Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23.10.09, 03:41   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Mavi Lord
Gamma Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 1.027
Konular: 856
Puan Grafiği
Rep Puanı:2266
Rep Gücü:0
RD:Mavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 39
51 Mesajına 124 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Britanya Otomobil Fuarı

Otomobil tarihini değiştiren Britanyalılar
Taraf/ERKAN ERSÖZ - Istanbul - 19.10.2009

Metali otomobile dönüştürmeyi bir sanat haline getiren yağmurların ülkesi, artık patronu olmadığı markalarla otomotiv tarihine silinmez izler bıraktı
İlk buharlı makineden itibaren kısa aralıklarla çok büyük ataklar yaparak akıl almaz şekilde ilerleyen dünya otomobil sektörü, her üretici ülkeden farklı özellikleri bünyesinde topladı. Kimileri güvenlik, kimileri sürat, kimileri ise sadece estetik dediler. Aslına bakılırsa bir otomobile baktığınız zaman tarih ve devletler hakkında bilgi sahibi olmanız kaçınılmaz. Çünkü artık otomobil “ayaklarımızı yerden kessin yeter” değil.
Avrupa’dan bakıldığında, kuzeye doğru gidildikçe otomobilin işçiliği ve güvenliği daha çok ön plana çıkıyor. İsveçli Volvo, güvende olma isteğinin verdiği çalışkanlıkla, otomobil tarihinde bir devrim olan emniyet kemerini icat ederek ve bunu logosuna dahi yansıtmış bir marka.
Akdeniz insanlarında ise hayattan keyif almak daima ağır bastığı için, örneğin İtalyan araçlarında daha çok sürüş zevki göze çarpıyor. Alman otomobilleri en klasik tabirle, saat gibi işlemesiyle ünlüdür. Hata payı bırakılmaz, çünkü makbul olan kusursuzluktur. Fransızlar özellikle son dönemde estetik kaygılarını daha fazla dikkate alıyor.
Tüm bu özellikler elbette ki otomobil sektörünün bugüne kadar ulaşmaya çalıştığı “ideal” ve “kusursuz” otomobili yaratma fikrine hep bir adım daha yakınlaşmasına yardımcı oldu. Ancak Avrupa’nın ne içinde ne dışında, öylece kenarında duran ama etkisi yadsınamaz Britanya’nın, Avrupa tarihine olduğu kadar dünya otomobil piyasasına da etkisi çok büyük oldu. Jaguar, Land Rover, Rolls Royce, Bentley, Westfield, Austin Healey, Morgan ve Triumph gibi markaların doğum yeri olan (her ne kadar hepsinin ikamet yeri olarak kalamasa da) Britanya, asalet ve zarafeti simgeleyen otomobilleriyle birçok efsaneye imza attı.

İsmiyle müsemma: Jaguar


1920 yılında British Leyland Motor Company tarafından kurulan Jaguar otomobil tarihinin belki de en prestijli markalarından biri. Kendine özgü ve güven veren duruşu, üretildiği ilk yıldan itibaren her modeliyle Londra sokaklarında olma isteği uyandırdı. Her modeli, işçilik, gelişmiş teknoloji ve göz alıcı detaylarıyla birer başyapıt olan Jaguar’ın taviz vermediği konuların başında konfor geliyor. En önemli ve devrim sayılabilecek modelleri arasında, XK, Salon ve son olarak XJ serileri geliyor. Marka 1990 yılında Ford’a satıldı. Bu yıl içerisinde de Adalıların eski sömürgesi Hindistan’ın en büyük firması Tata, geçmişe nazire yaparcasına bu ünlü markayı satın alarak, lüks segmentteki boşluğunu doldurdu. Jaguar ise üst üste patron değiştirse de prestijinden bir şey kaybetmiş değil.

Kraliyet mensuplarına: Rolls Royce


Rolls Royce’un tarihi, uçağın mucidi Wright kardeşlere kadar dayanıyor. Henry Royce, endüstrileşme savaşlarının yaşandığı bir dönemde, Londra’daki atölyesinde ilk otomobilini ürettiğinde tarih 1900’lü yılların başıydı. Üretim mantalitesi o günden belliydi: “Lüks!”
İki dünya savaşına aktif olarak katılan Rolls Royce, ürettiği tepkili motorlarla dünyada en iyi olmayı her zaman başardı. Ta ki 1971 yılına kadar... İflas eden ve havacılık bölümünü de İngiliz hükümetine satan Rolls Royce artık tek bir model üretiyor. Phantom.

Yerde uçan Bentley


Bentley’in hikâyesi önce sadece motor ve şasi üretimi ile başladı. Birinci Dünya Savaşı’na ürettiği uçaklarla giren Bentley, dönemin hava kuvvetlerinde söz sahibi konumdaydı. Savaşın bitmesinin ardından uçak motorları üretmeyi bırakıp lüks otomobillerle İngiliz asillerinin gönüllerini almayı başardı. Bentley, seçkin otomobillerin yarıştığı Le Mans yarışlarında da tam 6 birincilik kazandı. 1998 yılında Volkswagen’e satılan Bentley, ikametini Manchester yakınlarında sürdürüyor.

Jaguar: İngilizlerin eski sömürgesi Hindistan’ın en büyük firması Tata, geçmişe nazire yaparcasına Jaguar’ı satın alarak, lüks segmentteki boşluğunu doldurdu.

Bentley: Havacılıkla başlayan macerasını yerde uçarak sürdüren Bentley, 1998 yılında Volkswagen’e satıldı. Şimdilerde ikametini Manchester yakınlarında sürdürüyor.

Rolls Royce: Makam araçlarının efendisi Rolls Royce, 1971’deki ağır iflasından sonra sadece numunelik Phantom modelini üreterek varlığını sürdürüyor. Rolls Royce iki dünya savaşında da ‘muharip’ olarak yer aldı.

Morgan:


1910’da kurulan firma, ilk modellerini, düşük vergiden faydalanmak için, üç tekerlekli üretti; böylece motosiklet sınıfında vergilendirildi. Şimdi yılda 500 adet üretimle özel bir kitleye hitap ediyor.

Land Rover:


1948’de Rover’ın bir modeli olmaktan çıkıp başlı başına bir marka oldu. Önce Ford’a ardından da geçen sene Tata’ya satılan Land Rover, Jeep’in ardından segmentinde en uzun ömrü olan marka.

Aston Martin:


Aston Martin otomobilleri, tamamen el yapımı olmasının yanı sıra, üzerlerine en son parçayı monte eden işçinin adının yazılmasıyla da ünlü.
Mavi Lord isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla