Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24.10.08, 03:35   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Kardelen
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Nerden: izmir,istanbul
Mesajlar: 60
Konular: 41
Puan Grafiği
Rep Puanı:1233
Rep Gücü:0
RD:Kardelen has a reputation beyond reputeKardelen has a reputation beyond reputeKardelen has a reputation beyond reputeKardelen has a reputation beyond reputeKardelen has a reputation beyond reputeKardelen has a reputation beyond reputeKardelen has a reputation beyond reputeKardelen has a reputation beyond reputeKardelen has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
4 Mesajına 5 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Artık yokum ben, yokum…



Yüreğin kalkıp gitmek üzereydi limanımdan az önce, durdu…

Geri dönüp baktı, öylece…

Öylece… Beklediği neydi anlayamadım.

Onca yaşananlardan sonra nasıl demir almış gemisini hala tutmasını isterdim limanımda,

nasıl gözlerimin içine bakıp bana yalanlar söylerken gitme derdim sevgiliye,

nasıl kalbime bakmasını isterdim gerçeklerle…

Oysa yalan olmuştu her şey, aşk yalanların üstünde

yaşanan dramatik bir tiyatro oyuna dönüşmüştü, sonu acı olan…

Ve yalanlarla son bulan…

Acı devam ediyordu yüreğimde ama güçlü kılıyordu beni,

acı beni büyütüyordu yalanlarla son bulan oyunlardan sonra bile…

Akşamları karanlık çöktüğünde yüreğime o buz gibi rüzgâr alıp bedenimi götürürdü,

o uçsuz bucaksız satırlarda kaybederdim benliğimi…

Acı hala benliğimle dans ediyor…

Acı hala benimle dalga geçiyor…

Benliğime hiç bilmediğim sahneleri yaşatıyor, acı…

Acı güvenimi azaltıyor…

Yalanlar acı çektiriyor…

Güven, benim için rüzgârda kopmaya hazırlanmış yapraklar gibiydi içimde,

hafif bir rüzgâr esse üzülürdüm, kalbim kırılırdı…

Yavaş yavaş rüzgâr şiddetini arttırdıkça ağlamaya başlardım…

Daha da şiddetlendikçe kaybolup giderdi benliğim o rüzgârda yapraklarla birlikte,

güvenle birlikte…

Sende alıp gittin güvenini benden, önce hafif bir esinti geldi,

ama yavaş yavaş büyüyen bir fırtınaymış bu, anlayamadık…

Yapraklarımızı güçlendirmemiz gerektiğini göremedik o fırtına da,

alıp gitmeliydik aşkımızı, bambaşka bir toprağa, yepyeni tohumlar eklemeliydik…

Güven, benim için bu kadar önemli ve bu kadar kolay koparken içimden, neden?

Neden aşk tohumlarımızı ekerken yüreğimize, özenle beslemedin güveni?

Neden? Neden alıp gitmedin beni?

Herkes yaşamak isteyecek böyle büyük bir aşkı ararken,

herkes başka şeylere taparak mutlu olurken,

ben sana taptım, ben seni büyüttüm kendimden çok benliğimin içinde…

Ben seni sevdim neye ait olduğuna dair bir istek olmadan,

ben seni sevdim rüyalarda buluşmanın verdiği o inanılmaz rahatlıkla,

ben seni sevdim dünyayı yaşanılası bir yer olduğuna beni inandırdığında, ben seni sevdim…

Ben sana güvendim, seni aşk tohumlarımızı büyütmen için kalbime soktum,

ben seni kalbimin bahçıvanı yaptım…

Bahçıvanım oldun kalbimin çünkü sana güvendim,

hiç korkmadan verdim gözlerine kalbimi,

kalbimdeki o durmayan yarayı görüp de dindirmen için, hayatımı hayatın yapman için…

Ben sana güvendim…

Gitmelisin artık limanımdan, öyle bakma ne olur, git…

Baktıkça canım acıyor,

acı çektikçe seni daha çok istiyorum, seni istedikçe daha çok batıyorum…

Git, yüreğin o çocuksu gözlerle bana bakarak

yalanlar söylerken düşünecektin gitmenin kolay olamayacağını…

Terk et artık benliğimi, hani ben seni mutsuz ediyordum ya,

hani alıp başını dinlemek istediğinde ben sana izin vermiyordum ya,

hani zamandan bahsediyordun ya, işte tam vakti…

Tüm zamanlar sana ait ama ben değil.

Şimdi git, nereye ait olduğunu gittikten sonra anlayacaksın, biliyorum…

Ama sana söylemem neyi değiştirir ki artık,

sen bana yalanlar söylerken…

Sen acı çektiğime bile inanmazken…

Sen…

Senin varlığınla beni hayata döndüren kalbin şimdi canımı acıtma oyunları oynuyor.

İçimde kanayan yarayı durduran sen, benim şimdi ki yaram oluyor…

Yaralarım kapanmayacak çünkü ne ben varım bu dünyada artık, ne de senin varlığın…

Artık yokum ben, yokum…

Kardelen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla