Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17.12.09, 23:04   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
EZEL
Moderator
 
EZEL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 1.089
Konular: 909
Puan Grafiği
Rep Puanı:2080
Rep Gücü:36
RD:EZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant future
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 41
64 Mesajına 108 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon1c Modernleşme ve Ailenin Çözülüşü

Modernleşme ve Ailenin Çözülüşü

Modern toplumlar derin bir aile krizi yaşıyor Toplum ve medeniyetin temel taşı olan aileyi artık bir arada tutmak mümkün değil Kutsalı kalmayan ileri sanayi toplumları aileyi bir fayda-zarar ilişkisi açısından ele alıyor Çıkarına uyduğu yerde aileye bir önem ve anlam biçiyor Bireysel menfaatiyle çatıştığı yerde ise onu bir yük olarak görüyor.

Amerika ve Avrupa ülkelerinde boşanma oranı yüzde ellilerin üzerinde Yani her iki evlilikten biri ayrılıkla sonuçlanıyor Evlilik dışı ilişki ‘normal' algılanıyor hatta teşvik ediliyor Buna paralel olarak evlilik dışı doğan çocuk sayısı giderek artıyor Sadece annesi ya da babası tarafından yetiştirilen çocuklar anne-babanın bir arada olduğu ailelerde yetişen çocukların sayısını çoktan aşmış durumda.

Sosyal güvence mi sosyal çözülme mi?
Evlilik dışı ilişkinin ve boşanmanın önüne geçemeyen toplum bunu telafi etmek için devletin güvencesine sığınıyor Boşanmış anneler sosyal güvenlik sigortası kapsamında devletten yardım alıyor Bunun yarattığı sahte güvenlik hissi ailenin daha fazla çözülmesine katkıda bulunuyor.

Modern birey aileyi sınırsız özgürlüğünün önünde bir engel olarak görüyor Nesiller arasında yaşanan çatışma gençleri aile ortamından kopartmakla kalmıyor onları aile karşıtı bir konuma itiyor Nesiller arasındaki mesafeyi körükleyen kapitalist ekonomik sistem aileden kopardığı genç nesli 10-15 yıl boyunca kelimenin tam manasıyla sömürüyor Sadece Amerika'da 13 ilâ 25 yaş arasındaki gençlik grubunun yıllık kişisel harcamaları onmilyarlarca doları buluyor Bu sektör gençlerin temel ihtiyaçlarından değil film müzik kılık-kıyafet makyaj oyun sinema parti vermek gibi bireysel lükslerinden besleniyor
Bu lükslere karşı çıkmak gençlerin doğal gelişimine engel olarak görülüyor Bu kültüre karşı çıkan ortalama bir anne-baba karşısında koca bir eğlence kültürünü Amerikan hukuk sistemini psikologları medya mensuplarını buluyor Bir başka ifadeyle sağduyu bu muazzam sistem karşısında bastırılıyor susmaya mahkum ediliyor Onlarca TV kanalı yüzlerce dizi film ile baş edemeyeceğine kanaat getiren ailelerin büyük çoğunluğu mücadele etmekten vazgeçiyor

Modern birey ve aile
Netice? Neticede Amerikan ailelerinin önemli bir kısmı çocuklarını 14-15 yaşından itibaren kaybetmeye başlıyor Bu kaybetme fiziki olmaktan çok manevi bir kayıp Yani çocuklar aileleriyle aynı evde yaşamaya devam ediyorlar ama her geçen gün başka bir dünyada yaşamaya başlıyorlar Aile fertleri arasındaki uçurum gittikçe büyüyor Neticede aynı evde yaşayan insanlar birbirlerine yabancılaşıyor.
Bu yabancılaşmanın bedeli gerçekten çok büyük Aile içi şiddet akla ilk gelen örnek Kadının evde dövülmesi zannedildiğinin tersine üçüncü dünya ülkeleriyle sınırlı bir sorun değil Amerika'daki boşanmaların ana iki sebebi evlilik dışı ilişki ve aile içi şiddet Fakat aile içi şiddet sadece eşler arasında vuku bulmuyor Eşler arasındaki çatışma çocuklara da yansıyor Kendi ailesi tarafından dövülen cinsel tacize uğrayan ve öldürülen çocukların sayısını kimse bilmiyor.

Peki ailenin bu şekilde çözülmesinin sebebi ne? Burada iki grup sebepten bahsetmek mümkün Birincisi bireyin kendini ve aile ilişkilerini algılama biçimiyle ilgili Modern bireycilik bireyi herşeyin merkezine koyan bir dünya görüşüne dayanıyor Bireyler kendi çıkarlarını ailenin ve toplumun üstünde görmek üzere yetiştiriliyorlar Aksi halde “vahşi yaşam şartları”nın bireyi yutacağı varsayılıyor
Bu varsayımda süphesiz haklılık payı var Zira batılı toplumlar geniş ailenin de içinde bulunduğu bir sosyal güvenlik sistemine sahip değil Devletin tasarrufundaki güvenlik sistemi insanlara sahip çıkmaktan ziyade onları yardıma bağımlı hale getiriyor Bu ortamda yetişen çocuklar her tür suistimal ve şiddetin muhatabı haline geliyor Kısacası toplumsal bir fayda getirmesi beklenen sosyal güvenlik sistemi bir kısır döngüye dönüşüyor ve ailenin çözülmesine isteyerek ya da istemeyerek katkıda bulunuyor .

alıntı
--------------Tualimforum İmzam--------------
Allah'ım Hakkımızda Hayırlısını Ver.
Amin
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla