Konu: 9 Mayıs
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08.04.08, 14:55   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Okyanus
Moderator

 
Okyanus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 9.373
Konular: 7149
Puan Grafiği
Rep Puanı:16317
Rep Gücü:20
RD:Okyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond reputeOkyanus has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 54
889 Mesajına 1.404 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart 9 Mayıs


9 MAYIS

1935 - CHP Dördüncü Büyük Kurultayı Ankara'da toplandı.
Kurultayda ''fırka'' yerine ''parti'' sözcüğü benimsendi.

Partinin adının "Cumhuriyet Halk Fırkası"ndan "Cumhuriyet Halk Partisi"ne dönüştürüldüğü bu kurultay, aynı zamanda parti genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün katıldığı son kurultay oldu.
''Altı Ok'' daha ayrıntılı şekilde ele alındı. ''Partinin güttüğü bütün bu esaslar Kemalizm prensipleridir'' denilerek, ''Kemalizm'' ilk kez resmi olarak tanımlandı.
Bu kurultayda tüzük ve programla birlikte tüm parti belgeleri öz Türkçe kelimeler kullanılarak hazırlandı ve "Fırka" kelimesi yerine "Parti" denilmesinin yanısıra tüzükte "parti kendi bağrından doğan hükümet teşkilatı ile kendi teşkilatını birbirini tamamlayan bir birlik tanır" şeklinde tanımlar getirilerek tek parti yönetimi biçimlendirildi.
Atatürk'ün 4. Kurultay konuşması
Parti tüzüğüne konulan maddelerle parti ile devletin kaynaştırılması yoluna gidildi. 18 Haziran 1936'da Parti Genel Başkanı Vekili İsmet İnönü'nün yayınladığı genelge ile parti ile hükümetin birleştirilmesi kararı uygulamaya sokuldu. Genelge ile, İçişleri Bakanı'nın parti yönetim kurulu üyeliğine alındığı ve genel sekreterlik görevinin verildiği, illerde parti il başkanlıklarına il valisinin getirildiği belirtildi. 13 Şubat 1937 tarihinde de, "Türkiye Devletinin resmi dili Türkçedir; makarrı Ankara şehridir" şeklindeki anayasanın (1924 Anayasası) 2. Maddesine de, "Türkiye devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimcidir" şeklindeki CHP'nin altı ilkesi eklendi. www.chp.org.tr
Atatürk'ün, Cumhuriyet Halk Partisi Dördüncü Büyük Kurultayı'nı açış konuşması: "Uçurum kenarında yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içerde ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler... İşte Türk Genel Devrimi'nin bir kısa ifadesi!" [Kocatürk]

1934 - Atatürk'ün, gece Anadolu Kulübü'ne gidişi geç saatlerde Çankaya'ya dönüşü.

1933 - Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan arasında Geçici Ticaret Antlaşması imzalandı.

1926 - Atatürk'ün, Konya'dan Tarsus'a gelişi.

1922 - Atatürk'ün, "Orduya Armağan" ve "Orta Anadolu'da Yunan Faciaları" adlı iki kitabını gönderen Zonguldak istihbarat Müdürü Tahir (Karauğuz) Bey'e teşekkür mektubu.

1921 - Ankara'da İstiklal Mahkemesi Türkiye Halk İştiraki-yûn Partisi kurucuları Tokat mebusu, bir ara dahiliye vekili seçilen Nazım Bey ile Ziynetullah Nuşirevan'ı ve arkadaşlarını mahkum etti.
Mahkeme Yunan birliklerine sığınan Çerkez Ethem ile kardeşleri gıyaplarında idam cezasına çarptırdı.
Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki odasında Mısırlı Prenses Kadriye ve eşini kabulü.

1920 - Büyük Edirne Kongresi gerçekleştirildi.

1920 - TBMM, İslam dünyasına bir bildiri yayınladı.
TBMM adına Mustafa Kemal imzasıyla Anadolu Ajansı aracılığıyla İslam alemine şu beyanname iletildi: "Orduyu terhis etmek, köylülere Kuvay-ı Milliye'yi asi tanıtmak, milleti kendisine şeref veren, en asil ve civanmert evladına karşı şüphe ve tereddüte düşürmek, sulhü hazırlamak için İngiliz emri altında çalışan vatansızların ilk işi oldu."

Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumda askerî ve siyasî vaziyet hakkında konuşması.
Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Anadolu Ajansı aracılığıyla İslâm âlemine bildirgesi: "...İşte biz, bir taraftan müstevlileri geldikleri yerlere kovmak diğer taraftan aldatılan ve karışıklığa itilenleri yola getirmekle meşgul olduğumuz bir zamanda sizi hakikatten haberdar etmek istedik! ...Orduyu terhis etmek, köylülere Kuva-yi Milliye'yi asi tanıtmak, milleti kendine şeref veren en asil ve civanmert evlâdına karşı şüphe ve tereddüde düşürmek, barışı hazırlamak için İngiliz emri altında çalışan vatansızların ilk işi oldu!"

1920- Anadolu Ajansı, ''Büyük Millet Meclisi adına Mustafa Kemal'' imzasıyla ''İslam Alemine Beyanname''yi yayınladı: ''... Orduyu terhis etmek, köylülere Kuvayı Milliye'yi asi tanıtmak, milleti kendisine şeref veren en asil ve civanmert evladına karşı şüphe ve tereddüde düşürmek, sulhü hazırlamak için İngiliz emri altında çalışan vatansızların ilk işi oldu.''

1919 - Atatürk'ün, Süleymaniye'de İsmet (İnönü) Bey'i evinde ziyareti ve kendisine söyledikleri: "...Ben yerleşinceye kadar sen de bana yardım edeceksin ve iş başladığı vakit yanıma geleceksin!" (Kaynaklarda bu ziyaretin tarihi belirtilmemiştir. Biz, bu tarihin, Atatürk'ün Samsun'a hareketinden önceki günlere rastlaması gerektiğini düşünüyoruz).

1917 - Atatürk'ün başyaverliğine atanan Salih (Bozok) Bey'in İstanbul'da Diyarbakır'a gelişi.

1916 - Atatürk'ün, sabah Malabadi köyünden hareket ederek öğle üzeri Silvan'a gelişi.

1915 - Atatürk'ün, erlerin yorgun düşmesi nedeniyle başarısızlık gösteren 72. Alay'ın 3. Tabur Komutanı Binbaşı Mahmut Bey'e söyledikleri: "Dün yapılması emrolunan taarruzu sonuna kadar bitirecek ve karşınızdaki düşman siperlerini zaptedeceksin! Göndereceğim taze asker sizinle ancak bu şartla yer değiştirecek! Askerlerinizi, düşman siperlerini zapt ve işgal etmek üzere yönlendirme ve uyarmada başarısızlığınız ve yahut askerinizin bir münasebetsizliği halinde yerinizi alacak yeni kuvvet evvelâ sizi ortadan kaldıracak ve ondan sonra yerinize geçecektir" (Bu tabur, 9/10 Mayıs 1915 günkü düşman taarruzlarını karşılamada büyük yararlık ve fedakârlıklar göstermiştir).

1912 - Atatürk'ün, Derne'de Aynımansur Karargâhı'ndan, Selanik'te Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "...Biz vatana borçlu olduğumuz fedakârlık derecelerini düşündükçe bugüne kadar yapılan hizmeti pek değersiz buluyoruz. Vicdanımızdan gelen bir ses, bize vatanın bu sıcak ve samimî ufuklarını tamamen temizlemedikçe, gemilerimizin Tobruk, Derne, Bingazi ve Trablusgarp limanlarında tekrar demir atmış olduğunu görmedikçe vazifemizi bitirmiş sayılamayacağımızı ihtar ediyor! ...Vatan mutlaka selâmet bulacak, millet mutlaka mesut olacaktır. Çünkü kendi selâmetini, kendi saadetini memleketin ve milletin selâmet ve saadeti için feda edebilen vatan evlâtları çoktur.


Kaynak:edebiyatogretmeni.net
--------------Tualimforum İmzam--------------
Okyanus isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla