Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24.05.10, 21:45   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
SERDEM
S.Moderators
 
SERDEM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 7.687
Konular: 6910
Puan Grafiği
Rep Puanı:11076
Rep Gücü:20
RD:SERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 47
464 Mesajına 935 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Petra Antik Kenti /Ürdün,Dünyanın 7 Harikası Bilgi ve Resimleri

Petra Antik Kenti /Ürdün



PETRA ANTİK KENTİ ... Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir. M.Ö. 400 ile M.S. 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yapmıştır.
Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar başkent olarak varlığını sürdürmüştür. M.S. 400 yıllarından sonra deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı kent gözden düşmüş ve zaman içinde unutulmuştur. 1812 yılında İsviçreli gezgin Johann Burckhardt tarafından kent tekrar bulunmuştur.
Petra antik kentinde tiyatro, tapınak, ev, gibi yapılar kireç taşına oyularak yapılmıştır. el-Khazna ve Roma döneminde yapılan anfitiyatro en bilinen yapılardır. 2 bin yıllık bir sırrı saklıyor Ürdün çölleri. Sapasağlam ama insansız evler, gülkurusu rengindeki kayalara oyulmuş dev binalar, hiç ummadıkları anda şiddetli bir sesle helak olan Semud kavminin feci akıbetini fısıldıyor ziyaretçilerine.
Hz.Salih Peygamberin yaşadığı yer olarak ta bilinen ve Ortadoğu'nun en görülmeye değer turistik cazibesi Petra, Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir.Petra ile ilgili Ürdün’deki yaygın kanı ise Kur’an—ı Kerim’de yok edildiği bildirilen kavimlerden Semud’un yurdu olduğu yönünde. Semud kavminin yurdu Kur’an’da Hicir ismiyle anılıyor.


6 Aralık 1985 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edilmiştir. Peru'da yer alan Machu Picchu ile kardeş şehirdir. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.


Haçlı Seferleri’ nin ardından tarihin derinliklerine gömülen ve unutulan Petra, Burckhardt tarafından yeniden keşfinden sonra arkeologların başlıca çalışma alanları içerisinde yer aldı. Kayıtlara göre milattan önce 4. yüzyılda bütün Mezopotamya‘ yı tehdit eden Persler’ den kaçan Nebatiler, ulaşılması çok zor olan Musa Vadisi‘ ne sığınırlar. Çöl düzlüğünün ve uçsuz bucaksızlığının içinde yer yer kayalara oyulmuş, aralarına dolanmış, üzerlerine çıkmış taştan bir antik şehir inşa ederler. Ölü Deniz‘ in 80 km güneyinde, Arap çölünün kenarındaki bu antik şehrin; anfi tiyatrosu, tapınakları, sarayları ve mezarları vardı ki bunların tamamı kaya bloklarının oyulması suretiyle inşa edilmişti.
Putperestlikleri ile bilinen Nebatiler tanrıları Duşara için dev tapınaklar inşa etmişlerdi. Kullandıkları dil Arapça’ nın temellerini teşkil eden Nebatilerle ilgili bilgilere Eski Ahit‘ in Tekvin bölümünde de rastlanıyor. Eski Ahit‘ te “Nebayot” denilen halkın, Hz. İbrahim‘ in oğlu İsmail‘ in 12 oğlundan en büyüğünün soyu olduğundan ve bu 12 soyun köyleri ile, obaları ile Mısır‘ a kadar olan topraklarda oturduklarından söz edilmekte.
Yaklaşık 100 kilometrekare alana yayılan Petra Antik Kentini hakkıyla gezmek, tüm tepelerine tırmanıp, tüm vadilerinde yürümek istiyorsanız dört beş günü gözden çıkarmak gerekiyor. Şehri “şöyle bir gezmek” bile birkaç güne ancak sığabilir. Antik Yunan ve Roma uygarlıklarıyla çağdaş olan Petra her iki kültürün mimarisinden ve sanatından fazlasıyla etkilenmiş. Aslında şöyle de denebilir. Petra; Efes türü klasik bir mimarinin Ihlara Vadisi türü kayalık bir dokuya kazınmış halidir. Fakat bir farkla; burada her yer gülkurusu renginde. Petra Antik Kentini gezmeye başlamadan sizi karşılayan küçük bir köy var. Tüm geliri Petra üzerine kurulu Wadi Musa Köyü küçük pansiyonlarla dolu. Hatırı sayılır bir parayı ödedikten sonra antik kente girdiğiniz zaman etrafınızı saracak at kiralamak isteyen kişilerle sıkı bir pazarlık yapmakta fayda var. Ama siz de benim gibi fotoğraf çekip her metresini keşfetmek istiyorsanız akşam üzeri bir köşede, ağrıyan ayaklarınıza masaj yapmak zorunda kalabilirsiniz.. Petra Antik Kentin ilk göze çarpan unsuru Obelisk Mezarlar olacaktır. Yaklaşık 40 adet bu tip mezar var ve ardından da Al Madras adı verilen kutsal alana ulaşılıyor. Nebati tanrılarından Duşara’ ya adakların adandığı bu alan sunaklar ve yazıtlarla dolu. Buralardan sonra kendinizi dar bir geçitte buluyorsunuz. Yaklaşık üç kilometrelik bu kanyon kaya masifinin tektonik hareketler sonucu yarılmasıyla oluşmuş bir koridor. Kayaların yüksekliği zaman zaman 300 metreyi buluyor. Grilerin ve sarıların birbirine karıştığı karanlık geçit bitmeye hazırlanırken kayalara dantel gibi oyulmuş sütünlu dev bir yapı çıkar karşınıza. Bu Petra‘ nın en büyük süprizlerindendir. Hazine olarak bilinen bu yapı adını, korsanların buraya define sakladığını anlatan 19. y.y. hikayelerinden almıştır ancak aslında bir anıt mezardır. Yüksekliği 40 metreyi bulan iki katlı yapı define avcılarının da gazabına uğramış aslında.


Petra Antik Kenti‘ nin merkezine yaklaşırken mezarların, anıtların sayısı artıyor. Antik tiyatroya gelmeden başlayan ve arkasına doğru devam eden mezarlık, Tiyatro Nekropolü diye biliniyor. Doğal bir yamaca yaslanmış 8 bin kişilik antik tiyatro tipik bir Yunan eseri. Antik tiyatrodan sonra ise şehrin merkezi sayılan sütunlu yol geliyor. Bölgede yaşayan bedeviler buraya Firavunun Kızının Sarayı adını takmışlar. Ama ne tarihi ne de arkeolojik olarak bu adın bir karşılığı yok. Burada Petra‘ nın en görkemli bölümlerinden birisi olan Nebati krallarının kaya mezarları geliyor. Siz kırmızı kayalardaki görkemli mezarları incelemek isterken bir şeyler satmaya çalışan bedevi çocuklardan yakanızı kurtarabilirseniz taş merdivenlerden zirveye kadar çıkıp etkileyici manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Biraz tırmanmayı ve tabii terlemeyi gerektiren yolun sonunda ise Al Deir yani Manastır var. Bu dev yapı Bizans devrinde kilise olarak da kullanılmış. Yapının bulunduğu noktadan batıda Wadi Araba‘ yı, güneydoğusunda Musa Vadisi‘ ni ve Hz. Harun‘ un mezarının bulunduğu Harun Dağı‘ nı göreceksiniz. Bir diğer tırmanış ise Madbah Dağı‘ nın üzerine yapılacak. Kutsal yoldan bir buçuk saatlik çıkış sizi Petra Antik Kenti‘ nin en kutsal alanına, hayvanların kurban edildiği Adak Meydanı‘ na getirecek. Daha ileride ise diğer tarihi kalıntılar var
Petra Antik Kenti gezerken her bir yerine ayrı ayrı hayran olacak, bir medeniyetin son buluşuna şaşıracaksınız. Tarih içinizde hissederek oradan ayrılacaksınız.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Aksini Belirtmediğim Takdirde Yazdığım Konular ALINTIDIR



Liseler - Anadolu Liseleri - Fen Liseleri

Anaokulu - İlköğretim

Sınav Soruları ve Ders Notları
SERDEM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla