Konu: 4 şubat
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.04.08, 12:01   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Okyanus
Moderator

 
Okyanus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 9.373
Konular: 7149
Puan Grafiği
Rep Puanı:16317
Rep Gücü:20
RD:Okyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 54
889 Mesajına 1.404 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart 4 şubat

4 ŞUBAT

1938 - Atatürk'ün, saat 12.00'de Ege vapurundan Dolmabahçe Sarayı'na geçişi.
1936 - Atatürk'ün, Çankaya'da Başbakan İsmet İnönü'yü kabulü.
1935 - Atatürk'ün, milletvekili genel seçimi nedeniyle millete bildirgesi: "...Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir eğitiminde olduğu kadar beden eğitiminde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir kuşak yetiştirmek, ana siyasamızın açık dileğidir."
Atatürk'ün, akşamüzeri otomobille Uluköy'e kadar bir gezinti yapması, Maslak, Şişli, Beyoğlu yoluyla Dolmabahçe Sarayı'na dönüşü.
1934 - Balkan Antantı'nın imzalanması.
Balkan Antantı, 1934 tarihinde Türkiye ,Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan anlaşma.
Atatürk'ün, Yerköy'den Kayseri'ye hareketi, yolda Şefaatli ve Boğazköy'de trenden inerek halkla konuşması, akşam üzeri Kayseri'ye gelişi ve coşkuyla karşılanışı.
1933 - Atatürk'ün, İzmir'den trenle hareket ederek Afyon'a gelişi, buradan -Antalya'dan dönen- İsmet Pasa ile beraber Bilecik'e hareketi.
1932 - Atatürk'ün, akşamüstü motorla Kadıköy ve Boğaziçi'nde bir gezinti yapması, gece Maksim salonunda Darülaceze (Güçsüzler Evi)'nin verdiği balo'yu şereflendirmesi.
1931 - Atatürk'ün, Aydın'dan Nazilli ve Denizli'yegelişi.
1928 - Atatürk'ün, "Türk Maarif Cemiyeti" temsilcilerini kabulü ve Cemiyeti himayelerine alışı.
1926 - İskilipli Atıf Hocanın idamı.
1924 - Atatürk'ün, Göztepe'de kalmakta olduğu Köşk'te İstanbul gazetecilerini kabulü ve görüşmesi.
1923 - Lozan Konferansı müzakeratının kesilmesi.

Lozan Konferansı'nın iki ay süren görüşmelerinden sonra kesintiye uğraması. Konferans, batılı başdelegelerin uzlaşmaz tutumları nedeniyle kesildi.
Atatürk'ün, Lâtife Hanım'la beraber İzmir'den hareketle Akhisar'a gelişi, Komutanlığı, Belediye'yi ziyareti ve Belediye binasında konuşması: "...Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre ilim ve fen ve her türlü uygar buluşlardan azamî derecede istifade etmek zorunludur."


1922 - Başkomutanlık Kanunu'nun TBMM'de ikinci kez üç ay daha uzatılması.
Atatürk'ün Başkomutanlık süresinin, 5 Şubat 1922 tarihinden itibaren ikinci defa üç ay uzatılmasına dair Kanun'un Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabulü.
Bazı üyelerin oylama biçimine itiraz ettikleri meclis oylamasında Mustafa Kemal'in başkomutanlığı üç ay daha uzatıldı.
1921 - Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda, Londra Konferansı'na iştirak edecek delege heyeti hakkındaki Vekiller Heyeti tezkeresi üzerinde konuşması: "Bütün arkadaşlar, Başkanlık Divanı aracığılıyla ne gibi niteliklere sahip kişileri istiyorsa onları Başkanlığa bildirirler ve Başkanlık Divanı, Vekiller Heyeti de aydınlanır. Bu suretle gerek delegeler ve gerek o delegeleri kuvvetlendirecek danışma heyeti daha isabetle tayin edilebilir."


1920 - Atatürk hakkında, aldığı madalya ve nişanların tekrar kendisine iadesini öngören 29 Aralık 1919 tarihli Vükelâ Meclisi kararının Padişah Vahdettin tarafından onaylanması.
Rauf Bey'in, İstanbul'dan Atatürk'e telgrafı: "Grup için uğraşıyoruz. Mebuslar arasında mevki ve rütbe düşkünü olanların varlığı, fikirlerde sertlik ve hemen her mebusu ayrı ayrı kazanmak gibi bir zorunluk doğurmaktadır. Durum o derece naziktir ki, Müdafaa-i Hukuk'tan olan mebuslardan söz verenlerin büyük bir bölümü bile, bu isim etrafında toplanmaktan kaçınmışlardır."


1919 - "Paşam, milli direniş, güzel. Ama neyle?"
Mustafa Kemal Paşa: "Çölden bir hayat çıkarmak lâzımdır. Çöl sanılan bu âlemde saklı ve kuvvetli hayat vardır. O, Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilâttır. Bu teşkilât organize edilebilirse vatan da, millet de kurtulur!"


Dönemin gazeteleri düşüncelerine değer verdikleri kişilerle söyleşiler yapmakta, görüşlerini alarak yayınlamaktadır. Bu çerçevede Alemdar gazetesinin yazarlarından Refii Cevat (ULUNAY) 4 Şubat 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa ile Şişli’deki evinde bir görüşme yapar. Görüşmenin bir bölümünde Paşa, vatanın kurtuluşu için: “Bugün herhangi bir teşkilâtçı Anadolu’ya geçer de milleti silâhlı bir direnişe hazırlarsa bu yurt kurtarılabilir” saptamasında bulunur. Refii Cevat’ın “Paşam millî direniş, güzel ama neyle? Hangi askerle, hangi silâhla, hangi parayla? Maalesef Paşam, kupkuru bir çölden farksız oldu bu güzel vatanımız” demesi üzerine Mustafa Kemal Paşa: “Çölden bir hayat çıkarmak lâzımdır. Çöl sanılan bu âlemde saklı ve kuvvetli hayat vardır. O, Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilâttır. Bu teşkilât organize edilebilirse vatan da, millet de kurtulur” cevabını verecektir.
Refii Cevat, matbaaya dönerken bu düşünceleri “deli saçması” olarak nitelendirecektir. Gazeteci arkadaşlarının neler konuştuklarını sorması üzerine Paşanın söylediklerini iletecek ve “Bu deli değil zır deliymiş” diyecektir. Çok sonraları anılarını gazeteci Sadi BORAK’a anlatırken “O günlerde, o şartlar içinde istiklâl mücadelesine atılıp Türkiye’yi kurtarmaktan söz edenlere karşı herkes benim gibi düşünürdü. O günlerde böyle düşünen TEK ADAM oydu; TEK ADAM” değerlendirmesini yapacaktır.
Mustafa Kemal Paşa, bu düşüncelerini uygulamaya geçirebilmek için Şişli’deki evinde bazı arkadaşlarıyla görüşmüş ve tasarılarını onlara aktarmıştır. Bu arkadaşları çok güvendiği kişilerdir ve hemen tamamı Şişli’deki evde detaylarını dinledikleri bu tasarıları yaşama geçirebilmek için daha sonra bu mücadelenin içinde fiilen yer almışlardır.
1917 - Atatürk'ün, üşütmeye bağlı rahatsızlığı nedeniyle günü Diyarbakır'da evinde geçirmesi.
Talât Paşa'nın, Sait Halim Paşa'nın yerine sadrazam oluşu.
1916 - Atatürk'ün, davet üzerine, Edirne Mevlevî Tekkesi'nde mevlit okunuşunda bulunuşu.
1902 - Paris'te Birinci Jön Türk Kongresi yapıldı.
Abdülhamit’in yönetimine karşı örgütlenen Jön Türkler, Paris’te I. Jön Türk Kongresi’ni topladı, Terakki ve İttihat Cemiyeti kuruldu. Jön Türklerin, Federatif Osmanlı İmparatorluğu’nu amaçlayan grubu da, Teşebbüsü-ü Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti’ni kurdular.

Kaynak:edebiyatogretmeni.net
--------------Tualimforum İmzam--------------
Okyanus isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla