Ars Poetica       Ars Poetica    Hiçbir şeye benzemediği söylendi şiirlerimin,  Wallace Stevens'a benzediğim, hiç kimseye  benzemediğim, olsa olsa ``II. Yeni'nin devamı'',  ``III. Yeni'nin ta kendisi'' sayılabileceğim --  ``delisaçması bir söz ve işaret yumağı'' denildi.  Bütün bunlar bensem, bütün bunlar bendim.  Yaktığım kağıtlar, fırladığım kürsüler  ve çekilip dinlediğim kör mağarada  söyleştiğim gölge, örümcek, alter:  Kendimden çekilsem de, gelsem de  kendime farkedilmedi: Ateşin içine  söktüğüm el, gözümü ayırmadığım saat,  insanlarla çarpıştığım seyrek günler  ses ile kelimenin birbiriyle  dikleştikleri yere kilitledi beni.    Gençtim, çok genç - şiiri düzen sanmıştım:  Çileydi gözümde, arınma ve yurttu,  terkedilmiş yüzüm için her an yanımda  yürüyen aynaydı, gecenin kaynağında  gövdemi dalgalayan simsiyah su, sanmıştım.    Yıllar başka bir yol çiziyor tortuya.  Şüphesiz şimdi de sanıyorum: Sehere  duyduğum inanç arkamdaki koyu, hem  delifişek uykudan geliyor belli ki.  Düzen değil şiir, kargaşa değil. İki üç  arası zamanı çelen uçarı bir odak belki.  Belki zaman ender seslerin eşiğinde tuzak,  kıvrılıp yatmış çıngıraklı bir soru,  öd noktasında, hançerede, yerimden  her oynayışımda kuytudan çıkagelen  koşnul bir yumak belki. Bir düzen değil  ama - bekleyiş, zemberek, inatçı, köz,  kaknüs hep.    Kömürden elmasa varmak için  çıktığım yolda elmastan yola çıktığımı  unutmadım: Yangınsa sonunda yazılan,  orada yazacağım an gelmeli de. Birer  kıvılcım olsun harflerim, her kelimemi  yalım dili taşısın - öyle bir ateş ki  içinde içimde tutuşmuş bir karanlıktan  kana kanaya içsin herkes, istedim...    Kaynak: Ahmet Necdet,Modern Türk Şiiri,Yönelimler, Tanıklıklar    Enis Batur        |