Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14.11.08, 08:50   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Güllü
Gamma Üye
 
Güllü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 2.538
Konular: 1710
Puan Grafiği
Rep Puanı:3968
Rep Gücü:0
RD:Güllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond reputeGüllü has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 54
146 Mesajına 240 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Gitmek: Benim Marlon ve Brandom(Vizyonda)

Gitmek: Benim Marlon ve Brandom

Yapım : 2007, Türkiye
Tür : Dram / Romantik / Savaş
Yönetmen : Hüseyin Karabey
Senaryo : Hüseyin Karabey, Ayça Damgacı
Oyuncular : Volga Sorgu, Ani İpekkaya, Cengiz Bozkurt, Ayça Damgacı, Nesrin Cavadzade, Mahir Günşiray, Hama Ali Khan
Yapımcı : Sophie Lorant, Lucinda Englehart, Hüseyin Karabey
Görüntü Yönetmeni : Emre Tanyıldız
Müzik : Kemal Sahir Gürel
Dağıtım : Chantier Film
Süre : 1 saat, 33 dk.
Gösterim Tarihi : 14 Kasım 2008

Türkiye’de daha önce çekilen bir filmin setinde tanışan Iraklı Kürt Hama Ali ile Türk oyuncu Ayça arasında bir aşk başlamıştır... Film çekimleri bitmiş, Hama Ali Irak’a Ayça ise İstanbul da ki rutin yaşamına geri dönmüştür…Öykü savaşa iki ay kala başlar. Artık Hama Ali Irak’ta, Ayça ise İstanbul’da dır. Ayça ile Hama Ali arasındaki telefon bağlantısı sağlıklı yürümemektedir. Hama Ali belli aralıklarla her seferinde başka bir yöntemle Kuzey Irak’tan amatör kamera ile çektiği görüntülü mesajları Ayça’ya göndermektedir. Ayça onun için kaygılanmaktadır...Savaşın başlamasıyla beraber Ayça ile Hama Ali arasındaki iletişim tamamen kesilir. Ayça ona ulaşmak için önce telefon trafiği ile (Konsolosluklar-Dışişleri bakanlığı) sonrasında ise her şeyi göze alarak Irak’a gitmeye karar verir...
Bu dönemde ailesiyle, tiyatro çevresiyle ve kendisiyle mücadele etmek zorunda kalır…
Savaş Irak’ta bir kaosa ve yıkıma yol açmıştır. Savaş başlamadan önce müttefiklerin müdahalesinden yana olan Hama Ali için yaşananlar hiçte beklediği şeyler değildir. Herkes Irak’tan kaçmaya çalışırken Ayça’nın Hama Ali’ye ulaşma çabası adeta tersine bir yolculuğa dönüşür.
Ayça doğup büyüdüğü kenti şimdi başka türlü görmeye başlar; K.Irak’lı göçmen sanatçılar, Avrupa’ya gitmek için İstanbul’u mesken tutan mülteciler, kaçakçılar. Kentin gündelik yaşamında fark edilmeyen insanlar; yalnız yaşayan iki yaşlı komşu, Avangard bir tiyatro grubu ve çoğu kez yanımızdan teğet geçen fark edemediğimiz insanlar.
Öyle bir an gelir ki Ayça İstanbul’da daha fazla durmanın anlamsız olduğunu farkeder. Ya şimdi gidecektir ya da ömrünce bu pişmanlıkla “yalnız” yaşamına devam edecektir.
İstanbul’dan önce Diyarbakır’a oradan da Habur sınır kapısına gider. Savaş nedeniyle kapalı olan sınırda uzun Tır kuyrukları ve içeride kalan yakınlarından haber alamayan kadınlarla karşılaşır.
Bu arada Hama Ali bir savaş muhabirinin telefonuyla Ayça’ya ulaşır. Ayça’nın kesin kararlı olduğunu anlayan Hama Ali, Irak’ta değil de daha güvenli bulduğu için İran’da bir sınır kasabasında onunla buluşmaya razı olur.
Turist olduğuna kimseyi inandıramayan Ayça zorlu bir yolculuktan sonra İran’da ki sınır kasabasına ulaşır. Acaba savaş bu iki sevgilinin buluşmasına izin verecek midir?

Güllü isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla