|   Seni Düşünürüm 
 Seni Düşünürüm
 Ben bir kaçağım dağlarda
 Dolanırım orda burda
 Seni düşünürüm yavrum
 Her takatsız kaldığımda
 
 Kış olur karlar yağınca
 Hüzün birden bastırınca
 Başım darda kalınca
 Düşünürüm düşünürüm
 Düşünürüm seni yavrum
 
 Bir mevsim daha girdi hayatıma
 Kar ve tipilerle kanıyorum yavrum
 Çığlıklara çığ düşen
 Karların altında derin iniltilerle
 Berf tutmaz demişti
 Bir zaman bir düşümün hevali
 İçimde kanayan ülkenin
 Bombalarla küle dönmüş dağları
 
 Ey gölgebine sığındığım
 Ulu ulu çınarlar
 Ey türkülerime soluk veren
 Nazlı nazlı pınarlar
 Ey en büyük işkenceler tanığı
 Alınlardaki kabartma haritalar
 Ey soframdaki küçük kara katığım
 Akdenizde kundaklanan ağaçları
 El verin bana el verin
 
 Kış olur karlar yağınca
 Hüzün birden bastırınca
 Başım darda kalınca
 Düşünürüm düşünürüm
 Düşünürüm seni yavrum
 
 Bekle baban gelir bir gün
 Gelir de görürsün yavrum
 Duvarda resmim asılır
 Bakarsın ağlarsın yavrum
 
 Ben artık duramam buralarda
 Gördükleri yerde vurur
 Vurdukları yere gömerler beni
 Alev alev yükselen isyan ateşlerini
 Kızıl küllere çevirir kanın şiddeti
 Dinleyin, dinleyin
 İşte bu gelen uğultular
 Sürekli zelzeleler kuşağının
 Yıkım öncesi fırtınasıdır
 Ve yükselen bu dalgalar
 Sırtında kanlı tarihin ağır hesaplarıyla
 Toprağın yekine yekine kalkmasıdır
 Bu altında yol alınan
 Gözlerden kaymayan yıldızlar
 Artık yakarmak yerine
 Zafer işaretleriyle yükselen ellerin
 Kurduğu dost sofralarında
 Kenetlenircesine tutuşmasıdır...
 
 Ferhat Tunç
 |