Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30.08.10, 02:36   #3 (permalink)
Kullanıcı Profili
SERDEM
S.Moderators
 
SERDEM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 7.687
Konular: 6910
Puan Grafiği
Rep Puanı:11076
Rep Gücü:20
RD:SERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 47
464 Mesajına 935 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart --->: Fosillerin Dili

FOSİLLERİN DİLİ-3

Kenyathropus Platyops fosili: Kenya'da Meave Leakey ve ekibi tarafından 3.5 milyon yıllık bir kafatası fosili bulundu. Düz bir yüze sahip olması nedeniyle Düz Yüzlü Adam olarak anılan fosile Kenyanthropus platyops bilimsel ismi verildi.
Bulunan bu fosil, fosiller konusunda hayli karışık olan evrim-cilerin aklını daha da karıştırdı ve insanın evrimi senaryosunu altüst eden bir fosil olarak duyuruldu.
BBC bu haberi Düz yüzlü adam bir bilmece başlığı ile verir-ken insanın evrimine hiç uymadığını, bu senaryoları alt üst ettiği-ni belirtti.
3,5 milyon yıllık bu fosilin evrimcilerin aklını tamamen karış-tırmasının nedeni, kendisinden sonra yaşamış olan Lucy gibi bazı maymun türlerinin evrimci kıstaslara göre Kenyanthropus platyops'dan daha geri olmasıdır. Halbuki teoriye göre daha ev-rimleşmiş olmalıydı. Dolayısıyla farklı özelliklere sahip olan bu fosil, evrimcilerin tüm şemasını altüst ediyor. Çünkü bu fosili ne-reye yerleştireceklerini bilmiyorlar.
BBC televizyonunun internet sayfasında yayınlanan ve bir sonraki sayfada yer alan şemada bu karmaşa vurgulanmakta, özetle şunlar yazılmaktadır.
Karmaşık insanımsı soyağacı başlığıyla verilen şemada hiçbir düzenli gelişme olmadığı, aksine tüm fosil bulguları-nın birbirlerinden tamamen ilgisiz özelliklere sahip oldukları görülüyor.
Bilim adamları farklı insanımsı fosillerini birbirleriyle iliş-kilendirme konusunda güçlük çekiyorlar.
Nature dergisinde ise aynı fosil için insanın evrim tarihi karmaşık ve çözülmemiş. Yeni bulunan fosil ile daha büyük bir karmaşıklığa sürüklenmiş gibi görünüyor ifadeleri kulla-nıldı.
George Washington Üniversitesi, Antropoloji bölümünden Daniel E. Lieberman ise, Nature dergisinde yer alan makalesin-de, Kenyanthropus platyops hakkında şu yorumu yapıyor:
-İnsanın evrim tarihi çok karmaşık ve çözümlenmemiştir. Şimdi 3.5 milyon yıllık başka bir türün bulunması ile durum daha da karışacak gibi görünüyor.
Kenyanthropus Platyops'un yapısı genel olarak insanın evrimi ve türlerin davranışı konuları hakkında birçok soruyu beraberinde getiriyor. Örneğin alışılmışın dışında olarak ne-den küçük bir çene dişine ve öne doğru kavisli çene kemiği olan büyük düz bir yüze aynı anda sahip?
Büyük yüzü ve benzer şekilde yerleştirilmiş çene kemiği olan tüm diğer insanımsı türlerin büyük bir dişi var. K. Platyops'in önümüzdeki birkaç yıl içindeki en başlıca rolü-nün, birlikleri bozucu ve insanımsılar arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmalarında karşılaşılan kargaşayı vurgulayıcı bir rolü olacağını düşünüyorum.
BBC ise Kenyanthropus platyops ile ilgili haberi Düz Yüzlü Adam Bir Bilmece, Akıl Karıştıran Tablo, Bilimsel Çelişki başlıkları ile verdi ve Meave Leakey ekibiyle Kenya Milli Müzesi-nin bu yeni buluşu, zaten bulanık olan insanın evrimi tablo-sunu daha da bulanıklaştırıyor şeklinde yorumladı
Londra College Üniversitesi'nden ünlü evrimci Dr. Fred Spoor ise yeni bulunan fosil için birçok soruyu gündeme getirdi yoru-munu yaptı. Ve halen evrim teorisi bir çelişkiler ve bu çelişkilerin getirdiği sorular burgacındadır. Bulunan hiçbir fosilin evrimi kanıt-lamaması bu burgacı daha da derinleştirmektedir.

Arkaik Homo Sapiens ve Neandertal Adamı: Arkaik homo sapiens, insan evrimi şemasının günümüz insanından bir önceki basamağını oluşturur. Aslında bu insanlar hakkında evrimciler açısından söylenecek bir şey yoktur. Zira bunlar günümüz insa-nından ancak çok küçük farklılıklarla ayrılırlar. Hatta bazı araş-tırmacılar, bu türün temsilcilerinin günümüzde hala yaşamakta olduklarını söyleyerek Avusturalya’lı Aborijin yerlilerini örnek gös-terirler.
Aborijin yerlileri de Arkaik homo sapienslere benzeyen kalın kaş çıkıntılarına, içeri doğru eğik bir çene yapısına ve biraz daha küçük bir beyin hacmine sahiptirler.
Ayrıca çok yakın bir geçmişte Macaristan'da ve İtalya'nın ba-zı köylerinde bu insanların yaşamış olduklarına dair çok ciddi bulgular ele geçirilmiştir.
Evrim teorisi taraftarları arkaik homo sapiense en önemli ör-nek olarak Hollanda'nın Neander vadisinde bulunan ve Neandertal adamı adı verilen insan fosillerini gösterirler.
Onlara göre Neandertal denilen bu insan ırkı günümüz insa-nına göre çok ilkeldir. Soyut kavramlar içermeyen ve 200 kelime-yi aşmayan ilkel bir dil konuşmaktadırlar ve hiçbir sanat ve kültü-re sahip değildir. Bir bakıma insanlara özel vardan var etme me-lekeleri henüz tam gelişmemiştir diye iddia edilir.
Fakat son yapılan araştırmalar Neandertaller'in anatomik ya-pıları, gerek beyin bölümleri gerekse boğaz-yutak-çene gibi or-ganları, bu insanların konuşma yeteneği açısından bizden hiçbir eksiklikleri olmadığını göstermektedir.
İnsanlara özel vardan var etme melekelerinin gelişmemiş olduğu iddiası ise mesnetsizdir. Bu iddiayı geçersiz kılan pek çok deliller vardır. Bunun çok çarpıcı bir örneği, Neandertal insanları-na ait olan kemikten yapılmış bir flüttür.
Bir ayının uyluk kemiğinden yapılmış olan söz konusu flüt, arkeolog Ivan Turk tarafından 1995 Temmuz'unda Kuzey Yugos-lavya'daki bir mağarada bulunmuştur. Daha sonra da bir müziko-log olan Bob Fink, flütü analiz etmiştir.
Fink, karbon testine göre yaşının 43.000 ile 67.000 yıl ara-sında olduğu düşünülen bu aletin, 4 nota çıkardığını ve flütte ya-rım ve tam tonların da olduğunu tespit etmiştir.
Bu keşif, Neandertaller'in Batı müziğinin temel formu olan yedi nota ölçüsünü kullandıklarını göstermektedir.
Flütü inceleyen Fink, eski flütün üzerindeki ikinci ve üçün-cü delikler arasındaki mesafenin, üçüncü ve dördüncü delik-ler arasındaki mesafenin iki katı olduğunu belirtmektedir. Bu-nun anlamı birinci mesafenin tam notayı, ona komşu olan mesa-fenin de yarım notayı temsil ettiğidir.
Bu üç nota inkâr edilemez bir şekilde diatonik bir ölçekteki gibi ses çıkarır diyen Fink, Neandertaller'in müzik kulağı ve bilgisi olan insanlar olduğunu ortaya koymuştur.
Diğer bazı fosil bulguları, Neandertaller'in ölülerini gömdük-lerini, hastalarına baktıklarını, kolye ve benzeri takı eşyaları kul-landıklarını göstermektedir.
Bazı fosil kazıları sırasında Neandertal insanları tarafından kullanıldığı tespit edilen 30 bin yıllık bir dikiş iğnesi bulunmuştur. Kemikten yapılmış olan bu iğne son derece düzgündür ve iplik geçirilmesi için açılmış bir deliğe sahiptir. Bu da o dönem insan-larının zannedildikleri gibi ilkel olmadıkları, aletler, edevatlar yap-tıkları ve kendi ölçülerinde giyindiklerinin en büyük delilidir.
Neandertaller'in alet yapma yetenekleri hakkında yapılan en iyi araştırma New Mexico Üniversitesi'nde antropoloji ve arkeoloji profesörü olan Steven L. Kuhn ve Mary C. Stiner'a aittir.
İki bilim adamı da evrim teorisini savunmalarına rağmen, yaptıkları arkeolojik araştırmalar ve analizler sonucu, İtalya'nın güneybatı sahilindeki mağaralarda binlerce yıl yaşamış olan Neandertaller'in, günümüz insanları gibi kompleks bir düşünce yapısı gerektiren faaliyetlerde bulunduklarını ortaya koymuşlar-dır.
Kuhn ve Stiner bu mağaralarda çeşitli aletler bulmuşlardır. Buluntular, mızrak uçları da dahil olmak üzere kesici türden sivri uçludur ve dikkatli bir şekilde çakmaktaşının kenarlarındaki kat-manların yontulmasıyla yapılmıştır. Böyle sivri uçlar meydana getirecek şekilde katmanları yontmak, kuşkusuz zekâ ve beceri gerektiren bir işlemdir. Bu işlemdeki en önemli problemlerden biri kayaların ucundaki baskılar sonucu meydana gelen kırılmalardır. Bu yüzden işlemi yapan kişi, bir dahaki sefere uçları doğru mu-hafaza edebilmek için ne kadar vurmalıyım ya da eğri bir alet yapıyorsa ne kadar eğriltmem gerekir diye karar vermek ve kendi kendine ince bir hesap yapmak durumundadır. Bu da yapılanla-rın rastlantısal olmadığını gösterir.
California Üniversitesi'nden Margaret Conkey Neandertaller'den önceki dönemlere ait olan aletlerin dahi ne yaptığının bilincinde olan zeki topluluklar tarafından yapıldığını şöyle anlatmaktadır:
-Arkaik insanların elleriyle yaptıkları nesnelere bakacak olursanız, hiç de acemi işi şeyler olmadıklarını görürsünüz. Arkaik insanlar kullandıkları malzemenin nasıl bir şey oldu-ğunun ve nasıl bir dünyada yaşadıklarının bilincindedirler.
Günümüzde birçok araştırmacı, Neandertal insanını günü-müz insanının bir alttürü olarak tanımlayarak Homo Sapiens Neandertalensis demektedir.
Bu ırkın günümüz insanıyla beraber, aynı anda ve aynı coğ-rafya'da yaşadığı kesindir.
Bilimsel bulgular, Neandertallerin ölülerini gömdüklerini, çe-şitli müzik aletleri yaptıklarını ve aynı dönemde yaşamış homo sapiens sapienslerle beraber gelişmiş bir kültürü paylaştıklarını açıkça göstermektedir.
Son 20-20 yılın bilimsel bulguları, Neandertaller'in günümüz insanına göre hiçbir ilkel yanları olmayan bir insan ırkı olduğunu ortaya koymaktadır.
Neanderthal fosillerinin tamamen modern olan kafatasları ve iskelet yapıları da herhangi bir spekülasyona açık değildir.
Neanderthal kalıntıları ve modern insan kemikleri arasında yapılan ayrıntılı karşılaştırmalar, şunu göstermektedir ki Neanderthallerin anatomisinde, ya da hareket, alet kullanımı, zekâ seviyesi veya konuşma kabiliyeti gibi özelliklerinde modern insanlardan aşağı sayılabilecek hiçbir şey yoktur.
Bunlara ek olarak Neandertallerin günümüz insanına göre bazı üstünlükleri bulunmaktadır.
Neandertallerin beyin hacimleri günümüz insanınkinden daha büyüktür ve bunlar vücut olarak daha sağlam yapılı ve kas gücü olarak bizlerden çok daha güçlüdürler.
Neanderthallerin kendine özgü yapısı, gövde ve uzuv kemik-lerinin genel olarak abartılı biçimde yapılı olmasıdır. Bütün iyi korunmuş kemikler, modern insanlar tarafından ender olarak sa-hip olunabilecek bir güce işaret etmektedir.
Bu özellikler sadece yetişkin erkeklerde değil, yetişkin kadın-larda, yaşlılarda ve hatta çocuklarda bile rahatlıkla görülebilmek-tedir.
New Scientist dergisinin Mayıs 1998 sayısında yayınlanan bir haberle, bundan 700.000 yıl önce insanların gemicilik yaptığı ile ilgili haber tüm dünyada yankı uyandırmıştır.
Ancient Mariners başlığı ile verilen haber, evrimcilerin yalnız-ca maymunların var olduğunu iddia ettikleri bir ortamda, gemi yapabilecek bilgi, teknoloji ve kültüre sahip insanların varlığını ortaya koymuştur.
Yine insanın evrimi senaryosunu kökünden yıkan bir başka haber ise Discover dergisinin Aralık 1997 tarihli sayısında yayın-lanmıştır.
Yazıda İspanya'da bulunan Atapuerca fosilinin 800.000 yıl önce yaşamış bir insana ait olduğu açıklanmıştır.
Tüm bunların yanı sıra insanların varlığının çok daha eski dönemlere uzandığını gösteren delillerden biri Laetoli'de bulunan 3.6 milyon yıllık insana ait ayak izleri ve 1.7 milyon yıllık taştan yapılmış kulübelerdir.
Kısacası Neandertaller zamanla içinde çeşitli nedenlerle asimile olmuş özgün bir insan ırkıdır.

İspanya'nın Atapuerca bölgesinde bulunan ve günümüz in-sanıyla tıpatıp aynı olan 800.000 yıllık fosil insanın hiç bir zaman evrim geçirmediğinin açık bir kanıtıdır.
Bu konuda New Mexico Üniversitesi'nden paleoantropolog Erik Trinkaus şöyle yazar:
-Neandertal kalıntıları ve günümüz insanı kemikleri ara-sında yapılan ayrıntılı karşılaştırmalar göstermektedir ki, Neandertaller'in anatomisinde, ya da hareket, alet kullanımı, zeka seviyesi veya konuşma kabiliyeti gibi özelliklerinde günümüz insanlarından aşağı sayılabilecek hiçbir şey yok-tur.
Bu konuda Charles Darwin:
-Yinede çok eski bazı kafataslarının örneğin Neanderthal insanınkinin iyi gelişmiş ve sığalı olduğu kabul edilmelidir demekte sekiz yüz bin yıl önce yaşamış insan beyinlerinin gü-nümüz insanınkinden farklı olmadığını kabul etmektedir.
Kabul etmektedir ama bazı evrim teorisi taraftarı bilim adam-ları bunu kabul etmezler, Neandertaller'in evrimini tamamlama-mış bir hominid (yarı insan yarı maymun) olduğu iddiasını devam ederler. Fakat otuz yılın bilimsel bulguları, Neandertaller'in gü-nümüz insanına göre hiçbir ilkel yanları olmayan bir insan ırkı olduğunu ortaya koymaktadır. Hatta bu nedenle bir zamanlar Homo Neanderthalensis sınıflamasına dahil edilerek Homo sapiens'ten tümüyle ayrı tutulan Neandertaller, artık evrim teorisi taraftarlarından bile Homo Sapiens Neanderthalensis olarak anılmakta ve böylece günümüz insanının bir türü olarak kabul edildiği teyit edilmiş görünmektedir
SERDEM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla