tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türkçe-Edebiyat-Dil Bilgisi (http://www.tualimforum.com/turkce-edebiyat-dil-bilgisi/)
-   -   Divan Edebiyatı Madde Madde Özellikleri (http://www.tualimforum.com/turkce-edebiyat-dil-bilgisi/132983-divan-edebiyati-madde-madde-ozellikleri.html)

ASYA 08.02.14 16:31

Divan Edebiyatı Madde Madde Özellikleri
 
Divan Edebiyatı Madde Madde Özellikleri


A — Nazım yönü :

1. Dil, Arapça ve Farsça sözcüklerle ve bu dillerin dil kurallarıyla çok yüklüdür.

2. Nazım ölçüsü olarak aruz ölçüsü kullanılmıştır.

3. Manzumeler, aralarında konu birliği bulunmayan ve her-biri bağımsız bir cümle durumunda olan beyit birimyle yazılmıştır.

4. Divan edebiyatı, bütün ömrü boyunca, Arap ve Acem edebiyatlarından alınan müfret, kıt’a, gazel, musammat, müsemmen, terkib-i bent, mesnevi, rübai v.b. gibi, birtakım değişmez, klasik nazım şekilleri kullanmıştır.

5. Duygular, düşünceler ve kavramlar, bütün şairler tarafından ortaklaşa kullanılan mazmun (= sanatlı ve ince söz)larla anlatılmıştır.

6. Göz kafiyesi esas tutulmuş, redife fazla yer verilmiştir.. (Hattâ bazı manzumeler, kullanılan redifin adıyla adlandırılmıştır).

7. Bütün Divan şairleri münâeât, na’t, medhiye, hicviye, mersiye, aşk-şarap, tasavvuf, hikmet ve mesnevi konularını ortaklaşa işlemişlerdir.

8. Bütün Divan şairleri, edebiyatımıza, kendilerinden yeni bir şey katmaksızın, üstat şairleri taklitle yetinmişlerdir.

9. Divan edebiyatı, zaman zaman Halk edebiyatı’nın etkisinde kalmıştır. Bu nedenle :

a) Bazı halk deyimleri bu edebiyata aktarılmıştır.

b) Halk edebiyatı’nın ulusal nazım birimi olan dörtlük birimiyle murabba, şarkı gibi Divan nazım şekilleri meydana getirilmiştir.

c) Ulusal ölçümüz olan hece ölçüsüyle şiir yazma denemeleri yapılmıştır. Bütün bu davranışlarla zaman zaman ulusallaşma (ya da mahallileşme) çabalan gösterilmişse de bu tutum, güçlü bir akım halini alamamıştır.

10. Divan edebiyatı, genel olarak, nesnel ve yaşamsal konulara eğilmemiş, toplum sorunlarıyla ilgilenmemiş, gerçek yaşamın dışına çekilmiştir. Mistik ve plâtonik bir tutumla zihni ve kitabi bir edebiyat olarak kalmıştır.

B — Nesir yönü :

1. Divan edebiyatı’nda nesir, sade nesir ve süslü nesir olmak üzere ikiye ayrılır. Yani iki çeşit üslûp kullanılmıştır :

a) Sade nesirle halka hitabeden masal ve hikâyelerle bir kısım tarih kitapları,

b) Süslü nesirle de aydınlara hitabeden ahlâk ve felsefeye ait eserlerle münşeat (= mektuplar) v.b. yazılmıştır.

2. Divan edebiyatı’nın süslü nesri, Arapça ve Farsça sözcüklerle ve bu dillerin dil kurallarıyla -nazma göre- daha çok yüklüdür.

3. Edebi sanatlara ve secilere fazla yer verildiği ve sırf süslü nesir yazmak tasası güdüldüğünden, Divan edebiyatı’nın süslü nesri öz yönünden, çok zayıf kalmıştır,

4. Divan nesri, münşeât, tezkire, tarih, ahlâki ve felsefi yazılarla masal konularını işleyen sınırlı nesir türlerinin içinde sıkışıp kalmış, bu alanda, Batı’daki gelişmelere gözünü kapalı tutmuştur.

5. Nesir türünde de toplum sorunları ele alınmamıştır. Daha çok hikmete ve felsefeye ait yazılar yazılmış, nazımda olduğu gibi kitabi ve zihni kalınmıştır.




Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:44 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2