tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > BİLİM ve TEKNOLOJİ > Bilim Adamlarının Hayatı > Yabancı Bilim Adamlarının Hayatı
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Yabancı Bilim Adamlarının Hayatı Yabancı bilim adamlarının hayatı,yabancı bilim adamlarının biyografileri...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Francis BACON Hayatı ( Biyografisi )
Konudaki Cevap Sayısı
2
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
2313

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 17.02.08, 18:10   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Administrator
 
Deniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: İzmir
Mesajlar: 1.288
Konular: 433
Puan Grafiği
Rep Puanı:2786
Rep Gücü:20
RD:Deniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond reputeDeniz has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 48
121 Mesajına 160 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Francis BACON Hayatı ( Biyografisi )

Sir Francis Bacon (1561-1626)

İngiliz filozof ve Devlet Adamı.

Filozof ve yazar olmasının dışında parlamento üyeliği, saray avukatlığı, başsavcılık ve kralın mühürdarlığı gibi vazifeleri de yerine getirmiş kişidir. felsefede metodolojinin kurucusu sayılır. essays adındaki kitabı adından da anlaşılacağı üzere denemelerini içerir.

Francis bacon 22 ocak 1561'de londra'da doğdu. babası sir nicholas bacon kraliçe elizabeth'in mühür lordu, annesi ann ise sir anthony cook'un kızlarından biriydi. daha çocukken çok ciddi davranması nedeniyle kraliçe elizabeth, onu "küçük mühür lordu" diye çağırırdı. bir öyküye göre bir gün kraliçe kendisine kaç yaşında olduğunu sormuş. bacon da "haşmetmeabınızın uğurlu saltanatından iki yaş daha genç" yanıtını vermişti.

Bilgi Edinme yolarından biri olan deneysel yöntemi başlatmasıyla ünlüdür. saraya bağlı soylu bir ailenin oğludur. Eski geleneklere göre yetiştirilmiş, eskilerin düşüncelerini, bilgi edinme yollarını ve Aristo mantığını öğrenmiştir. Doğru kabul edilen öncülerden yola .çıkarıan bunların ulaştırdığı sonucu gerçek bilgi kabul ededn bu yaklaşımı bir türlü benimseyememiştir.

1573 yılının nisanında cambridge üniversitesi'ne gönderilmiş ve on altı yaşına kadar orada okumuştur. öğrenimi sırasında aristo felsefesinden hoşlanmamaya başlamıştı. "filozofun değersizliğinden dolayı değil, felsefesinin verimsizliğinden, yalnızca tartışma ve kavgalara yol açmasından, insan yaşamı için yararlı yapıtlar yaratma bakımından kısır olmasından dolayı" beğenmediğini söylüyordu. yaşamı boyunca hiç değiştirmediği bu kanısı, onun daha sonraki felsefi durumunu belirlemede önemli rol oynadı.

1576 haziranında hukuk öğrenimini bitirdi sonra ingiltere'ye dönerek avukatlığa başladı.

Cambridge'deki öğrenimini tamamladıktan sonra başka insan ve ülkelerin gerçekleri nasıl elde ettiklerini, özellikle insanlığın yararı için nasıl kullandıklarını öğrenmek için Fransa'ya gitti. babasının öldüğü 1579 yılına kadar orada kaldı. ingiltereye döndükten sonra meclise girdi. Burada Kraliçe Elizabeth I'in önem verdiği Essex beyinin yakını oldu. FAkat hainlikle suçlanan beyi yargılayan kurula girdi ve böylece kraliçeye yakınlaşmış oldu.

Kraliçenin hastalığı sırasında yerini alacak olan james I'e yaklaşacak ve zaman ve zemini de bularak eskisinden çok daha etkili bir düzeye ulaştı. hemen hemen dört yıllık aralıklarla başsavcı, Adalet bakanı ve meclis başkanı oldu. sözü geçenlere yaklaşmada ve gözden düşenlerde uzaklaşmada büyük bir ustalık kazandı. fakat servet ile güç toplama yolu ona felaket getirdi. karşı konulamayacak delillerle rüşvet aldığı, fakt bir hakim olarak doğru karar verdiği ( rüşvet verenin aleyhine) anlaşıldı.

Ancak Kral James I'in işe karışmasıyla ağır cezalardan kurtulabildi. siyasal yaşamının böylece sona ermesiyle boşalan zamanını, Shakespeare'in oyunlarını yazmanya ayırdığı söylenir. fakat karşıt görüşte oalnlar, Bacon'un Latince, Shekespeare'nin ingilizce yazdığını ileri sürerek, iddiayı çürütmeye çalışmışlardır.

Bacon, 1506'da oldukça zengin bir adamın kızı olan alice barnham ile evlendi. düğünleri çok gösterişli oldu. çağdaş bir yazara göre bacon, "tepeden tırnağa kadar erguvan rengi giysiler giymiş, kendisi ve eşi için bir sürü altın ve gümüş sırmalı giysi diktirmiş, karısının getirdiği servetin büyük bir bölümünü bunlara harcamıştı". bu, onun ev yaşamında gösterişi ne kadar sevdiğini gösterir. bacon'ın özel papazı Dr.rawley'e göre "evlilik yaşamı karşılıklı sevgi ve saygıya" dayanı yordu. fakat-bacon, vasiyetinde karısına bıraktığı çok büyük serveti, sonradan yaptığı ekle, "haklı ve çok önemli nedenlerle" geri almıştı. bu nedenlerin içeriği henüz açıklanmamıştır.

Davranışları beğenilmemekle birlikte düşünceleri ile etkili ve yol gösterici olmuştur. geçerli bulduğu yönteme, eski öğretilere, özellikle Aristo'ya karşı çıkarak ulaşmıştır. bilginin bilgi için değil insanların yararı için kullanılması gerektiğini savunur, bilgide fayda arardı. bazşvuru ve söz sahiplerinden aktarma, sınıflandırma, Tümevarım, Tümdengelim, Matematiksel yaklaşım, Deneycilik ve Modelcilik gbi birlfi edinme yollarından " sınıflandırma" ve " Tümevarımın" birlikte uygulanmasıyla doğru bilgi edinilebileceğini söylüyordu.
bir olay incelenirken üç liste yapılmalıydı:

olayın görüldüğü örnekler listesi,
olayın görülmediği örneklerin saptandığı liste,
Olayın hangi zaman ve koşullarda görüldüğünü örnekleyen liste .

Bacon'a göre bu üç listenin analizinden üzerinde çalışılan şey hakkında bilgi edinilebilirdi. bu yaklaşımı hem deneyciler hem matematikçiler güşünç buldular. Matematikçilere göre, birşey ahkkında bilgi edinmek içinönce bir "hipotez" gerekliydi Fakat bu üç listeden işe yarar bir hipotezx elde edilmesi her zaman beklenemezdi. sonra yaklaşımın yararlı olması için, listelerin eksiksiz düzenlenmesi gerekiyorda. doğrudan bir yaklaşım olan "Hipotez Yöntemi" kimi alanlarda " veri toplama ve sınıflandırma'dan" daha yararlıydı. Fakat yüzyıllar sonra geliştirilen istatistiksel yöntemler, BAconéa gülenlerin haksız olduklarını gösterdi. Çünkü bu yöntemler, olabildiğince çokk örneğin gözlenmesini (ölçülebilri özelliklerin saptanmassını) ve bunların ilişkilendirilerek olaylar ve eşya hakkında yasalara ulaşılmasını sağlıyordu. Böylece Bacon (Dneyciliği) sın-ıflandırma ve tümevarım ile birleştirilmiş ve yüzyıllar boyu bilimsel araştırmaları yönlendiren yaklaşımını geliştirmiş oldu.

Descartes bile Bacon'ın Yaklaşımından övgü ile söz ediyor ama kendi kullandığı yöntem olarak benimsemiyorsu. Onun Yöntemi Öklit'i aynen izleyen "tümdengelimci" matematiksel yakşaşımdı. Bunun için ancak "sezgi" ile ulaşılabilen ile ve her zaman foğru ilkeleri (prensipleri" öngörüyordu. Örneğin "ısınan sıvılar genişler" ilkesini alıyor ve bundan "çevreye basınç yapar" sonucunu çıkarıyordu. Fakat bu yaklaşımının kaldin kanı vücudun heryanına nasıl gönderdiğinnin açıklanmasında yetersiz kaldığını görüyor ve gerçeği W.HArvey'den (bir deneyci) öğreniyordu.

Bacon, eleştirilen yöntemini şöyle açıklıyordu:

"Eski düşünürler örümcek gibidirler, kendi ürettikleri sıvı ile ağlarını örer, yani bilgi ağını oluştururlar. Sırf verit oplama peşince oalnlar karıncalara benzerler, bir plan, bir ön düşünce olmadan oradan buradan toplama yaparlar. Halbuki önerilen yaklaşım arıların çiçekleri gezmesi gibi olaydan olaya geçmek, ilişkilerini incelemek ve elde edilecek sonucun bal gibi yararlı olabileceği biçimde haraket etmektir."

Kırkdört yaşında yazdığı "Advancement of Learning" adlı kitabında dinsel inançların, hurafelerin, sinir ve büyülerin bilimle ilgileri olmadığı açıklandı. Ancak duyularımızla algıladığımız geçeklerin işlenmesiyle doğru bilgilere ulaşılabileceğini savundu. buna rağmen o da, bütün kendinden öncekiler gibi, yıldız falından kurtulamadı. 59 yaşında " Novum Orgamum (yeni Organon) adlı kitabını yazarak Aristo'nun éorganon" adlı eserindeki akıl yürütme yöntemine karşı çıktı ve kendi yöntemini açıkladı.

Tümdengelimin matematiksel bilimlerde geçerli olacağını, diğer bilimlerde çok sayıdaki gözlemden (denetlerle elde edilen) tümevarım yoluyla yapılacak genellemelerin doğruya ualaşacağını savundu.deney üzerinde durarak yeni bir çağ açan Bacon deney yapmıyor ve bu birçok eleştirilere yol açıyordu.
Söylentilere son vermek için, arabasıyla kırlara açılıp iç organları boşaltılan bir tavuğun içine kar doldurarak soğuğun etkisini incelemek istedi. ne yazık ki hayatının bu ilk ve son deneyinde çok üşüttü. ansızın hastalanınca arkadaşı lord arundel'in evine götürüldü. lord, evinde yoktu, bir hizmetçi hemen bir yatak hazırladı. hastayı yatırdılar. fakat çarşaflar nemliydi. bacon daha da kötüleşti, yaşlılığı ve zayıflığı yüzünden iyileşemedi. 9 nisan 1626'da, altmış beş yaşındayken bronşitten öldü. st. albans kasabasında bir kilise mezarlığına gömüldü.

Bacon dan bazı Sözler:

- "kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır. "

-"bir gün gelecek, bu çağdaş diller kitapların değerlerini yitirmesine neden olacaktır."

(bir internet sitesinde şu sözü onun söylediği yazıyor bilmem ne kadar doğru)

-"erkek evlendiğinin ertesi günü, kendini yedi yaş daha kocamış bulur."

--------------Tualimforum İmzam--------------
Deniz
Deniz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Deniz Kullanıcısına bu mesajı için 2 üye teşekkür etti:
Alt 28.06.09, 23:46   #2 (permalink)
Kullanıcı Profili
Gamma Üye
 
İpek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Nerden: Mersin
Mesajlar: 1.271
Konular: 1076
Puan Grafiği
Rep Puanı:3790
Rep Gücü:0
RD:İpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 71
210 Mesajına 272 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Francis Bacon Biyografisi,Francis Bacon Hayatı,Francis Bacon Kimdir?

Francis Bacon Biyografisi,Francis Bacon Hayatı,Francis Bacon Kimdir?

(1561 - 1626) Kimi felsefe tarihçilerinin “modern felsefe”yi çoğunluk yapıldığı üzere Descartes ’la değil de kendisiyle başlattıkları, bilimsel deneycilik düşüncesinin öncülüğünü yapmış İngiliz fılozof ve denemeci. Locke’ tan Hume’a, John Stuart Mill’den Bertrand Russell ‘a uzanan İngiliz deneyciliğinin kurucusu olarak görülen Francis Bacon geniş bir yelpazeye yayılan kuramsal ve yazınsal yapıtlar üretmiştir.

Aslında Bacon bilimleri yeniden düzenlemek amacıyla Instauratio Magna (Büyük Yenileme) Bacon ‘ın bu tasarısı bilimlerin yeniden bölümlendirilmesini, yeni bir araştırma yöntemini, bilimsel gözlemlerin ve olguların toplanmasını, yeni yöntemin örneklerini ve bu yöntemin uygulamasından doğacak olan yeni felsefenin kendisini açıklamaktan oluşuyordu. Ne var ki Bacon bu dev çalışmanın yalnızca kimi parçalarını tamamlayabilmiştir. (Her ne kadar Bacon bu adı taşıyan bir kitabı 1620 yılında çıkarmışsa da yayımlanan kitap tasarladığı dev yapıtın yalnızca bir taslağı niteliğindeydi.) Bu parçalardan biri olan Bilimlerin Saygınlığı ve Gelişimi (De dignitate et augmentis scientiarum, 1623) adlı çalışma İngilizce yazılmış ilk önemli felsefe yapıtı olan Öğrenmenin İlerleyişi ’ nin (The Advancement of Learning, 1605) gözden geçirilmiş bir uyarlamasıdır. Tamamlanamayan büyük çalışmanın diğer parçalan arasında Aristotelesçiliğin egemenliğinin sona erdirilmesi gerektiğini savunan Yeni Organon (Novum Organum, 1620) ile kayda değer bir ütopya örneği olan Yeni Atlantis (Nova Atlantis, 1627)bulunmaktadır.

Bacon erken modern bilimin başarılarından doğan “yeni” deneyciliğin öncülüğünü yapmıştır. Yetkelere başvurulmasına ve dolayısıyla skolastisizme karşı çıkan Bacon , insanlığa gerekenin bilimsel bir pratiğe dayanan yeni bir tutum ve yöntembilgisi olduğunu düşünür. Bilgiye ulaşmanın amacı her şeyden önce insanlığın iyiliğidir. Bacon tasarladığı bu uygulamalı bilimden dogması gereken toplumsal düzeni, daha doğrusu varmayı umduğu toplum düzenini Yeni Atlantis adlı ütopyada betimlemiştir. Doğa bilimlerinin yeniden düzenlenmesi üzerine pek çok deneme yazan Bacon in bu konudaki en önemli çalışması font Yeni Organon ‘ dur. Adını Aristoteles’in “mantık külliyatı”ndan (Organon) atan Yeni Organon geleneksel bilimsel araştırma yöntemlerinden kopuşun ilk işaretlerini verir. Bu yapıt Bacon in bilimleri yeniden düzenleme girişiminin bir parçası olarak da görülebilir. İki bölümden oluşan Yeni Organon ‘un birinci bölümü tümevarım yöntemine niçin gereksinim duyulduğunu temellendirirken, ikinci bölüm bu yöntemin uygulamaları üzerinde yoğunlaşır. Bacon birinci bölümde kendi zamanında yaygın olarak kabul gören Aristotelesçi a priori tümdengelimli yöntemi reddedip insanın anlama yetisini gözlem ve deneyde temellendirmeye girişir. Bacon ‘ın önerdiği seçenek açık bir biçimde a posteriori tümevarımlı yöntemdir. Bacon’a göre ilkin doğayı deneyler aracılığıyla gözlemleyip verileri toplamamız, ardından ne bildiğimizi çözümlememiz ve sonunda da ulaştığımız en güvenilir doğrulara göre hareket etmemiz gerekir. Bacon doğaya ilişkin kestirimlerde bulunma ile doğayı yorumlamayı birbirinden ayırır: Kestirimlere inanmak için çok az neden bulunmaktadır; bunlar kolaylıkla ve aceleyle yapılan genellemelerdir. Yorumlar ise şeylere nüfuz etmemizi, onlara yaklaşmamızı olanaklı kılan çeşitli verilere dayanır. Yorumlar her zaman kolaylıkla kabul edilmeseler de açıkçası doğayı açıklamanın en güvenilir yöntemi olarak düşünülmelidirler, Bacon â göre bu “yeni mantık”, bu yeni düşünme yolu Aristotelesçi tasımın, örnekleri basit sıralamaya dayanan tümdengelimli mantığının yerini alacaktır. Eski mantıkların, eski düşünme geleneklerinin hiçbiri de doğa yasalarının gerçek bilgisini üretecek yetkinlikte değildir.

Bacon yeni teknolojilerin keşfedilmesine götüren “deneysel denetim” ya da “denetimli deney” aracıliğıyla doğayı egemenliğimiz altına alarak ona müdahale etmemiz gerektiğini düşünmektedir. Ancak doğaya egemen olmak için önce onu iyice tanımak, hangi nedensel yasalarla nasıl işlediğini iyice bir anlamak gerekmektedir: “Bilmek, egemen olmaktır.” Ne var ki nedensel yasaların bilgisine ulaşmanın önünde çok iyi bilinen engeller bulunmaktadır İnsan zihni bir- takım boş düşüncelerle, ıvır zıvır kuruntularla dolup taşmaktadır. Bacon doğayı yorumlanmasını açıklamaktan çok ona ilişkin acele kestirimlerde bulunmamıza yol açan yanlış kanı ve önyargılara dayalı düşünceleri “zihnin putları” (idols of ıhe mind) diye adlandırır. İnsanoğlu doğayı kendi gerçekliği içinde kavrayıp ona yönelik doğru bilgilere ulaşmak istiyorsa, ilk yapması gereken şey, insan zihnine yer etmiş bu “putlar”dan bir an önce kurtulmaktır. Bu kuruntular”ın kökü kazınmadıkça “doğaya egemen olma” tasarısı ya da ülküsü boş bir hayalden öteye geçemez.

“Putlar kuramı’ Bacon ‘ın insanın dil, gelenek ve imgelem tarafından yaratılan yapıntılara körü körüne bağlanmasının zararlı ve yıkıcı etkilerini betimleyen font Yeni Organon adlı yapıtında genel bir ideoloji kuramına dönüştürülür. Bacon gerçek bilgiye ulaşma yolunda insan zihnine çeşitli sorunlar çıkaran hatalı akıl yürütmelerin kaynağı olarak tanımlayıp genelde yanlış varsayımlar, yanılsamalar, önyargılar, yanlşş kanılar ve eğilirrılerden oluştuğunu düşündüğü “zihnin putları’nı dört ayrı öbeğe ayırır :

“Soy putları” insanın doğasından kaynaklanan, insan soyuna özgü doğal ama yanılma zihinsel önyargılardır. Soy putları duyulara dayalı algıya gözü kapalı güvenme, aşın genelleştirme, hemen sonuca sıçrama (”acele genelleme yanılgısı’), görüşümüzle çelişen kanıtları görmezlikten gelme gibi eğilimleri içerir. İnsanların doğayı insanmerkezci ya da insanbiçimci bir gözle düşünmeye yatkın oluşlarıyla yakmdan bağlantılı olan bu putlar, doğayı olduğu gibi görmemizi engeller doğanın amaçlarıyla insanlığın amaçlarım birbirine karıştırmamıza yol açar.

Adını Platon’un “mağara benzetmesi”nden alan”mağara putları” ise tek tek bireylere özgü eğilimlerden oluşur. Bireyler kişisel alişkanlıklarından ve dolayısıyla önyargılarından etkilenmeye yatkındırlar. Bireyler çevre, eğitim, toplumsal ilişkiler ve biraz da okumalarından edindikleri davranış kalıplarına dayanan kanılar oluşturmaya sonuna dek açıklarlar. Böyle olunca da her birey doğaya kendi küçük penceresinden baktığından doğanın bütününü ıskalar.

Bacon ‘ın dile çıkmazcasına yerleştiğinden ötürü zihnin putlarının en tehlikelisi olarak gördüğü “çarşı putları” soyut ve anlamları muğlak sözcüklerin kullanılışından kaynaklanır. Kimi sözcükler-anlamlı oldukları düşünülse de- gerçek dünyada hiçbir karşılığı olmayan, varolmayan şeyleri temsil ederken, kimi sözcükler de gerçek, varolan şeyleri adlandırmalarına karşın kafa karıştıracak ölçüde karmakarışık tanımlanıp kullanılmaktadırlar. Sonuçta, belirli bir düşünceyi aktarmak için yanliş sözcük ya da sözcükler seçilirse, sözdağarı dayanaksız temeller üzerine kurulursa, ifade edilen düşünce de yanlış olmaya yazgıli olur.

Zihnin putları nın sonuncusu “tiyatro putları” ise eski öğretilere gönüllü kulluk etmekten, sırf yıllarca benimsendiklerinden ötürü basmakalıp kuramları olurlamaktan, her türden düşünsel yetkeye sorgusuz sualsiz boyun eğmekten oluşan önyargılar yumağıdır.

Aslında tüm bu dogmalar yığınının sahip olduğu tek özellik ustaki sözel inşalar olmalarıdır. Oysa ki gerçek bilgi edinme süreci sözcükleri ustalıkla kullanmaya değil, doga yasalarının keşfıne dayanır. Görüldüğü üzere, Bacon zihnin tüm putlarının deneye dayanmayan düşüncelerden kaynaklandığını, zihnin ancak derinlerine işleyen kendi yarattığı putlardan kurtulduğunda doğa yasalarının deneye dayanan bilgisini araştırmak için kendisini özgür kılacağım öne sürer. Bacon ‘ın başlattıgı çizgide, zihnin putlarının yerle bir edilmesi tasarısı, Nietzsche’ nin Putların Alacakaranlığı nda Bacon Sokrates ve Kant ‘a yönelik eleştirilerinde; Bacon Marx ve diğer toplum eleştiricilerinin toplumsal ve ekonomik yapıları gizemlerinden arındırma çabalarında; son çözümlemede insanlara gerçekte varolmayan ama insanlar üzerinde gücü olan şeylere düşkünlüklerinden kurulmalarına yardım etmede felsefece önemini korumuştur.

Bacon Yeni Organon ‘un ikinci bölümünde yönteminin olguların toplanmasına yönelik bölümünü açıklamaya girişir. Bilindiği üzere Bacon Aristoteles bilimin öncelikle bir görüngünün nedeninin keşfedilmesini içerdiğini ileri sürer. 6rneğin sıcaklığın doğasını anlamak için sıcakliğın nedenlerini bulmaliyızdır. Aristoteles ‘e göre bu süreç sıcaklığın dört nedeninin -biçimsel, maddesel, etkin ve ereksel- belirlenmesini içerir. Bacon , Aristoteles’in tümdengelimci tasımcılığı reddetse de bilimi nedenlerin ve özellikle de biçimsel nedenlerin keşfedilmesi olarak gördüğünden bu noktada Aristoteles’i izler. Bacon ‘a göre bir şeyin biçimsel nedenleri onun fıziksel nitelikleridir. Şeyler, bu nitelikleri nedeniyle varoldukları biçimdedirler. Örneğin, sıcaklığın biçimi (”formu parçacıkların düzensiz hareketinden kaynaklanır; sacaklığın biçimini keşfederek sıcaklığın bilimsel doğasını ortaya çıkarırız. Bacon bir şeyin biçiminin bir dizi bilimsel yöntemin kuralları aracığıyla ortaya çıkarılabileceğini öne sürer. Bacon özgün tümevarımcı yöntembilgisini varlık çizelgesi (tabula praesentıae), yokluk çizelgesi (tabula absentiae derece çizelgesinden (tabula graduum) oluşan üç basamaklı bir karşılaştırılabilir örnekler çizelgesinde temellendirir.

Varlık çizelgesi benzer görüngülerin ve bu görüngülerin ortak durumlarının incelenmesini içerir. Sözgelimi, sıcaklığa ilişkin biçimleri anlamak için bütün sıcak şeyler incelenir ve hangi durumların ortak olduğu görülür. Yokluk çizelgesi, bulunmayış ya da olmayış tablosu benzer görüngülerin ortak olmayan durumlarının incelenmesini içerir. Nitekim sıcaklığı anlamak için öncelikle soğuk şeyler çizelgesini incelememiz ve yoğunluk gibi sıcaklığın oluşmasıyla ilişkisiz olan özelliklerini ayırt etmemiz gerekir. Derece çizelgesi ya da ölçütler tablosu ise bir durumu değişen derecelerde içeren görüngülerin incelenmesini içerir. Bu görüngüler her biri kendi içinde farklı dereceler alabilen birden fazla durumu da barındırabilir. Örneğin sıcaklığı anlamamız için farkli sıcaklıktaki şeyleri gözlemlememiz ve parçacıkların düzensiz hareketlerindeki değişen hızları gibi değişen derecelerde hangi durumların ortaya çıktığına dikkat etmemiz gerekir. Böylelikle, bu üç aşamali işlemden sonra, karşılaştırılabilir bir örnekler çizelgesi oluşturarak yoğunluk gibi ilişkisiz özellikleri eler ve parçacıkların düzensiz hareketleri gibi temel özellikleri tam olarak belirleriz. Bacon’a göre bu yöntem tümevarımın en doğru biçimidir. Bacon her üç çizelge için sınırsız sayıda örneği inceleyemeyeceğimizi kabul eder ve incelemeyi belirli bir noktada durdurarak örnekleri bütünüyle ele almamız gerektiğini belirtir. Bacon’ın önerdiği tümevarım yöntemi günümüzde kullanılan tümevarım yöntemiyle karşılaştırıldığında epey bir sorun barındırsa da Bacon’ın ortada bir “yöntem sorunu” olduğunu düşünüp bunu çözmeye uğraşması bile başlı başına kayda değer bir çabadır -ki bu çaba aynı zamanda “modern felsefe”nin doğumunu da muştulamaktadır. Bacon ‘ın Denemeleri (Essays, 1597) ise ayrı bir önem taşımaktadır. Bilim için, doğanın bilgisine ulaşmak için tasarladığı yöntemini geliştirirken insan ilişkilerini de göz ardı etmeyen Bacon, Denemeler ‘de insanın davranış ve güdülerini inceleyip genellemelere varır. İçerdiği dilin güzelliğinden ve taşıdığı bilgelikten ötürü Denemeler her dönem okuyucu kitlelerini kendisine çekmiştir.
İpek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 28.06.17, 23:56   #3 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Tuna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Konya
Mesajlar: 1.782
Konular: 1135
Puan Grafiği
Rep Puanı:3960
Rep Gücü:57
RD:Tuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 174
122 Mesajına 291 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Francis BACON Hayatı ( Biyografisi )

Francis BACON Hayatı ( Biyografisi )

Teşekkürler
--------------Tualimforum İmzam--------------
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

Tuna
Tuna isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bacon, biyografisi, francis, francis bacon, francis bacon biyografi, francis bacon biyografisi, francis bacon hakkında, francis bacon hayatı, francis bacon kim, francis bacon kimdir, francis bacon yaşamı, hayati

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Papa Francis Biyografisi - Papa Francis Kimdir - Papa Francis Hayatı - Papa Francis Kartal Diger Ünlülerin Biyografileri 1 30.10.16 00:39
Francis Collins Biyografisi - Francis Collins Kimdir - Francis Collins Hayatı Kartal Yabancı Bilim Adamlarının Hayatı 0 24.01.13 02:41
Alec B. Francis Biyografisi - Alec B. Francis Kimdir - Alec B. Francis Hayatı İpek Yabancı Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri ) 0 31.12.10 17:38
Francis Darwin Biyografisi,Francis Darwin Hayatı,Francis Darwin Kimdir? İpek Yabancı Bilim Adamlarının Hayatı 0 24.06.09 19:43
Francis Bacon Hayatı ( Biyografisi ) Renklerin Dansı Yabancı Ressamların Biyografileri ve Eserleri 0 06.01.09 17:30


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:21 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2