Yok Gibi Yok Gibi Seni sevmek yemyeşil meşe ormanlarının hayâliyle akşam alacasında bir serin, bir diri, bir vurgun rüzgâr olup dallardan, yapraklardan leylî hışırtılarla geçmek demek ve demek gerek ki belki bu gözlerindir Seni sevmek bir yaz sıcağında serçe kuşunun gagasıyla oynayıp durduğu daneyim demek ve demek gerek ki belki senin ellerinde bu yüreğimdir Seni sevmek dağın eteğine bırakıp sıcak soluğu bir alev harmanını salmak yeryüzüne kül etmek demek bu cabbar sensizliği bir buse kondurup sevda parmaklarına ve demek gerek ki belki böyle sevilir Seni sevmek ten deryalarında çırpınıp asi dalgalarla tuz göllerinde kavrulmak rüzgârınla senin savrulmak demek Seni sevmek sesini altınlar, gümüşlerle süsleyip her kelimeni hamaylı gibi takıp boynuma gezmek demek ve demek gerek ki belki düşlerimin ortasında akan ırmağa dönüp yüzümü bu yüzündür Seni sevmek böyle gizli tutkun ve görmeden İşte hepsi bu! Cumali Ünaldı Hasannebioğlu |