tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Yabancı Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/yabanci-sairlerin-siirleri/)
-   -   Bertolt Brecht Şiirleri (http://www.tualimforum.com/yabanci-sairlerin-siirleri/1631-bertolt-brecht-siirleri.html)

Sevda 27.02.08 13:00

Bertolt Brecht Şiirleri
 
19 NOLU SONNET

Yalnızca benden kaçma yeter
Boş sözler de etsen duymak istiyorum seni
Sağır olsan gönlüm sözlerini ister
Dilsiz olsan gördüğünü.

Kör olsam, seni görmek isterdim
Sen yanımda yol gösterici oldun
Uzun yolun daha yarısı bile aşılmadı
Bir düşün içinde yaşadığımız karanlığı

'Bırak beni yaralıyım' desen de boşa
Görevden dönülmez, yalnızca ertelenir
Başka bir yerde değil, yalnızca burda

Bilirsin özgür değildir gereksinilen kimse
Gönlüm herşeyden önce seni ister
Biz de diyebilirim, ben yerine...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:01

Ada
 
ADA

Her insan kendi adasında yaşar
Takırdatarak dişlerini ya da terleyerek.
Gözyaşları, içer
Şeytanın edebiyat bilgilerini
Onun dişlerini takırdatması
Kimseyi yerinden kıpırdatmaz.

Her insan kendi dilinde konuşur
Ve hiç kimse anlamaz ne söylediğini
Kafasındakı ışığın.
Sonra iyi olarak da anlaşılmaz.
Düşkırıklığı ve incinmedir
Gerçek utanmazlıklar...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:01

Aşk Dersi
 
AŞK DERSİ

Ama kızım, diyorum ki
Biraz istekli olsun sesin:
Ete bürünürse severim ruhu
Ve eti ruh doluysa severim

Azaltamaz masumluk coşkuyu asla
Hem daha güzel doyar insan açken.
Severim erdemin arkası varsa
Ve erdemliyse bir arka.

Tanrı kuğuya bindiğinden beri
Fena olur bazı kızların içi
Zevkle katlansalar da acıya:
Duymak ister Tanrı kuğunun türküsünü...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:02

Bekleyeceğim Seni
 
BEKLEYECEĞİM SENİ

Savaşa gitmek mi istersin, git asker,
Gidenin bir daha gelmediği
Kanlı, kuduran savaşa.
Burda olacağım geri dönersen,
Yeşeren karaağaçlar altında bekleyeceğim seni,
Bekleyeceğim çıplak ağaclar altında,
Dönünceye dek en son asker,
Bekleyeceğim seni daha da çok.

Sen geri gelince savaştan
Göremeyeceksin kapıda başka bir çizme.
Yanımdaki yastık hep boş kalacak.
Dokunmamış olacak dudağıma başka dudak.
Bıraktığım gibi diyeceksin her şey,
Sen geri gelince savaştan,
Sen geri gelince...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:03

Bir Yaprak Gönder
 
BİR YAPRAK GÖNDER

Bir yaprak gönder bana,
Bir koruluktan koparılmış olsun,
Hiç değilse evinden yarım saat öteden.
Sen oraya dek yürür güçlenirsin,
Bense kalkar teşekkür ederim sana
O güzel yaprak için...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:04

Birgün Gelecek Yararsiz Olacağim Ben De
 
BİRGÜN GELECEK YARARSIZ OLACAĞIM BEN DE

Bir gün gelecek, oh diyecek insanoğlu:
Silahları bırakın, artık ihtiyaç kalmadı!
Güzel yıllar gelecek birbiri ardınca.
Çıkaracaklar depodan silahları bir gün,
Bakacaklar ki paslanmış hepsi.

Ben de atılmak isterdim,açıkçası,
Son okurumun elinden.
Son insan olsun o, yeter ki,
Köpeklerin ısırdığı son insan...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:05

Bizden Sonra Doğanlara
 
BİZDEN SONRA DOĞANLARA

- I -

Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!
Ahmaktır hilesiz söz. Düz bir alın
Vurdumduymazlığa işaret. Gülen
Kötü haberi almamış henüz.

Nasıl bir çağdır bu,
Ağaçlardan bahsetmenin neredeyse suç sayıldığı
Birçok alçaklığa suskun kalışı içerdiğinden.
Yolu kaygısızca karşı karşıya geçen
Ulaşılmazdır artık herhalde
Zorda kalan arkadaşları için.

Doğrudur : Geçimimi sağlamaktayım hala
Fakat inanın: bu sadece bir tesadüftür.
Yaptıklarım
Arasında hiçbir şey hak vermiyor karnımı doyurmaya.
Tesadüfen ayaktayım. ( Şansım ters giderse mahvoldum.)

Diyorlar ki : Ye ve iç sen! Sevin, neyin varsa!
Fakat nasıl yiyip içeyim ki, yediğim
Bir açın ellerinden kaptığım lokmaysa, bir
Susuzun sorduğu bardak suysa içtiğim?
Ve yine de yiyip içiyorum ben!

Ben de bir bilge olmak isterdim.
Yazıyor eski kitaplar bilgelik nedir:
Dünya kavgalarına uzak durmak ve o kısa zamanı
Korkusuz geçirmek
Şiddete başvurmadan hem
Kötülüğe iyilikle karşılık vermek
Düşlerini gerçekleştirmek değil, unutmak
Bilgelik olarak kabul ediliyor.
Tüm bunları yapamıyorum:
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!


- II -

Kargaşalık döneminde geldim şehirlere
Açlığın hüküm sürdüğünde.
Girdim insanlar arasına isyan döneminde
Ve öfkelendim onlarla birlikte.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.

Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi
Katiller arasında yattım uykuya
Özensiz yaklaştım aşka
Ve doğayı sabırsızlıkla izledim.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.

Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda.
Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil.
Çok değildi yapabileceklerim. Fakat iktidardakiler daha
Güvende hissediyorlardı kendilerini bensiz, ümit ediyordum.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.

- III -

Battığımız dalgalardan
Yükselecek olan sizler
Zaaflarımızdan söz ederken
Unutmayın
Karanlık çağı da
Sizlerin kurtulmuş olduğu.

Yürüdük ya, pabuçlardan çok ülke değiştirerek
Sınıf savaşlarının ortasında, çaresiz
Haksızlığın olup öfkenin olmadığı yerde.

Biliyoruz halbuki :

Aşağılıklara duyulan nefret de
Bozar şeklini yüzün.
Kısar sesi haksızlık karşısındaki
Öfke de. Ah, güleryüzlülüğe
Ortam hazırlamak istemiş bizler
Güleryüzlü olamadık kendimiz.

Sizler fakat, geldiğinde vakit
İnsan insanın yardımcısı olduğu
Zaman.
Hatırlayın
Hoşgörüyle bizi...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:06

çay Kökünden Yapilmiş Bir çin Aslani üstüne
 
ÇAY KÖKÜNDEN YAPILMIŞ BİR ÇİN ASLANI ÜSTÜNE

Kötüleri korkutur pençen
İyileri sevindirir inceliğin,
Benzer şeyler
Duymak isterdim
Dizelerim için...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:07

Dayanişma
 
DAYANIŞMA

Haydi unutmayalım
Nereden biz gücü alırız
Hem açken hem de tokken
Haydi unutmayalım
Bu dayanışmayı
İşçileri tüm dünyanın
Bir amaçta birleşsin
Dünyadaki nimetleri
Hep beraber paylaşsın
Haydi unutmayalım
Nereden biz gücü alırız
Hem açken hem de tokken
Haydi unutmayalım
Bu dayanışmayı
Zenci, beyaz, sarı, esmer
Birleşen özgür olur
Kendileri konuşsalar
Halklar hemen dost olur
Haydi unutmayalım
Nereden biz gücü alırız
Hem açken, hem de tokken
Haydi unutmayalım
Bu dayanışmayı
İşçileri tüm dünyanın
Birlikten kuvvet doğar
Senin kızıl birliklerin
Her türlü zulmü boğar.
Haydi unutmayalım
Soruyu somut soralım
Hem açken, hem de tokken
Bu dünya kimin dünyası?
Gelecek kimindir?

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:08

Dört Aşk şarkisi
 
DÖRT AŞK ŞARKISI

- I -

Senden ayrılıp sonra
Kavuşunca bu büyük güne
Gördüm, görmeye başlayınca
Herkesi neşe içinde.
Ve o akşam vaktinden beri
Bilirsin ya, hangisi
Dudaklarım daha bir güzel
Ve ayaklarım daha bir çevik şimdi.
Daha yeşil ağaçlar dallar ve çimen,
Duyumsayınca böyle
Ve su daha hoş serin
Üstüme dökününce...

- II -

Bana neşe verince sen
Düşünüyorum da bazen :
Şimdi ölebilirim diyorum işte
Ve hep mutlu kalırım böylece
Ta sonsuza dek.
Sen yaşlanınca sonra
Ve hatırlarsan beni
Görünürüm yine bugünkü gibi
Ve bir sevgilin olur senin de
Hala gencecik biri.

- III -

Yedi gülü var dalın
Altısını yel alır
Biri kalır geriye
O da bana adanır.
Yedi kez çağırırım seni
Altısında gelme kal
Ama yedincisinde söz ver
Tek bir sözcükle gel...

- IV -

Bir dal verdi sevdiğim
Üstünde sarı yapraklar.
Yıl desen,geçer gider
Sevdaysa yeni başlar...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:09

Duvara Tebeşirle Yazilan
 
DUVARA TEBEŞİRLE YAZILAN

"Savaş istiyoruz!"
En önce vuruldu
Bunu yazan...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:10

Duyumsadiğin Her şeye
 
DUYUMSADIĞIN HER ŞEYE

Duyumsadığın her şeye
En küçük önemi ver.

Söylemişti sensiz yaşayamayacağını
Unutma bunu, yeniden rastlarsan ona
Tanıyacaktır seni.

Bana bir iyilik yap, bu kadar çok sevme beni
Son kez sevildiğimde
Duymamıştım en küçük bir sevinç bile...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:10

Gecedeki Bulutun şarkisi
 
GECEDEKİ BULUTUN ŞARKISI

Kalbim karanlık, gecedeki bulut gibi
Yurtsuz, ah Sen!
Göklerdeki bulut, üzerinde tarlaların ve ağaçların
Bilmez ne oluyor
Koca bir genişliğin var...

Kalbim, gecedeki bulut kadar vahşi
Yurt özlemiyle çılgın, ah Sen!
Uzak göğün tümünü ister
Ve bilmez neden.

Gecedeki bulut, rüzgarla tek başına...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:11

Gelen Savaş
 
GELEN SAVAŞ

Bu gelen savaş ilk değil.
Çok savaş oldu bundan önce.
Bittiği gün en son savaş
Bir yanda yenilenler vardı gene,
Bir yanda yenenler vardı.
Yenilenlerin yanında
Kırılıyordu halk açlıktan.
Yenenlerin yanında
Halk açlıktan kırılıyordu...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:12

Generalim Tankiniz Ne Güçlü
 
GENERALİM TANKINIZ NE GÜÇLÜ

Tankınız ne güçlü generalim,
Siler süpürür bir ormanı,
Yüz insanı ezer geçer.
Ama bir kusurcuğu var;
İster bir sürücü...

Bombardıman uzağınız ne güçlü generalim,
Fırtınadan tez gider, filden zorlu.
Ama bir kusurcuğu var;
Usta ister yapacak...

İnsan dediğin nice işler görür, generalim,
Bilir uçurmasını, öldürmesini, insan dediğin.
Ama bir kusurcuğu var;
Bilir düşünmesini de...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:13

Göçmenin Sitemi
 
GÖÇMENİN SİTEMİ

Ekmeğimi kazandım ve tükettim sizler gibi.
Bir doktorum ben, doğrusu: bir doktordum.
Saçlarımın renginden mi şeklinden mi burnumun
Bir gün evsiz barksız ve aşsız kodular beni.

Bir yastıkta yedi yıl kocadığım kadın
Yanağımı yanağına elimi kucağına vererek
Kurtuldu benden gerekçe göstererek
Siyah saçlarımı önünde yargıcın.

Ben ama geçtim geceleyin bir ormandan
(Yanlış bir anne tarafından doğurulmuşum)
Bir ülke arayarak dışlamayan bizleri.

Fakat hangi kapıyı çalsam
Utanmaz diyerek çevirdiler geri
Ben utanmaz değil : Mahvolmuşum...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:14

Halkin Ekmeği
 
HALKIN EKMEĞİ

Bilin : Halkın ekmeğidir adalet.
Bakarsınız bol olur bu ekmek,
Bakarsınız kıt,
Bakarsınız doyum olmaz tadına,
Bakarsınız berbat.
Azaldı mı ekmek,başlar açlık,
Bozuldumu tadı,başlar hoşnutsuzluk boy atmaya.

Bozuk adalet yeter artık!
Acemi ellerle yuğurulan,iyi pişirilmemiş adalet yeter!
Yeter katıksız,kara kabuklu adalet!
Dura dura bayatlayan adalet yeter!

Bolsa insanın önünde ekmek,lezzetliyse,
Gözler öbür yiyeceklere yumulsada olur.
Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire...
Bilirsiniz,nasıl bolluk doğurur ekmek:
Adaletin ekmeğiyle beslene beslene.

Ekmek her gün nasıl gerekliyse nasıl,
Adalet de gerekli her gün,
Hem o,günde bir çok kez gerekli.

Sabahtan akşama dek,iş yerinde,eğlencede,
Hele çalışırken canla başla,
Kederliyken, sevinçliyken,
Halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe,
Günlük, has ekmeğine adaletin.

Madem adaletin ekmeği bu kadar önemli,
Onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin?

Öteki ekmeği kim pişiren?

Adaletin ekmeğini de
Kendisi pişirmeli halkın,
Gündelik ekmek gibi.

Bol,pişkin,verimli...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:17

Hanna Cash'in Türküsü
 
HANNA CASH'IN TÜRKÜSÜ

- I -

Entarisi pazen, atkısı sarı,
Gözleri göller gibi kara,
Ne parası pulu var, ne yapacak işi,
Ama öyle uzun ki siyah saçları,
Değer uçları kirli topuklara.

İşte Hanna Cash, yavrum,
Ayartıp soyardı beyleri.
Geldi esen rüzgarla bozkırdan,
Gitti gene esen rüzgarla.

- II -

Ne iskarpini vardı, ne gömleği.
Bilmezdi dua etmesini bile.
Gelmişti koca kente bir kedi gibi.
Odunlarla leşler arasında
Bozbulanık kanal boyu
Minicik bir kül kedisi
Dolaşır durur ya hani.

Nasıl yıkardı bardakları durmadan, görseniz,
Yıkayamazdı kendini bu yüzden.
Öyleyken Hanna Cash, yavrum,
Gene de sayılırdı tertemiz.

- III -

Düştü bir gece bir gemici barına,
Derin ve karaydı gözleri göller gibi.
Serseri Kent'e rastladı orada,
Saçları vardı Kent'in kapkara,
Barda bıçak oyuncusuydu.
Aldı Hanna'yı yanında götürdü.

Kırparken gözlerini o Kent serserisi,
O yontulmuş, o allahın belası,
Hanna Cach duyuyordu, yavrum,
Bakışlarıyla soyduğunu kendisini.

- IV -

Yürüdüler hayat yolunda el ele,
Öğrendiler hanyayı konyayı.
Ne ev bark, ne kap kacak,
Ne de ad, çocuklarına bırakacak.

Kar yağdı, yağmur yağdı.
Boğuldu sulara orman.
Ama Hanna Cash, yavrum,
Ayrılmadı erkeğinden.

- V -

Polis dedi : Bu adam yankesici.
Sütçü dedi : Hem de topal.
Hanna dedi : Bundan ne çıkar?
Erkeğim benim o.
Benim canım onu çeker.

Orda burda gezer dururdu erkeği.
Sonra gelir çekerdi Hanna'ya sopayı.
Ama Hanna boşverirdi bunlara.
Seviyordu ya kocasını canı gibi.

- VI -

Damları yoktu başlarını sokacak.
Herkes onlara düşmandı sanki,
Gene de yuvarlanıp gittiler iyi kötü.
Şehirlerden ormanlara yıllar boyu,
Ormanlardan kırlara gittiler.

Yürüdüler, ne kar dediler ne tipi,
Kesilinceye dek solukları.
Hanna Cash, yavrum,
İzledi sevgili erkeğini.

- VII -

Üstleri başları dökülürdü.
Ve yoktu gezmeleri tozmaları pazar günleri.
Bir pastaneye giremediler üçü bir arada.
Ne yiyecek poğaçaları vardı,
Ne de armonikaları.

Benzerdi günler birbirine.
Hiç güneş yoktu havada.
Ama parlardı güneşler durmadan
Hanna Cash'ın yüzünde.

Erkeği balık çalar, o tuz çalar,
N'eylersin, "yaşamak çok zor".
Hanna bakar balıkları pişirirken :
Çocuklar oturmuşlar kocasının dizlerine,
Okurlar dua kitabını ezberden.

Dere tepe elli yıl bu,
Uyudular hepsi bir yatakta.
İşte Hanna Cash'ın hikayesi, yavrum.
Tanrı elbet bir gün görür onu...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:18

Istiyorum
 
İSTİYORUM

İstiyorum gideyim sevdiğimle.
İstiyorum boş vereyim sonu ne olacak.
İstiyorum düşünmeyeyim iyi mi, kötü mü.
İstiyorum bilmeyeyim beni seviyor mu?
İstiyorum gideyim sevdiğimle...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:20

Kaledonya Pazari
 
KALEDONYA PAZARI

- I -

Yedi kent yatar Troya'nın altında.
Kazıp çıkartmışlar hepsini yeniden.
Londra'nın altında da yedi kent yatar mı?
En dipten çıkanları burada mı satarlar acaba?

Fosforlu balıkların durduğu şu tezgahın orda,
Çorapların arasında işte bir de şapka.
Yedi şiline alamazsınız yenisini, saçma,
Buysa yalnız iki şilin, hem kötü değil o kadar,
Tek bir deliği var.

- II -

Korkunç tanrı oturmuştu kalkmamacasına,
Tabanları dışarı dönük,
Sonra bir gün kırıldı burnu, düştü ayak parmaklarından biri
Ve gözdağı veren kolu,
Ama bronz bedeni ağırdı çok, yalnız el yürütülmüştü
Ve geçerek bir sürü canlı ellerden düşmüştü
Kaledonya pazarına.*

- III -

"Köprü yoktur Doğu ile Batı arasında"
Diye haykırdı ücretli ozanları.
Gözlerimle gördüm ben ama
O büyük Okyanusun sırtındaki kocaman köprüleri.
Ve doğuya taşınan koskoca silahları gördüm
Ve onları şarkılarla el üstünde tutan halkı.
Bu ara, içinden kan damlayan çay geliyordu,
Savaş yaralıları ve altın geliyordu, Doğu'dan Batı'ya.

Ve Winsdor dulu, karalar içinde,
Parayı alır, sokar çorabına,
Pohpohlamadan sırıtır,
Gönderir onu Kaledonya pazarına.
Nerde hani o eski çeviklik,
Bir sabah gelirler topallaya topallaya,
Ve bir tahta bacak satın alırlar, elden düşme,
Uysun diye tahta kafalarına.

Not : Londra'nın ünlü bit pazarı. Bu şiir, Brecht'in bitmemiş şiirlerindendir.

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:21

Kar Yağmaya Başliyor
 
KAR YAĞMAYA BAŞLIYOR

Kar başlıyor yağmaya.
Burda kimler kalacak?
Eskisi gibi gene
Taşlarla yoksullar...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:22

Kardeşim Bir Pilottu
 
KARDEŞİM BİR PİLOTTU

Bir pilottu kardeşim.
Güzel bir günde emri geldi.
Hazır etti çantasını,
Güneye doğru koyuldu yola.

Bir fatihti kardeşim.
Yerimiz yoktu yaşamaya.
Topraklar ele geçirmekti
Öteden beri hayalimiz.

Kardeşimin fethettiği yer şimdi
Guadarrama dağlarında.
Boyu tam bir seksen,
Derinliği bir elli...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:23

Kentin Varoşlarindan Gelen
 
KENTİN VAROŞLARINDAN GELEN

İncecik pardesüler içindeki okul arkadaşlarımız
Her vakit çok geç gelirlerdi sabah dersine,
Çünkü süt ve gazete dağıtırlardı annelerinin yerine.
Öğretmenler
Onları bir güzel azarlar
Ve işaret korlardı kara kaplı deftere...

Getirmezlerdi yanlarında yiyecek filan.
Ders aralarında yalnız
Ödevlerini yaparlardı helalarda.
Ama izin verilmezdi buna.
Dinlenmek ve yemek içinmiş ders araları.
Pi'nin ondalık değerini bilemediler mi
Öğretmenleri sorardı onları:
Neden kalmadınız o çıktığınız çöplükte?
Bilirdi onlar neden kalmadıklarını...

Kentin varoşlarından gelen yoksul çocuklarına
Devlet kapılarında önemsiz görevler vaadedilirdi,
Bu yüzden onlar, gecelerini gündüzlerine katıp ezberlerlerdi
Parça parça olmuş elden düşme kitaplarında ne varsa.
Bir de öğrenirlerdi öğretmenlerinin ayaklarını yalamayı
Ve hor görmeyi kendi analarını...

Varoşlardan gelen yoksul okul çocuklarına vaadedilen bu
Önemsiz görevler
Toprağın altındaydı.
Onlara ayrılan yerlerdeki sandalyelerin yoktu
Oturacak yerleri.
Olsa olsa
Kısa bitkilerin kökleriydi
Onları bekleyen.
Hem ne diye öğretiliyordu bu çocuklara Yunanca dilbilgisi,
Sezar'ın seferleri, sülfürün formülü, Pi'nin değeri?
Alınlarında yazılı olan Flander'lerin kitle mezarlarında
Neye ihtiyaçları olacaktı bu çocukların
Biraz kireçten başka?

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:24

Konuk
 
KONUK

Soruyor durmadan, dışarıda gece olsa da
Anlatıyor telaşlı, geçen yedi yılı
Ve dinle : Bir tavuk kesiliyor avluda
Ve bil ki : Bir ikincisi kalmadı.

Yarın daha az et olacak sofrada.
Çekinme, buyur, haydi - Tokum zaten.
Bir gün önce nerede kaldın? - Emin ellerde!
Nerden geliyorsun peki? - Komşu kentten!

Hemen kalkıyor telaşla, çabuk geçiyor zaman!
Sesleniyor gülümseyerek : Hoşça kal! - Sen de!
Açıyor ellerini çekinerek ona : O ise bakıyor
Tanımadığı tozlar ayaklarında...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:25

Kötü Zamanlardan Bir Aşk şarkisi
 
KÖTÜ ZAMANLARDAN BİR AŞK ŞARKISI

Arkadaş olmamıştık birbirimizle
Ama oturduk birlikte aynı yerde
Ve sarılıp yattığımızda birbirimize
Aydan daha yabancıydık birbirimize.

Ve karşılaşsak bugün çarşı pazarda
Dövüşebiliriz belki bir kaç balık için.
Arkadaş olmamıştık birbirimizle
Sarılıp yattığımızda birbirimize...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:26

Madem Iyisin
 
MADEM İYİSİN

Anladık iyisin,
Ama neye yarıyor iyiliğin.
Seni kimse satın alamaz,
Eve düşen yıldırım da
Satın alınmaz
Anladık dediğin dedik,
Ama dediğin ne?
Doğrusun, söylersin düşündüğünü,
Ama düşündüğün ne?
Yüreklisin,
Kime karşı?
Akıllısın,
Yararı kime?
Gözetmezsin kendi çıkarını,
Peki gözettiğin kimin ki?
Dostluğuna diyecek yok ya,
Dostların kimler?

Şimdi bizi iyi dinle :
Düşmanımızsın sen bizim
Dikeceğiz seni bir duvarın dibine
Ama madem bir sürü iyi yönün var
Dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
İyi tüfeklerden çıkan
İyi kurşunlarla vuracağız seni
Sonra da gömeceğiz
İyi bir kürekle
İyi bir toprağa...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:26

Nasildi
 
NASILDI

- I -

Önce sevinç uyutmadı beni
Sonra üzüntü nöbet tuttu bütün gece.
İkisi de gidince başımdan
Uyudum, ama ah, her mayıs gecesi
Bir kasım sabahı getirdi ardından...

- II -

Senin derdin benimdi
Benimki senin
Paylaşamazsam bir sevinci seninle
Yoktu benim de sevincim...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:28

Olmasaydi O Bulut
 
OLMASAYDI O BULUT

- I -

Eylülde mavi bir gündü
Genç bir erik ağacının altında sessiz
Sardım onu, solgun bir aşktı
Kollarımda tatlı bir düş
Ve üstümüzde güzel yaz göğü
Bir bulut vardı uzakta
Öylesine beyaz ve öylesine yukarda
Sonra baktım, sanki hiç yoktu

- II -

Aylar geçti o günden sonra
Şöyle ya da böyle sessiz
Erik ağaçlarının hepsi kesildi
Sorarsan, aşka ne oldu
Anımsayamıyorum derim
Ama bilirim ne düşündüğünü
Yüzünü unuttum gerçekten
Tek bildiğim, onu öptüğüm o zaman

- III -

Öptüğümü de unuturdum
Olmasaydı o bulut
Anıyorum hala ve hep anacığım
Bembeyaz ve uzak
Erik ağaçları belki yine çiçek açar
Belki o kadının şimdi yedi çocuğu vardır
O bulut yalnızca bir dakika göründü
Başımı kaldırdığımda uçup gitmişti...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:29

öğrenen Kişi
 
ÖĞRENEN KİŞİ

Önce kumun üzerine kurdum, sonra kayanın.
Hiçbir şeyin üzerine kurmadım artık
Çökünce kaya.
Sonra yeniden kurdum sık sık
Kum ve kayanın üzerine.
Öğrenmiştim ama.

Kendilerine güvenip de mektubu verdiklerim
Çöpe attılar onu.
Ama hiç önemsemediklerim
Bulup geri getirdiler bana.
Öğrendim böylece.

Yapılmadı buyurduklarım.
Gelince gördüm ki
Yanlışmış.
Yapılmıştı doğru olan.
Bir şey öğrendim bundan da.

Eski yaralar acır
Soğuklarda.
Ben sık sık şöyle derim ama:
Yalnız mezarın hiçbir şeyi olmayacak
Bana öğretecek...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:30

Portakal Satin Alirken
 
PORTAKAL SATIN ALIRKEN

Southampton sokağı boyunca çöken
Sarı sisin içinden
Birdenbire lambalı bir meyve arabası çıktı
Ve kesekağıtlarını parmaklayan
Yaşlı bir pasaklı.
Aradığını birdenbire bulan biri gibi
Şaşıp donakaldım.

Hep portakal olsun isterdin hani!
Avuçlarıma sıcağı hohladım
Ve araştırdım ceplerimi.

Tutarken elimde bozuk paraları sıkı sıkı
Fiyatına baktım ve
Düzensiz rakamları gördüm
Bir gazete kağıdına kömürle yazılı,
Bu ara hafiften ıslık çaldığımı bile fark ettim,
Ve bir anda baktım acı gerçek apaçık önümdeydi :
Bu kentte sen yoksun ki

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:31

Sabah Akşam Okunmasi Için
 
SABAH AKŞAM OKUNMASI İÇİN

Sevdiğim
Söylüyor
Bensiz olamayacağını

Bu yüzden
Kendime dikkat ediyorum
Yolda yürürken önüme bakıyorum
Ve korkuyorum her yağmur damlasından
Sanki beni ezecekmiş gibi...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:32

Sanat
 
SANAT

-Karanlık dönemlerde peki,
Şarkı da söylenecek mi?

-Elbette şarkılar da söylenecek
Belgeleyen karanlık dönemleri...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:33

Sevgililer
 
SEVGİLİLER

Bak! Gökte yay gibi uçan şu turnalara
Uçarlarken bir yaşamdan bir başkasına
Bulutlar da birlikte gidiyor onlarla.
Bulut ve turnalar
İkisi de aynı yükseklik ve aynı telaş içinde
Yerlerinde duramadan
Yan yana, kısacık uçtukları o güzel göğü
İkiye bölüyorlar.
Her biri öbürünün salınışından başka bir şey görmeden
Aynı rüzgarı duyuyor.
Şimdi yan yana yatan bu çifti
Rüzgar boşlukta öylece sürükleyebilir.
Bu uyum bozulmadıkça
Uzun süre kimse onları ayıramaz
Yağmurlardan ve kurşunların vızıldadığı
Her yerden uzaklaşabilirler
Güneşin ve ayın altında küçücük hareketlerle
Birbirlerine sevdalı, uçarlar sonsuza.
Hey sizler, nereye? -Hiçbir yere. -Nereden? -Her yerden.
Soruyorsunuz, ne zamandır birliktesiniz?
Çok olmadı. -Ne zaman ayrılacaksınız? -Hemen.
İşte böyle bir anlık birlikteliktir, sevenler için seda...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:33

Sone
 
SONE

Eskiden beri alışkınım pencerede
Suyun ya da ormanın uğultusuna
Çabucak uyudum böylece
Yatıp kaldım onun uzun saçlarında

O acılı geceden çok şey kalmadı aklımda
Biraz dizinden, azıcık boynundan
Sabun kokusu siyah saçlarında
Ve onun için kulaktan duyduklarım

Yüzü çabuk unutulur demişlerdi
İnce bir şey olduğundan üstünde
Yazılmamış boş bir kağıt gibi

Yüzü pek gülmez demişlerdi
Çabuk unutulacağını bilir kendisi de
Anımsamaz kim olduğunu belki, okusa bu şiiri.

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:34

Sonra Doğan
 
SONRA DOĞAN

İtiraf ediyorum : Hiçbir
Umudum yok.
Körler bir çıkaryoldan söz ediyorlar. Ben
Görüyorum.

Yanılgılar tükenince
Oturur son arkadaş olarak
Bir hiç karşımızda.

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:35

Sorular
 
SORULAR

Ne giydiğini yaz bana! Sıcak tutuyor mu?
Uyuduğun yeri yaz bana! Yumuşak mı?
Nasıl göründüğünü yaz bana! Yüzün aynı mı?
Neyi özlediğini yaz bana! Kolumu mu?

Nasıl olduğunu yaz bana! Rahat mı?
Sana neler yaptıklarını yaz bana! Cesaretin yetti mi?
Ne yaptığını yaz bana! iyi şeyler mi?
Neler düşündüğünü yüz bana! Beni mi?

Sorulardır sana bütün verebildiğim
Ve gelen yanıtları kabullenmeliyim
Yorgunsan, uzatamam sana elimi.

Ya da açsan seni besleyemem
Sanki bu dünyada hiç yokmuşum
Unutmuşum gibi seni...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:36

üstad öğren
 
ÜSTAD ÖĞREN

Haklıyım, deme sık sık, üstad!
Öğrencin de görsün, bırak.
Zorlama gerçeği :
Gerçek zora gelmez.
Konuşurken dinle biraz !

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:37

Zaaflar
 
ZAAFLAR

Senin hiç yoktu
Benimse vardı bir tane,
Seviyordum...

Bertolt Brecht

Sevda 27.02.08 13:38

Zavalli B.b.
 
ZAVALLI B.B.

Ben Bertolt Brecht kara ormanlardan geliyorum
Anamın karnındaydım daha
Kentlere taşıdığında beni
Ölünceye dek kalacak bende ormanların soğuğu

Asfalt kentte evimdeyim der demez
Son gereçler elimin altında
Gazeteler tütün içki
Çekingen tembel her neyse memnun

İyi geçinirim insanlarla başımda
Töreleri gereğince melon bir şapka
Tuhaf bir kokuları var bu hayvanların derim
Aldırma derim ben de onlardanım

Sabahleyin yanımda birkaç kadın
Sallantılı-koltuklarımda otururum
Bakarım onlara kuşkusuz derim ki
Bayanlar güvenmeyin bana sakın

Geceleyin erkekleri toplarım çevreme
Nasılsınız beyefendi teşekkür ederim beyefendi
beyefendi aşağı beyefendi yukarı
Ayaklarını uzatırlar masalarımın üstüne
İyi olacak işler derler bense
Sormam onlara ne zaman

Tan ağarırken çamlar işler ortalığa
Başlar cıvıldamağa kuşlar pireler içinde
İşte o zaman boşaltırım kadehimi kentte atarım
İzmaritimi uyurum kaygılı boğunlutu

Biz soysuzlar kapandık kaldık
Yıkılmaz sandığımız evlere
(Manhattan adasında yüksek yapıları da bu amaçla kurduk
Kurduk Atlantık üzerinde söyleşen ince antenleri de)

Yel üfürüp su götürecek bu kentleri
Seviçli kılıyor ev yiyiciyi yiyici boşaltmak istiyor onu
Biliyorum biz geçici olduğumuzu
Adam sen de sözümüz bile edilmeğe değmez

Yer salsıldığı gün
Virjinya'larını bırakmıyacağımı onları acı
Bulamayacağımı umarım
Ben Bertolt Brecht asfalt kentlerde çuvallamış
Eskiden kara ormanlardan gelmişim anamın karnında

Bertolt Brecht


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:57 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2