Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19.10.08, 19:42   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
bad_boy
Epsilon Üye
 
bad_boy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 291
Konular: 145
Puan Grafiği
Rep Puanı:1332
Rep Gücü:0
RD:bad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud ofbad_boy has much to be proud of
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
4 Mesajına 9 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart 143,5 in sırrı

Çok tuhaf bir şey öğrendim.

Tren raylarıyla ilgili.

Evet, bildiğiniz tren rayları...

Meğer trenlerin üzerinde hareket ettiği o rayların birbirine uzaklığı, dünyanın her yerinde aynıymış: 4 fit ve 8.5 inç.

Yani hep ve daima 143.5 santim.

Burada bir duralım.

Size tuhaf gelmiyor mu?

Bana geliyor da.

Neden yuvarlak bir sayı değil de, 143.5 santim.

Niye 150 değil mesela.

Kimin ne zoru varmış ki, iki ray arası 143.5 santim olmuş.

Nerede böyle lüzumsuz soru var, benim kafamı meşgul ediyor.

Ve mantıklı bir yanıtı varsa da, öğrendiklerim beni baştan çıkarıyor.

***

İşte bu yazı, baştan çıkmış bir kadının yazısıdır!

Çünkü Coelho'nun son kitabı Záhir'de bu sorunun cevabını öğrendim.

Efendim, insanlar ilk tren vagonlarını yaptıklarında, at arabalarını yaparken kullandıkları aletlerin aynısını kullanıyorlarmış. O yüzden vagonların tekerleklerinin arası, tıpkı at arabalarındaki gibi 143.5 santim olmuş.

Peki at arabalarında neden öyleymiş?

Çünkü arabaların geçtiği eski yolların genişliği bu kadarmış.

Neden?

Çünkü o eski güzel insanların savaş arabaları, iki atla çekiliyormuş.

Eeeee?

Atlar yan yana durduğunda, genişlikleri 143.5 santim oluyormuş.

Yani bugün gördüğünüz bütün trenlerin -en en son teknoloji ürünü hızlı trenler dahil- üzerinde ilerlediği rayların arasındaki uzaklık, Romalılar tarafından belirlenmiş.

Çok acayip değil mi?

Bitmediiiiiii.

Amerika kıtası keşfedildiğinde ve tren yolları inşa etmeye başladığında, bu sihirli 143.5 santimlik genişlik korunmuş.

Neden?

Öyle işte.

İnsanlar bir takım şeyleri muhafaza etmeyi seviyorlar.

Bu durum, uzay mekiklerinin yapımını bile etkilemiş.

Şöyle ki Amerikalı mühendisler, yakıt tanklarının daha geniş olması gerektiğini düşünmüşler fakat yakıt tankları Utah'da imal ediliyor ve Florida'daki uzay merkezine trenle nakledilmeleri gerekiyormuş.

Yolda da tüneller varmış.

Bildiniiiiiiz...

Yakıt tankları daha geniş olursa, tünellerden geçemiyormuş, o zaman da ulaşım gerçekleşemiyormuş.

Madem öyle, işte böyle demişler, Romalıların ideal olduğuna karar verdikleri bu ölçüyü onlar da kabul etmişler.

Şimdi yeryüzündeki bütün tren raylarının arası 143.5 santimetre.

Nereden nereye değil mi?

***

Daha da acayibi...

Coelho'nun roman kahramanı, tren raylarıyla evlilik arasında bir ilişki kuruyor, gelin birlikte okuyalım:

"Şimdi ne alakası var bütün bunların evlilikle demeyin, var. Tarihte bir noktada birisi dönüyor ve diyor ki: İki insan evlendiğinde hayatlarının geri kalanı boyunca, donmuş gibi bir arada kalmalılar.' Aynı iki ray gibi yan yana uzayıp gideceksin, daima aranda aynı uzaklığı bırakarak. Zaman zaman biriniz daha uzağa gitmeyi ya da biraz yakınlaşmayı istese bile, bu kurallara aykırı. Kurallar diyor ki, 'Mantıklı ol, geleceğini düşün, çocuklarını düşün. Değişemezsin, hareket noktasından varacağın yere kadar, birbirileriyle aralarında aynı uzaklığı koruyan iki tren rayı gibi olmak zorundasın... Çocukların da sizin öyle kalmanızdan mutlu olacaktırlar: 143. 5 santimetre uzaklıkta... Komşularını düşün. Onlara mutlu olduğunu göster, pazar günleri kızarmış biftek ye, televizyon seyret. Toplumu düşün...Etrafına asla bakma, bu boşanmak, kriz ve depresyon demektir... Üstelik biri seni izliyor olabilir, bu onu da ayartabilir... Bütün fotoğraflarda gülümse, fotoğrafları salonu koy, böylece herkes onları görebilir... Bir sporla uğraş, uzun süre hareketsiz kalacağın için mutlaka spor yapmalısın... Unutma, bu kurallar çok yıllar önce ortaya çıktı, onlara saygı göstermek gerekiyor. Bu kuralları kim koydu? Bu önemli değil. Onları sorgulamayın, çünkü insanlar daima bu kuralları uygulayacaklar, hatta siz istemesiniz bile..."

***

Acı değil mi?

İnsanın içine oturuyor değil mi?

Katılırsınız katılmazsınız, bu tür konularda genelleme yapmak salakça dersiniz demezseniz, bence doğruluk payı var.

Bazen bana "Nasıl olur da kocana hálá sevgili muamelesi yapabiliyorsun?" diye soruyorlar. Hani "Numara mı, gerçekten böyle mi hissediyorsun?" sorusu.

Gerçekten böyle hissediyorum.

Pek çok sebebi olabilir ama bence şunun çok etkisi var:

Biz her şeyden, herkesten uzaktayız.

Ben bunun bir ilişkiye çok iyi geldiğini düşünüyorum.

Birbirine kenetleniyorsun.

Yabancı bir yerde, bambaşka bir gündemle bir başına oluyorsun.

Bu da seni bir dolu tehlikeden koruyor.

O kermekeşin içinde yer almıyorsun.

Ama tabii hayat boyu yurt dışında yaşayacak halimiz yok.

Bir gün Türkiye'ye dönersek, ilişkimize ne olur bilmiyorum. Bildiğim şu:

Kimseyle -özellikle de sevdiğim erkekle- arasında 143.5 santim mesafe olan ve sonsuza kadar uzanan tren raylarına dönüşmek istemem.


Alıntıdır...
bad_boy isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla