Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17.06.09, 17:43   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Sude
Gamma Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Nerden: İzmir
Mesajlar: 1.307
Konular: 1171
Puan Grafiği
Rep Puanı:3023
Rep Gücü:0
RD:Sude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond reputeSude has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 55
155 Mesajına 199 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Zühtü Bayar Biyografisi,Zühtü Bayar Hayatı

Zühtü Bayar Biyografisi,Zühtü Bayar Hayatı

Zühtü Bayar, (Doğum 18 Kasım 1943 - Niğde) Şâir ve Yazar

Mehmet Selim, Dr.Hikmet Ferdâ, Güliz Arda, Ayşe Atlanç, Zâhit Beğen, Mehmet Atılgan ve Mustafa SantaFE imzalarını da kullandı. Muzaffer Hanım ile astsubay ve tüccar Mehmet Feyzi Bayar’ın oğlu, Şair Atılgan Bayar’ın babasıdır. İlk ve ortaokulu İstanbul’da tamamladı. Lise öğrenimini siyasal nedenlerle yarım bıraktı (1966). Akvaryumculuk (1961), avcılık (1957-62) gazetecilik (1968-80) ve sahaflık (1980-82) yaptı. Gençlik ve Oyun dergilerinde çalıştı. Oturum (1964-66) ve Gelecek (1971) dergilerini yönetti. Yansıma dergisinin kurucuları arasında yer aldı (1971). Türk Solu (1968), Yeni Ortam (1972-74) ve Vatan (1974-76) gazetelerinin sanat sayfalarını hazırladı.. TRT’de “Sanat ve Bilimkurgu” (1993), Yurt FM’de “Bilimkurgu Gezegeninden” ve “Yazarlar ve Kitaplar” (1994-95) programlarını hazırladı. 1973’te sıkıyönetim mahkemesince sorgulandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, TYS ve N.Hikmet vakfı danışma kurulu üyesi. İstanbul’da yaşıyor. Boşanmış, bir çocuk babası.

İlk yazısı “Okuldışı İzcilik” 1961’de Gençlik dergisinde çıktı. Politika ve sanat konusundaki yazılarını; Varlık, Yelken, Yeni Gerçek, Soyut, Papirüs, Ant, May, Türk Solu, İnsancıl, Matbûat ve Nostromo dergilerinde yayınladı. Şükran Kurdakul, “İlk örneklerini Asım Bezirci’nin verdiği ‘nesnel eleştiri’ anlayışından hareket ederek, Marksçı kuramın edebiyat eleştirisinin edebiyatımıza uygun yorumunu yapma çabasını gösterdiğini” belirtir. Edebiyat kuramı ve eleştirisiyle uğraştığı yıllara: Burhan Günel, Tekin Sönmez ve Burçak Evren gibi birçok ünlü imzayı keşfedip, yetişmelerine katkıda bulundu. Bayar, daha sonraki yıllarda derin tarih ve arkeoloji çalışmalarına dalarak; tarihî maddeci dünya görüşünden hareketle kendine özgü bir tarih felsefesi geliştirdi. Özellikle Osmanlı ve İslam sikkeleri konusunda yaptığı araştırma ve buluşları, batı kültüründe de ilgiyle karşılandı. İlhan Berk onun için: “Osmanlı’nın sanat ve duygu dünyasını en iyi yorumlayan tarihçilerden biri” yargısında bulunmuştur. Son yıllarda bilimkurgu türündeki öykü ve romanlarıyla dikkatleri üzerine çekti. “Bilimkurgu ve Gerçeklik” (2001) adlı kapsamlı incelemesinde; bilimkurgu sanatının yalnız bir sanat türü değil, aynı zamanda doğa ve toplum karşısında pozitif bir tavır; giderek bir dünya görüşü olduğunu ileri sürdü.

Ödülleri
Toplumcu Atatürkçülük” yazısıyla 1973 Barış Gazetesi Çağdaş Atatürkçülük ödülü (birincilik); “Güneşe Köprü” ile 1988 İstanbul Belediyesi Gülhane Sanat Festivali Öykü Ödülü (mansiyon)

Yapıtları

İnceleme
Eğitim Sorunlarımız,İst. Ersa Matb.,1964
Nâzım Hikmet Üzerine, İst. Habora ,1967;Tel,1973,Okar1978,Armoni,1992
Nâzım Hikmet’in Oyun Yazarlığı,İst.,Gerçek Sanat 1995
Bilimkurgu ve Gerçeklik, İst,Broy,2001

Şiir
Zaman Aynası, İst., Derinlik,1980.

Roman
Filler Mezarlığı, İst., Stüdyo-İmge,1991
kitap, (Nâzım Hikmet Üzerine) dört basım görmüştür. Zaman Aynası 1980 yılındadır. Romanı ise 1991 Ekim’inde gün ışığına çıkar. Zühtü Bayar’a bakılırsa, “Filler Mezarlığı”, Sultanahmet Meydanı’ndan yani o “yaşam nehri”nden başkası değildir.

Kimliksiz bir eleştirmenin “Filler Mezarlığı” hakkında görüşleri
“Yazarın kendi yaşam öyküsünden yola çıkarak biçimlendirdiği romanıdır. Özellikle 60′ların sonları ve 70′lerin başında, Sultanahmet üzerinden geçerek doğuya yolculuğa devam eden hippiler ve onların yaşam tarzının bir Türk yazarının üzerinde bıraktığı izler olarak okunabilir. Bu dönemde öncü bir hippi komün oluşturan Mehmet Martı (-ki aslen yazarın kendisidir,) bu komün içindeki ilişkileri korumaya çalışırken asıl kendisinin yaralı ve yaralanmakta olduğunu biraz geç de olsa fark eder. Sonuçta tüm filler aynı mezarlığa gitmektedir.

Sultanahmet, Pudding Shop, hippiler ve ağır bir doğu kültüründen kaçma çabası, kitabın satır aralarından akmakta. İstanbul’dan hippi manzaraları çok doğru ve keyifli bir dil ile aktarılmış.

Bir yarı aydının kendi kültürüne yabancılaşırken bir diğer kültüre sıkışmaya çalışıp arada kalışının hazin hikâyesidir.”

Sahte Uygarlık,İst.,İnkilap,1999

Öykü
Geyşa Android Şirketi, İst.,İnkilap,1999

Derleme
Yazdık Nâzım Nâzım Diye, (Günel Altıntaş’la) İst., Soyut 1974
Yazıları, İst.Koza 1976

Çeviri
Düşünceler ve Pırıltılar (Dharma),1994
Kıyametten Sonra (öykü antolojisi)1991-9
Sude isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla