Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20.11.09, 17:40   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Mavi Lord
Gamma Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 1.027
Konular: 856
Puan Grafiği
Rep Puanı:2266
Rep Gücü:0
RD:Mavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond reputeMavi Lord has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 39
51 Mesajına 124 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Spider - Man 3

Spider - Man 3
Spider - Man 3 Kardeşimin isteği üzerine vizyona girdiğinin ertesi günü yolunu tuttuk filminin. Düşünüyorum, diyorum “Oğlum iyidir; Venom var, Kum Adam var, Yeşil Cin ‘Jr.’ var.”, neyseler ile giriyoruz filme. Yarısını yedi yaş altı seyircilerin oluşturduğu solunda seyrediyoruz kendisini; aksiyon, komedi, dram filan… vasatı aşıyoruz da yapıt, o salondan bebe katili olmadan çıkmak için sabır taşı bayağı bir zorlanıyor. ‘Çizgi roman’ın ‘roman’ı gidiyor, ‘çizgi film’ oluyor; ‘çizgi film’in ‘çizgi’si sallanıyor, ‘film’ oluyor; sonunda da ‘oyun’ geliyor. Beenox yapıyor, Activision dağıtıyor ve biz oyunun filme göre çok daha fazla tat verdiğini görüyoruz daha ilk saniyeden. Filmleri tâkiben piyasaya sürülen oyunlardaki kâliteyi bildiğimiz için hafif bir ‘kendinden eminlik’ var üzerimizde; geçen sene Ultimate’ini de oynamışız babam, daha ne olsun? Giriyoruz işte oyuna böyle, kendimizle konuşarak.

Oyunun girişte karşımıza gelen bir menüsü yok, yâni onlar istiyorlar ki direkt olaya girelim, benim yaptığım gibi; “Ulan bi’ dur, iki dakika soluklanalım”, yok arkadaş. “Şunu, bunu ayarlayalım.” filan dememize de fırsat vermiyorlar doğal olarak ve konuyu, durumu, karakterleri tanıtan ufak bir film ile oyun için ısınma turları atıyoruz, attırıyorlar. Ardından öncekilerine hiç benzemeyen hareketleri, yetenekleri ile bir nevî dumura uğramamıza sebep olan, hareketleri birkaç tane ile sınırlı olmayan, karşısına çıkan kötüler için türlü türlü kombolar üretebilen, tek kelime ile ‘gerçek’ Örümcek ile tanışıyoruz; onu seviyor, bağrımıza basıyoruz.

REFLEKS VE HİS

Örümceğin kendine has olayların biri olan ağ fırlatarak seyahât etme eylemi artık çok fonksiyonlu bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Zamana karşı yarıştığınız bölümlerde hızlı bir yolculuğu tercih edebilirsiniz, örneğin. Ve yahut olay farklıdır ve sizin geniş bir alana hâkim olmanız gerekir, bu gibi durumlarda da yüksekten gitmeyi tercih edersiniz. Bunları yapmak önceki oyunlarda mümkündü aslında; fakat dediğim gibi, bu sefer bir hâyli geliştirilmişler. Farklı kombinasyonlar ile istediğiniz her yerinde serbestçe dolaşabildiğiniz şehrin tadını çıkarıyor, gün batımı için yüksek bir noktadan sarkıyor, çayınızı yudumluyorsunuz. Seyahât dışındaki bir diğer önemli husus, ‘kavga’ diye tâbir edebileceğimiz bölümlerdeki gözle görülür ve sevindirici gelişme. İnanın, eğer oyunu oynamadıysanız, aklınıza gelemeyecek kombolar mevcut oyunda. Bunların yanında Örümcek reflekslerinizi hissetmenizi ve kullanmanızı sağlayacak, aksiyon oyunlarında ‘ağır-çekim’ efekt de oyuna ayrı bir tat katıyor. Yine, hemen hemen o tipte bir katkı yapan bir diğer unsur da ‘Örümcek Hisleri’ ki, kendileri görevleri ifâ etme aşamasında oyuncuya büyük destek vermekte.

Oyunun tekdüze bir şekilde ilerlemeye başlamasını engellemek adına da çalışmalar yapılmış; yapımcıların çok sayıdaki kötü kahramana güvenip bu yola girmemeyi tercih etmemesi bizler için çok sevindirici bir olay tabii. Araya serpiştirilmiş sinematik görevler, oyuncular için ‘kısa süren ama hoş bir izlenim bırakan’ güzîde yerler. Başka çaresini bulamazlardı ama, bu bölümlerde ekrana hangi tuşu kullanmamız gerektiğini belirten hayvanî boyutlarda işaretler geliyor; yine de sinema tadındalar.

Gelelim güzel adamız Manhattan’a… Örümcek-Adam olarak bütün yükünü sırtımızda hissettiğimiz ada artık çok daha canlı ve garipseyeceğimiz pek bir olay yok. Sâkinlerinin kendi hâllerinde, mülâyim tavırları mest edici. Arada ‘tayt’ımıza takıp laf atan da oluyor tabii ama, Örümcek dediğinde de biraz sabır olacak arkadaş.

Kahramanımız senaryoya uygun hareket edebildiğini gibi, dilediği zaman, küçük oyunlar ve yan görevlerle hayatına renk katabilme lüksüne de sahip. Küçük oyunlar sayesinde M.J. ile aramızın olduğundan iyiye gitmesini sağlayabiliyor, antrenman yapıp daha da karizmatik bir vücûda sahip oluyor, hayatımıza renk katıp her şeyin kavga, dövüş olmadığını görebiliyoruz. Yan görevler ise şehirdeki saygınlığımızı artırıyor, suç oranını azaltmak nâmına, deyimi yerinde ise birer yol gösterici niteliğini taşıyorlar.

Konu Mavi Lord tarafından (20.11.09 Saat 17:44 ) değiştirilmiştir..
Mavi Lord isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla