alnının
İnce bir hayretle sanki donmuştur
Yansımaları sokağa vurmuştur
Kafasındaki müstehcen dazlaklığın
Sedef boşluğunda aralık ağzının
Sevişmelere çağrısı korkunçtur.

Taşralı bir 'köpek' buna tutulmuştur
Simsiyah bir ünlem önünde camların
Her gece jiletle kazıyamadığın
Kaç kere kaçırmayı filan kurmuştur
Çünkü kadınlar gözünü korkutmuştur
Kraliçesi budur yalnızlığın
Ürettiği nilüfer iç bataklığının
Cansız olmasından neler ummuştur.

Issızlık çığlığını şehirde unutmuştur.

Attila İLHAN




Melek 09.02.08 14:50

İstanbul Ağrısı
 
İstanbul Ağrısı

Kanatları parça parça bu ağustos geceleri
Yıldızlar kaynarken
Şangır sungur ayaklarımın dibine dökülen
Sen
Eğer yine İstanbul'san
Yine kan kopuklu cehennem sarmaşıkları büyüteceğim

Pancak pancak şiirler tüküreceğim
Demek yine ben
Limandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor
Kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeler
Yahudi sokaklarını aydınlatan telaviv şarkıları
Mavi asfaltlara çokmuş
Diz bağlıyor
Eğer sen yine İstanbul'san
Kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan
Sirkeci Garı'nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp
İntihar dumanları içindeki Haydarpaşa'dan
Anadolu üstlerine bakıp bakıp
Ağlayan
Sen eğer yine İstanbul'san
Aldanmıyorsam
Yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa
Kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar
Yine senin emrindeyim
Utanmasam
Gözlerimi damla damla kadehime damlatarak
Kendimi yani su bildiğim Atilla ilhan'ı
Zehirleyebilirim

Sonbahar karanlıkları tuttu tutacak
Tarlabaşı pansiyonlarında bekarlar buğulanıyor
İmtihan çığlıkları yükseliyor üniversite'den
Tophane iskelesi'nde diesel kamyonları sarhoş
Direksiyonlarının koynuna girmiş biçkin şoförler
Uykusuz dalgalanıyor

Ulan İstanbul sen misin
Senin ellerin mi bu eller
Ulan bu gemiler senin gemilerin mi
Minarelerini kurdan gibi dişlerinin arasında
Liman liman götüren
Ulan bu mazot tüküren bu dövmeli gemiler senin mi
Aksamlar yassıldıkça neden böyle devleşiyorlar
Neden durmaksızın imdat kıvılcımları fışkırıyor
Antenlerinden
Neden
Peki İstanbul ya ben
Ya mısralarını dört renkli duvar afişleri gibi boy boy
Gümrük duvarlarına yapıştıran yolcu Abbas
Ya benim kahrım
Ya senin ağrın
Ağır kabaralarınla uykularımı ezerek deliksiz yaşattığın
Çaresiz zehirle kusan çılgın bir yılan gibi
Burgu burgu içime boşalttığın
O senin ağrın
O senin

Eğer sen yine İstanbul'san
Yanılmıyorsam
Koltuğumun altında eski bir kitap diye götürmek istediğim
Sicilyalı balıkçılara Marsilyalı dok isçilerine
Satir satir okumak istediğim
Sen
Eğer yine İstanbul'san
Eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi her tarafımda hissettiğim

Ulan yine sen kazandın İstanbul
Sen kazandın ben yenildim
Kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar
Yine emrindeyim
Ölsem yalnız kalsam cüzdanım kaybolsa
Parasız kalsam tenhalarda kalsam çarpılsam
Hiç bir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa
Yanılmıyorsam
Sen eğer yine İstanbul'san
Senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar
Göz bebeklerimde gezegenler gibi donen yalnızlığımdan
Bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir

Ulan bunu sen de bilirsin İstanbul
Kaç kere yazdım kim bilir
Kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken
1949 eylul'unde birader mirc ve ben
Sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık
Sana taptık ulan
Unuttun mu
Sana taptık

Attila İLHAN


http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif






Melek 09.02.08 14:51

Mahur Beste
 
Mahur Beste

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan 'la ben ağlaşırız.

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı.

Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara.

Attila İLHAN






http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:52

Mercanlar Uzağı
 
Mercanlar Uzağı

Gülüşler evinden yeni çıktım
Suyun patikasında gördüm seni
Durgun bir fırtına gibiydin
Kokuyordu saçların dağ yeli
Gür elmalar içinde sarisin bir gövdeydin
Hülyalı bir aralıktan aralar görürdüm gözlerini
Ah karaydı onlar
Umutsuz kara ırmaklar gibi kara
Ve neydi bana söylediğin
Bir fısıltı anlaşılmaz sözler dolu
Ufak bir ürperti sözle
Ya da parmak uçlarınla bir dokunduğunda

Artık yanıyor tapınakların
Gezinmiyor meleğin pembe yolda
Ne olursa olsun artık gün sona mi erecek yoksa
Ağlayan bir meleği mi duyacağım bu gece
Beklemeyi de bilmiyor bu yürek
Parçalanıp ayrılmış yakut yollara

Attila İLHAN



http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:53

Nasıl Bir Sevdaysa
 
Nasıl Bir Sevdaysa

Ay çok mu gecikti neredeyse çıkar
Sen yalnızlığıma varır varmaz
Az sonra yağmuru durduracaklar
Rüzgârı değiştirdim
Ustura ağzı poyraz.

Yok canım yıldızları unutmadık
Mutlaka yerlerinde bulunacaklar
Kenarı yaldızlı mavi bir karanlık
Sütlü çıplaklığını örtecek kadar.

Senin için olduğu asla bilinmeyecek
Yapraklarını birden dökecek dutlar
Şafak sökerken sekiz on kadar şimşek
Balkonda işlemeli müstesna bulutlar.

Ayak bastığın an şehir de değişebilir
Yoksa Moskova mı
Belki Berlin belki Dakar
Belki 30'lardan mehtap yorgunu İzmir
Körfez'de şerefine donatılmış vapurlar.

Nerede ne zaman kaç kere yaşadık
Nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar
Bitirdiğimiz her şeye yeniden başladık
Dudaklarımızda birbirimizden mısralar.

Attila İLHAN



http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:54

Sana Ne Yaptılar
 
Sana Ne Yaptılar

Sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

Saçların uzundu, omuzlarına akardı
Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından
Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın
Gülerdin, içimize aylar doğardı
Görünmez dağların arkasından
Eski gülümsemeni beyhude aradım
O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

Bir çay içer misin, yoksa kahve mi
Kibritim yok, demek cigaraya başladın
Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
Böyle bir kız değildin sen eskiden
Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

Attila İLHAN




http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:55

Sen Yoksun
 
Sen Yoksun



Sen yoksun
Deniz yok
Yıldızlar arkadaşım
Ya bu gece harika bir şeyler olsun
Yahut bir bomba gibi
İnfilak edecek başım.

Ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım
İstanbul minareler odamda gibi
Gökyüzü temiz ve parlak
İşte kol kola girmiş en mesut günlerimiz
Muhalif bir rüzgâr karşı sahilden.

Fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz
Havada kanat sesleri
Ve çılgın kokular.

Deniz yok
Yıldızlar uzaklaşıyor
Ben yine yalnız kalıyorum
İstanbul minareler kaybolmuş
SEN YOKSUN.

Attila İLHAN

Melek 09.02.08 14:57

Yağmur Kaçağı
 
Yağmur Kaçağı

Elimden tut yoksa düşeceğim
Yoksa bir bir yıldızlar düşecek
Eğer şairsem beni tanırsan
Yağmurdan korktuğumu bilirsen
Gözlerim aklına gelirse
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yağmur beni götürecek yoksa beni

Geceleri bir çarpıntı duyarsan
Telâş telâş yağmurdan kaçıyorum
Sarayburnu'ndan geçiyorum
Akşamsa eylül'se ıslanmışsam
Beni görsen belki anlayamazsın
İçlenir gizli gizli ağlarsın
Eğer ben yalnızsam yanılmışsam
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yağmur beni götürecek yoksa beni

Attila İLHAN



http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif

Melek 09.02.08 14:58

Sisler Bulvarı
 
Sisler Bulvarı

Elinin arkasında güneş duruyordu
Aylardan kasımdı üşüyorduk
Ağacın biri bulvarda ölüyordu
Şehrin camları kaygısız gülüyordu
Her köşe başında öpüşüyorduk

Sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
Omuzlarımıza çoktan çökmüştü
Kesik birer kol gibi yalnızdık
Dağlarda ateşler yanmıyordu
Deniz fenerleri sönmüştü
Birbirimizin gözlerini arıyorduk

Sisler bulvarı'nda seni kaybettim
Sokak lambaları öksürüyordu
Yukarda bulutlar yürüyordu
Terkedilmiş bir çocuk gibiydim
Dokunsanız ağlayacaktım
Yenikapı'da bir tren vardı

Sisler bulvarı'nda öleceğim
Sol kasığımdan vuracaklar
Bulvar durağında düşeceğim
Gözlüklerim kırılacaklar
Sen rüyasını göreceksin
Çığlık çığlığa uyanacaksın
Sabah kapını çalacaklar
Elinden tutup getirecekler
Beni görünce taş kesileceksin
Ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!

Sisler bulvarı'ndan geçtim sırsıklamdı

Attila İLHAN


Eylül 21.02.08 01:16

üçüncü şahsin şiiri
 
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı,duyardım
Çöp gibi bir oğlan,ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne zaman karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu,ağlardım
Ne vakit Maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdün için ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi geçerdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu ağlardım.

Attila İLHAN

http://img221.imageshack.us/img221/2...ih64zh5oc3.gif


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:27 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2