Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23.08.08, 00:25   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Başak
Moderator
 
Başak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 7.449
Konular: 6324
Puan Grafiği
Rep Puanı:14360
Rep Gücü:167
RD:Başak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 53
719 Mesajına 1.316 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Şah İsmail Hatayi Hayatı ( Biyografisi )

Şah İsmail Hatayi

Siyasal yanıyla da, dinsel inançlarıyla da, gizemciliğiyle de, ozanlığıyla da önemli bir kişiliği olan Şah İsmail Safavi, şiirlerini "Hatayi" takma adıyla yazmış, söylemiştir

Hatayi, asıl adıyla Şah İsmail, 1486'da doğmuştur Erdebilli Şeyh Safiyeddin soyundan gelir. Anasının babası olan Uzun Hasan ölünce, İran ve Azerbeycan'da karışıklıklar çıkmış, Şah İsmail bu karışıklıklardan, ayaklanmalardan yararlanarak, dillerini konuştuğu, kültürlerini benimsediği "Şii-Alevi Türkmen aşiretleri"ni çevresinde toplamış, 1502'de Azerbaycan'ı ve Irak'ı ele geçirmiş; kendisini şah ilan etmiştir. Böylece "Şii-Alevi"liği temsil eden. Şah İsmail, Sünniliğin temsilcileri olan Yavuz Sultan Selim ile Özbek Hanı Şiybanı karşı karşıya gelmiştir. Aynı zamanda şeyh de olan Şah İsmail, "şeyh"lik ile "şah"lığı da birleştirmiştir Bu "Şii-Alevi" kesimle, "Sünni" kesimin karşı karşıya gelmesi, doğal olarak savaşlara yol açmıştır

Şah İsmail, 1510'da Merv'de Özbek Hanı Şiybani'yi yenmeyi başarmış, Horasan'ı almış ama 1514'te Birinci Selim'in önünde Çaldıran'da yenilmiştir.
Böylece başkent Tebriz ile Musul'a dek bütün Irak'ı yitirmiştir. Bundan sonra da savaşlar sürmüş ise de, Şah İsmail, kurduğu devletin sınırlarını daraltmak zorunda kalmıştır.

Şah İsmail (Hatayi) 1524'te Erdebil'de ölmüştür. Kendisinin hem aruzla Farsça, hem de Azeri Türkçesiyle, Türk halk şiiri gelenekleri doğrultusunda heceyle yazılmış şiirleri vardır. Hatayi'nin, edebiyat alanında asıl ünü, önemi, Türkçe olarak yazdığı, halk şiiri geleneklerini yürüten şiirlerindedir. Bu yanıyla Anadolu'da büyük etkinliğini sürdürmüştür. Elbette, özellikle Şii-Alevi kesimler üzerinde.

Hatayi, bu şiirleriyle Anadolu'da Şii-Alevi'liği yayma amacında olan demeleri ve nefesleriyle güçlü, etkin bir ozan olarak kendisini kabul ettirmiştir.
"Dehname" adlı bir mesnevisi ve "Divan"ı vardır. "Hatayi Divanı"nı, Sadeddin Nüzhet Ergun derlemiş, yayımlamıştır (1946, 1956).
--------------Tualimforum İmzam--------------
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım.......
Başak isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla