Saat On İki Şiiri Murat İnce - Murat İnce Saat On İki Şiiri        Saat On İki Şiiri Murat İnce - Murat İnce Saat On İki Şiiri  Saat On İki    Karanlığımın örselenmiş   Ve tükenmiş kimliğinden yazıyorum   Merhaba çocuk   Kaldırım taşlarına baktığımız   Esmer Ankara'nın yüzümüzü kavurduğu   Dudaklarımızı çatlattığı   Gozlerimizi doldurduğu   Bir çok gidişin ardına yaşanan   Ağlanan bir gecenin hapsinden yazıyorum     Gidişinle mi başlayacaktı   Kalbimin yeniden kanaması?   Ve özlemin beni böyle çırılcıplak   Bir yanğının ortasına mı bırakacaktı?   Öyle çok yoruldum ki çocuk   Bu kaçıncı sensiz gece?   Saymadım, adını koymadım.   Ve öylesine değiştim ki   Görsen hem kaçar hem ağlarsın   Ben bu ayrılığı anlamadım çocuk   Hala karanlık odamı aydınlatan   Bir elmanın yarısı sen yarısı ben olan   Siyah beyaz bir hatıranın fotoğrafı baş ucumda   Cebimde burnunu sildiğin o üç kuruşluk peçete   Yakut misali yanıp duruyor kalbimin üstünde   Ve ben kalemi kağıdı elinde hasrete pervane   Seninde dediğin gibi yaramaz bir şairim yine   Dizlerine başımı koymayı   Başını dizlerime koymanı özledim   Öyle çok özledim ki özlemden öte   Aslını sorarsan kalbini kırmak degil   İncitmek seni asla   Yemin ederim niyetim ağlatmak değil   Bütün sözlerim çıkmazlara sokan yokluğuna   Bu karanlık odanın içine bırakan hatıralarına   Ve dahası bir kere sesini duyamayışımadır   Öfke değil nefret değil   Benimkisi hüzün sadece sevdiğim   Sigaramın katranında boğuluyorum  Senden benden arta kalan o mum yarasına.  Dudaklarımı gömüyorum.   Sonra acı içinde geceye sönüyorum.   Yoksun ya... Gelmiyorsun ya... Uzaksın ya.   Yokluğunun ağır bedeli darbedir.   Hayata dair o gidişinle açılan büyük çukur.   Devrimdir kalbimde.   Seni söylerim seni söylerim.   Böylesine yalnız Ankara gecelerine.   Saat on ikiye beş var.   İdamımı vermişim.   Asmışım kendimi yalnızlığına.   Az sonra kapım çalacak.   Ve son arzun diyecek Azrail.   Bir yudum su diyeceğim.   Nerden bileceksin sevdiceğim.   Gelmezsen öleceğim.   Şimdi kırık ezgiler yankılanır odamda   Hatta malum olur kalbimin ölüm marşları.   Bir sessizlik olur sonra sallanır başım.   Yakar senide sallanışım o batasıca İstanbul'da.   Adı diyorum adı batasıca İstanbul'da.   Ölesim tek geçmiş bir kaç satırda.   Gelde bitsin diyeceğim.   Yoksun be sevdiceğim.   Şimdi ağlarım.   Dokunsan kanarım.   Şimdi nasılsın desen.   Volkan olur patlarım.   Sorma ne haldeyim nerdeyim?   Ben kimim?   Kimliğimi tarif eden.   Yüzümü gösteren.   O kahrolasıcası yüzümü diyorum.   Aynalardan uzaktayım sevdiğim.   Karanlığın içine ince yaram daha düştü.   Sen yoktun kar beyazım her yan kırmızıya döndü.   Gormezdin sezmezsin bilmezdin ki.   Herkes gitti yine o rutubetli odamda.   Kafam cigara dumanı içerisinde.   İçime sensizliği sindirmeye çalışıyorum   Ve biliyor musun bunu yapamayacağımı bile bile.   Seni içimden silip atmaya çalışıyorum.   Seni seviyorum seni seviyorum seni seviyorum...   Hoççakal iki gözüm saat on iki...    Murat İnce             --------------Tualimforum İmzam--------------   Kartal     |