- Y -

Ya Allah deyip (atılmak)
Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli
Ya bu deveyi gütmeli,ya bu diyardan gitmeli
Ya devlet başa, ya kuzgun leşe
Ya devlet başa,ya kuzgun leşe
Ya herro,ya merro
Ya herrü (herro) ya merrü (merro)
Ya sabır çekmek
Yabana atmak
Yabana söylemek
Yabancılık çekmek
Yad eller
Yâd etmek
Yağ bağlamak
Yağ bal olsun
Yağ tulumu
Yağcılık etmek
Yağlı ballı olmak
Yağlı kapı
Yağlı kuyruk
Yağlı müşteri
Yağma gitmek
Yağma Hasan`ın böreği
Yağma yok
Yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz
Yağmur yağarken küpünü doldurmak
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
Yahudi pazarlığı
Yaka paça
Yaka silkmek
Yakadan atmak
Yakadan geçirmek
Yakası açılmadık
Yakasına sarılmak
Yakasına yapışmak
Yakasını bırakmamak
Yakasını kaptırmak
Yakayı ele vermek
Yakayı kurtarmak
Yakayı sıyırmak
Yakınlık duymak
Yakışık almamak
Yalan dolan
Yalan yere
Yalancı pehlivan
Yalancısı olmak
Yalayıp yutmak
Yalova kaymakamı
Yalpa vurmak
Yalvar yakar olmak
Yan bakmak
Yan basmak
Yan çizmek
Yan gelip yatmak
Yan gözle bakmak
Yan tutmak
Yan yan bakmak
Yandan çarklı
Yangın var diye bağırmak
Yangına körükle gitmek
Yanık ses
Yanına (kâr) kalmak
Yanına bırakmamak
Yanına salâvatla varılır
Yanından bile geçmemiş
Yanıp tutuşmak
Yanıp yakılmak
Yanlış ata oynamak
Yanlış kapı çalmak
Yapmadığını bırakmamak
Yaptığını bilmemek
Yara açmak
Yaraya merhem olmak
Yardan atmak
Yarı buçuk
Yarı yolda bırakmak
Yarım adam
Yarım ağızlı (söylemek)
Yarım yamalak
Yarından tezi yok
Yaş Dökmek
Yaş tahtaya (yere) basmamak
Yaşını başını almış (olmak)
Yaşını içine akıtmak
Yatağa düşmek
Yatak yorgan yatmak
Yataklık etmek
Yatırım yapmak
Yavaş gel
Yaya kalmak
Yayan yapıldak
Yaygarayı basmak
Yaz boz tahtasına çevirmek
Ye kürküm ye
Yedeğe almak
Yedi canlı
Yedi düvel
Yedi iklim dört bucak
Yedi kat yabancı
Yediden yetmişe
Yediği naneye bak
Yediği naneyi kokutmak
Yeğ tutmak
Yel kayadan ne alır
Yel yeperek yelken kürek
Yele vermek
Yelkenleri suya indirmek
Yeme de yanında yat
Yemeden içmeden kesilmek
Yemin etsem başım ağrımaz
Yenilir yutulur gibi değil
Yer almak
Yer cücesi
Yer demir gök bakır
Yer etmek
Yer tutmak
Yer vermek
Yer yarılıp içine girmek
Yer yerinden oynamak
Yerden yere çalmak
Yere bakan yürek yakan
Yere göğe koyamamak
Yeri yurdu belirsiz
Yerin dibine geçmek
Yerinde duramamak
Yerinde saymak
Yerinde yeller esmek
Yerinden oynamak
Yerinden oynatmak
Yerine geçmek
Yerini bulmak
Yerini doldurmak
Yerle bir etmek
Yerli yersiz
Yeşil ışık yakmak
Yılan hikâyesi
Yılanın kuyruğuna basmak
Yıldırım gibi
Yıldırımla vurulmuşa dönmek
Yıldırımları (veya şimşekleri) üstüne çekmek
Yıldızı barışmamak
Yıldızı parlamak
Yıldızı sönmek
Yiğitlik sende kalsın
Yiyip bitirmek
Yobaz
Yok canım!
Yok devenin başı
Yok pahasına
Yol açmak
Yol almak
Yol aramak
Yol bulmak
Yol geçen hanı
Yol göstermek
Yol iz bilmemek
Yol kesmek
Yol tutmak
Yol yordam
Yola çıkmak
Yola düşmek
Yola gelmek
Yola getirmek
Yoldan çıkmak
Yoldan kalmak
Yolu (ayağı) düşmek
Yolu düşmek
Yolu tutmak
Yoluna (rayına) girmek
Yoluna çıkmak
Yoluna koymak
Yolunu beklemek
Yolunu bulmak
Yolunu kaybetmek
Yolunu sapıtmak
Yolunu yapmak
Yorgan gitti, kavga bitti
Yorgunluğunu almak
Yorgunluğunu çıkarmak
Yosma
Yörüngesine oturtmak
Yuf ervahına
Yufka yürekli
Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal
Yumruk kadar
Yumurta kapıya gelmek
Yumurtaya kulp takmak
Yumuşak yüzlü
Yuvarlak hesap
Yuvarlanıp gitmek
Yuvasını bozmak
Yuvasını yapmak
Yuvasını yıkmak
Yük altına girmek
Yük olmak
Yüksek perdeden konuşmak
Yükseklerde dolaşmak
Yüksekten atmak
Yükte hafif pahada ağır
Yükün altından kalkmak
Yükünü tutmak
Yüreği (içi) parçalanmak
Yüreği ağzına gelmek
Yüreği cız etmek
Yüreği çarpmak
Yüreği dayanmamak
Yüreği ezilmek
Yüreği ferahlamak
Yüreği geniş olmak
Yüreği hop etmek
Yüreği kabarmak
Yüreği kalkmak
Yüreği kararmak
Yüreği katı
Yüreği küt küt atmak
Yüreği oynamak
Yüreği pek
Yüreği yanmak
Yüreğine (içine) dert olmak
Yüreğine (içine) işlemek
Yüreğine inmek
Yüreğine od düşmek
Yüreğine su serpilmek
Yürekte var, elde yok
Yürükten bağlanmak
Yürürlüğe girmek
Yüz bulmak
Yüz dökmek
Yüz görümlüğü
Yüz göz olmak
Yüz karası
Yüz kızartıcı
Yüz tutmak
Yüz üstü bırakmak
Yüz vermek
Yüz yüze bakmak
Yüz yüze gelmek
Yüzde kalmak
Yüze gülmek
Yüze vurmak
Yüze yüze kuyruğuna gelmek
Yüzü ak
Yüzü görmemek
Yüzü gözü açılmak
Yüzü gülmek
Yüzü kalmamak
Yüzü kara
Yüzü kasap süngeri ile silinmiş
Yüzü sirke satmak
Yüzü soğuk
Yüzü suyu hürmetine
Yüzü tutmamak
Yüzü yerde
Yüzü yok
Yüzünden (suratından) düşen bin parça olmak
Yüzünden okumak
Yüzüne bir daha bakmamak
Yüzüne kan gelmek
Yüzünü ağartmak
Yüzünü ekşitmek
Yüzünü gören cennetlik
Yüzünü kara çıkarmak
Yüzünü kızartmak
Yüzünün akıyla çıkmak