Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05.07.09, 17:30   #2 (permalink)
Kullanıcı Profili
İpek
Gamma Üye
 
İpek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Nerden: Mersin
Mesajlar: 1.271
Konular: 1076
Puan Grafiği
Rep Puanı:3790
Rep Gücü:0
RD:İpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond reputeİpek has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 71
210 Mesajına 272 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Seyrani Biyografisi,Şair Seyrani Yaşamı,Seyrani Kimdir? Şair Seyrani Hayatı

Seyrani Biyografisi,Şair Seyrani Yaşamı,Seyrani Kimdir? Şair Seyrani Hayatı

Türk Halk Edebiyatı’nın zirve isimlerinden biri olan Develi’li (Everek’li) Seyrani’nin doğum tarihi kesin değildir. 1800 veya 1807 yılında doğduğuna dair kayıtlar vardır. Bugün Kayseri ilinin en büyük ilçesi olan, o yıllarda Everek adıyla bilinen Develi’de doğmuştur. Asıl adı Mehmet’tir.
Babası fakir bir mahalle camii imamı olan Hoca Cafer Efendi’dir. Çocukluğu ekonomik güçlüklerle geçmesine rağmen babasının sayesinde medrese eğitimi almaktan geri kalmamıştır.

Önce babasından ders aldı. İki yıl kadar medreseye devam etti. Develi o dönemde âşıkların uğrak yeriydi. Seyranî de genç yaşta saza ve şiire ilgi duydu. Kısa sürede olgun ve usta bir âşık oldu. İstanbul’a gitti. Âşıkların toplandığı semai kahvelerinde düzenlenen atışmalara katıldı. Bu atışmalarda devlet büyüklerini sert dille eleştirmeye başlayınca başı derde girdi. Develi’ye dönmek zorunda kaldı. Daha sonra Halep’e gidip geldi. Halep’ten dönüşünde kendisini içkiye verdiği ve sıkıntılı günler yaşadığı söylenir. Şiirlerinde haksızlığa, yolsuzluğa ve her türlü kötülüğe karşı çıkar. Rüşveti, adaletsizliği, cahilliği hiç çekinmeden eleştirir. Devlet böyüklerine yönelttiği taşlamalarda da cesurdur. Hece ölçülü şiirlerinin yanısıra aruzla yazılmış şiirleri de vardır. Heceli şiirlerinde yalın bir Türkçe kullanır. Çoğu koşma türündeki bu kusursuz şiirler, Develi ağzının özelliklerini yansıtır. Şiirlerinde yaşadığı çağı, gezip gördüğü yerleri bütün güzellik ve çirkinlikleriyle ortaya koyar. Fuzulî, Yunus Emre, Karacaoğlan, Aşık Ömer ve Gevherî’den etkilenmiştir. 1866’da öldüğü kabul edilen, Seyranî’nin şiirleri, kendisinden daha az ünlü olan çağdaşı Ispartalı Seyranî’nin şiirleriyle karışmıştır.

Eserleri:
Yaşadığı dönemin cönk ve dergilerinde yer alan şiirlerini ilk kez Everekli Müftüzade Ahmet Hazım (Ulusoy) toplamış ve Sahihât-ı Seyranî adıyla yayınlamıştır.

Aşkın Çilesi
Ben bu aşkın çilesini
Yanar çektim, tüter çektim
Yedim bunca sillesini
Bülbül gibi öter çektim

Dizgin etsem gönül atın
Geçer gögün yedi katın
Yalan dünya meşakkatın
Kah bitmez, kah biter çektim

Seyrani, bilmem mert midir
Yoksa cana cömert midir
Eyyub’un derdi dert midir
Ben ondan beş beter çektim

Destan
Asırda acaip işler çoğaldı
Bilmem bu işleri kimler ediyor
Dünyayı hep rezil köpekler aldı
Gelen ümerâya karşı gidiyor

Biraz bahsedeyim ehl-i zamandan
Yahşılar aşağı düştü yamandan
Aralık itleri olmuş kumandan
Uyuz it kurtlara kumand’ediyor

Buğday unu beğenmiyor enikler
İplikten aşağı düştü ipekler
Hep sedire geçti itler köpekler
Hânedan ayakta hizmet ediyor

Koltuk kılı fark olmuyor sakaldan
Tüccarlar aşağı indi bakkaldan
Aslanlara çoban düşmüş çakaldan
Şimdi aslanları çakal güdüyor

Mekteple medrese ortadan kalktı
Meyhane kerhane ortaya çıktı
Ar namus denen şey ortadan kalktı
Şimdi kişi bildiğine gidiyor

Sarhoşlar çoğaldı kalmadı ayık
Bu asır böylece hallere lâyık
Müzevirin adı muhbir-i sâdık
Şimdi kişi bildiğine gidiyor

Şahinler yurdunu tuttu yarasa
Baklava yerine geçti pırasa
Şimdi rağbet deyyus ile terese
Zamane bunlara rağbet ediyor

Boy kürkünü beğenmiyor köçekler
Babasına akl’öğretir çocuklar
Yumurtadan burnu çıkan cücükler
Horoz oldum diye cık cık ediyor

Küçükler büyüğe çorap geydirir
Tatlıyı insana acı yedirir
Seyrânî zamâne böyle dedirir
Şimdi kişi bildiğine gidiyor

Ağlar Gezerim
Aşkın Derdine Düşeli
Mecnunum Dağlar Gezerim
Katram Kaynayıp Coşalı
Sel Oldum, Çağlar Gezerim

Pîr Eşiğin Bildim
Kabe Hatası Var İse Tövbe
Derd İle Erdim Eyyüb’e
Yaremi Bağlar Gezerim

Kimi Beydir, Kimi Geda
Cümlesine Yaren Hüda
Yusuf’umdan Düştüm Cüda
Yakub’um Ağlar Gezerim

Seyrani, Aşkın Tur’unda
Tecelli Gördüm Nurunda
Gerçeklerin Huzurunda
Çürüğüm, Sağlar Gezerim

Âlemde Bir Devir Dönüyor Amma
Âlemde bir devir dönüyor amma
Devr-i İngiliz mi Frenk mi bilmem
Halli kolay değil, pek güç muamma
Zâlim zulmü göğe direk mi bilmem

Üzerimden güneş doğup aşıyor
Eriyip kar gibi bahtım üşüyor
Gönül tandırında bir aş pişiyor
Yanan ciğer midir, yürek mi bilmem

Aşkımın sönmüyor, eyvah közleri
Ne gecesi belli, ne gündüzleri
Dinleyene Seyranî’nin sözleri
Gerek değil midir, gerek mi bilmem

Allah’ın Emrine Mutiim Dersen
Allah’ın emrine mutiim dersen
Resûl’ün emrine itaat eyle
Helâl haram demez bulduğun yersen
Mü’minlik sözünden feragat eyle

Zahm-ı aşka gelip merhem sarmağa
Ferhâd olup bir gün bağrın yarmağa
Kudretin yoğise Beyt’e varmağa
Gönül Beytullah’tır ziyaret eyle

Kulun rızkın verir hazret-i Bâri
Açılan gülleri incitmez hârı
Kötülük değildir er kişi kârı
Kemlik edenlere inâyet eyle

Kalbini geniş tut sıkma Seyranî
Rıza-yi Bâri’den çıkma Seyranî
Gönül beytullahtır yıkma Seyranî
Elinden gelirse imâret eyle

Ara Bul
Ara, bul, şem’anı yak da
Su gibi engine ak da
Ne tırnak idim ayakta
Ne taç gibi serde idim

Ne martıyım bahre daldım
Ne dili ummana daldım
Ne er gibi avret aldım
Ne zen gibi erde idim

Mahremiyim hak razının
Makesiyim âvazının
Âlem-i ervâh sazının
Kolunda bir perde idim

Seyrânî kader göçünde
Ne bir iki ne üçünde
Âlem-i ervâh içinde
Himmetli bir pîrde idim...
İpek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla